19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

a başlayan sosyalizmin önünü kesmek için ortaya çı artılrnış olan akademik 'saygınlık' ile çeçevelenmiş bir toplum mühendisliği ürünüdürBu bağlamda, sosyolojiyi anlamJajıdırabilmek, toplumsal dönüşü çö zümleyip/toplumsal yapıyı söz konusu devrimler ile sosyoekonomik ve kültürel oluşumların evrimsel süre ci içinde elc almakla mümkündürBu nedenle, elinizdcki çahşmanın "Bir Bilim Olarak Sosyoloji ve Sosyal Bilimler" başlığı altındaki ilk bölümünde, sosyal bilim ler ile sosyolojinin ortaya çıkışı/ bilimsel karakteristik leri/entelektücl ve akademik alandaki mevcut sorun salları/gündelik yaşam ile ilişkisi tartışma konusu yapı lırken; "Ekonomik, Politik ve Kültürel ¥pı" başlığını taşıyan ikinci bölümünde de, modernlik projesi/kapi talizm ve kapitalist uygarlık/sanayi toplumunun yapısı/ günümüzde ortaya çıkan dönüşümler ve telekomüni kasyon devrimi/sanayi ve özellikle enformasyon top lumlarının yapısı içinde yaşamın tüm alanlarına ege men olmaya başlayarak mahremiyet kavramını ortadan kaldırma tehdidini savurmakta olan 'gözetim' gibi ko nular üzerinde yoğunlaşılmaktadır Ziya'ya Mektuplar/Gî/?// Sttkt larancı/ Varhk Yayınlan/ 57 s. Şiir serüvenleri gibi kaderleri de şaşılaeak derecede birbirine ben/.e yen iki büyük şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı ile Ziya Osman Saba'nın arasındaki sıcak dostluğun tanıkla rı olan bu mektuplar, Tarancı'nın şiir üzerine, zamanının şairleri üze rine düşündüklerini tam bir açık lıkla dile getirmesiyle şiir dünyasın da yankılar uyandırmıştı. Bu etsanevi kitap, yıllar sonra şiirseverlerle yeniden bııluşuyor Ermeniler ve Modernite Celenek ve YnileşmeÖzgiillük ve Evrensellik Arasında Ermeni Kimliğiyfioğos Levon Zckiyan/ Çevivn: Altuğ YılmazJ Aras Yıyınctlık/ 137 s. Ermeni toplumu, moderniteyle ol duğu gibi, llüministik düşüncelerle de, içinde bulunduğuOrtadoğu bağlamına göre oldukça erken bir tarihte tanışır. Batı'daki Aydınlanma modelleriyle ilişkili bir Ermeni Aydınlanması hareketi, ilk ola rakl8. yüzyılın ikinci yarısında or taya çıkan 19. yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla, tam anlamıyla gelişkin bir Ermeni modernitesinden söz etmek mümkündür Bu elbette, insanoğlunun rüm ma ceralannda olduğu gibi göreli olarak düşünülmesi ve Avrupa'daki hareketin temel özellikleri çerçevesinde ele ahnması gereken bir "tam geli§mişlik"tirErmeni toplumu kitle eğitiminde, kız çocuklarının eğitiminde ve Avrupa'nın ilerleme idealinin hedefleri arasında yer alan bazı diğer alanlarda elde ettiği başarılar bir yana, daha teknik ve özelleşmiş entelektüel faaliyet alanlann da da Batı'yla çok yakın bir temas kurmuştu. Dolayı sıyla, ömcğin Eransız sembolizminin yankıları Istan bul'daki Ermeni edebiyat çevrelerine, Arupa'nın bazı köşelerine göre daba erken ulaşıyordu. Bu duruma iltş kin bir başka örnek de, Marinetti'nin fütürist Manifes to'sunun, Pariste ortaya çıktıktan sonra yalnızca bir kaç ay sonra Ermeniceye çevirilip yayımlanmış olması dır. Matbaanın, sermayc gücünün, kitlelerin ve sekü lerleşmenin gelişiminde, kadınların özgürleşmesinde, çok ciddi çatışmalar ve travmalar söz konusu olmamHj tır. Daba açık bir tfadeyle, Ermenilerörneğin dini inançlarını reddetmeden sekülerleşebilmiş, kadınlık durumunu ve anneliği reddetmeden kadının özgürleş mesi yolunda ilerleyebilmişlerdirNe var ki bu seküleF leşme ve özgürleşme süreçleri hiçbir şekilde pürüzsüz ve sorunsuz bir yol izlememiştir Ahlakın SoykUtüğü Üstüne/ l'rtedrich Nietzsche/Çeviren: Prof. Dr. AHLAKIN Ahmet Inam/Yorum Yaytnevi/168 s. SOYKÜTÜĞÜ İki karşıt değerler cilti, "iyi ve köÜSTÜNE tü", "hayır ve şer" binlerce yıldır yeryüzünde korkunç bir savaşa girişmişler; uzun süredir ikincisi kesin bir üstünlük taşıyor, hâlâ bu kavganın bir sonuca ulaşamadığı yerler var. Bu arada kavganın gittikçe daha yükseklere tırmanciığı, daha derin, daha tinsel olduğu söylenebilir: Bugün, belki de "daha vüksek doğa' nın, daha tinsel doğanın, bu anlamda bölünmüşlükten ve zıt değerlerin savaş alanından daha belirgin bir işareti yok. Bu savasın sembolü, bütün insanlık tarihinin akışında şimuiye dek okunabilecek harflerle yazılmıştır tyinin ve Kötünün Ötesinde/Friedricb Nietzsche/ Çe viren: Prof. Dr. Ahmet Inam/ Yorum Yaytnevi/ 222 s. Yeterince uzun bir süredirfelsefecileri yakından gözledikten son ra, kendi kendime diyorum ki: Bi IYININ VE KÖTÜNÜN linçli düşünmenin bir bölümü hâ lâ içgüdüsel etkinlikler arasında ÖTESİNOE sayılmah, felsefece düşünme bile; nasıl kalıtsal olanla, "doğuştan olan" konularında düşüncelerimi zi değiştirdiysek, burada da değiş tirmeyi öğrenmeliyiz... Bütün mantığın görünüşteki özerk izleyi şinin gerisinde de, değer biçmeler daha açık söylersek, yd§amın belli türlerini korumak için gereksinimler bulunur.. üyleyse diyelim haydi, özellikle insan değildir "her şeyin ölçüsü"... Osmanlı Tarihi Nasıl lncelenir/.Wtf/ytf Farocjhi/ Çe vıren Zeynep Altok/ iarib Vakjı Yıırl Yayınlan/ Ü6 v "Bu kitapta aşağı yukarı son on yıldır giuerek daha eşirilebilir ha le gelen ()smanlı arşiv belgeleri ile görsel ve anlatısal kaynakların bende uyandırdığı heyecanı okıiF larımla paylaşjmak istiyorum." Su raiya [''arotjhi'nin bu kitabı Os manlı tarihi konusundaki mevcut bilgi birikimine bir giriş niteliği taşıyor. Tarihin yorumlanmasında birincil ve ikincil kavnakların na sıl kullanılabileceğini berrak bir biçimde araştırdıgı bu çalışmasında, yazar söz konusu alan ve bu alanın yan disiplinlerindeki öğrencileri ve araştırmacıları belgelere yakınlaştırmayı amaçhyorHem arşiv belge lerini hem de anlatısal ve görsel kaynakları ele alarak, bıınların hangi amaçlarla ortaya çıktıSını gösteriyor ve okuyucuları, ellerindeki malzemeye eleştirel bir gözle bakmaları konusunda yönlendiriyorOSreneilerin özellikle lisans döneminde yararlandıkları Osmanlı tarihi "elkitaplan"na yönelik eleştirisi ise, daha geniş bir tarihsel bağlam konusunda aydınlatıcı düşünceler sunuyor. Elinizdeki kitap, zengin ve karmaşık bir di siplin olan Osmanlı 'Jârihinde özellikle araştırmaları na yeni başlayacak olanlar için bir kılavuz işlevi göre cektir. Aynı zamanda deneyiınli uzmanlar da, söz ke nusu alanın bu samimi ve gelişkin yorumunda yeni bir meydan okuyucu yanlar bulacaklardu Kent, Toplum, Müze Dencyimlei'Katkılar/ EJitör. Burçak Madran/ İarib Vakft Yurt Yayınlan/ 2 54 s. Tarih Vakiı kuruluşundan itibaren yürüttüğü IstanbulMüzesi ve Toplumsal Tarih Merkezi oluşturma yolundaki girişimleri doğrul tusunda çok sayıda etkinlikle çağ daş müzecilik kavramlarının TÜF kiye'de vaygınlaşmasına yönelik önemli katkılarua bulunmuştur Özellikle toplııma yönelik müze modelinin geliştirilmesi, müzele rin ziyaret edilen yerler olmaktan çıkıp, "kullanılan" mekânlar haline uünüştürülmesi amacıyla teorik, kavramsal çalışmalar üzerinde yo ğunlaşmıştır Müzecilik pratiklerine katkı sağlaması için yapılan sergiler, araştırma projeleri dışında, kenttoplum müze konuları üzerine önemli katkılaıın sağ landıgı uluslararası toplantılar da gerçekleştirilmiştir bunlardan "Toplıımsal Tarih Müzeleri Kuruluş So runları Sempozyumu" ile "Kent ve Tiplumsal Tarih Müzeleri Atölyesi", Istanbul Müzesi Projesi özelinde ve dünya genelinden katkılarla önemli birikimler ya ratmıştır. Elinizdeki kitapta, bu toplantılardan seçme sunumlar bir araya toplunmıştır Byelkin'in Öyküleri/Aleksandr Puşkin/ Çcvicn: AlaolBehramojifu/ l'ürkiye lş Bankası Kültür Yyınlan/ 14') s. 1830 yılının ürünü olan Byelkin'in öyküleri, yalın bir üslupla yazıl miij, gerçekçi, özlü sanat ürünleri VkkvilHİI dir. Bu öykülerde Pıışkin, halk in l'ı^kııı sanlannı büyük bir yalınlık, ger çekçilik ve ustalıkla çizmiştir 'Menzil Bekçisi" öyküsünde bek çi kızı, "Tabutçu"da tabut yapım cısı ve kızları, "Köylü Genç Ba yaıı"da hizmetçi kızlar. uşaklar, sevecen bir alaycılık ve duyguyla çizilmiş bütün bu tipler, gerçekçi Rus yazınına örnek oluştuımuşlar; Dostoyevski, Nelcrasov, Tolstoy, Çehov vb. daha sonraki dönemlerin birçok büyük yazarı için tükenmez esin kaynakları olmuşlardır. Bütün bu öyküler ince bir alay, zekâ, yalın ve şen bir insan sevgisiyle örülüdür. 1833'te kaleme aldığı Maça Kızı'nda, hedef bu kez Petersburg sosyetesidir. Maça Kızı'nın bir fantezi, trajikomik bir öykü olarak görmek olası; şöyle niteliyor Dostoyevski, Maça Kızı'nın kahramanıni:"... Mu azzam bir kişilik, Petersburg döneminin (Puşkin'in Petersburg dönemi ürünlerinin A.B.) Alısılmadık bir ti pi... Onda bir Napolyon profili ve bir iblis nıhıı var..." Mısır geceleri yine vüksek sosvete çevrelerine yönelik acı bir alaydır. Moaem bir anlatım ve kurgu özellikleri taşıyan öyküsünde Puşkin, dönemin resmi yazın çevrelerine ve baskıcı yöntemine karşı, sanatın özgürlüğü konusunda düşüncesini ustaca yansıtmaktadır. Yüzbaşımn Kızı/ Aleksandr Pttşkin/ Çevirvn: Ataol Behramo^ln/ Türkiye lş Bankau Kültür Yayınlan/131s. Puşkin, anlati alanında başyapıtı olan Yüzbaşımn Kızı'nı da 1836 yı lında tamamlayıp yayımladı. (îogol bu romanla ilgili olarak şöyle demektedir: "Yüzbaşımn Kızı ile karşılaştırılınca bütün romanlarımız ve büyük hikâyelerimiz yavan kalıyor. Saflık, yumuşaklık öyle bir yükseklige ulaşıyor ki bu ya pıtta, gerçek bile yapmacık ve karikatürize edilmiş gibi görünüyor. Ortaya gerçekten de ilk olarak Rus karakterleri çıkıyor. Kalenin basit komutanı, karısı, bayraktar, biricik topuyla kalenin kendisi, zamanın karışıklığı, sıradan insanların o alçakgönüllü büyüklüğü. Bütün buıılar yalnızca gerçek değil, onıı da aşan bir şey." Erzurutn Yolculuğu/ Aleksandr Puşkin/ Çevirvn: Ataol Behramoglu/ Türkiye lş Bankası Kültür Yayınlan/ 125 x. Erzurum Yolculuğu, Puşkin'in çok yönlü zekâsmın, kültürünün ışıltılarıyla parlayan bir yapıttır. Kafkas doğası betimlerinin, yıllar sonra, bir başka büyük yazarı, Maksim Gorki'yi etkilemiş olduğu rahatça söylenebilir. Savaş alanı betimlerinin ise, Sivastopol'da ve hatta Savaş ve Barış'ta Lev Tolstoy'u derinliğine etkilemiş olduğu açıklıkla görülebilmektedir. Goryuhino Köyü Tarihi adlı metin, romantiklcrin "tarih" anlayışına karşı yazılmış bir "parodi'Vlir. Puşkin, köylünün de tarihselliğe hakkı olduğunu yergisel, ironik bir dille anlatıyor. Cîoi7uhino Köyü Tarihi'nin ironik anlatımının arkasında, toprak köleci Rus köylü yaşamının gerçekçi betiınlemeleri ve tipleri yer almaktadır. Roslavlev, Napolyon'un Rusya seferi sırasındaki Rus yüksek sosyetesini incelikle eleştiren bir küçük anlatıdır. Yine de, bu birkaç sayfalık anlatının, Savaş ve Barış'ta Lev Tolstoy'u etkilemiş olduğu söylenebilir... Anlatının kahramanı genç luz, Puşkin'in pek çok yapıtının kahranıanları gibi, o dönem ve daha sonraki ger çekçi, ulusal Rus yazınının ilk örnek tiplerinden biridir. Mektuplarla Roman ise tamamlanmamış bir roman denemesidir. Yazann ilgi alanlarınuı çok yönlülüğünü göstermesi ve akıcı anlatımıyla dikkat çekicidir. Büyük Petro'nun Arabı/ Aleksandr Puşkin/ Çeviren: Ataol behramuglu/ 'l'ürkiye lş Bankası Kültür YayınALks.ıiKİı I'ııskiıı lan/ 141's. Puşkin'in anlatı türünde ilkyapıtı, 1827 yılında yazmaya başladığı Bü yük Petro'nun Arabı'dır. Bu özyaşamsaltarihsel roman denemesi ta mamlanmamış olmasına karşın, sağlam kunıluşu, yalın anlatımı, kişilerin gerçekçi betimlenişleriyle göze çarpar. Puşkin önces Rus yazınında anlatı dili şiir dilinden henüz tam olarak ayrılmamıştı. Büyük Petro'nun arabı bu ayrımın oluşmasında önemli bir adım olmııştur. 183233 yıllarının ürünü olan Dubrovski adlı roma nı, yalın, akıcı anlatımıyla Byelkin'in Oyküleri'ne yakındır. Bu anlamda, Büyük Petro'nun Arabı'na göre Puşkin'in romancılığında ileriye doğru önemli bir adımdır. Kurgusu da daha çok işlek ve sağlamdır. Romanda dönemin Rus Derebeylik düzeni ve ona uşaklık eden bürokrasiyle acımasızca alay edilmekte, Kirila Petroviç tipinin çevresinde Rus Derebeylik düzeni, günlük yaşam özellikleriyle, sevecenlikten de yoksun olmayan ince bir alaycılıkla sergilenmektedir. Bu bakımdan Dubrovski, Golgol'ün bazı ilk dönem yapıtlanyla da ortak özellikler taşır. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 6 1 4 SAYFA 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle