Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Firdevs Gümüşoğlu, "Kadınlar Dünyası" dergisinin yayın yönetmeni. Kaaınlar ve dergi üzerine konuştuk Gümüşoğlu ile. ERENDIZ ATASU içbir biçimde kayıtsız kalınamayacak yeni bir dergi son aylarda gümbürtülü yayın dünyastna usulca katıldt. Kadınlar Dünyası elbette, göz alıct renklere bulanmış, abartılı dergilerden çok farklı. Bağırmıyor, ağırbaşlt ve alçakgönüllü; ancak toksözlü ve kararlı. Kadınlann özgül sorunlartyla yakmdan ilgili olmasına karştn, baktş açtsıfeminist dergilerden daha genis. Kanımca Kadınlar Dünyası kadınlık sorunlartm günümüz dünyasının ekonomikpolitik çerçevesine yerleştirerek incelemekte, "yenidünya düzeni" yörüngesine kattlmış ülkemizin ekseni eğildikçe, bu sorunların ağırlaştığtnt saptamakta. Günün modasma uyup sermayeemek çelişkisiniyok saymtyor; bu konudaki açtk seçiktavnyla, Cumhuriyetin devrimcikazammlartyla ilgili duyarhlıpyla ve özgül kadınlık sorunlartna yöneüşiyle üç kimliğin bilesimi söz konusu. Kaatnlar Dünyası'na sosyalistKemalistfeminist bir yayın organt diyebilir miyiz, Firdevs? Derginin yayın yönetmeni olarak bu saptamama katıltr mısımz? H Kadına ilişkin her sorun, sorunumuzdur' görmek mümkün. Çarptct olmayı değil, okuruna gerçekten bir dünya görüsü ve temelsiz olmayan bir özgüven kazandtrmayı amaçlıyor Kadınlar Dünyası ve bunu başarmak yolunda, yöneldtğt konular, seslendiği kıtleler, sayfalanna davet ettiği kalemler açısından temel ilkeler dtsında seçkinci ya da herhangi biçimde dışlaytcı bir tutum izlemiyor, Necla Arat'tan Sevda Şener'e, Serptl Çaktr'a dek, pek cok araşttrmacı say/alannızm konuğu oîdu. Bu tavrı çok sıcak buluyorum. Ne dersiniz? Derginin birleştirici olmasını Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu kosullar açısından zorunlu görüyoruz. Bu birleştiricilik gündelik bir kaygıdan çok, uzun vadede Türkiye'nin kadınıyla erkegiyle daha onurlu bir yaşam sürmesi icin. Bağımsız, kendi gücüne güvenen, kadınerkek çelişmesinin toplumsal bir avantajdezavantaj olarak yaşanmadığı bir dünya için bugünden yapürnası gerekenleri yapmak için. Bu arada ciadi bir kaygımız da var: Yayımladığımız yazılar bilimselAydınlanmacı olacak. Bu arada bilimsel "soğukluk"tan uzak, halk ile aydınlann kesişme noktası olmaya özen gösteriyoruz. Türkiye'nin çok nitelikli bir kadın birikimi olduğuna inanıyoruz. Geçmise de uzanıyor bu btrleştiricilik. Dergi, adtnı tarıhı bir kadın dergisinden alıyor. Bunu, ülkemiz kadın mücadelesinin sessiz öncülerine bir saygt göndermesi olarak yorumluyorum. Kadınlar Dünyası dergisi ilk kez 1913'te Osmanlı'da yayımlanmış. İlk yüz sayısı günlük, sonra on beş günlük olarak çıkmış. 1921'e kadar yaym hayatını sürdürmüs. Bu dergide, kadınların eğitim hakkı, nukukun öznesi olma talepleri, aile yapısının değiştirilmesi, kadının çalışma ve kendi ayaklan üzerinde durma ve ülke sorunlarına sahip çıkma talepleri dile getirilmiş. Kadının örtünmesıne karşın mücadele eden, kadınları bilgilendiren yazılar yazılmıs. Dünya kadın hareketiyle ilgili haberlere yer verilmiş, onların başaruarı coşkuyla karşılanmış. Kısaca Kadınlar Dünyası, dönemin en devrimci dergisi. Biz, mücadeleleriyle kadınların önünü açan büyükannelerimizin mirasını devraldığımızı ilan ettik. Bunun iki ana nedeni var. Birincisi; Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi durum 1900.'lü yıllarla büyük bir benzerlik taşıyor. Ülkemizin bütün tersanelerine girümis ve ülkemiz bağımsızlığını yitirmiştir. Şeriat, halka dayatılan bir olgu halıne gelmiştir. Ülkemiz değerler bağlamında yoksullaştırılmıştır. Ikincisi: Kadınların Konumu en aşağılara çekilmiştir. lşte biz Kadınlar Dünyası adını alarak aslında, hem geçmiş mücadeleyi anımsatıp kadınlaraa güven duygusunu güçlendirmek, hem de yanm kalmış Aydınlanma mücadelesine katkıda bulunmak istedik. Yasamtn nabzmı yakalamadan dereicilik yaptlamaz herhalde. Öte yandan güncelin geçiciliğiyle sınırlı kalma tehlikesi de var. Sizin gündem olusturma tarzınız, kanımca çok dengeli. Hayattn gelgitlerinden önemli ve kaltcı olant seçebiliyorsunuz. Depremle ilgili yaytnlartnız sorumluluk ve duyarlılıkörneğiydi. Öte yandan, Kaatnlar Dünyası toplumsal, politik oluşumlann, kadınları ezen geleneklere ve uygulamalara bekâret geleneği ve kontrolü gibi karsı durmamn yanında, kültüre ve sanata da ağtrltklı olarak yöneliyor. Bu yönelis çok kanallı. Örneğin, dil gibi basat bir kültürel olguda ataerkillığin izlerini sürmeye bir sayınızı ayırdtnız (Aralık 1999, Sayt 3). Çok yararh incelemeler yayımlandı o saytda. Insanlığtn ortak kültür birikiminde kadınlann katkılannı ve unutturulmus etktlerini ortaya koymayt da hedefliyor Kadınlann Dünyası diye düsünüyorum. Kadın mucitlerle ilgili ilginçbiryazı okuduftumu anımsıyontm. Unutkan ülkemize rüreyya, Nasip lyem gibi tanınmts sanatçılan bir kez daha anımsatırken, gölgeae kalmış kadın yaratıcılara ve öncülere ısık tutmayı da unutmuyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Kadına ilişkin her sorun Kadınlar Dünyası'nın da sorunu. Dergi çalışmalanna başladığımızda, kadınların gizlenen unutturulan tarihine ışık tutmak, gölgede kalan iz bırakan kadınları topluma anımsatmak istedik. Bunun yanı sıra, hangi alanda olursa olsun üreten kadına derginin sayfalarını açmaya önem veriyoruz. Mart sayısının kapak dosyasını tam da bu konuya ayırdık. Antik çağdan günümüze, düşünenyaratan öncü kadınlarla okurlarımız arasında köprü oluşturduk. Sokrates'in hocası bir kadın: Aspa Firdevs Gümüşoğlu ile 'Kadınlar Dünyası' üzerine Yaşamn nabo sia. Çağmın (370415) ünlü matematikçisi, inançsız filozofu olarak tanımlanan ve gericiler tarafından şeytanla isbirliği yapıyor savıyla linç edilen Iskenderiyeli Hypatia, tarihte ilk kez seçimle işbaşma gelen Mısır Sultanı ŞecerüdDür vb. gibi çok sayıda kadını umut örnekleri olarak binyılımıza taşıyoruz. Kadınlann tarihinin yeniden yazılmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Derginin "mut/ağmdan " da söz etmek isterim. Kadınlar Dünyası'nın ardtnda disli medya kuruluşlan yok. Kadınlann aîçak gönüllü sermayeleri ve ytlmaz emekleriyle kuruldu ve yürüyor bu dergi; biliyoruz. Okura ulaşırken güçlüklerle karşılasryor musunuz? Diğer bastn yayın organlannda, dağıtım şirketlerinaen ilgi görüyor musunuz? Yayın hayatına girisiniz "reklamsız" oldu. Bu kendi seciminiz miydi, günümüz koşullanntn aayatması mı? Kadınlar Dünyası'nı çıkanrken bir sermaye grubuna dayanmama ve kadınlann kolektif emeğiyle ilk birikimi elde etme ilkesini benimsedik. Bir abone kampanyası açtık. Abone ağını halka halka geliştirdik. Kadınlar, hatta erkekler bu çabamızı coşkuyla karşıladılar. Ciddi ama asık suratlı olmayan, kadın sorununu "eziliyoruz" söyleminin ötesinde bilimsel temelde ele alan ve az önce sözünü ettigim üç ilkenin politikasını yapan bir derginin ihtiyaç oılduğu saptaması önümüzü açtı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez kadınlar, yerli ve yabancı hiçbir sermayeye dayanmaaan dergilerini yarattılar. "Reklam"sız yayına başlamak bizim seçimimiz değildi elbette... Günümüz piyasasında kendinizi duyurmamn maliyeti çok yüksek. Bu nedenle, Kadınlar Dünyası'nı tanıtan ilanlar veremedik. Ama Cumhuriyet Devrimleri'nden, dolayısıyla Türkiye'nin Aydınlanması'ndan yana basınyayın kuruluşlanndan, köşe yazarlannaana umduğumuz destefti bulamadık. "Türkiye'nin aydın kadınları bir araya gelmiş, hiçbir sermaye grubuna dayanmadan bir kadın dergisi çıkanyor" diye düşünüp, bu çabaya katkıda bulunmalarını istiyoruz. Çünkü bu bile bir haber konusudur. Kadınlann çabalanna, emeklerine gözlerini kapamamak onlan da, Türkiye'yi de zenginleştirir. Derginin birkaç ayltk kısa ömründe ulasttğt düzeyi deîerlendirir misiniz, sizce yeterli mi, baska bedefleriniz var mı? Kısa vadede ulaşmak istediğimiz hedefe ulaştık. Dergiyı Ekim 1999'dan beri, aylık olarak çıkarıyoruz. Çok yapıcı eleştiriler, öneriler ahyoruz. Yazı kaaromuz gelişiyor, konu zenginliğimiz ve konulara yaklaşımdaki derinliğımiz artıyor. Ama bu yeterli değil. İstediğimiz kadar nitelikli dergi çıkaralım, daha fazla okura ulaşamadıktan sonra hedefimiz güdük kalır. Bu hem ekonomik olarak güçlenmemiz, kâğıt fiyatlarının dövize bağımlı günlük artışına karşı durmamız, hem de Aydınlanma ateşini her yanda yakmamız için zorunlu. Kadınerkek herkesi, dergiye abone olmaya, abone bulmaya, maddi katkıda bulunmaya, yazı ve önerileriyle zenginleştirmeye ve tanıtmaya çağırıyoruz. Çünkü umutlar, dayanışmayla gerçekliğe dönüşür. • SAYFA 7 KadmiapDünyası'rançtzgtsl Saptamanız çok yerinde. Kadınlar Dünyası sosyalistKemalistfeminist bir çizgide. Yeni dünya düzeninin Türkiye'ye dayattığıuygulattığı politikalardan en çok kadınların zarar gördüğünügöreceğini düşünüyoruz. Sıstem bir yandan kadınları, ucuz isgücü ve esnek üretimin hedef kitlesi olarak görürken, diğer yandan "cinsel nesne" olduğu ideolojisini toplumun bütün dokusuna işliyor. Kız çocuklan "manken"lik rüyalarınayatıyor. Yeni dünya düzeninin "Yesil Kusak Projesi"ne uygun olarak da, Kadınların önüne tarikatlarda örgütlenmeşeriat bayrağını taşıma görevi veriliyor. Bu kadınların karşısına konan üç ayaklı bir olgu: Ucuz isgücü olacağız, cinsel nesne olmayı içselleştireceğiz ve şeriat iktidannı kuracağız (ya da inanç özgürlüğü adı altında savunacağız). Kadınlar Dünyası'nda bu politikaları tartışıyor, kadınIarda bilinç sıçraması yaratmaya çalışıyoruz. Kadınlar Dünyası olarak: Cumhuriyet Devrimleri'nin aynı zamanda bir kadın devrimi olduğunu savunuyoruz. Mustafa Kemal'in sözleriyle, Cumhuriyet, "Osmanlı hükümetine, Osmanlı padişahma ve Müslümanlann halifesine halkın ve ordunun isyan ettirilmesiyle" kuruldu. Bu eylem aynı zamanda antiemperyalist bir halk hareketidir. Kadınlar, devnmlerin birer savaşcısı oldular. Bulundukları her alanda devrime sarıldılar. Millet Mektepleri'nde, Halkevleri'ndeHalk Odalan'nda, kasabalarda, köylerde eğitim seferberliğinin mimarı oldular. Ev kadınlarına çocuklannın öğretmeni olma onuru verildi. Cumhuriyet Devrimleri mayası, kadınlann sayesinde tuttu. Çünkü kadınlar bu devrimlerden kazançlı çıktılar, "kulun kulu" olmaktan çıkıp, yurttaş sayıldılar. ikıHM MP ıtopgl Kadınlar Dünyası'nın feminist bir yönelimi de var. Toplumsal cinsiyet olgusunu açık eden, erkek egemen sistemi sorgulayan ve bu doğrultuda politika yapan bir yönelim içindeyiz. Kadın olmaktan kaynaklanan sorunları toplumun önüne koyup, yeni açılımlar elde etmeyi hedefliyoruz. Aile içi şiddetten enseste, dildeki cinsiyetçiliğe kadar pek çok konuya sayfalarımızda yer veriyoruz. Başka bir saptama, derginin birleştirici, toplayıa yant. Gerçi, bu özelliği yuErendtz Atasü ve Ferlde cümüşoğlu 'Kadınlar Dünyası' üzerine söyleslrfcen. kartda sözünü ettiğim üçlü kimlikte de CUMHURİYET KİTAP SAYI 533