20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nefes almayı unutuyorum. Duygulanma dürtüsü karşı konulur Gibi değil. Yataktan yavaşça inip John Wayne'in o bak sen şu işe suratıyla Çay yapmaya gidiyorum bir yandan da Âklı daha bir §eye ermeyen bir çocuğun Tesbih duasını okurkenki dikkatiyle Bana bağışlanan bu nimete şükrediyorum. Elimde aöır kahvaltı tepsisıyle dönduğıımde, Sen kımıldamayıp bir gözünü açarak, "Bu sabah Hava nasıl sevgilim?", aklım başıma geliyor. Senin yanına uzanıp dışarda dalgalar Pencerenin önündeki palmiyeye doğru vükselirken: îki sigara yakıp birini giilümseyerek bulanık, Seytanca bir bakışla ağzıma tutuşturduöun andan Daha güzel bir şcy olamai şu yepyeni uünyada. John Wayne'ı kim takar, deyip tcfcfonla hasta olduğumu söylüyorum. Bir Yelken Yapmışsın Saçlarından Alıp Beni Götürsün Diye Yavaşça yuvarlanıyordu uskumrular teknenin omurgası altında, Kıyı boyunca yol alırken odun ve turba dumanı getiriyordu rüzgâr Yaz gecesine hazırlanan kamp çadırlarından. Ufuk boyunca aydınlanıyordu bulutlar. Kıyıdan uzakta, batıya yöneldığimizde, Eğildik yelkenin altına, bir iş yapıyor olmanın sessizliği içinde Yıldızlar ışımaya başlarken. Kıçtan vuran bir dalgayla yükseldığimızde Dümen parladıydı havada biz şaşkınlıktan kurtulup Iki dalga arası kuzeye dönmeden önçe. Suların düzenli alçalıp yükselişi, deniz, gece, o yolculuk, Yüzünün söylediği tehlikeyi atlattıktan sonra Ve yüzümü gökyüzüne çevirdiğinde elinin söylediği, Işte bir bunlar kaldı geçip giden o koca yıldan Özbekistan'dan Dokuz Manzara Bir kar yığını üstünde güller Cennet kuşları Bir bahar agacırun yapraklarıDans eden bir Özbek kızının gözleri. Hani karartma vardı? Kaçamak bakışlar, Çaresiz el işaretleri, Gazeteci yandmış, anlaşılan. Zdrastvuitye değil, selamünaleyküm SpassıbaJ>ol;oy değil, rahmet Bu sözler aparatçikleri bile yumuşatıyor, Seslı harflerin kayalarını bayraklarla aşıyoruz. Önümüz ardımız polis konvoyu, Trafik kavşaklarda duruyor bizim için. Bir çeşit saygı gösterisı. Oysa biz Kuşkuyla bakıyoruz birbirimize lrlandaLı olduğumuz için Nasreddin Hoca okuma öfiretiyor eşeğine, Asyalı bir Sancho Panza Nasreddin HocaIskender'den bu yana tam yirmi beş ytızyıl Ya zorbaları ya nckreleri kahraman saymış bu insanlar. Tımur'un kocasının daha büyük bir rütbesi var. Oysa biz Timurlenk'in adını biliyoruz; Nereye gitsek Lenin'ın heykelleri, Şurada burada da Nasreddin Hoca'yla eşeği. Isa'nın doğumundan daha eski bir pazarda Narlar, kavunlar, toz ve hasır. Bir oğrenci, Uluğbey'inki gibi gözlcriyle bizi Fransızca Selamlıyor. Sevindım sızı gördüğüme, diyor Babamın babası olacak yaşta biri Ayağı şişmiş bir eşeöin üstünde Viyana'ya gidecekmiş gibi oturuyor. Nercdensiniz? Gözlerini niç kırpmadan. Irlanda ha, yeşil ada, Ingiltere'den ötede, Moskova'dan daha uzak. O guzelim cami bir müzeymiş Devrimden Beri, herkese açık. Geçen yıl Mollalar Gene cami olsun diye yürüyüş yapmışlar. Hey Tanrım, diyor bizim çocuklardan biri, inşallah karşı çıkmışsımzdır. CUMHURİYET KİTAP SAYI 426 "Kuşkuyla bakıyoruz bipbirimize İrlandalı olduğumuz icin" Thco Dorgan günümüz trlanda şairlerinden. 1953'te Cork kentinde doğmuş. Çeşitli dergilerde ve gazetelerde şiir ve clcştiri yazıları yayımlamış. Halen "Poetry Ireland" adlı ulusal şiir yayını bürosunun yönetmenliğini yapıyor. Aynı zamanda Uluslararası Avrupa Şiir Çeviri Merkezleri Orgütü'nün temsilcilerinden biri. Yayınları arasında Ordinary House o/Love (1991) ve Rosa Mundi (1995) adlı şiir kitaplarıyla editörlüğünü yaptığı Kavanagh and After (1995) adlı antolojiyi sayabıliriz. 1992 yılında Listowel Şiir Ödülü'nü alan Theo Dorgan'ın yapıtlarında dünyayı kucaklayan bir sevecenlik ve coşku görülmektedir. Onsöz taşın üzerinde ad yolun üzerinde gölge arkada ay dallann kafes işı hepsi dc göz boyarcasına yalın haçlann üzerindc rüzgâr rüzgârın üzerinde ad benin adımdı o ve ben o tarihler arasında yaşadım kâğıda basılı, taşa kazılıtonumdum, artık toprak oldum senden çok bu huş ağacı benim bir parçam Beal na mBIath Oyle çok bekledim ki Söylemem gereken şeyi söylemeyi Çiçeklerin sesi terketti beni. Kış hcr zaman burada. Taşla su birbirıne karışıyor soluğumda, Bir ses birbirine karşı bölünen. Miro'nun Sevdalılar Evi Sevgilim, diyor mektubunda, bize göre bir ev buldum, Katalunya'da bir çiftlik evi, düşlere dalan Sevdalıların barınacağı bir ev. Bahçesinde bir ağaç, koklen boşluğa uzanan, Gövdesi keçilere karşı beyaz çınko kaplı, Islak karga tıiyleri gibi yaprakları var. Alt katı ahırmışbir zamanlar, Üst katı ambar. Pencerelerı küçük, Rüzgâra ve guneşe karşı içeriyi koruyan. Bir kuliibeyle kasnaklı eski bir araba Su dolu bir sarnıçla bir de gııvercınlıği var, Sonra ah, kıztl, kıpkızıl bahçedekı toprak! Şimdi dinle beni. ışık da daha uygun olamaz. Hcr başlangıcın narfi kök salabilir o ışıkta Öğle üzen ayın ışıdığı o masmavi göğün altında. Ben, John Wayne ve Şehvetin Meyveleri Bazen uyanıp da seni güven içinde öyle Kıvrılrmş, yanımda yatarken gorünce, SAYFA 14 Theo Dorgan/ Şiirler/ Çeviren: Çevat Çapan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle