22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 2 K A 8 I M 2 0 0 1 ü Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde, bu hafta konudan konuya atlayarak sürdürüyoryazısını 3 sayfada U Ahmet Günbaş, Hüseyin Yurttaş'ın şiirierinideğeriendirdi x sayfada • Vecihi Timuroğlu, C. Kavukçu'nun öykülerine bakıyor n sayfada U Kitaplar artık Internet'te de okur önüneçıkıyor \A \ayfmk Cumhuriyet Barış Dernegi Davası ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Onüne baktığınızda arlcasını görebileceginiz türden ince, saydam kâğıtlar... Âvuç içini ancak dolduracak biçimde, özenle kesilmiş, istiflenmiş... Üstünde duran yılların tozunu biraz daha yakından baktığınızda neredeyse görebiliyorsunuz. Sararmış mı? Pek değil, tıpkı üzerine yazı yazanın belleği gibi unutmaktan uzak, hatırlayamayacak kadar yakın... Bu kâğıtlar Uğur Kökden'in Barış Derneği davası nedeniyle cezaevinde geçen 10 aylık tutukluluğunun en yakın tanıkları. Uğur Kökden bir tutsaklık güncesi ile çıkıyor karşımıza. Yıllarca süren suçlamalar, sorgular, savunmalar dizisini 'yargılanan'dan çok 'yargılayan' bir CUMHURİYET KİTAPS/tV/ 6Y4 kurbanın ağzından aktarıyor bize. Yazar, baskının hüküm sürdüğü, belirsiz, karanlık bir geçmişten sesleniyor. Kendi yaşam deneyiminden yola çıkarak onlarca kişinin hayatından kcsıtler sunuyor. Barış Derneği Davası, Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin en önemli olaylardan biri hiç kuşkusuz. Içlerinde Türkiye'nin önde geîen yazarları, gazetecileri, ressamları, nukukçuları, diplomatları, profesörleri ve doktorları bulunan Barış Derneği üyeleri, 141. ve 142. maddelerin kalkmasını ıstemenin terör amaçlı suç örgütü oluşturmakla eşdeğer olduğu o günlerde, bir sabah ansızın cezaevinde buldular kendilerini. Bugün, baktığımızda köprünun altından çok sular geçmiş gibi görünse de yaşananlar, yaşatılanlar elbette bırakmıyor hiç kimsenin peşini. Barış Derneği'nin tutuklanan üyeleri iki kez söz haklarını kullandılar. Bunlardan sorgu bölümü daha önce yayimlandı; savunma bölümü ise yayımlanmayı bekliyor. Bu iki belgenin gün ışıöına çıkması şüphesiz Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin birçok sorunun cevabını verecek, bugüne rehberlik edecek. Uğur Kökden'in Uzun Gecenin Tutsakları adlı kitabı o günlere, hem "içerdekiler"e hem de "dışarıdakiler"e bir sesleniş. Tıpkı kader birliği yaptığı Ataol Behramoğlu'nun ona seslendiği gibi: "Kederlenme Uğur, aldırma, boşver,/ Bu kötü günlerin de sonu gelır,/ Nasd olsa zindan bize mukadder,/ Sonsuzluğa akan her on yılda bir!" Devamı 4 sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle