Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
z s A R A L I K 1 1 8 1 • Fethi Naci, bu haftaki Eleştiri Günlüğü'nde, ReşatNuri'nin "Gizli El"i ile ilgili ilginç bilgiler veriyor 3.say/ada • Adnan Binyazar, Adnan Özyalçıner'in öykülerinideğeriendindi lO.sayfada üŞavkar Altınel veTurgay Fişekçi'den '100 Yılın 100 Romanı' 14. sayfada • A. Güçhan, Ali Akay'ın 'Sanatın SosyolojikGözü'nüirdeledi IG.sayfada KIT/IP Cumhuriyet I I E K Kemal Ozen NİHAT ATEŞ Kapsamlıbip sanat yolcusu Kemal Özer, 1995 yılında yayımlanan Oğulları Öldürülen Analar'dan sonra, bu yıl Onların Sesleriyle Bir Kez Daha adlı yeni şiir kitabını çıkardı. Bütün yapıtlarını yayımlamayı sürdürdüğü "Yordam Kitapları" arasında, bu yeni şiir kitabının yanı sıra anı, deneme, günlük türünde kitaplarla birlikte çocuk şiirlerini ve ilk öykü kitabını da yayımladı. Deneme kitabını "Ölümlerin, öldürümlerin haksızlığına ve kıyıcılığına yaşamın savunulması adına bir taşkaldırı" olarak niteleyen bu toplumcu şiirimizin önde gelen temsilcisiyle toplumcu gerçekçiliğin dünü, bugünü ve yeni yapıtları üzerine söyleştik. Fotoğraf HJDVAN DANSUK Yeni çıkan yapıtlanmz uzerıne konupnaya bajlamadan önce, bclkı de söyleiimızin temel eksenim oluşturacak olan toplumcu gerçekçı şıır üzertne geçmış yıllarda yapttg'ınız bir ıkı Mptayımı tormak ıtfıyorum Yanlış anımsamıyonam Umut Eclebıyalı Yedi Canlıdır da toplumcu gerçekçı ştırın l'ürkıye özehndegelişiminin tiçiemel kaynag'ı bulundugunu soylüyordunuz Bunlardan bırı, dünden bugüne halk şiırı, bu şiirin anlatım olanaklan; ıktncısı, iilkede bu şıirın temellenm atan Nâzım Hıkmet'ın şıtrı ve uçüncu kaynak da, bu şıırtn dünya üzertndekı gelişımı ve örneklert. Bu saptayımı 70'lerde yaptıSıntzı düşünursek, geçen süre ıçınde bu kaynaklara ekleyeceg'ınız saptamalarınız oldu mu? Üç ana kaynak Bunlar ana kaynaklar. Zaman içinde değişeceğini söyleyemeviz. Bugün için de ceçerli. Ama sözünü ettiöiniz yazıyla günümüz arasında geçen süreye ilişkin belki eklenecek şöyle bir şey olabiîir. Şiirin, daha geneliyle edebiyatın temel dinamiği kendi içindeki estetik savaşımdır. Bu savaşım icinde birtakım yeni aşamalardan geçilebilir. Yazının yazıldığı yıllarla bugün arasında bövle aşamalardan geçildiğini söylemek olanaklı. ÖzellikCUMHURİYET KİTAP SAYI 5 1 4 le 70'li yılların başından sonuna, toplumcu şiirin en göze çarpan gelişim çizgisi, toplumsallıktan bir anlamda yalnız siyasallaşmayı anlar hale gelmesiydi. 12 Eylül'den sonra ise, Türkiye'nin ıçine girdiği siyasal ve toplumsal koşullarda bu gelişim bir tepkiye neden oldu. 80'li yıllarda geçmişin nesabı görülürken, toplumcu şiirin içinde de, karşısında yer alanlar arasında da söz konıısu sıyasallaşma bir eleştiri odağı yapıldı. ToplunıcuJuğun karşısında olanlar, roplıımculıığun kaba çızgılı, yalnızca siyasal bir şiir olduğunu, dolayısiyla vaşamın bütün zenginlığini kucaklayamadığını söyfediler Bu eleştirinin bir bölümü de olayın içinde bulunanlarca yapıldı ve benimsendi. Onu soracaktım Sozkendıltg'ınden oraya geldı 1974 ytltnda, Yeni a Dergısı'nde, sonradan kıtaplanmza da aldığtnız bıryazınızda, "toplumcu gerçekçı şatrler"ın o dönemde özellikle genç şairlere yönelerek siryluyorsunuzşıırı burjuva edebtyatçıları gıbı anladıklarım, "yoksulluk edebtyatt" gibi, "yaşama sevtnct" gıbı birtakım temalara ındırgedıklenm söylüyorsunuz ve hunun da toplumcu gerçekçı şıırı daralttığını belırtıyonunuz Ondan sonra da zaten o daralma giderek siyasailaşma haline dönüştü. Toplumcu şiir, siyasal olayların, tepkilerin çevresinde dönüp dolaşır hale geldi. 80 sonrasında ise yeni koşullar, sanat dünyamızı da dipten do ruğa yeniden gözden geçirmeye yol açtı. Olumlu ya da olıımsıız birtakım sonuçlara varddı. Siyasallaşmaya indirgenmiş toplumcu gerçekçi şiir, bu sonuçlardan büyük ölçüde etkilendi. Yazdıklarını yadsıma noktasına değın gerileyenler oldu. Eleştiriyi kabul edip o eleştiriyi aşma noktasına gelenler, getirenleroldu. Ben de kendimi bu küme içinde düsünüyonım. Toplumcu şiirin yalnızca siyasal boyuta indirgenmesini bir eleştiri konusu olarak görüyorum. Ama bu eleştiriyi yaparken, amaç doğrudan bu şiiri bırakmak ya da edebiyat dışı bir uğraş haline gelmiştir sonucuna varıp ondan yüz çevirmek değil; tam tersine, toplumcu şiirde de o olmalı diyebileceğimiz düzeye gelmesi, getirHmesi için bu eleştiriyi yapmak gerekir diye düşünüyorunı. Çeşitlillk ve işleklik însan gereksınımlennı karşılamada gösterecegH başartyt, depşık doğrultulu ve çokyönlu urunlerle sağlayacağtnı bılmelı dıyorsunuz bir de Evet. Hem türsel, hem temasal çeşitlilik burda söz konusu. Bir yanıyla yergiden, taşlamadan ağıta kadar çeşitlilik, bir vanıyla en ince duyguları kavrayıpy ansıtmaya yetecek kadar işleklik. Dediğim gibi, yaşamda ne varDevamı 4 sayfada