Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lan Banks'ten "Rock Laneti" lain Banks'ın 'Rock Laneti' adlı kitabı Rock dünyasının o metalik yabancılığıyla karşılaşmak verine, tam tersine bize bu yabancılığın içyüzünü gösteren sıcak ve sanki tanıdık bir kitap. SÜHA SERTABİBOĞLU aııi soğuk ve ınesaleli biı tavııla, adeta gardını almış bir şekilde konuşmak /oruııda kaldığınız 'kcndini beğenmiş bir züppe'nin sizdcn daha içlen, daha dost canlısı biri olduğunu fark edince şaşırır da, uzun sürc soğukta kalmış birinin sıcak bir yere girincc cllerini yüzünü ateş basması gibi, o adama karşı birden, utanç ve suçluluk duygusuyla karışık bir yakınlık duyarsınız ya işte böylcsi duygular sardı bcııi lain Banks'ın 'Rock Laneti' adlı kitabını oku duğumda Rock dünyasının o metalik yabancılığıyla karşılaşmak yerinc, tam tersine bize bu yabancılığın içyüzünü gösteren sıcak ve sanki tanıdık bir kitapla karşılaştım çünkii. Kitabın kahramanı ve anlatıeısı Weird, tskoçya'nın bir kasabasında doğmtış yoksul bir ailede büyümüş, çok uzun boylu, tipsiz, hantal ve sakar, insanlarla pck ilişki kuramayan, aşağılık koınpleksli bir gençtir. (...) O zamanlar cıva gibi bir gençtim; meni, irin ve fikir dolııyuum. Tııvalctte si gara içer, sivilcelerimi patlatır, otuzbir çeker, birtakırn melodiler ya da kötü şiirler yazıp çizer saçımı kestirmek dışında yer yüzündeki bütün kepek durdurma yön temlerini dener ve bir kadınla yatrnak naMJ olur diye nıeıak ederdim. Bir de suçlu hissederdim kcndimi. Bu duyguyu es gcçmek mümkün değil, hayatıma sürekli eşlik eden bir bağ gibiydi sanki. 1 layatımda öğrendiğinı ilk şeyferden biri oldu bu, (ne yapmış olduğumu bilmiyorum, halıya mı işedim, babamın iistüne mi kııstıım, kızkardeşlerimden birine mi vurdum... neyse ne işlcncn hatanın yapılan kötülüğün en ufak bir önemi yoktur; önemli olan, hissedilen suçluluktur). 'Seni kötüçocuk!', 'Seni pislik!', 'Se nibaşbcIası!',(çaat)...Tanrım,hep.sini icime attım, bu beni biçimlenuircn en önemli dencyimdi. (...) bir şcy yaptın ve kendini suçlu hissetin. Bu kadar basit. Yaşamak demek, 'Aman Tannm, ben ne yaptım?' demekti... (...) H 'hesaplaşmak' lafından bana da öğürtü geldi, ama afiınıza sığınarak kullanmak zorundayım, çünkiı adam geçmişiyle gercekten hcsaplaşıyor.) Eski bir şatoyu satı n alıyor, kimliğini gizleyip, kendisini bu şatonun bekçisi diye tanıtarak, sıradan in sanlarla, serserilerle, yoksııllarla dostluk kuruyor. Bu arada Weird, çekildiği inziva köşesinde başından geçenleri, savrulduğu o müıhiş macerayı hatırlıyor. Dışardan bakanlara müthiş, tapılacak kadar olağanüs tü görünerı o maceranın, aslında ateşc atılan bir nvuç samanın macerası olduğunu hatırlıyor içinde osaman alevinin külleriyle. Ün öylesine hızla geçip gider ki Weird'in etkilediği kuşaktan bir önccki kuşak da bir sonraki kuşak da tanımaz onu. Din leyicitüketici kitle ve clcştırmenliğe soyunmuş, bu işi bildiğini sanan kişiler We ird'in ne yapmak istediğinden bilc habersizdir; öte yandan özellikle Amerikalı kök tendinciler Frozcn Gold'u saçma sapan bir nedenle 'deccal' iları ediverirler; yani bir iletişimsizliktir, bir kör dövüşüdür gıder. Sanat ateşiyle yanan bu güzelim insanlar sonunda çıkar ipliğinin eğrildiği kazanda kaynayan birer kozadır. Insanlar sırl sermaycdarlar para kazansın diye durmak sızın çalışacak değiler ya; onlar içjn hayatı yaşamaya ve de çalışmaya değer kıla cak bir şeyler gerekli. tşte pop ya da rockmüzik bu gereksinime cuk oturmuştur. Rock muzik kapıfalizmin durdurak bilmez, amansız çalışma temposundan içi bunalmış insanlar için bir yanılsamadır, güzel bir vitrindir, göz alıcı 'imaj'dır. (...) Biz ise kendı tar/ımızda bu işi ciddiye alırdık. Bizler rock yddızı olrnak için çalışıyortluk, muzisyen olmak için değil. (...) Clercek rock yıldızlar ı olmak için ça lışıyordıık. Bir tür din gibi rock yıldızlan gibi davranmak zorunclaydık, hem sahrıede, hem de sahne arkasında bu konuda elı mizderı geleni ardımıza koymadık, bir bok varmışgibi. (...) (...) Ch ristinc yalnızca sarkı söylemiyordu, sözleri okurken kasılıyor, büzülüyor, kamerayı öpecekmiş gibi oluyordu. 'Saldırmak' sözcüğünü okurken boş kalan eliyle elbisesinin yakalarına asıldı ve aniden çekti. Elbise yırtıldı. (...) Başını geri yesavurdu ve(...) sert adımlarlasahncnin öteki tarahna geçti. (...) Llbisesinin yırtı lan yakası yürürken uçuşuyordu, biromıızu açıkta kalmıştı. Başını iki yana salladı ve (...) saçları omıızlarından aşağı döküldü. Şarkının geri kalan kibinını orgaznı olmak üzereymiş ya da karşısına çıkan ilk erkeğin taşaklarmı tekmelcyecekmiş veya belki ikisini de yapacakmış gibi söyledi. (...) sanki bu binlerce, hatta onbinlerce insanın karşısına geçen beşimiz sıkıştırıl Rock yddızlapı mışheyecanşa şaa ve yaşam demektik; tüm bu sıradan ya şamlann bir şekılde odaklandığı ve ateş aldığı noktanın ta kendısiydik. (...) Weird ve tüm rock yıldızları hoyratça kullaıulıp, işi bitince atılan bir pil gibidir; sırtından geçinilen insanların biraz daha, biraz daha lazla üretmelerini, bu insan doğasına aykırı ııretip tüketip tekrar üretip tekrar tüketme yarışina devam etmelcrinı sağlayan enerjiyi veren bir pil yani. Aslında elbette bir sanat olan rock müzik sanat olmaktan çıkmıştır vc çoğu kişinin düşlerindc yaşayan rock yıldızlığı, sonu uçurumla biten bir sürat yolııdur. însanIarı göklere uçuran, sonra altlarından birdenbire kaçıp başka birisini uçurmaya giden bir uçan halıdır. (...) lşte böyle bir sürü şey yaptım ve artıkgırtlağımakadargeldi.Hayallcrimgcrçekleşti ve anladım ki hayaller bir kez ger çekleştı mı artık hayal edilmeye değecek bir yanları kalmıyor. Yalnızca kendineözgü, sorunlar ve güçlükleriyle yeni bir yaşam biçimi haline geliveriyorlar. (...) ...yazık, ne bulduysam nepsinin de aslında bulunmaya değer olmadığını görmek gerçektcn yazık. Rock yıldızları arasında intihara çok sık rastlanması da bu yüzden olsa gerek. tntihar, olumden beter olacağından korktukları unutulmaktan bir kaçıştır. Weird'in anlattığı, grup üyclerinin çılgınlık ötesi tavııiarı, yangından mal kaçırırcası na sevişmeleri ölümünün yakın olduğunu gören biı insanın 'dağıtmasım' andırıyor sanki. Davey'in arabayla, okuyanın yüregini ağzına getiren hız denemeleri, uçak la fabrika bacasına doğru ııçııp son anda kurtamıa yarışması unutulmaölümügörmekten kurtulmak için bahane aramalar gibi sanki. Weird bu yaşamdan ürkmüş, yere çakılmadan, kendisi aşağı inmek istemiştir. lşte bu yüzden Frozen Gold'dan ve Davey'den ve Christine'den ayrılmış, şatodaki mütevazi yaşama iniş yapmıştır. Birlikte havalandığı o zengin çocuklarından daha önce başı dönmüştür onların hiç bilmediği derin bir bataklığın dibinden gelmiş bu yoksul Iskoçyalının. Daha önce bufunduğu yeri beğcnmeyip havalanmak istemiş, ama öylesine yükseklere, öylesi ne hızla uçmuştur ki, geldiğiyerde rahatsız olınuş, daha önce bulunduğu yeri öz Iemiş, bulunduğu konumu anlamsız ve yainız bulmuş, orada her şey ona boş ve değersiz gelmiş ve bu gereksiz konumdan aşağıya inmeyi, yollarda yürümeyi, insanlarla göz göze bakışmayı, şakalaşmayı, küfürleşmeyi, dokuımıayı, dokunulmayı istemiştir. Ama aslında çoğu kişinin gözünde ilanlaştırdığı, kısmetine toplumda 'züppe'yi oynamak düşmüş bu rock starı görüntüsünün ardında, yoksul çocukluğunu taşralı sevgilisini, ts koçya'nın uçsuz bucaksız kırlarını, koşturup saman yaktıkları tarlalarını özleyen birinsancık vardır. lşte bu yüzden bu taşra evini satınalmış, adını gizlemiş, sıradan insanlarla dost olmuştur. Ama onun sıradan insanların düzeyinden yükseklerdegeçirdiği süredeeski sevgilisi Jeanne evlenmiş, bir de çocuğu olmuştur. Weird üzülür, öksüz gibi hisseder kendini. Daha sonra Davey'in, sahneye gösterişli bir atmosfer katmak için kon muş birelektrik sisteminin yıkılmasıyla öldüğünü.en sonunda daChristine'in Ame rikalı bir köktendinci taralından öldürüldiiğünü öğrenir. (îeçmişin o 'hep suçlu' çocuğu bu olanlardan da kentlini suçlu bulur. Frozen Ciold'u havalara uçuran, sonra da onları yukarda bırakıp aşağıya inen, yani onları mahveden oduı. Artık yaşamasının bir anlamı yoktur. Intihar etmelidir. Intihar yeri olarak iskoçya'nın ku zeybatı kıyılanndaki azgın okyanus kıyılarını seçer. Orada bitecek bir yolculuğa çıkar otostopla, îskoçya'nm o bitmek bilmcz yağmuru altında çamurlu yollardan, donmuş göllerin yanından geçer, sırıksıklatn bindiği arabalarda şoıörlerle korıuur. İnsanlar, o sıradan insanlar, hayatla ıarışık, itişe kakışa sevişc dövüşe yaşayıp gitmektedirlerişte. Onlarda olan ama kendisinde olmayan ya da olabilecekken yitirdiği ve artık olamayacak bir şey vardır sanki. t Yoksul tekoçyalı { Rvet, bu delikanlı, şarkı yazma ve besteleme konusundaki doğal yeteneğinin ürünü olan şarkılarını kasabaya gelen Frozen Gold adlı, sıradan bir rock grubuna sunar. Grubtın önderleri olan Davcy adlı gitaıcıyla Christine adlı sarışın fıstık solist bu şarkıları beğenip Weird'i bas gitarcı olarak gruba katarlar. Weird'in şarkıları grubıın grafiğini birden yüksel tir ve giderek ünlenen Frozen Gold sonunda dünyaca ünlü bir rock grubu ha linc gelir. Paraya ve üne boğulurlar birden. Weird'in kasabada Jcannc adında bir sevgilisi vardır, ama Weird Londra'ya gideceğı zaman onıın da bırlikte gclmesini istediği halde çekingenliği ve daha doğrusu beceriksizliği yüzünden kıza bunu söylcyemez ve Jeanne ile yolları ayrılır. Ama daha sonra Wcird'i Iskoçya'nın başka bir kücük kasabasında inzivaya çe kilmiş halde buluyoruz ve Weird bıırada geçmişiyle hesapıaşiyur. (Bu geçmişiyle SAYFA 12 Geçmişle hesaplaşma Yolu üzerindeki bir kentte Jeanne'in ağabeyine rastlar. İki eski dost bir 'pub'da oturup eski günlerden konuşurlar. Bu arada Jeanne'in ağabeyi, Jeanne'in kocasından boşandığını ve adını zorlukla hatırladığı ufacık birkasabada küçük kızıyla birlikte yaşadığmı, Jeanne'i aramasını, ararsa kızcağızın çok sevineceğini söyler. Weird, intihar etmeden önce Jeanne'i görmesi gerektiğini düşünür. Gitmeli, onu bulmalı, Kendi anmaklığı yüzünden acı çeken o kızcağızdan öziir dilemelidir. () kasabayı ve Jeanne'in evini umutsuzca, epey arayarak Dİraz da tesadüfen bulur. Kasa banın bitimindc, deniz kıyısına inen ormanuı içinde, tahtadan, küçücük bir evdir. Ama evde kimse yoktur, çıınkıı o saatte Jeanne çalışnıaktadıı. Weird evin öııündeki kayanın üzerine oturup dondıırucu soğukta bekler. Akşamüzeri Jeanne'in artık okullu bir yeni yetme olmıış kızı okuldan gelir. Weird'i evdeki plakların ü/.erindeki resimlerinden tanır ve onu eve alır. Sobayı yakar, ona çay yapar. Az sonra Jeanne gelir ve Weird'i büyük bir sevinçle karşılar. O evde, kalmak istediği sürece kalabileceğini söyler ona. ü gün Nocl arifcsidir ve Jeanne kasabanın Noel kutlamasını hazırlamakla görevli ekibindedir. Weird'i alıp NCK>I partisinin yapılacağı ve süsleme faaliyetlerinin sürdü;ü salona götürür. Weird salonu Noel'e ıazırlamak icin koşuşturan sıradan insan lan ve onlardan biri olan Jeanne'i izler ra rifsiz bir duyguyla ve arkasına kâğıttan, uzun bir yılbaşı süsü bağlı üç tekerlekli bi sikletiyle ortalıkta dönüp duran ulak çocuğa bakakalır... Yazar romanın sonunda Weird'in ne yaptığını yazmıyor. Ona her okur, Weiru'in yerine kcndini koyarak karar verecek artık. Ama ben kendi adıma. Weird'in intihardan vazgeçip Jeanne ile sade ve yerde bir yaşam sürdürmeyi yeğleyeceği inancındayım. Yazarın da bunu amaçladığından kuşkum yok. Yani bu roman, tüm dünyayı gezip de bulunamayan hazineyi geri dönünce evin arka bahçesinde bulnıa motifinin işlendiği, PauloC(X!İho'nun 'Simyacı' adlı romanına benziyor bu yönüyle. Vitrinde yaşamanın basdöndürücü cazibesiyle, yalınlık sevgi, dostluk gibi (bir pencere sarı, sıcak) değerlerin çatıştığı bir dünyayı bundan daha içtenlikle anlatan bir kitap okumamıştım bugüne dek.B Rock Laneti/ lain Hanks/Çev. Aysıtn liabacan/ Ayrıntt Yayınlart /2H5 s. EsMdosttar C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI4 4 7