Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ithaki Kitaplığı MAHREM GÜNLÜK Paul Gauguin "Bu giinlük eşi bulunmaz blr kişiliğin aydınlatıcı bır otoportresidir... Başkalarının bu günlükten neler çıkaracağını bilmıyorum, pek de umrumda değil Babam bütün hayatı boyunca kendini beğenmış saygın ınsanları sarstı, günlüğünde anlattığı o müstehcen resmı duvarına asmaya /orlayan aynı ele avuca sığmaz mantıkla, gayet bılinçli bır bıçımde sarstı. ölümünden sonra da onları sarsmaya devam etmesinden daha doğal neolabılirki?" Emile Gauguin Paul Gauguin BÜTÜN HİKÂYELERİ 5 Edgar Allan Poe N "özdeksel şeylere tutkun, açgözlü bir dünyanın ortasında Poe kurtuluşu düşlerde buldu. Amerika'nın havasının kendisini boğmasına karşın Eureka'nın başlangıcına şunu yazdi: 'Bu kıtabı düşlerin tek gerçeklik olduğuna ınananlara adıyorum!' O kendi varlığıyla, başlı başına bır protestoydu ve protestosunu kendıne özgü yollarla ilan etti." Charles Baudelaıre Toplam beş ciltten oluşan hikâyelerin son cildi çıktı. ohıy, yalmz partide degil, kaınuoyunda bi le büyük tenkılere yol açacaktır. Ne var ki bütün bunlar 1954 seçimlerinde DP'nin ezici bir zaler ka/.anmasının önünc geçemeyccckti. Nitekim DP %58,42 oranla 503 millctvckıli çıkarırken.CHP de oyların % 35,1 l'ını almış ve 31 tnillctvekiliyle temsil edilir nlmu^tıı. llişkılcr gerginligini koruyor, Inönüde "Türkiye'dedemokrasi idaresinin kaıi olarak olarak kıırulması mücadclesıni" ( s. 345) veriyordu. Böyle hirortamda parlak veren 67 Eylül olayları (1955) isc iktidarı güç dıırıımda bırakmış vc Türkiye'nindı:,andakisaygınliğına büyük birgölgc diı^ürnıüstür. 1 )Pon yıllık iktidarının son seçimlerini de (1957) kazanmıştı. Ancak ne var ki bu kez (,\ IPiyıcegtiçlenmıs.meclise 178(DP 424) tnilletvekili sokabılmışti. Bıından sonra DP'nin giderek daha da hırçınlaştıgı gözden kaçmıyordu. Vatan Cephesi adıyla girişilcn uygıılama ise ülke içinde yurttaşlar nrasında büyiik aynlıklara yol açmaktan başka bir i^e yaramadı. Varan Ccphesi'nin güçlenmesi için radyo en etkilı ve en yaygın bir iletişim aracı olarak kullanılmış ve nıı cepheyc geçen yurttasjarın adları 1958 Ekiminden 6 Nısan 1960 tarihine kadar radyodan okıınmuştur. Hıı arada Inönü'yü etkisizleştirme girişimleri de giderek artmış vc paşa, Uşak'ta, lstanbııl'da ağır saldmlara ugramaktan kurtulaınamıştı. Ortalık giderek gcrginlesjyor ve bu gergin ortanıda Inönü olası bir tehlıkeyı, koşulların getirecegi bir ihtilali vurgulamayı görevbıliyordu. Meclis Tahkikat Encümeni'nin kıırulması, iilkede büyiik bir tepki doğurdu. I iirkiye 27 Mayıs'ta askerlerin başını çektiği, genib ölçüde aydınlann, ünivcrsite gen(,liğinin destekle ciiği bir ihrilale sahne oldu. Yeni bir anayasa ve se<,imlerle Türkiye'de yeni bir dcincm ba^ladı. I'akat Jnönü'nün başında bıılıındugu C H P hi<; bir zaman tek başına iktidara gclemedı. Tıirk dcmokrasi tarihinde yeni görülen koalısyon hükümedcrinin ilkini kunnak onurıı da yine lnönü'nün oldu. Sistemin tuııı olarak oturmadığı, sorunlann <,"ö/iılemediöi, kbııi askeri darbe girisimlerınin gündeme geldiöi bir ortaında Inönü'nün demokratik bir rejimin yerlebinesi için büyiik bir çaba göstcrdigine Prof. 'I'uıan özellikle isaret etmekredir (s.394). Yalnız ne var ki yıllanmış bir sorun olan toprak reformu CHPbagımsızlar koalisyonunda da çözülemedifi gibi Kıbrıs bunalımı da 'I'ürkiye'nin remel sonınları arasında yerini aldı. ' Inönü 19. CHP Kurultavı'nı acıvor. nın soluna karşı çıkanlarla bunu savunan lar Bülent licevit arasında bu savaş giderek su yüzüne çıkıyordu. lnönü, kefenin giderek Ecevit'in lelıinekaydığını se/iyordu. Ni rekim 12 Ekim 1969'dayapılacak milletve kili seçimi kampanyası sırasında gittigi biı çok yerde "Ecevit Başbakan!" sloganlarıyfa karşılanıyordıı (s. 455). Ecevit'in halkçı politikası partideki statükocuları iirkütüyor vc onun "toprak işlcyenin, su kullananın" sloganını kullanması da bazı çevrelerde kay gı yaratıyordu. Partide bu çckı^meler va^anırken Türkiye 12 Mart Muhtırasıyla (1971) yeni bir kargaşa ortaınıııa giıdi. Bu rejimin sarsıntılarını atlatması da pek kolay olnıadı Bu ara re jımden çıkılması konusunda lnönü'nün gösterdiği çabayı da özellikle belirtmek gerckir. ü t e yandan CHP'nın 14 Mayıs'ta (1972) toplanan olağanüstü kımıltayı Bülent Ecevit'i Cumhuriyet 1 lalk Partisi eenel başkanlıgına seçti. Böylece CHP'nin değiş mez genel başkanı Ismet lnönü, yeti^me sinde büyiik rol oynadlğı Ecevit için "ya ben, ya Bülent" diyor ve ona verdigi dcsteği de çekmi^ bulunuyordu. Bu dıırum, CI IP'nin parçalaııaca&ı ya da Ecevit'in par tiyi tam olarak denetleycmeyeceği yolunda söylentilerin çıkmasına yol açıyorsa da burılardan hiçbiri olmadı ve Ecevit, CHP'ye Eeroz Ahmed'in deyimiyle "sosyal demokrat bir renk" vermcye çauştı. 24 Eylül 1884' de tzmir'de dünyaya ge len Mustafa lsmet, uzun, verimli bir döne me damgasını vurmıış ve 25 aralık 1973 te Ankara'da ya^ama gö/.lerini yummuştur. Prof. Turan, bu uzun araştırmasını lsmet Paşa'nın kişiligi ile noktalaınaktadır (s. 504 517). Bir imparatorlugun çöküijüne taıuk olan ve onun yerine ulus egemcnligine laik teınellere dayanan yeni bir devletın kurulmasında büyiik rol oynayan, cumhurıyetin 50. yılını da algılamak mutlulıı£unu yaşayan lnönü, tarihsel bir kişi ve kisjlık olarak tari himizde seçkin bir yer almıştır. lnönü, yaşamının her evresinde kendisini ycnileyen, yenilemesini bilen bir kişiliği temsil ediyordıı. Bunu askerliktcn diplomasiye, bakanlıktan, başbakanlığa, cumhurbaşkanlığın dan, mııhalefet liderliginc gcçerkeıı göster miş ve kanıtlamıştı. Bu yenıleme onun gunlük yaşamının bütün ayrıntılarında da kendini göstermiijti. Klasik müziğe olan ilgisi, cumnurbaşkanlıgı sırasında lizik dersleri al ması, dil sorıınlarını tartışması, orta yaşmda yabancı dil öğrenmesi, çagımızm sosyal ve ekunomik kavramlarını öğrenmek için gösterdiği çaba da bu arada sayılabilır Prof. Turan'ın bu önemli çaliijması dikka te deger özellikler taijimaktadır. O, konuyu incelerken karşılaştığı sorunları tarih yöntemininışığındaçözrnüşveaçıklıjîakavLişturmu^tur. Yine Prof. Turan yakın geçmişin tarih konusu olaıııayaeaöı volundaki kemikleşmiş olan bir tabuyu da bu büyiik aruştırmasıyla yıkmışfır. • tsmet Inönü Yaşamı, Dönemi ve Kişiliği / Şerafettın l'uran / Kültiir liıtkttnlıgı Yaytnlan / 2'M)7, Yayımlar Datrcsı Bci!)kanlıfc, Küllür liserleri Diziu 127lJ, 59Is. CUMHURİYET KİTAP SAYI 611 Inöraı'nün çsbslspı CHPye yenl kbnHk Öte yandan lnönü'nün ı'ıçiınciı dönem ba^bakanlığı 25 ^ııbat 1965'te birmiş ve bıından sonra CAIP igindeki geli^meler ve yeni bir kımlik arayışı süreci başlamıştı. Prof. Turan'ın anlatımıyla (s.427): "Isınet lnönü'nün ü^üncü dönem başbakanlıgının bıttigi25 Şubat 1965'ten yaşamının sonaerdigi 25 Aralık 1973'e kadar geçen " 8 " yıl " 10" aylık süre C.HP'ye yeni kimlik kazandırarak güçlendirmeye çalışma ilc yalnız genel başkanlıktan değil, kurucusu oldugu partiden de istihı ederek aynlması gibi birbirine zıt ve bir yönüyle trajik iki evre gösterır" (s.427). (,1 IP'de kimlik arayiijinın en önemli aşa ınası partinin "orranın solunda" olduğunun doörudan doğruya lnönü tarafından vurgulanmi!} olmasıdır (s.428). Parri meclisi 9 Şııbat 1965'tea<,ıklanan bildirideaçıklanan "aşırı sola ve saga oranla ortacı görünmekle birlikte parti uygulamalardamerkeziıısoluna doğrıı gidiyor" denilmiştir. Bu bildiri, C.HP'nin o günkü partıler yelpazesinde kendisinc merkez partisi konıımunda olan Adalet Partisi ile solu temsil eden l'ürkiye Isjçı Partisi (TtP) arasında bir yerverdiğini göstennekteydi. (s. 428429) Bu söylem partide geniş ölçüde değişim riızgârlarınm esınesine yol açtı. lnönü, devrimrı bır parti olarak kadın, işçi ve esnat milletvekıllerı çıkarılması gerektiğinden söz ediyoıdu(s.430). Bıınunlabirlikte 1965 se(,'inık'rini ezici bir üstünlükle Süleyman Demırelin başında bulunduğu Adalet Partisi kazanmıştı. (AP %52.9; C H P %28.7). Bu venılgı (.11P içindc yeni tartıijmalara ve dal galanmalara yol açarken ortanın solu da sor gulanınaya başladı. lnönü'nün artık parti başkanlıgmdan çekilmesı gerektiği ıstekleri de gündeme geldi (s. 4 î î ) . Partide orta KROM SARISI Aldous Huxley "Krom Sarısı, en zekı ve neşeli haliyle genç Huxley'dır. Duşünceler üzerine, düşüncelerle çatışan veya onlara ıhanet eden şeyler üzerine bir kitap bu Entelektüel geçış, cınsel değışme, ahlakı belirsizlik, artık can sıkan idealızmın çağından geçen bır düşünce kargaşasina çok şey borçludur. Bıze ıhanet eden şeylerın duşünceler olduğunu ima etmekle bırlıkte, konuşmalarda, tartışmalarda, kendine daır absürd bılgıler ve zıhnın bıtmeyen oyunlarında şaşmaz bir haz sergilemektedır. Kıtabı, Huxley'nın her zaman ıçin parlak olan romanları ıçınde en guzel ve keyıfiı kılan da, 20'lerin bir başyapıtı yapan da budur." Malcolm Bradbııry Krom Sarısı GÖRÜNMEZ ADAM H G.VVells EJDER KANADI Margaret Weıs & Tracy Hıckman SHANNARA'nın ELFTAŞLARI Terry Brooks DÜNYA'NIN MERKEZİNE SEYAHAT Jules Verne AY'IN ÇEVRESİNDE SEYAHAT Jules Verne BİTMEYEN BARIŞ Joe Haldeman BÜTÜN HİKÂYELERİ 4 Edgar Allan Poe İKİTUHAF ÖYKÜ Mircae Ellade Mıguel de Unamuno TÜM KİTAPÇILARDA! ithaki