Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 2 K A 8 I M 2 0 0 1 ü Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde, bu hafta konudan konuya atlayarak sürdürüyoryazısını 3 sayfada U Ahmet Günbaş, Hüseyin Yurttaş'ın şiirierinideğeriendirdi x sayfada • Vecihi Timuroğlu, C. Kavukçu'nun öykülerine bakıyor n sayfada U Kitaplar artık Internet'te de okur önüneçıkıyor \A \ayfmk Cumhuriyet Barış Dernegi Davası ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Onüne baktığınızda arlcasını görebileceginiz türden ince, saydam kâğıtlar... Âvuç içini ancak dolduracak biçimde, özenle kesilmiş, istiflenmiş... Üstünde duran yılların tozunu biraz daha yakından baktığınızda neredeyse görebiliyorsunuz. Sararmış mı? Pek değil, tıpkı üzerine yazı yazanın belleği gibi unutmaktan uzak, hatırlayamayacak kadar yakın... Bu kâğıtlar Uğur Kökden'in Barış Derneği davası nedeniyle cezaevinde geçen 10 aylık tutukluluğunun en yakın tanıkları. Uğur Kökden bir tutsaklık güncesi ile çıkıyor karşımıza. Yıllarca süren suçlamalar, sorgular, savunmalar dizisini 'yargılanan'dan çok 'yargılayan' bir CUMHURİYET KİTAPS/tV/ 6Y4 kurbanın ağzından aktarıyor bize. Yazar, baskının hüküm sürdüğü, belirsiz, karanlık bir geçmişten sesleniyor. Kendi yaşam deneyiminden yola çıkarak onlarca kişinin hayatından kcsıtler sunuyor. Barış Derneği Davası, Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin en önemli olaylardan biri hiç kuşkusuz. Içlerinde Türkiye'nin önde geîen yazarları, gazetecileri, ressamları, nukukçuları, diplomatları, profesörleri ve doktorları bulunan Barış Derneği üyeleri, 141. ve 142. maddelerin kalkmasını ıstemenin terör amaçlı suç örgütü oluşturmakla eşdeğer olduğu o günlerde, bir sabah ansızın cezaevinde buldular kendilerini. Bugün, baktığımızda köprünun altından çok sular geçmiş gibi görünse de yaşananlar, yaşatılanlar elbette bırakmıyor hiç kimsenin peşini. Barış Derneği'nin tutuklanan üyeleri iki kez söz haklarını kullandılar. Bunlardan sorgu bölümü daha önce yayimlandı; savunma bölümü ise yayımlanmayı bekliyor. Bu iki belgenin gün ışıöına çıkması şüphesiz Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin birçok sorunun cevabını verecek, bugüne rehberlik edecek. Uğur Kökden'in Uzun Gecenin Tutsakları adlı kitabı o günlere, hem "içerdekiler"e hem de "dışarıdakiler"e bir sesleniş. Tıpkı kader birliği yaptığı Ataol Behramoğlu'nun ona seslendiği gibi: "Kederlenme Uğur, aldırma, boşver,/ Bu kötü günlerin de sonu gelır,/ Nasd olsa zindan bize mukadder,/ Sonsuzluğa akan her on yılda bir!" Devamı 4 sayfada