Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r alıntılarla sürdürüyoruın: "Ben mizahı değil, mizah heni seçti' diyordıı. "Mızaha yünelmekgibi bir kaygım hiç mi hiç voktu. Giılmece yazarı olmaya niyetli değildim. Mizah, seçiml değil, mecburiyetten oldıı." Tan'da çalışmaya başladığında, Sedar Siınavi, Zckeriya Sertel'e "Bıı kişi başya zıdan, istihbarata kadar her şcyi yazabilir" diyc bir not yollamıştı. Sertel, fıkra yazmasını istedi. Bir basjık arandı ve "Şakalar" olmasınakararverildi. Yazıların başlığı "Şakalar" olıınca "mecbıır kaldı" şakayı sürdürmeye. Yalnız yazıy la geçiniyordu. Örneğin ^iir de yazıyordu ama kimsc şiire para vermiyordu oysa öykü başına bir lira alıyordu. Çok geçtneden "Şakalar" köşesinin iki ozelliğini rark etti: llki: Etkili oluyordu, akılda kalıyordu. Ikincisi:Çokçabukya yilıyordu. "Bıı iki özelliği kavrayınca üstüne üstüne yüriidüm. Nitekiın 15 gıin sonra tanınmıştım bile. Böyle giderse, seneye arabaylageçersin Babtâli'den dedilcr. O zamanlar cn biiyiık lüks, zenginlik ara baydı. Dedikleri çıktı. Biryılalcalmadan arabayla geçiyoraıım Babıâli'den. Ellerim kelepçeli, polis araba.sıyla..." Yasaklar, sorıışturmalar, hapis cezaları .. Biryandan bunlarsürerken.biryandan "tenlikelıdir, sakıncalıdır" diye öykiilerini kiın^e alınak istemezken, oyine de sürdıırur mizah öykülerini... Ust üste iki yıl (lc>56 ve 1957'de) Italva'da Bordighcra Altın Palmıye Uluslararası Giilmece Yarüjinası'nda birincilik ödıılü kazanınca, talep de çoğalacak, öykülerin fiyatı da aıtacaktı! ARKEOLOJİ VE SANAT YAYINLARI İSTANBUL STRABON GLülıK/VlliKA Aıııjk Aıuulıılıı Gığıı/fiıirı TARİHİ ROMA Oktay Belh Velı Bdhşalıyev Nahçıvan Bölgesi'nde ürld veSüiı [uın (>\ty Boya Be^emell üttürü dır. Oysd, ornegın Marcel Ayme, hedefini bilen mizahçıdır." Aziz Nesin'in mizah övkıılerı, toplu mun her katmanındaki okura, kolaylıkla ulaşır. (Şıı "kolaylıkla " sözcüğiinü yazdım ve kendi kendime giilmeye başladım! Aziz Bey, sinir olurdu "Ne kolay yazıyorsunuz" diyenlere! Belki bin kez, herkese anlattı. "Siz kolay okuyun diye, ben çok zor yazıyorıım " der dururdu.) I layır kolay yazmıyordu. Kolay okunabilsin, çabuk algılansın dıye çok uğrasa rak, çok titizlenerek, her öyKÜyü yıllar boyu içinde taşıyıp geliştirerek, irili ufak lı kâğıtlara ha bire notlar alarak, bclki bin kez kıırgıılayarak, çok özenli seçimler yaparak, dilin üzerine titreyerek, çok ugraşarak yazıyordu. Herkesin anlaya bilmesi için büyük çaba gösteriyordu. îşini çok, hem de çok cidciiye alıyordu. Yazarken, çok yalın bir dil kullanıyordu. Yazarken, yalnız güncel olaylardan değil, geleneksel Tiirk halk gülmecesinden yararlanıyordu. Nasreddin Hoca, Surname, Karagöz, masallar, geleneksel hiciv, yergi, taşlamalar, söylenceler, tekerlemeler, tümü ona kaynak olabiliyordu. Yazarken, kendi toplumunun sorunlarından esinlenmekle birlikte, çağdaş dünya insanının sorunlarını anlatıyordu. Başlarken, Aziz Nesin, mizah öyküle rinde önce insanı yazıyordu dedim. Yani; Tesadüfen yaşayanları, yanlışlıkla ölen Yazmak... Vazmak... Yazmak... Aziz Nesın, mizahı vt gülmecc yazarını var eden iç vc dıij ctkenleri ıızun uzıın anlarmıştı. Ona gore dış etkenler, pcılitik, ekono mik ve toplumsal koşullardı. Baskıcı yönetimler ve siyasal bunalım dönemlerinde mizah güçlenirdi. "Omeğin eski Yunan'da Aristofanes, Selçuklularda Nas reddin Hoca, Fransa'da Moliere, bizde Maıko Paşa dönemleri, mizahın şahlandığı, ılorıığa vardığı zamanlardır." Halkın siyasal ve ekonomik baskılara, iktidarların zoıbalığına, koı^ullann acıınasızlıgına başkaldırabilmesinin, dire nebilmesinın bir yoludur mizah. Yalnız direnmenin degil, içindeki ciirenme gü ciiniı oldürmemenin, onu hep canlı tutmanın veveşertmcnin bir yoludur. Aynı zamanda bu koşullara dayanabilmenin, her şeye karşın kendi kişiliĞini ve bii tiınluğunü korumanın da yoludur. Haksıziığı, adaletsizliği, baskıyı uygıılayanla ra karşı, insan onurunu avakJar altına alanlara karşı, bir bakıma nalkın öç almasıdır mizah. Bir başka deyişle mizah, hem kurtarıcı hem de bir silahtır. îç etkenlere gelınce: "Iç elken, mizah yazarının kendi yetişme koşullarıdır. Genellikle yoksunluk ve yoksulluk yaşamından gelen bir kırgınlık, bir öfke, bir hırs alma biçimidir mizah. Tanınmıs mizahçıların yaşamlarını incelersek, bunların rahat ve normal yaşam sürmediklerini, dar geçitlerden geçip, zor yerlerden geçtiklerini görürüz. Orneğin, Şarlo, Mark Iwain, Moliere, O. Henry, Çehov, Zoşçenko vb. Her zorluk, her acı çekeni mizahçı yapmaz elbet, ama ağır koşular kişinin mizahçı yetene^ini gelişririr." "Mizah ortamıyja, mizah yeteneği olan kişi bir araya gelirse, o zaman mizahçı önem ve değer kazanabilir. "Mizah bir yıkıcılıktır. Mizahçı, kızEinlıklarını, nefretini, kinini, öfkesini, mneını, bilinçli biryönetimleeerçekten yıkılması gereken hedefe yöneltebilir ve mizah silanını halk yararına kullanabilirse, bir oiumlu yıkıcı olur. Bıınıın tersi, inançsız alaycılıktır, olıımsuz yıkıcılıktır. Bu olumsuz yıkıcılığa en iyi ornek Pitigrilli'dir. Haincesinezeki, amaolumsuzfuğu yüzünden büyük mizahçı değilCUMHURİYET KİTAP SAYI 611 Iç ve Dış Etkenler leri... Donen çarkların dışlıleri arasuıda ıınufak olanları... Atı alıp Usküdar'ı geçeııleri, parayı verip düaiiğü çalanları... Yoksıılları, kendi yağıvla Kavrulanları, el kapılarında savrıılanları... Barı kafalı Doğııgövdelileti... Aralarındakisandalya dalaşmalarını halka yurtseverlik, özgürlük savaşı diye gösteren politika cambazlarını, tukiıraüğYınü valavanları... Konuşıırken mangalda kül bırakmayanları, halka talkın verıp kendileri salkım vutanları... Ağızlarına bir parmak bal çalınanları, bal tııtup parmak yalayanları, halkı uyutanları, nugün git yarıngelcilerı... Düşmüşetekme vuranları, sepet efendimcileri, dalkavukları, yağcıları... Dokıız köyden kovulup, onuncu köyü arayanları... Dişini sıkan, kemeri kısan dargelirlileri... Sırça köşkte oturup komşusuna taş atanları, Hldişi kulelerinde tüneyen göbeldileri... Anamızı belleyenleri, Mersin'e diye tersine gidenleri... Vakitsiz öttü diye başı kesilenleri... Kokup bulaşmayanıan, sııya sabuna dokıınmayanları, mıymıntıları... lyileri, kötüleri, hem iyi hem kötüleri... Harman olduğumuzkişileriyazdı. Tümünü, hepimizi yazdı, mizah öykülerinde Aziz Nesin. Hem can yoldaşlarını, hem de can düşmanlarını yazdı. Okuyanlar, kendilerini değilse bile, birbirlerini hemen de tanıdılar. • eposta: zeynep@zeyneporal.com Faks:(0212)257 16 50 Arnik Roma'da Mlmarlık ve ERKENOSMANLISANATI AKDENİZ'DEISLÂMSANAII 20. TUYAP İST. KİTAP FUARI 311 KASIM 2001 Ust Kat: 10 Sk. B127 (T. DİL KURUMU Standı yanında) FUAR ÖZEL İNDİRİMİ Aziz Nesin çocuklarıyla birlikte. Hayrıyc Cad. Çorlu Apt. 3/4, 80060 BcyogluİST. Tcl.: 0 212 293 03 78 (pbx) F.ıx: 0 212 245 68 77 www.arkcnlojis.in.it.com