Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r ' korumakta. îlginç bulacağınızı düşündüğümüz bu eseri zevkle okyacağınızı umarız" diyorlar kitabı yeni yazıya çevirip sadeleştirerek yayıma nazırlayan Abdullah ve Gulçin Tanrınınkulu. Kokunu Ozledim Koso\a/Burbuçe Ruşıtı/ltıtcrmedya Yayınlan/131 s Kosova olaylarının içinde yaşayan NTV muhabiri Burbuçe Ruşiti, duygu dolu kitabında Kosova faciasını anlatıyor. Günümüzü ve geçmişi, barış ve savaşı, kişiscl deneyimlerini ve olaylan akıcı bi.r difle harmanladığı "Kokunu Özledim Kosova"da Ruşiti, 20. yüzyılın son günlerinde buyük bir felaket yaşayan ülkesinin geçtiği bu dönem noktasını şimuiki ve gelecek kuşaklar için kayda alıyor. Yaşananlara gazetecinin objcktifi kadar iç dünyasının aynasını da tutan anlatımı ile Ruşiti'nin elimizdeki yapıtı, savaş üzcrine yazılan kitaplar arasında kendine özgü ycrini almaya nazır. Geç Antik Çağda Kent/John Ricb/Çevirenler. Suna Güven Ertugrul Güven/llomer Kıtabevı/203 s. Roma împaratorluğu, ilk yüzyıllannda toprak sahibi seçkinlerin egemen olduğu ve kurumlarında, jJ^^^ yapılarında ve kültürde ortak /', flj^^^l özelliklertaşıyanbirkentlerdünR^^^ y a s l '^i Üçüncü yüzyıl krizinden sonra dış baskılar altında imparatorluk çöktüğü zaman kentlere ne oldu? Ârkeologlar ve tarihçiler bu karmaşık soruyu yanıtlarken bu kitapta iki dlsiplini bir araya geüriyorlar. Eskiden kabul gören, dördüncü yüzyıla gelinceye kadar kentin her yerde gerilediği düşüncesi, artık epeyce yüzeysel kalmakta. Bu kitap kentsel yaşamın bazı yerlerde ortaçağm ortalarına değin sürerken, bazı bölgelerde ise neden yokolduğunu açıldamayı amaçlamakta. Geç Roma lmparatorluğu'nun tarihi ile arkeolojisi veya daha genel olarak kentle tarihsel bir olgu olarak ilgilenen herkes bu kitabın konsuyla ilgiîenecek. Geç Antik Çağda Kent, "LeicesterNottingam Eskiçağ Toplumu Üzerine Çalışmalar" başlığıyla her biri diğerinden bağımsız üç cilt halindc yayımlanan kitapların üçüncü cildi. Diğer kitaplar "Antik Dünyada Kırsal ve Kent", "Yunan ve Roma Dünyasında Kent" de 1 lomer Kitabcvi yayınları arasında. şam şeklinde düzenlenen üç bölüm, şehir ve insanların günün farkİı saatlerine ait etraflı anlatımından oluşmakta; gündüz işlek sokaklar gece olunca hırsızlar için bir cennetc dönüşmektedir. Yazar yazılı kaynaklardan ve arkeolojik verilerden geniş ölçüde yararlanmış; mektuplar, duvar resimleri, hatta yemek tariflerine yer vermekte. Linda Hennessy'in özenli araştırmasının sonucu olan çizimler ise okuyucuya Eski Roma'da yaşamın nasıl olduğunu tüm açıklığı ile sunmaktadır. Mahir/Turhan t'eyizoğlu/Su Yaytnlart/615 s. "Türkiye tarihi, toplumu derinden sarsan, etkileyen siyasal olaylarla doltıdur. Herkesin birçok şeyi ilk kez yaşayarak öörendiği, tartıştığı, fiilen katıldığı DU zaman düiminin 196572 yıllarını biyografik bir çerçeve içinde yansıtmaya çalıştım. 7'den 70'e herkesin ve askersivil tüm toplum katmanlannın daha iyi, daha güzel bir ortamua yaşamak için tüm dünyayı fethetmcye çıktıöı bu dönemde bireyler hızla taraf oldular. Kendi düşlerini, politikalarını olusturdular. Bu nedenle kitap sadece Mahir Çayan ın değil, dönemin siyasal olaylarının içinde yer alan ve bu olaylardan etkilenen herkesin ve o dönemin öyküsüdür." diyor Turhan Feyizoğlu. Cesur Yeni Dünya/'Aldou% Huxley/Çevıren Ümit Tosun/îthaki Yayınları/'332 ı. Uzak gelecekte, dünya denetçileri nihayet ideal toplumu yaratmışlardır. Tüm dünyaya yayılmış laboratuvarlarda genetik bilimi insan ırkını kusursuzluga ulaşmıştır. Alfaartı mandarin sınıfından, ayak işlerini yapmak üzerc tasarlanmış olan Epsiloneksi yarı moronlara kadar insanlar, önccden belirlenmiş rollerinc seve seve razı olmaları için yetiştirilir ve eğitilirler. Fakat Londra kuluçka ve şartlandırma merkezi'nde Bernard Marx mutsuzdur. Yalnızlık için duyduğu özlem, zorunlu cinsel özgürlügün bitmelc bilmeyen hazlarından duyduğu nosnutsuzluk, kaçma duygusunu güçlendirir. Eski, ilkel yaşama biçiminin hala sürdürüluüğü az sayıdaki vahşi ayrıbölgelerinden birine 'apacağı ziyaret derdine çare olmasa da dönerken >eraberinde Londra'ya getirdiği "vahşi" teknik uygarlık'ı farklı bir gözle değerlendirir, onlara neleri kaybettirdiklerini hatırlatır. Modern klasiklerden biri olan "Cesur Yeni Dünya, hem geçmişten geleceğe hcm de gelecekten bugüne bir çagrı... Çağrılara açık olanlar için... Avrupa ve Amerika arşivlerinden elde ettiği zengin verilerle, yazar, küçük imalathane ve evlerdeki imalatın önemini gösteriyor. Elimizdeki kitapta, iktisat tarihinde bugüne kadar yapılageldiği gibi, Osmanlı Imparatorluğu'nda sanayileşmenin nasıl bir türlü başarılamadiğı, Osmanlı imalatçılarınının yeni koşullar karşısındaki çaresizliği anlatılmıyor. Tersine, Osmanlı imalatçılarının dcğişen koşullara nasıl ayak uydurduklan, Avrupalılarla rckabette ve imalat raaliyetlerinde yaratıcı yöntemler gelistirdikleri, iç pazarları kapma mücadeleleri, vb. gözler önüne serüiyor. Dolayısıyla, bu kitapta çizilcn tabloda, Osmanlı coğrafyasında yaşayanlar, yeniliklere uyum sağlamasını bilen, aktif, yaratıcı insanlar olarak beliriyor, Quataert, Ortadoğu çalışmalarındaki egemen yaklaşımlan ve sorgulanmayan varsayımları tartışmaya açıp eleştirerek, zihinlerimizdeki toplum ve tarihle ilgili kalıpları kınyor, düne (ve bugüne) yeni bir gözle bakmamızı sağlıyor. Gün Ortasında KaranlıkMrthur Koestler/ÇevırenPınar Kür/\leti\im Yayınları/25 "> v "Gün Ortasında Karanlık", ro mancdıkta özel bir tür olan hapishane romanlarının kuşkusuz en başarılı örneklerinden biri. Arthur Koestler kitabında, kahramanı Rubashov aracılığıyla iktidaryetki ilişkisini sorgularken, öznel "iyi" aynı zamanda nesnel "iyi" de olabilir mi ve kişi insanlık adına insan'a kendi öznel"iyi"sini dayatabilir mi sorularına da cevap arıyor. Kendi yaşamöyküsü de en az eserleri kadar ilginç olan ünlü romancı, ustaca bir kurgunun içine yerlcştırdiği mahkumları, hapishane hücrelcrini, sorgu odalannı olabildiğince canlı bir dille anlatıyor. "îspanya'da Ölüm Güncesi", "Haçsız Haçlılar", "Spartaküs" gibi kitaplarıyla tanıdığımız Arthur Koestler, romanında okuru kahramanla duygu birliği kurarak atılacağı bir iç hesaplaşma materasına davet ediyor. Selanik 18501918/G//fo Veinstein/Haztrlayart: Gilles Veinsteın/Çevircn Cüneyt Akalın/Hetışim Yayınlan/2% s. Bizans ve onu izleyen kısa bir Venedik yönetimindcn sonra, dört yüzyılı askın bir süre Osmanlı yönetimincîe kalan Selanik, sadece kozmopolit bir Balkan liman şehri değildi. Şehre hakim rengini veren, büyük bir sefarad Yahudi cemaati burada yaşıyordu. 1850'den sonra Selanik, Osmanlı împaratorıuğu'nun en canlı merkezi oldu. II. Meşrutiyet'in ilanıyla sonuçlanacak siireç burada başladı. Bu kitapta Selanik'in "altınçağı" olan dönem ve bu dönemin sona erişiyle ilgili farklı bakış açıları, değışik kesitlcr bulacaksımz. At Sırtında AnaAo\u/Fred Burnaby/Çevıren: Fatma Taşkent/tletişim Yayınları/424 v Osmanlı Devleti'ndeki azınlıkların durumuna ilişkin Avrupa kamuoyunda ortaya atılan iadiaların gerçeklik derecesini anlamak, Anadolu'da olan bitenleri kendi gözleriyle görmek isteyen bir Ingiliz su bayı, 1876 yılında, sadık uşağıyla birlikte Anadolu'yu baştan başa dolaşır, ızlenımlerini bir kitapta toplar. Başka birçok seyanat escrinin yazarı olan Burnaby'nin bu kitabı döneminde büyük ilgi göriir, kısa sürede pek çok baskı yapar. "At Sırtında Anadolu"nun bugünün Türkiyesi'ndeki okurlara da söyleyecek çok şcyi var. Dönemin politik gelişmeleri hakkında ilginç değerlendirmelcr sunan kitabın asıl önemli tarafı, o günlerin Anadolusu'ndaki günlük hayatı ayrıntılarıyla aktarması. Avrupalı bir Deyefendinin gözüyle 'Şark' hayatının çeşitli yönleri ele alınıyor kitapta: Yolların bozukluğundan kadınların örtünmesine, insanların pisliğinden hastalıklara, batıl inançlardan dinin toplumdaki rolüne, yemeklerden müziğe, uşakların ücretlerinden at seçimine, yabancılara karşı takınılan tutumlardan nelere inanılıp inanılmayacağına kadar hemen hemen her konuya değiniliyor. Avrupa seyahat edebiyatının tipik temalarını sergileyen kitap 'Şark'ın özünü yakalama amacını taşıyor. Ayrıca, bu meraklı scyyah, renkli anlatımıyla okuru serüveninc ortak etmesini de biliybr. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 498 Roma Imparatorluğu'nda Doktorlar ve Hastalık\ar/Ralpb Jackson/Çeviren: Şenol Mumcu/Homcr Kitabcvı/2()H t Elimizdeki kitapta, çok sayıda yazılı ve arkeolojik kaynak bir araya getirilerek, Roma împaratorluğu'ndaki tıp uygulamalarının etkileyici bir tablosu çizilmiş. Hastane ve şıfa tıbbı kazı sonuçları, sayısız heykcl, rölyef, vazo ve duvar rcbimleri ile birleştirerek, antik çağ tıp yazarlarının tanıklıklarına eklenmiş. Bir dizi cerrahi alet, kendi urkütücü anlamlarını açıklarken, bitki vc kemik kalıntıları da beslenme alışkanlıkları ve hastalıklara ışık tutmakta. Bütün bu kaynakları değerlendiren Ralph Jackson, hastalıklar ve tıbbın, Roma toplumunun her kesiminden insanlar üzerindeki etkilerini araştırmış. Ele alınan konular arasında; gcnel sağlık ve nastalık kavramları, hekimlerin uygıılamaları ve konumları, doğum, cerrahi, askeri tıp, şifa tanrıları, şifalı su kaynaklan, salgın hastalıklar ve ölüm bulunmakta. Kitap boynca iki ilginç husus dikkati çekmekte; Birincisi, modern tıp ile bcnzerlik ve zıtlıklar, ikincisi de profesyonel şifa uzmanları ile şifa tanrıları arasındaki karmaşık ilişki. Roma tıbbına dair bu çalışma, bu alandaki boşluğu doldurmakta. Tıp tarihi ve Roma împaratorluğu na ilgi duyan herkes tarafından beğeni ile karşılanacak. Eski Roma Yaşantısında Bir Gün/Htlary ]. Dcighton/Çevıren: llande Kökten Eruıy/Homer Kıtabevi/83 s. "Eski Roma Yaşantısında Bir Gün" şu soruyu yanıtla ınayı amaçlıyor: Eski Roma'da yaşam gerçekten neye benziyordu? Bu kitap çok etkileyici bir biçimdc gösteriyor ki, Romalıların da çamaşırhaneye götürecek giysileri, yiyecek ycmekleri ve oynayacak oyunları vardı. Kitap, Romalı bir ailenin günlük yaşamını i/li yor ve bu kurgu çerçevesinde Roma şehir yaşantısının bütününü canlandınyor. Sabah, Öğleclen Sonra, AkSAYFA 22 Î Avalon'un Sisleri: Büyü Vstası/Marıon Z. Bradley/Çeviren: Sclma Öğünç/îthakı Yayınları/476 s. Görme Gücü'ne sahip olan ve kcndisine aşık kardeşinin kara yazgısını paylaşan Morgaine, Caınelot'un kısa siıren scrpilişinin zafer dolu tragedyasını konu ediyor bir şövalyelik destanmdan ibaret değil anlattığı, değişim potasındaki toplumun bir kadının öznel bakışıyla aktarılan öyküsü. Sofu Guinevere, hırslı Morgause, ağırbaşlı ve haşin Viviane ve onun halefi Morgaine'in yaşamları yoluyla bu zengin vc urkütücü destan, idıllerin Saksonlardan daha ciddi bir tehdit altında olduğunu gözler önüne seriyor. Zira ataerkil Roma geleneğinin ve dar eörüşlü bir hristiyanlık inancının yayılışı, görünüşe bakılırsa, Eski tnsanları yabancılaştıracak ve kadim Ana dinini sonsuza dek sislere gömecektir. Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı tmalat SektörvJDonald Quataert/Çevtren: Tansel Güncy/tletiştm Yayınları/3 32 s. Sanayi devrimi sonrasında Avrupa fabrikalarında üretilen malların Osmanlı pazarlanna akın etmesiylc, Osmanlı zanaatlarının çöktüğü tezi, öteden beri, sorgulanmayan 'doğru'lar arasında yer alır. Bu tezin en biiyiik dayanağını tekstil üretimi oluştıırur. Donald Ouataert, 19. yüzyıl başından I. Dünya Savaşı'na kadar uzanan dönemdeki Osmanlı tekstil imalatı üzerinde yoğunlaşan bu arastırmasıyla, sozkonusu döncmde Osmanlı imalatçılığının büyük bir canlılık gösterdiğini ve geliştiğini ortaya koyuyor. Osmanlı,