Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• llhan, o fay hattının harekete geçmesini sağlar. Duyan fakat dile getiremeyen, yaşayan fakat cesaret edemeyen, duşünen rakat bir bireşime ulaştıramayan birey onun şiirindc birdenbire büyük bir savrulmanın eşiğinde durarak, her şeyi kendisinde toplayan bir odak noktası olarak ve nihayet bir örnek oluşturarak girer toplumsal belleğe. Artık kaçılabilir, artık yitirilebilir, artık inkâr ve itiraf edilebilir... Attilâ tlhan, yalnızca iki değil, çok sayıda dünyanın kesiştiği noktada bunalmış bireye, getirdiği şiirle meşruiyet kazandırmıştır. Bu nedenle, bana göre, Attila îlhan'ın şiiri modernist geleneğin düğümlendiği bir noktada devreye girmiş ve şiirde yer alan insan tipinin bireyleşmesine tanınan ilk olanak olmuştur. Bu siirin büyük etki gücünün altında yatan ilk neden budur. Ikinci bir neden olarak şu noktanın üstünde durmak istiyorum. 1950'lerde ortaya çıkan şiir kesinlikle modern olmanın da ötesinde modernist bir şiirdir. Modern bir durum, modernizm ise bir ideolojidir. Attilâ llhan, dünya görüşünü oluşturan Mandzmin evrensel duruşunu, onun bir tür yerelleştirilmesi çabası olarak Kemalizmle buluşturmaya başından beri çalışmıştır. Kemalizm tartışmalannı özgün bir yorumla ele almıştır. En azından Kemalizmin tek parti ideolojisine, onun tüm kurumlanna, nihayet Kemalizmin doktriner bir diktayla bütünleştirilmesine başından sonuna aek karşı olmuştur. Hatta, Batı kavramına yönelttiği yoğun eleştirilerin amacı da Kemalizme özgün bir içerik kazandırma uğraşıdırdenebilir. llhan'ın, Kemalizmi, bir büyük toplumsal dönüştürüm projesi olarak gördüğü açıktır. Kaldı ki, llhan, sosyalizmi de aynı anlayışla ele almış, onu da yeni ve yerel bir evrime taşımanın olanaklannı araştırmıştır. Bütün bu bağlam bütünlüğü onun kesinkes bir modernist olduğunu saptamaya yettiği gibi, şiirinin büyük etkisini de belirleyecek bir özelliğiair. îlhan, sanayi ve sonrası toplumunun bıreyi nasıl kuşattığını dikkatle gözlemlemiştir. Modernizmi bu çizgiyi izleyerek okumuştur. llhan, bireyleşme sürecinin bir burjuva edimi olduğunu, onun da ancak modernleşmenin dolaylannda yaşanabileceğini ayrımsamıştır. Cinsel özgürlüklerin Kazanılmasında, teknostrüktür dünyanın oluşmasında, yeni insan tepkilerinin doğmasında ona göre modernizm belirleyici bir etkendir. Bu durumda Attilâ llhan, şiirinin burjuva tepkiciliğine yansımasına karşı çıkmaz. Şiirinin, Türkçedeki ilk cinsel itiraflara açık şiir olmasını engellemez. Şiirinin, insan tekınin varoluş bunalımını dile getirmesinin önünü kesmez. Ama, şiirinin modernist mitolojinin kentten telekomünikasyona kadar uzanan yelpazesini kuşatmasını da ister; hatta, bunu verebilmek için şiirde özgün yöntemler dener. (Özellikle daha sonraki yapıtlanndan Tutuklunun Günlüğü'ndt yer alan 'Telex' başhklı siirbölümünü anımsayalım.) Böyleükle, bu şiir, gerçekleştirdiği sentezlerin (divan şiiriçağdaş şiir bireşimi ibi) ötesinde, kendisi bir sentez olarak oğar. Nâzım'ın çok kısa vurgularla fakat devrimci bir edayla geliştirdiği duyarlılık, fütürizm, konstrüktivizm, altyapı olarak bu şiirde vardır. Üstgerçekçiliğin duyuşları bu şiirde yer alır. Varoluşçuluk, Türkçedeki ilk büyük sıçramasını bu şiirde gerçekleştirir. Bunlara yukarda değindiğim olgular da eklenince llhan'ın şiiri herkesin ve her kesimin kendince bir yanından tutup, tutunup yeniden üretebileceği güçlü ve görkemli, dallı, budaklı bir gövdeye dönüşür. Böylelikle, Attilâ llhan şiirinin, katmanlardan oluşan, zaman içindeki dönüştürümlere açık, kendi döneminin ötesine siçramış gereksinimleri karşılamaya hazır bir kök/gövdeşiir olduğunu kabul etmek gerekir." Attilâ İlhan siirinde insan Dr. YAKUP ÇELİK ttilâ llhan siirinde çok zengin bir insan kadrosu okuyucunun karşısınaçıkar. Bunlar "ben", şiirintemasından kaynaklanan şahıslar ve şairin hayatının beürli dönemlerine etki etmiş insanlardır. Çok farldı ve serüven dolu bir yaşama tarzı, geniş ve gittikçe gelişen bir kültür birikimi, tanhe duyulan aşın ilgi bu insan kadrosunun zenginliğini hazırlamıştır. Destanlar ve tarihın hareket noktası alındığı şiirler dışında, yönlendirici unsur "ben"dir. Attilâ llhan'ın genç bir delikanlı iken ve henüz kendisine ait şiir çizgisini oluşturamadığı dönemlerde kaleme aldığı şiirlerden oluşan Duvar'da çok farklı bir insan kadrosu görürüz. Gavurdağlan'ndan Rivayet ve Şafak Vakti Dünya şiirlerinde Kurtuluş Savaşımız ve Ikinci Dünya Savaşı'nı hatırlatan insanlar konu edilmiştir. Cebbaroğlu Mehemmed, Durdu, Süleyman, Çeteci Garip Ökkeş, Ümmühan, Veli, Göcmen Sağır Recep, Arabacı Ökkeş ve Bilâlikli Kaval Boylu Yusuf Aksay; Kurtuluşu Savaşı öncesi, savaş anı ve sonrası Çukurova bölgesine ait insan tipleridir. Attilâ llhan bu tiplerle savaş öncesi yaşama sevincini, savaş anındaki dramı ve savaştan sonra farklılaşan yaşama tarzını gözler önüne sermektedir. Ikinci Dünya Savaşı destanı niteliğindeki Şafak Vakti Dünya şiirlerinde savaşı yaşaaığı varsayılan isimlerle karşılaşırız. Marianne, Kaptan Johansen, Grişka, Barrymore, Kaptan JeanPierre. A Modemlstşlp Artllâ llhan'ın 0 Sanstn Kurf adlı eserinln tanıtım gecesl'nde Attilâ llhan, Yaşar Kemal. llhan Selcuk blrllkte. â Duvar'deki diğer siirlerde, Attilâ llhan'ın kendi hayatındaki insanlar vardır. Cemşid Hun, Ihsan Ahmed, Zehra. Cemsid Hun ve Ihsan Ahmed şairin ilk gençlik yıllanndaki arkadaşlan, Zehra da büyük aşkıdır. Sisler Bulvarı ve Yağmur Kaçağı şiirlerinde de yer alacak olan Zehra, gözleriyle üç şiir kitabının da hakimi durumundadır. Bursabdır, Attilâ Dhan'ı çok etkilemiştir. Sisler Bulvan'nın Başka Yerde Olmak ve Kaptan bölümlerinde "ben"e ait özellikler şiirlerin yönünü belirler. Kaçıs, inanma problemi, arayış, gerilim ve aşk. Dolayısıyla büyük şehirlerin sunduöu insan tiplerine geçilmiş olur. Yani Attilâ llhan'ın romanlannda da yaşayacak olan ve kendisiyle özdeşleşmiş bir tipin ortaya çıkışı Sisler Bulvan kitabıyla gerçekleşir. Öncekahraman olarak şairin kendisini görmekteyiz. Tatyos'un Kahn adlı şiirde, Tatyosyan'la gemide karşılaşan ve onun başından geçenleri, kendi duygulannı da katarak bize nakleden kişi durumundadır. "son yolcunun adı attilâ ilhan'dı / miyoptu kısa boylu bir adamdı", "attilâ iîhan bir şiir yazacaktı / tatyos'un kahnnı yazacaktı" gibi mısralar hem bir kahraman olarak Attilâ llhan'ın şiirde yaşadığını, hem de özelliklerini ortaya koymaktadır. Attilâ llhan'ın hayatında yer almış isimler Zehra ve Mırç'tır. Mırç, kendi adına yazılmış siirin dışında Kaptan'da da yer almaktadır. Attilâ Dhan'ın Paris arkaaaşıdır. Şiirde asıl adının Cahit Selçuk olduğu yazılıdır. Fakat onun Attilâ llnan'la ilgili yazılanndan isminin Cahit Güçbilmez olduğunu öğreniyoruz. menimler, yolculuklar ve yaşananlar sonucunda ortaya çıkan isimler ise Eski Deniz Halkı. Liman, Kaptan ve Emperyal Oteli şiirlerinde karşımıza çıkmaktadır. Eski Deniz I lalkı'nda Annibal, Liman'da Yoksul Türkân, Kaptan'da Vatansız Ricardo, Pablo, Julien, Muzaffer, Lucieanne; Emparyal Oteli'nde Maria Dolores. Bu kahramanlar, siirlerde yüklendikleri fonksiyonlarla "ben"i tamamlayıcı mahiyettedirler. Sisler Bulvan'nda yer alan siirlerde ha HayatmdaU insanlar yal ürünü olduğu vurgulanan kahramanlar da bulunmaktadır. Cinayet Saati'nde Deli Cafer, Ismail, Tayfur, Şaşı. Pia'daki hayalî sevgili de bu gruba dahü edilebilir. Bunlardan başka Sisler Bulvan'nda Yer altı Ordusu'nda Stelyo, Giordano Falconetti, Silezya Dağlan'ndan Uzakta'daki "sen uzaktaki yaLnız çocuk" savaşı anlatan şiirlerin birer sonucudurlar. Bir de köy hayatını anlatan şiirlerin ortaya cıkardığı kahramanlar vardır. Ölcüz ue Yaşamaklı Musa, Barakmuslu Mezarlığı'nda Selamsız Oğlu Bekir, Harami Yusuf, Hasretli Şakir, Duran Çavuş; Derecikviran'da Delı Murtaza, Minare Bilâl, Cevahir Ana bunlardandır. Aynca Sisler Bulvan'nda Mustafa Kemal Atatürk ve Hasan Tahsin gibi yakın tarihimizdeki önemli isimlerin anlatıldığı şiirler de bulunmaktadır. Sisler Bulvarı'ndaki şiirlerle aynı dönemde yazılan Yağmur Kaçağı'nda da benzer problemlerin ortaya cıkardığı insanlarla karşılaşırız. Acı Ninni bölümündeki şiirlerde, şairin tanımadığı, yalnızca acılannı paylaştığı insanlar vardır. Zeliha, Ümmühan, Melahat, Hasene, Hatice gibi Anadolu kadınlannı temsil eden insanlar, Attilâ llhan'ın kadınların Anadolu'da yasadığı ızdırapa dair düşüncelerini ortaya Koymasına hizmet ederler. Şaşı Rıdvan yoksulluğu ve kimsesizliği, Ibrahim çobanların yasadığı cinselük problemini, Makasçı Rıza da farldı bir devlet memuru tipini temsil etmektedirler. Müçteba, Berber Salih, Hammal Şakir ve Tartımaklı Adam halk icinden farklı insan tipleri olarak yer almaktadırlar. Yağmur Kaçağı'nda "ben"in izlenimleri de çeşitli insanları karşımıza çıkanr. Adına şiir düzenlenmiş insanlann yanında, şiir içinde adı geçenler de bulunmak tadır. Hannelise, FuHi Çen, Maria Missakian adına şiir düzenlenmiş insanlardır. Abdullah, Sofu Marguerite, MarieTherese şakayla kanşık izlenimlerden kaynaklananlardır. Hemen hepsi Attilâ llhan'ın ilk Paris yıllannın ürünüdürler. Bunlardan Maria Missakian, büyük bir aşk yaşadığı kadındır. Zaten Maria Missakian ın adını taşıyan şiirde, Attilâ llhan'ın kendisi de olay kahramanı gibi ortaya çıkmaktadır. Maria Missakian'dan başka, Attilâ llhan'ın kendi hayatından dolayı şiirde yer alan insanlar da bulunmaktadır. Bunlar Zehra ve Suna Su'dur. Suna Su, ilk defa Yağmur Kaçağı'nda karşımıza cıkar. Buraaa onun adına üç şiir düzenlenmistir. Attilâ tlhan'a etkisinin büyüklüğü şiirlerden ve şairin kendisiyle yapoğımız sohbetlerden anlaşdmaktadır. Gerilimin ve aşkın doruk noktasına ulastığı Ben Sana Mecbunım şiirlerinin bir kısmında Duvar, Sisler Bulvan ve Yağmur Kaçağı'ndan iribaren yer alan insanlan görmekteyiz. Duvar'daki Mektup şi irinde, "mektubum yazılsın biraderime" mısraında karşılaştığımız Birader; Sisler Bulvan'nın La Donna e Mobili ve Kaptan'da Yağmur Kaçağı'nın Bulvardia bölümü şiirlerinde varofır. Duvar'daki Mektup hariç, bütün şiirlerde Mırç'la birliktedir. Mırç da, Sisler Bulvan'ndan itibaren, "ben' in başıbos dolaşmalannda, daha doğrusu serseriliklerinde karşımıza Îıkmaictadır. Ben Sana Mecburum'daki stanbul Ağnsı adlı şiirde Mırç, Birader ve "ben" yine yan yanadır. Bu şahıslar, özellikle serüven tutkusunun, serseri mizaçla birlestiği şiirlerde "ben"i tamamlar mahiyettedirlcr. Attilâ llhan şıınnde kadınlar da belirli bir periyoda varlıklannı sürdürür. Ben Sana Mecburum'da Zehra fonksiyonunu tamamlamış; Suna Su, Yirmibeşinci Kısım siirinde gerilimli aşkın içerisinde varlığını sürdürmüştür. Hayatı "ben"leyaşayan bir diğer şahıs Sabiha'dır. Önce Uç Tenha Köpek'te görülen Sabiha; Viyolensel Yalnızbğı, Ikinci Viyolonsel ve Birinci Keman şiirlerinde de "ben"i çağnşımlara sürükleyen unsur durumundadır. Inge Bruckhart da, çağnşımlan yönlendiren bir başka kadındır. Askıda Yaşamak bölümünün Telsizci Hamdi, Geç Kalmış Ölü, Ömer Haybo'nun Son Günleri, Varujan'a Karşı Ömer Haybo ve Cehenneme Dört Bilet şiirlerinde sinema sanatının getirdiği heyecan ve gerilimle, esrarengiz görüntü sunan birçok insanla karşılaşmaktayız. Attilâ llhan'ın takma adlan olan Yolcu Abbas, Telsizci Hamdi ve Ömer Haybo'nun dışında Turgut, Varujan, Nurettin, Demokrat Toni ve Aysel; seri halindeki şiirlerde "ben"in yasadığı gerilimi ve büyük şehirlerde yaşanan bunaltıa havayı ortaya koymaktadırlar. Aynı insan tipini Tension a Smyrne'nin 2461 şiirindeki Ahmet, Kırmızı Pazar'daki Leyla'da da görmekteyiz. Memleket Havası şiirlerinde, tıpkı Gavurdağlan'ndan Rivayet ve Şafak Vakti Dünya'da olduğu gibikonuya uygun kahramanlar vardır. Silahlı Dört Besmele'de Bakırcı Hasan, Demirhanoğlu Sadık, Paşoların Süleyman, Hacı Yörük; Cehennem Dairesi'nin Cezayir Mektubu'nda S.S. Subayı Arthur Kröger ve Karen; Waldorf Astoria'da Doktor Spiedell, No Pasaran'da Ricardo, Orta Doğu'dan Gece Telgraflan'nda Ebu Şükr ve Yasin bu tip şahıslardır. Attilâ llhan, tanınmış şahsiyetlere de Ben Sana Mecburum şiirlerinde yer vermektedir. Bununla hem iletmek istediği mesaiı netleştirmekte, hem de şiirine tarihsel bir boyut kazandırmaktadır. Ben Sana Mecburum'un özellikle Cehennem Dairesi bölümünde yer alan bilinen isimler şunlardır: Joseph Conrad, Blaise Cendrars, Imre Nagy, Namık Kemal, AbCUMHUR'VET KİTAP SAYI 558 Attilâ llhan siirinde kadmlar Yağmur Kaçağı SAYFA 8