Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aslı Davaz Mardin'in Kadın Süreli Yayınları Bibliyocrafyası: 19281996 Hanımlar Âlemi'nden Roza'ya başlıklı çalışması Heinrich Böll Vakfı'nın desteğiyle Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı ve Türkiye Ekonomik Toplumsal Tarih Vakfı ortak yayını olarak kısa bir süre önce yayımlandı. AYNUR İLYASOĞLU Kadın dergilerinin tarihsel gelişiminde Cumhupiyet Turkiyesi'nde kadınların denisiminin izi işaret ettiği boyutun altını çizmek önemli. Türkiye'de 68 yılda çıkan kadın dergilerine bu bibliyografya çalışmasının sağladığı panaromik bir bakışfa "bu ülkeue kadınların 68 yıllık tarihini okıır gibi oldum" diyen okıır kanımca kadınlar açısın dan bu coğrafyaya özgü değişımleri ye da değişmeyenleri sergileyen özgün bir malzemeyle karşı karşıya olduğumuzun önemini vurguluyor. Her ne kadar fcminizmin getirdiği evrensel bakış içinde, kadın bakış açısı içinde, kadınların engcllenmelerinin, egemenlik altında tutulma biçim lerinin ve bunlara karşı mücadelelerindc katettikleri aşamaların, kazanuıılarının tarihinin genel bilgisine ulaşmak önemli ise de kadınlara ilişkin bilginin ve çözümlerinin "yerselleşmesinde" yoğunlaşmakta yarar var. Batı feminizminin birikimini yansıtan yapıtlann önemi, bugünün Türkiyesi'nde kadınların durumu açısından geçmişe, bugüne ve yarına dönÜK çözümlemelerin evrensel arka planı olarak, 'kadın bakış açısının' gelişiminde, 'zihinsel, kavramsal' bir donanımı ve kadınlar için 'tarihsel ve evrensel' olan süreçleri görebilmenin donammını sağlamasıyla tartışmasız bir zemin oluşturuyor. Ancak özellikle son onbc!; yılda Türkiye'de resmi tarih anlatılarının, kurgularının dısına çıkarak, özellikle klasik, resmi tarihçiliğin dışarda bıraktığı, "gündelik hayatın, yaşantıların, tarihi yazılmamıs olanlamı" tarİnini çalışmanın nerspektiri içinde gelişen "toplumsal tarin yaklaşımfannın kısa bir sürede biriktirdiği zengin literatüre de bakarak, "bu coğrafyada olup biteni gün ışıgına cıkarmanın önemi" kendini bir kez dana ortaya koyuyor. Aslı Davaz Mardin'in bu çalışması da kadın araştırmaları alanında "tercüme ve aktarma" bilgi yerine bu ülkenin tarihinde kadınların durumundaki değişimleri "özgün kaynaklan" gün ışığına çıkararak yeni çalışmaların yolunu açıyor. Aslı Davaz Mardin'in çalışması da daha önce bu alanda, Osmanlı'nın son dönemi ile (Aimhuriyet dönemi boyunca kadınların konıımundaki de^işiınleri izlemetıin bir mecrası olarak gelişen araştırmacılıktaki (C)rneğin: Aynur Ilyasoglu Deniz lnsel, "Kaduı Dergilerinin Evrimi", Türkiye'de Dergiler, Ansiklopediler (1849 1984),Gelişim Yayınları, Ist. 1984; ZehraToska, ("I Faremdcn Kadın Partisine Cjiden Yolda Kadın Dergileri ve ()n cü Kadınlar" Defter, Bahar 1994 s. 21. Hanımlar Alemi'nden Roza'ya haşlıklı bu bibliyocuıfya çalışmasında izleyebilece^imiz, yukarıdaki bir okuyucunun "feminist yaraUcılığın"birifa desi olarak deg'erlendirdiğ'ini aktardığım, klasik bibliyografya tarzına özgü künye bilgilerini aktarmakta sınırlı bir çerçevenin dışında sunulan "çıkış yazılannın" kadın araştırmaları alanında yeni çalışmalar için nasıl yeni sorular, yeni açılımlar sunmasının ursatlarına bu çalışmanın sayfalannda dolaşarak karşılaşabilecek bir diziörnekledeğinmckmümkün. 1934yılında yayımlanmaya başlayan Cumhuriyet Kadını adlı derginin çıkış yazısından bir bölüm: "Cumhuriyet devrinde yaşayan kadın bir cepheli kadın değildir. Bütün manası ile iş hayatında olduğu kadar eğlenceli cemiyet hayatında da kendisini eösteren kadındır. Fikir kadını olduğu kadar süs kadınıdır. Cumhuriyet kadını fikir mücadelelerine, edebiyat hareketlerine, spora ve aynı zamanda cv kaduılığına, anneliğine ve zevceliğine merbut mükemmel kadındır. îşte bizim mecmuamız Türkiye Cumhuriyeti kadınının dertlerini teşrih edecek çarelerini arayacak ve sevinçlere ifade heyecanlara mecra olacaktır." (s. 56 Bu ve takip eden tüm alıntılar A. DavazMardin'in çalışmasındandır) 'Cumhuriyet kadınını' tanımlayan bu pasaj Cumhuriyet'le birlikte gelişen kadın kimliğini oluşturan ögeleri ne kadar veciz bir biçimde ifade etmektedir! Yeni toplumun katlınları kendilerine açılan cğitim, meslek ve çalışma hayatına katılim imkânlarına yönelmek için çaba göstermenin yanında annelik, zevcelik ve cemiyet içinde sosyal ve entelektüel olma özellikleri gösterecekler, spor yapmayı da ihmal etmeyeceklerdir! Yeni toplumun toplumsal ve kültürcl dönüşümünde kadınları bekleyen kimlik değişiminin kadınlar için ne denli yiiklü bir beklentilcr ve yükümlülükler toplamı oluşturdu^unu bu cümlelerde izlemck mumkündür. Anlaşılan yakın dönemde "süper kadın olmak" olarak ifade edilen kadınlar için mükcmmellik beklentisi o yılların Türkiyesi'nde de kendini bu sözcüklerle ifade etmektedir; ancak degişmeden kendini sürdüren hep mükemmellig'in kadınlardan beklenmesi olmaktadır. Cumhuriyet Kadmı'nın yayımlanmaya başlanmasından üç yıl sonra 1937'de yayına başlayan Evlş dergisinin çıkış yazısında da zaten her ne kadar esas olarak kamusal ve siyasal hayattaki değişimlerle algılanan toplumsal ve siyasal yeniden düzenlemenin hayati alanının "ev" olduğu belirtilmekredir: "Inkılapların, bütünbariz vasıflariyle Cumhuriyctin ve Türk heyeti içtimaiyesinin bariz dayanağı Ev'dir ve Ev olmakta devam edecektir..." (s. 58) Bu her iki süreli yayının da kentteki ayncalıklı, reformların açtığı alanlardan yararlanma imkânı olan kadın kesimlerini yayınlannın "hedef kitlesi olarak gördükleri izlenebilmektedir. Ana dergisi'nin çıkış yazısında derginin "her nüsnasında Türk köylü kadının okuyabi leceği yazılarla bir köylü kısmı"nın bıılıınacağı bildirilmektedir. 1938ydındayayuı hayatına giren Ana dergisi ile birlikte bir kaç on yıl boyunca kadın dergilcrinde "anneliği ve evin" esas ekseni oluşturduğu bibliyografyadaki örnekler aracıfığıyla görülebilmekteıjir. Birçok yenilıgin Batı'dan Türkiyc'yegecikerek geldiği söylenirse de zaman za man bunun aksini gösteren bir çok gelişmeye tanık oluruz. ABD'nin dünya ve ya nısıra Türkiye üzerindcki siyasi ve ekonomik egemenliğinin tam da kendini ilan et tiği dönemde, 1948 yılında Yeni 1 lolivut Magazin dergisi yayın hayatına başlar. Bu derginin çıkış yazısında kadınlar için (erkek) editör okurlarına (kadınlara) "ozlenen hayati" sıınacağını bildirmektedir: "Şincmacı gözü ile kadın mühim şeydir. üyle olmasaydı dünyanın en maruf stüd yolarında dünyanın en güzcl kadınları toplanmış bulunmazdı... Güzellerin diyannda, yaşamak, onlann atmosferi içerisinde buıunmak velev ki seyirci durumunda bile olsa herkesin özlediği bir hayattır. Kadın ve sinema birbirlcrinden ayrılamayan tek mevzıı gibidir." (s. 63) Aslında kadına yönelik dergilerde yayınların odağında olan yalnızkaılınlardeğil bunun yanısıra yeni "hayat tarzının" sunumu olarak da kendini göstermektedir. Uzun bir yavın dönemini sürdürecek olan beş, günlük l'amilya dergisi yayınına 1949 ydinda başlar. Çıkış yazısında Familya dergisi kadınlara ev işlerini pratikleştirmenin yolla rını önerir. Örneğin mutfak raflarına be • A sb Davaz Mardin'in araştınnası yayımlanmasının ardından geçen kısa süre içitıde değlşik yayınlarda bu çalışmanın tanıtımına, değerlendirilmesine yer aynlması, Türkiye'de kadın araştırmaları açısından önemli bir kaynak eser niteliği taşıyan bu özgün, cmek yoğun, özenli çalışmanın konııyla ilgili çevrelerin gidcrck gündemine girdiğini göstermesi bakımından sevindirici. Yeni harflerin kullanılmaya başlandığı 1928 yılından 1996 ydına uzanan bir tarih diliminde yayımlanan kadın dergilerinin kapsandıöı bu çalışma, klasik, alışaceldiğimiz bibliyografya kıırgusunun kalınlannı zorlamasıyla kendi türü içindc ue yeni kapıları aralıyor. Genelliklc hazırlayanlan tarafından sözkonusu alanda araştırma yapanlar için hizmet vermek üzere, alçakgönüllü ancak dcöerli bir çaba sonucu yayına hazırlanan, başvııru kaynaklan olarak genellikle kütüphanclcrimizin durağan köşelerinde çoğunlukla yayınlann künye bilgilcri için gerektiğinde başvurduğumuz klasik bibliyografya türüniin aşıldığı bir örnek Aslı Davaz Mardin'in bu çalışrnası... Bu bibliyografya çalışmasını, Türkiye'de gelişen bir araştırma alanı olarak, birçok yetkin örneğiyle ülke içinde ve dışında sesini duyuran kadın araştırmalan alanının gelişme zemini içinde "bu ülkenin tarininde kadınların yarattıklannın bilgisine sahip çıkmak ve yeni araştırmalar için bilgi zemini oluşturulmasına katkıda bulunmanın" çabası içinde kurgulamış araştırmacı. Kadn bakışaçtsı Ozlenen hayat Kadntaraı68yNctarN Beninı dc, dıgeı kadın çalışmalan alanında yer alan bir grup araştırmacıdan biri olarak, kadın tarilıi/ kadın sözlü tarihi çalışmaları alanında araştırmacı olarak yer aldığım Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı'nın esas amacını da "genclde kadınlara ilişkin ve özel olarak kadınlar tarafından üretilen bilgi ve yaratıcılık türlerini toplamak ve bu alanda çalışanların kullanımına sıınmak" olarak ni tclcndirebilmek mümkıin. Vakhn kurucularından biri olan Aslı Davaz Mar din'in bu çalışmasının yayrmlanmasıyla birlikte Kadın Eserleri Kütüphanesi'ne iletıien okıır değerlendirmelerinden ba/ılannı burada anmakta yarar var.Bir oku yııcu bu bibliyografya çalışması hakkında s,öyk bir değcrlcrıdimıc yapıyor: "Bcnce bu bihliyografyanın en önemli özelligi, hem bibliyografya oluşu, hem de ayrıı zamanda klasik bibliyografya yapısının çok ötesinde, çıinkü iki yeni tür belge de (lcapak ve çıkış yazıları) eklenerek feminist araştırmacılığının yaratıcılığını gösteriyor" Bir diğeı okuı bu çalışma için "roman gi bi okıınan bir bibliyografya" değerlcndırmesini yapıyor. Diğcr bir okuyucu ise bib liyografyayı "bir tarih kitabı gibi okudıığunu" ifade ediyor. Bir başkası bu bibli yografyayı okurken "kadınların bu ıılkede 68 yıllık tarilıini okıır gibi oldum" di yor. ()kurların bu birbirınden değerli ve dikkatli gözlemleri bibliyografyanın say falarında ilerleyerek burada kısaca da olsa açmakta, örneklcndirmekte yarar var. Ancak her şeyden önce, yukarıda aktan lan okıır tcpkilerinin bcnce ortak olarak SAYFA 14 moda Yuva Mecmuası, 1963 " • l.« * < C U M H U R İ Y E T KİT.AP SAYI 447