01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TÜYAP 17. İSTANBUL KİTAP FUARI Fettıi Naci ve romancılıfiımız yimleriyle kaynaştırmışlar, romanlarında, çaölarının öncmli sorıınlarıyla ilgi lenmişler (Kölelik, csir ticarcti, kadın hakları...) daha da önemlisi, ithal malı edebiyat türüvle ithal malı yaşam biçiminc, aiafrangalığa karşı çıkmışlardır. Bu roman anlayışı Servcti Fünun döneminc kadar sürmüştür; Serveti Fünun dönemiyle birliktc, bu edebiyatın içinde oluştuğu siyasal, toplumsal koşulların etkisiyle, o ilk dönemin savaşçi edebiyatı gitmiş, yerine, karamsar, umutsuz, hayallerle avunan bir edebiyat gelmiştir." Türk edebivatında bu tür gelgitlerc sıkca rastlandıgına işaret edip şunları söylemiş: "19601980 arasında uygulanan sanayi politikasına 'ithal ikamesi politikası' dendiği bilinir: Yabancı sanayi mallarının ithalini bırakarak bunların benzerle rini ülkemizde üretmek. Bugün edebiyatımızda da böyle bir 'ithal ikamesi' soru nu var: Çoğu edebiyatçı eserinin özüniı de Batı'dan ithal ediyor. Yıllar önce Sartre'ın, Camus'nün ctkisiyle ortaya çıkan bunalım edebiyan, nasıl bir ithal ikamesi idiyse, bugün de 'anlamsız siir'; roma nın, cinsel sorunları irdeleme bahanesiyle, uçkur havasına doğrıı kayması; dev rimcilerin yanılgılarını gözler önüne serip özel girışimcileri övmek; 'vazınsal dil' diye diye toplumsal gerçeklİKten kopuş; durmadan tekrarlanan yalnızlık, iletişimsizlik temaları." Yazıyı, bu durumda, eleştirinin görevinin ne olması gerektiğiyle bitiriyor: "Eleştirinin görevi ise, belirli bir tarihsel anda, belirli bir ülkedc yaşayan ede biyatçıların verdikleri eserlerde, içinde yaşadığımız 'şimdiki zaman'ı nasıl yo rumladıkJarını, gelecek hakkındaki düşüncelcrini (daha doğrusu umutlannı, düşlerini) orlaya koymaktır; şimdikı za mana 'muhalif olmayan, gelecekten 'umut'unu keben cdebiyatçının niçin bu durumda olduğunu araştırmaktır." 40 Yılda 40 Roman incelemesi, bu gö rüşler doğrultusunda daha bir öncm kazanıyor. Kıtapta Orhan Kenıal'in Bereketli Topraklar Uzerinde romanı şu satırlar la tanımlanır: "Sabırla derlenmiş gözlemler, toplunı sal gerçeğin insan gerçeklig'iyle birlikte uyumlu bir biçimde verilişi, insanların idealize edilmeden içinde yaşadıkları şartlarla bağlantılı olarak ele alınışı, ayrıntıların ustalıkla değerlentjjrilişi, sanınm, Bereketli Topraklar Uzerinde'yi güçlü lolaıı başlıca ögcler." Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam romanı için söyledikleri, bunaltı cdebiyatının rc vacta olduğu yılların bu romanı için oldukça sevindiricidir: " Atılgan, romanın her cümlesi üzerinde sabırla çalışmış, belli, her cümle, gü zel bir şiirdeki sözcükler gibi, yerli yerine oturmuş. Bilinçli bir dil çabası var. Üstelik üslubu var. Şunun için üstelik di yorum: Son zamanlarda temiz dil, bütün romancılarımızın baş kaygısı; ama temiz bir dille yazmak, aydın takımımızın ulaştığı ortalama dili sürdürmek başka, kişisel bir üslubu olmak başka. Romancılarımızın çoğunun dilleri temiz, ama üslupları yok, dili kendilerine özgü kullanışlan, yoğuruşlan yok. Atılgan'da bu var. Ortalama bir aydın dilini sürdüı mekle yetinmiyor; kendi üslubunu bulmuş." Erhan Bencr, Yalnızlar romanıyla ne yaptığını bilen bir romancı olarak değerlendiriliyor: "Erhan Bener'in başarısı, öyle sanıyorum, romancının asli görevınin ne oldu ğunu iyi bilmesinden kaynaklanıyor: Bireyleri anlatmak. Erhan Bener, bireyleri anlatırkerı, belirli bir tarihsel döncmin (19451946 ytlları. Çok tıartili dönemin başlangıcı) kasaba gerçekliğini, bu kasa " CUMHURİYET KİTAP SAYI 455 Romanların özelliklerl ADNAN OZYALÇINER F cthı Naci'njn öncelikJe Türk romanı vc romancılığı konusunda, Asım Bezirci dışırıda, yogun bir biçimdc ilgilenen sayıiı eleştirmcnlerimizden biri olduğunu bclirtmek gerek. Başjangıcından bııgüne belli başlı romanları inceleyip irueleyerck romanın yaşamla olan daha doğrusu olnıası gerekcıı ilişkisi üstündc kılı kırk yararca sına duruyor. ünagöre roman, bircydcn kalkarak bircyin yaşam scrüvenini anlatarak toplumsal sorunlarla dönemin olaylarına açıklık getırcbılir. Ancak in sandan vc yaşamdan hareketle toplumsal olana ulaşılabilir Bımu yaparken 10mancının canlandırmak istediği tiplc ilgilı sosyolojık verilerden önce kendi kişiscl deneyımlerini, insanlar hnkkındaki Dİlgisini, görgüsünü clc alması gerekir. Bu konuda, Edebiyat Yazıları adlı kitabıııdaki "Prcfabrike insanlar" yazısında şöyle dıyor: "Romaneı, insanlar hakkındaki bilgilcrıne dayanarak, insanların canlı imgelcrini yaratır. Yaşayan ımgelerin yaratılabilmesi için roınancmın insanlar hakkinda derınliğıne bılgi sahıbi olınası zorun lu; ama bu da yetmiyor, bu insanları belirleyen durumlar, koşullar hakkında da derinliğine bir bilgi gcrckli. Sanatçının yaratıcı çalışmasında bu iki bilgi ayrılmazbirbirinden, iki ayrı süreç değildir bunlar, aynı sürecin iki görünümüdür. Bilimscl düşünceye dayanan bir dünya görüşünün öncmi işte burada: Bu gorüş, romancının canlandırdığı kişileri bclirlc ycn durumlar, koşullar nakkında yanılgılara düşmemesi için romancıya yardımcı olur, romancının toplumsal ger çekçiliğe nüfuz etmesini kolaylaştırır. Unutulmaması gerckcn ştı: Sanat eseri burada roman bilimin sunduğu hazır vcrilcre değil sanatçının yaşam dcnc yimine, sanatçının özgür nayalgiicüne dayanır; sanatçının gercek yaratnıa kayııa^ı insanlar hakkındaki bilgisidir, gor güsüdür. Sözgelimi, küçük burjuvaları, dcvrimci işçilcri anlarmak isteyen bir 10 mancı clbcttc 'küçük burjuva' ya da 'dcvrimci işçi' üzcrine toplumbilimin sundu^u bilgilcrdcn yararlanır; ama bu bilgılcr, soyııt, gcncl, dcyim ycriııdcysc 'rcnksiz' bilgilcrdir, gercklı vc yararlıdır, ama yctersizdir bir romancı için. Romancı kişilcrini oylcsinc yararabılmchdıı ki bu bilgikri kişilcrin düşüncelerindcn, davranışlarından bız bulabilmeliyiz, bu bilgiler bize kendi bulgulanmız gibi gelcbilmcli." Fethı Naci'nin başlangıcından günümüze clc aldığı 40 romanın yer alclığı kitabı 40 Yılda 40 Roman adını taşıyor. Ahmct Mıthat I7iendi'nin Felatun Bey ve Rakım Efendi romanından Orhan Pamuk'un Beyaz Kale romanına uzanan çizgidc yuz yıfı aşkın bir sıırcci kapsıyor. 1876'da yayımlanan Felatun Bey ve Rakım Efendi'dcn 1985'te yayımlanan Beyaz Kale'ye kadar yüz dokuz yıllık bir ya^am birikimi. lnsanımızm vc toplumumıızıın geçirdiöi evrclcrin anlatımını içercn bu romanfarla derinliğine ve geniş liğinc canlı bir tarilı çıkıyor ortaya. Bir yaşam tarihı. l'ethi Nacı bu süreci, edebiyat vc toplum tarihi açısından Roman ve Yaşam adlı kitabmdayeralan "Edebiyatımızda 'tthal îknmcsı' Sorunu" yazısında irdeliyor. Yazıda, Batı'dan çok şcy aldıöımızı söylcyip romanı da Batı'dan aktaruıgımızı belirttikten sonra şıınu diyor: "tlk romancılar, bu ithal malı edebiyat türünü eski Türk hikâycciliğinin dene Başlangıcından günümüze Türk romanı SAYFA 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle