Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VAT CAPAN •ı SIKI DENETtM el yordamıyla yürüyebilirsin kıpırdamadan durabilirsin olduğun yerde bir şey olmamış gibi davranabilirsin kapayabilirsin gözlerini bilgi de edinebilirsin şu dünyada olan bitenler üstüne • * e Marianne Larsen/ Şiirler/ Çeviren: Murat Alpar 'Bir sinek / oturmuş dinleniyor / bir perdenin üstünde' 1951 doğumlu Marianne Larsen bugüne dek yayımlanan 40 kitabıyla ki çoğu şiir kitabıdır çağdaş Danimarka gökçeyazınında kendisine kalıcı biryer edinmiş ozanlardan biriaır. Ozan ilk 3 şiir kitabında: Yoğunlaşmalar (1971), Ustçizginin Sesi (1972) ve 21 Şiir (1972), nerdeyse gerçeküstücü, sovut ama vetkin bir söyleyişle, bir düş dünyasını betimlemesine karşın, 1973 yılında yayımlanan Yıkım adlı şiir kitabıyla başlayarak bugüne dek sürdürdüğü daha somut, daha yalın bir söyleyiş geliştirmiş, şiirlerinde, başta "yalnızlık" olmak üzere, çeşitli toplumsal sorunları çıkış noktası yapmıştır. Marianne Larsen'in şiirleri, çevresinden, içinde bulunduğu toplumun gidişinden tedirgin bir ozanın, eleştirilerini ince bir alaycılıkla dışa vurduğu tepki şiirleridir. Kimi şiir kitaplarının oaşlıkları, ozanın ilgi alanı üzerine ipuçları vermektedir: Cinderella (1974), Ortak Dil (1975), Karşıtlıklar (1975), Eylemler (1976), Yalın Söylemeli (1976), Düşman Kim? (1977), Içimde Bir Umut Var (1981), Maskelerin Arkasında (1982), Doğrudan (1984), Sevgili Canlılar (1984), Neredesin? (1987).Marianne Larsen bugüne dek coşku şiiri yazmamıştır. Söyleyişindeki kısalık ve yoğunluk, Çin şiirlerini anımsatır. Kimi şiirlerindeki kuruîuk pahasına bile olsa, sözcük kalabauğının yaratabileceği bulanıklıktan hep kaçınmıştır. Aşağıdaki 4 dizelik şiir, Marianne Larsen'in şiirin özüne inme çabasının en güzel örneklerinden biridir, sanırım: "Örneğin bir sabah Örneğin nilüferler. Örneğin bildik ayak sesleri merdivenlerde. GÖLGELER TAKVÎMİ'NDEN DORT SULARI saat dört öğleden sonra sınırsız sevgiyle dolu olanlar henüz gelmedi oysa çoktan gelmeleri gerekirdi BEŞ SULARI dışanva bakıyorum pencereden insanlar geçiyor suskun .'. hızlı hızlı yürüyorlar / kendilerine giden yolda giyinip çıkıyorum . ben de yürüyorum aralannda DALGALAR umarsız bir arayış içindeki gözlerle her gün yüzlerce kez saate bakmak • , ,, > , , / , iki bükliim olmayı dişini sıkmayı renldere bakmamayı gerektiriyor bu devinmek güç bu durumda en yakmdaki gecegündüz açık dükkândan daha uzağa çok seyrek gıdebilıyor ınsan DANS ETME HRSATI'NDAN 30 yaklaştığında seni ezip toz eden, çocukluğunun geçtiğı o yerlere üflüyorsun parmak uçlarından üfleyerek öpücükler gönderir gibi yabancıların ardından 40 bir varmış bir yokmus bir telefon varmış. Telefon seksen yaşında yalnız bir kadının odasındaymış. Her gün alısverişe gittiği sürenin dışında hep odasında telefon un ve saksı bitkilerinin yanıbaşında otururmuş kadın. Aylar geçip de bir değişiklik olmayınca telefon solmuş. Kadın götürmüş telefonu , avludaki çöp kutusuna atmış.. Nasılsa inecekmiş aşağıya kuru ekmek parçalarıyla kuşlan beslemek ve kardelenlerin açıp açmadığını görmek için. , . * DANÎMARKALILARIN RUHSAL DURUMU DOSYASI'NDAN XV kimi danimarkalılar diyor ki gerekirse birkaç gün üst üste ' ' erinç içinde olabilirlermiş ' kimileri, bu çok fazla, diyor kimileri ise hiçbir şey söylemiyor kimileri diyor ki üç bin saatlik erinç yaşam boyunca erişilecek en yüksek nokta imiş kimileri, bu çok az, diyor kimileri ise hiçbir şey söylemiyor XXIV bir sinek oturmuş dinleniyor bir perdenin üstünde bir danimarkalı oturmuş dinleniyor bir sandalyede bir dünya oturmuş dinleniyor elektriği kesilmiş bir ortam içinde bir sineği avlamayan bir danimarkalıyı avlamayan bir dünya " ' ' CUMARTESt kış ile yedinci mevsim arasındaki saniyede kimsenin yetişemediği bütün trenlerin kalkağı peronu buldum her şeyden gürültülü dörtnal sesleri geliyordu at sürülerinden söz ediliyordu gökyüzünün dibindeki bir yerden bir zamanlar yedi yaşındaki çocuklann çizip salıverdiği PAZAR birisi birdenbire ormana telefon ettiğinde ağaçlann arasında dolaşıyordum cep telefonu yerde bir eğreltiotunun dibinde duruyordu HİÇ ZAMAN YOK hiçbir mutluluk dileği yollayamamak hiçbir mutluluk dileği alamamak SAYFA 18 ' SAYI 533 CUMHURİYET KİTAP