01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TÜYAP 17. İSTANBUL KİTAP FUARI çöküsünü, yok nluşunıı ve bu çöküşle, bu yok oluşla birlikte giden bir gelişmeyi, ya ni rarımdan para kazanan ağalarm Dc mokrat Parti nin de kredi yardımlanylasanayi alanına yatırmı yapıııalannı, ebki toprak agalarının yavaş yavaş sanayici olmaları sürccini betimler. Değişen yaşam koşııUarı, gelenek vc gorenekleri dc değiştirivor: Randavası güdcn iki aganın 1,0 cııkları, aynı şırketin uJarc meclisınde artık birlikle çalısabilmektedirler. Yaşar Kemal dcn söz cdip de Yaşar Ke mal'İn dili üzerinde durmamak olanaksız. Yaşar KcmaL Yaşar Ken/al Kendini Anlatıyor'da, "dil'i nakkıncla şöyle cliyor: "Hcrkcsin söylediği, beniın şiirli dilim var ya, birkaç romanımda bunıın tam tersine, romanlann kupkuru olduğunıı görürsünüz. Örneğin Ince Memedlerin dili ayn, Akçasazın Ağalarının, Dcniz Küsriinün dili apayrı..." Gerçekten, bu üç romanda da Yaşar Kemal in dili ayrı özellikler gösterir, ben zemez birbirine. Otuz iki yıl gibi büyük bir zaman dilimi içinde yayımlanan dört cilt Incc Mcmeadv Yaşar Kemal hep aynı dili kullanır, hep aynı anlaümı sürdürür: Anlatıcı ile anlattığı kişiler hep aynı dünyanın insanlarıdır sankı; sanki özdeşleşmişlerdir, dilleri aynıdır, inançları aynıdır, aynı mucizclcre inanırlar. Sözgelimi Incc Memed yeniden eşkıyalığa dönüncc Yaşar Kemal, "Başınua o sarı ışık dönüyor, şavkıyor, savruluyordu." (Incc Memed IV) diye yazar; Anacık Sultan'ın gömülüşünü anlatırkcn, "Bu sırada ölünün üstüne ak bir bulut geldi durdıı, o, her zaman Ocağın iistünde duran bulut." diye yazar (a.g.e.); "O ak bulutla, o üç kuş doruğun üstünde süzüldüler kaldılar. Gece de bir yıldız kümesi, ışıkları savrularak duruğun üstüne indi." (a.g.e.) diye yazar. Yaşar Kemal mi yazıyor, halk mı söylüyor, karışır birbirine: Yaşar Kemal de halkın düşündüğüne inanırgibidir. tım. Bahtin'in Estheticıue et theorie du roman ve Esthetü/tıe de la cre'alion verbale adlı kitapları, ders çalışır gibi okudu5um kitaplardır. Tzvetan Todorov'un deıleyip T i ransızca'ya çevirdiği Theorie de la litterature ü dc öyle; mutlaka okunnıası geıeken bu kitap, Sema Rifat Mehmet Rilat ikilisinin neris çevirisiyle Türkçe'ye çevril di (Yapı Kredi Yayınlan). Adını andığımı/ Roland Barthcs severek, yararlanarak okuduğum bir yazar. 1 liç çeviri yayımlamadığım halde, bana çok şey öğreten Anlatılann Yapısal Çö zümlemesine Gıris'i (Sema Rifat • Mehmet Rifat ikilisinin çevirisiyle), yazarlarımıza yararlı olur diye çevirtip yaymıladım.) Ama yazarlarımızın bu kitaba ilgi tluyduklarını söyleyemenı. Yararlandığım başka kaynaklara gelince; yazılarımua, kitaplarımda adlarını an mışımdır. Burada iki Türk yazarını da anmak isterim. Ataç'ı hep Türkçe öğretmenim gibi görmüşümdür; Türkçe'ye saygıyı ondan öğrendiğimi söyleyebilirim. Ahmet llamdi Tanpınar'ın Tiirkçesi pek parlak değildir, ama onun da gerçekten özgün" düşüncelerindcn çok yarar lanmışımdır. reki, sizi etkilcyen bu kaynaklara bakarak, bizdc elestirinin durumunu açalım mı yeniden' Eleştiri, bir yazarın bütün zamanını is ter. Bir işte çalışayım, artan zamanlanmda da eleştiri ile uğraşayım diyen biri doğru dürüst eleştirmen olamaz. Eleştirmen, bütün zamanını clcştiriye vermek zorunda olduğuna göre, yazacağı elestirinin getireceği para ile geçinebilmelidır. Türkiye'de bu koşullar olmadığı için eleştiri de gelişemiyor. Bakın eleştirmen' 197a orhan Kemal Roman ödülü töreninde ön sırada: Kucuk Yıimaz, Yimaz Cüney. Fatoş Güney. Nurlye öğütcu, Flkret Otyam, Emel Kalpakcıoğlu ve Fethl Nacl. kınmast ve Türkiye; ikinci çevirinin "Türkiye" bölümünü Prof. Idris Küçükömer yazmıştı.) 1959'da yaymılanan Gerçek Saygısı'nda ise hiç kaynak göstermemişim. Bu da çok doğal; çünkü o yazıları Ankara'da askerliğimi yaparken yazmıştım; kitaplığım Istanbuf'daydr, Ankara da okuduğum kitaplardan, dergilerden (Bazı Fransızca dergileri Ankara'da bulabiliyordum.) yararlanarak yazmıştım o yazıları. 19611967 yılları edebiyatı iyice boşladığım yıllardı. 27 Mayıs hareketinin getirdiği göreceli özgürlük ortamıııda ben de, çoğu arkadaşım gibi, politikadan başka bir şey düşünmüyordum: Vatan gazetesinde önce makafc, sonra köşe yazarlığı, Sosyal Adalet dergisinde, Akşam gazetesinde, kurucularından olduğum Ant dergisinde siyasal, ekonomik konularda yazılar... Az Gelişmiş Ülkeler vcSosyalizm gibi, Emperyahzm AWzrgibi, Komprador.suz Türkiye gibi kitaplar... Bu dili, bu anlatımı hiçbir romancımız196X, yenidcn edebiyata dönüş yıkm olda bulamazbinız. Çünkü Batı'dan romanı du. O gün bugündür, varsa edebiyat yokaldığımız günlerde Alıınet Mithat gibi, dasa edebiyat... ha sonra, t lüseyin Rahmi gibi romancı197 l'de yayımlanan On Türk Romanı lar eski Türk hikâyeciliğinden, meddah adlı kitabımda ilk kez rastlıyorum Luhikâyelerinden yararlanmışlar, ama Serkacs'ın adına: Kemal Tahir'in Büyük Mal veti Fünun romancılarıyla birlikte eski adlı romanı üstüne yazdığım yazıda Lugelenekler gcçmişe gömülmüştür. Cumkacs'tan iki alıntı var. Cevat Çapan'ın çenuriyet döneminde, bildiğim kadanyla, ilk virdiği Çağdas Gerçekliğın Anlamı'ndan. defa bir romancı halkın sözlü anlatı gele O yazıyı 1970 te yazmıştım, o yıl YeniDerneğini araşttrmış, özümsemiş ve romanıngi'dc yayımlanmıştı. (Ahmet Oktay, 23 da bu gelenekten yararlanmıştır. Yaşar KeAralık 1986 tarihli Milliyet'tc, "Lukacsve mal'dir bu romancı; Incc Memca\cr bu eleştirimiz" başlıklı yazısında, "Naci, Lukadar çok sevilmişse, bunu, Yaşar Kckacs'm bu konudaki (roman kişLsi konumal'in gelepekten yararlanmasıyla açıklasu F.N.) düşüncelerinc Avrupa Gerçckyabiliriz. "Âşık hikâyecilerle onun (Yaşar îlnsan Tükenmez'dc adını andığım dü çiliğfrm 1977 yılında yayımlanmasından KemaPin) ortak bir özclliği de, geleneğin şünürler o dönemde (O kitaptakı yaztlar sonra başvurmaya başlıyor. (...) b'ethiNa hikâyecileri gibi anlattığı şeyc 'inanma19531956 arasındayazılnuştı.Jdurmadan «'(...) 1978'lere kadar /.«^acç'ın yapıtlarısı'dır." (Pertev Naili Boratav) okuduğum Fransız Marksistleriydi: Rona ulaşamamışlardı belki de" diyordu. Ahger Garaudy (Özellikle Grammaıre de la Yaşar KemaPin "dil"dcn söz ederken met Oktay o yazıyı görmcmiş.) ıibertey\ anımsıyorum), Henri Lefebvre adını andığı iki romandan Akçasazın Ağa(Contrıbution a l"esthetique çıkınca nc Ama Lukacs'tan ilk okuduğum kitap ları, bir toplumsal dcğişimin romanıdır, çok sevinmiştik!), G. Politzer (Cours de IM theorie du roman d\x. Şimdi DU satırlaelbette Ince Memed'lerin diliyle yazılamaz philosophıe'nin daktilo edilmiş çevirilcri rı yazarken o kitap yanımda; üçiincü sayo roman; Dcniz Küstü ise Yaşar Kemal'in eldcn ele...), Auguste Cornu (Cornu'nün fada alt kısmı kesmişim. Çok jyi anımsıyotek kent romanıdır, Istanbul'un pisüği, rekitabını n adı Karl Marx et la pensee morum: O sayfada güzcl bir "g harfi vardı zilliii sinmiştir o romana, dil de buna tıydernc idi; ben, bir önlem olarak kitabın (Editions Gonthier'tıin amblemi); o harfi gunbirdikıir. adını sadece La pensee modcrne diye yazkeserek rahmetli Mehmet Aü Ermiş'e verAsıl ilginç örnek Yer Demir Gök Bamıştım), J. Kanapa, vb... însan Tükenmişdm, o da "Gün Yayınlan"nın amble&zr'dır: Bu romancia birçi)k efsane anlatır mez'dc bir dc "Bir Fransız romancısı", mi olarak kullanmıştı. Bu iki kitaptan sonYaşar Kemal, ama anlatışı hıce Memed\er"Bir düşünür" diye adını açıklamadığım ra Lukacs'tan hâlâ Türkçe'ye çevrilmemiş deki gibi değildir, çünkü anlatıcı, anlattıkyazarlardan alıntılar var. Ama Ataç'la Ugiiki kitap okıımuştum: 1974'te Ecrits de larından ayirmıştır kendini. li bir yazıda Engels'in adını anmışım: Moscou, 197'6'daProblemes du realisme. Yaşar Kemal in, Ya^ar Kemal Kendını Ataç'ın Engels'i yanlış aktardığını beıirttlk kitabın adını OmerPolat'ın^üra^ö/roAnlatıyor'da, dil konusundaki o birkac samek için. Üstelik kaynak da vermişim: [emanı için yazdığım eleştiride anmıştım; o tırı bile bu kunuda ne kadar bilinçli olduan Freville, Sur la litterature et l'art, Cilt I, yazı 1975'tc yayımlanmıştı. (Sonra, nu göstermeye yetiyor. s. 145. Ama yazarlardan da öncmli olan 1976'da yayımladığım Edebiyat Yazıları Eleştiride yararlandıgımz düşünce dergilerdi: La Pensee, La Nouvelle Crıtt adb kitabıma almıştım. Ahmet Oktay o kaynaklan üzcnnde duraltm mt?Lu(27 Mayıs 1960'tan sonra edebiyatı yazıyı da görmemiş.) Problemes du realiskacs'tan söz cdiyorsunuz, sözgelımi, 'ue. me'in adını, 1976'da, lsmail Cem'in Polimnra, "şımdılerde cn cok ilgimi çeken ir yana bıralup ekonomik, toplumsal sotıka'sında yazdığım " Yazar ve Eleştirmen" dihünür ise Dahtı/ı," dıyorsunuz; daha runlar üzerine yazmaya başlayınca bunla adlı bir yazıda anmıştım. (Ahmet Oktay o yakın btrgeçmi^tc Rolarıd Bartha var, ra Economıe et polıtıque, Democtarıe nobirde Gerçek Yayınhıri nda Anlatılann uvelle, Recbcnves internatiunalcs, La tıo yazıyı da görmemiş.) Yapısal Çözümlemesine Giriş 'iyayım uvelle revue ınternatumale gibi dergiler Roman Jakobson'un Oııestums de PoLıdınız ondaıı, sonra da sık söz ettıniz eklendi. Bu dergilerden yararlanarak iki etıcfuc adlı kitabı bana çok şey öğretmişti. bu kitaptan... Ben tızatmadun, sızden kitap derlcdim: Az Gelısmis ÜlkclerdcAs Mayakovski üzcrine yazdığı incelcmeden dınleyehm mı uzandtfcınız, yararlandı kcrî Darhclcr ve Denıohrası ve Japon Kal eleştiri günlüklcrinden birinde söz ctmişğınız, tızde tz bırakan kaynaklartnm ?.. 'Kitabınızı hazırlarken hangi düşüncelerden yararlandınız?" Bu soruyla ilk defa 1956 yılında, ilk kitabım tnsan Tükenmez Aolayısıyld, basın savcısının odasmda karşılaşmıştım. O yıllarda Adliye, Büyük Postane'nin üstündeydi. Savcı, bizim yazarlarımızın adlarıyla yetinmiyor, ille de yabancı adlar istiyordu. Ben de hep SainteBeuve'ün iki cıltlik Pazartesi Konusmalan'nı, Anatole France'ın o yıl yayımlanmış Edebiyat Rayatı'm ileri sürüyordum, ama savcı "yemiyordu". Kimlerden yararlannuştım însan Tükenmez'deki yazıları yazarken? tlk kaynak Plehanov'du. Çünkü Les questtons fondamentales du marxisme\ daha üniversite öğrencisiyken edinmiştim: dcrs çalışır gibi okuduğum bir kitaptı. Editions Sociales'in yayımladığı kitaplar çok ucıızdu, bunları öğrenci harçlığı ile alabiliyorduk. Fakülteyi hirirdiktcn sonra o yayınevinin birçok kitabını getirtmiştim; aralarında gene Plehanov'un ünlü Lart et la viesociale'i de vardı. Ama şimdi însan Tükenmez'ı gözden geçirirken Plehanov'un adına rastlamıyorum; sanırım o yılların etkisiyle... Anımsanm, Asım Bezirci de Phelanov'un bir yazısını, Plehanov'un küçük adını soyadı gibi kullanıp, "P. Georges"dan diye çeviripyayımlamıştı. Ben de Plehanov'un "maddeci eleştiri' hakkındaki düşüncelerini, 1952'de,ikTö/wdergisindeyayımlamıştım; çevircnin adı olarak "Fikret Güncy"i kullanmtştım, ama Plehanov'un adını yazmış mıydım, anımsamıyorurn. ARKEOLOJİ VE SANAT YAYINLAR1 195X27cm Tiimii kuşe baskı, 104 sayla, harıtalar, çı/ ımler, 32 sl renklı resim Van yakınlarında Yukan Anzaf Kalesı'nde Tann Haldı'yeaıt tapınagın batısıııdakı uddda 199b yı lında bulunan bronz kalkan parçası u;ennde snn 3 yıldan ben yapılan konservasyoıı çalışmaları sırasında, Urartu sanatı ve özellikle dinıne çok buyuk bu yenılık gclıren ılgınç resım sahnelerı ortaya çıkarılmıştır Kalkan parçası ü/erırıde bırbırı peşı sıra belımlenen 12 tann, Urartu Krallığı'nın dını konusunda ayrınlılı bılgı veren Meheı Kapısı kaya yazılında bir sıradüzen ıçınde anlatı lan Urartu lannlannı yansıtmaktadır t YAYINCILIKTA 20 YIL 17. TUYAP KİTAP FUARI'NDA YAYINLARIMIZ %40 INDIRIMLIDIR ! SAYFA 1 1 CUMHURİYET KİTAP SAYI 455
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle