Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 K U R L A R A Romanlarını yazmadan önce Fransızcadan yaptığı çevirileriyle tanınan ve Fransa'da yaşayan .Fransızca yazan veya Fransızcaya çevrilen yazarlara verilen "Palmes Academiques"ödülünü ve Cumhurbaşkanı François Mitterand'dan Legion D'Honner nişanı alan iki roımanı da Fransızcaya çevrilerek Fransa'da yaytmlanan, kendi deyişiyle "iki arada bir derede kalan insanlan" anlatan Murat Aykaç Erginöz'ü, Mustafa Küpüsüoğlu'nun söyleşisi ve Sennur Sezer'in yaptığı kitaplanmn toplu değerlendirmesiyle tanıtıyoruz. "Eskiça&da Ege Bölgesi", "Eskiçağda Lykia Bölgesi" ve "Eskiçağda Güney Kıytlan" kitaplan Türkçeye kazandırılan George O. Bean'i arkeolog Ahmet Yaraş'ın yazısıyla tanıtıyoruz. 1996 bahanndan bu yana yayınını sürdüren P dergisi altınct sayısına ulaştı. Bu son sayısında Akdeniz'in bilge ve cötnert tsığı,Akdeniz âuyarlılığ'ımn panltısı ve mavisi ağır basıyor. P. dergisinin llk sayısından altıncı sayısına yayımlamş öyküsünü Yayın Yönetmeni Celâl Üster'le konuştuk. Bu söyleşiyi orta sayfalanmızda bulacaksımz. Selma Fındıklı'nın "Nereye Yüreğim" ve "Loş Sokaklann Kaaınları"nın ardından yayımlanan kitabı "Ğözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi"yi Muzaffer Buyrukçu değerlenairdi. Kitaplı günler dileğiyle. TURHAN GÜNAY Karakutu Cep Fotograf Albümleri Bir kibrit çöpü, ters dönmüş bir terlik, masadaki kitap, komşunun damını gören pencere, halının püskülü... Hadi üşenmeyin!.. "Şimdi başınızı kaldırıp ilk gördüğünüz nesneye dikkatle bakın. Size söyleyecek çok şeyi olduğunu göreceksiniz. Onun ve temsil ettiği her şeyin en az sizinki kadar geçmişi, belki sizinkinden daha fazla geleceği var," diyor fotoğraf sanatçısı Orhan Cem Çetin, yayıncılığını yaptığı Karakutu Cep Fotoğraf Albümleri'nde. Fotoğraf sektörünün her alanında çalışmış bir fotoğrafçı olan O. Cem Çetin. Fotoğraf ile ilgili yapılacak her şeyi ya yapmış ya da yapıyor. Amatör fotoğrafçılıktan tutun da fotoğraf yazarlığına, yayıncılığına, çevirmenliğe, Yüdız Teknik Üniversitesi M.Y.O. Fotoğraf Programı'nda ve Akademi Istanbul'da hocalığa kadar. Kendi firması Hezarfen'de serbest tanıtım fotoğrafçılığı ve grafik tasarımı da yapan sanatçı, 1995 yılından bu yana Karakutu Cep Fotoğraf Albümleri'nin editörlüğünü ve yayıncılığını yapıyor. O.Cem Çetin'le Birgül Göker görüştü. Ortian cem Çetin. Fotoğraf sektörünün her alanında çalışan O. Cem Çetin den BİRGULGOKER arakutu Cep fotoğraf Albümleri'nibirdizi olarak yayımlamafikri nastl doğdu ? Yıllar önce bir firma fotoğraf dergisi çıkartmaya karar vererek, benden editörlüğünü yapmamı istedi. Çok heyecan verici Dİr teküfti. Her zaman olduğu eibi o dönemde de, piyasada pek fotoğraf dergisi yoktu. Mevcut dergiler ya sektörel ya da amatörlere fotoğrafçılığı öğretmeye yönelikti. Oysa bu derginin fotoğraf yayımlayan, teknik bili vermekten çok portrolyo ağırlıklı olması üşünülmüştü. Bütün hazırlıkları yapıldı. llk sayının malzemesi tamamlandı. Ancak, ticari olarak bir hata yaptığını düşünen firma, son anda dergiyi yayımlamaktan vazgeçti. Kendimi bu dergi flkrine çok alıştırmıştım. îki yıl kadar yapabileceklerim üzerinde düşündüm. Dergiyi kendi gücümle çıkartmayı deneyebilirdim. Aklıma yurtdışında yaygın olan ve daha çok sanat öğrenciferine yönelik bir cebe sığabilecek küçüklükteki ressam albümleri geldi. Bunun bir benzerini yapabilirdim. Biraz araştırdık. Bülent Erkmen'den fikir aldık. Onun da ilgisini çekti ve bir şablon oluşturdu. Böylelikle albümleri yayımlamaya başladık. Bu albümlert' yayımlamadaki amactmz nedir? Konsept şuydu. Küçük olsun, benim firmam için fınanse edilebilecek durumda olsun, yüksek maliyetli olmasın, insanlar kolayca satın alabilsinler. Sonra, aynı sanatçıya yeniden sıra gelebilmesi için periyodik olarak yayımlanan albümlerin içinde bir tek dt«>ya, portfolyo olsun. Karakutu bir sanatçıyı tanıtmaya yönelik bir albüm değil, onun belli bir çalışmasını içerivor, küçük bir sergi alanı gıbi. Zaman içinde sayıları çoğaldıka Türkiye'de çok büyük eksikliği olan matıu fotoğraf arşivi de oluşsun istedik. Bu nedenle, albümler biraz da geçmişe yönelik. Eskiden yapılmıs sergileri, belli insanlann fotoğrafta iz bırakmış sonra da unutulmaya yüz tutmus işlerini tekrar kayda geçirerek uzun vadeae bir medya oluşturmak amacındayız. Şu ana kadar yayımladığımız sekiz kitapta, nem ünlü isimler hem de henüz tanınmayan ama elinden çok düzgün işler gelen, olgun dosyalar oluşturmuş fotoğrafçılara yer veriliyor ve verilecek. Karakutu albümlerinin özellikleri hakktnda bilei verebilir misiniz? Küçük olmasının dışında çok yüksek kalitcli. Baskı kalitesinden hirbir taviz vermiyoruz. Bir bakıma küçük olmasının ncdeni de bu aslında. Maliyetini düijürüp, boyutunu büyütmek mümkün olabilirdi. Vasat bir matbaada kötü kâgıt kullanılabilir, daha clverişsiz şartlarda baskıyı gerçeklcştircbilirdik. Ama, kaliteden asla taviz vermiyoruz. Ofset Yapımevi'yle çalışıyoruz. Madem ki § î KİTAP Imtlyaz sahibi: Berln Nadi 0 Basan ve Yayan: Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. 0 Cenel Yayın Yönetmenl: orhan Erlnço Cenel Yayın Koordinatörü: Hikmet Cetlnkava OYazıi$lerl Müdürlerl: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Dinç Tayanç 0 Yayın Yönetmeni: Turhan Günay 0 Craf ik Yönetmen: Dilek llkorur o Reklam: Medya c CUMHURİYET KİTAP amacımız birtakım fotoğraf işlerini tarihe mal etmek, kayda geçirmek. Bu nedenle, Karakutular fınanse edilebilecek en küçük boyutta, kartpostal boyutundan bir parça daha büyük olarak çıkıyor. İki aylık periyotta iki adet olarak çıkan albümlerde okuvucuyu fotoğraflara hazırlayan bir metin de var, ama çok ağırlıklı değil. Çalısmalanyla Karakutularda yer alacak fotoSrafçılart nastl belirliyorsunuz? Fotoğrafçıları, az önce söylediklerim çerçevesinde kendi gözlemlerime dayanarak seçiyorum. Çünkü çok uzun zamandır bu sektördeyim. İnsanlan tanıdığımı düşünüyorum, biraz da gözümü açık tutuyorum. Geçmişte kayda değer işler yapmış fotoğrafçıları ve şu anda pek tanınmasa da kayda değer işler yapan kişileri görerek, onları Karakutulara dahil etmeye çalışıyorum. Bu proje fotoğrafçıları da heyecanlandırıyor. Albümlerin kendisi için yapılmasını isjeyen pek çok insan var. Bir kısmı, özellikle bu format için fotoğraf yapıyor. Henüz günışığına çıkmamış projeleri Karakutu albümleri için üretiyorlar. Şu ana kadar hangi fotoğraj(çılann albümlerini yayımladıntz? Sırada kimler var? Bugüne dek Mesut Güvenli, Nazif Top,uoğlu, Nuri Bilge Ceylan, Pemra Erginoğu Yüce, Aramis Kalay, Sedat Antay, Manuel Çıtak ve Mustafa Kocabaşı'nın albümleri çıktı. Şimdi sırada Ufuk Duygun ve Aytaç Üzmen var. Bekleyenler içinde ise, Murat Germen, Gültekin Çizgen, Hadiye Cangökçe, Sabit Karamani, Kazım Zaim, Merih Akoğul ve tabii ki Cem Çetin'i sayabiliriz. îki aylık periyodla iki adet albüm yayımlamamztn özel bir nedeni var mt? Aslında bu noktada aboneleri düşündük. Albümler küçük olduğu için, sayfa savısı da herhangi bir büyük albüme göre az. Albüm postayla ellerine ulaştığında, zarftan onları uzun süre meşgul edecek çok sayfalı bir sey çıksın diye iki albüm birden yollamayı düşündük. Bir de çeşitlilik adına. Çünkü belli bir fotoğraf tarzına karşı eğilimim ya da önyargım yok. Kişisel olarak tabii ki tercihlerim var, ama bu bir kayda geçirme olduğu için herhangi bir tarza prim vermemeye ya da herhangi bir tarzı gözardı etmemeye çalışıyorum. Kendim yapmasam da, kendi üretimimle çabşmayacak işler de olsa hepsine saygı duyuyorum ve bir harmanlama yapmaya çalışıyorum. Bu yüzden de çıkan albümler hep bir siyahbcyaz bir rcnkli ya da biri klasik diğeri daha avangard. iki aylık pcriyod da bunun organizasyonunu, baskısını vs. yapabileceğimiz asgari süredir. Ama çoğunlukla buna sığdıramıyoruz, iki ayı aşıyoruz. Karakutu albümlerine nasıl tepküer aldınız? Çok beğenildiğini söyleyebilirim. Misyonerlik amacında olduğumuz için genelde takdirle karşılandı. Ama, bazı komik yorum f, lar da yapılmadı değil. Çok ünlü bir fotoğrafçımız, ilk eline aldığında albümü koklayıp bunun mürekkebi lcötü kokuyor demiş. Sonra bir de kitapçılardan şaşırtıcı bir tepki geldi. Karakutuların boyutunu fazla küçük buldular. Çalınmaya ve kaybolmaya müsaitlermiş. llk zamanlar böyle bir sorunumuz oldu. Neyse ki atlattık. Tepkilerin çok olumlu olduğunu söyleyebilirim. Özellikle fotoğraf çevreleri çok iyi karşıladı. Fotoğraf anlayıştmzdan da biraz bahsedebilir misiniz? Fotoğrafın öncelikle bir dil olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden fotoğraf çok çeşitli biçimlerde kullanılabilir. tnsanların kendilerini ifade temeleri ya da herhangi bir belgeleme çalışması veya çok sıradan amaçlar için fotoğraf kullanılabilir. Ben daha çok nayal ettiğim görüntüleri fotoğrafla iletmeyi seçiyorum ve dahakavramsal çalışıyorum. Öncelikle insanlara söyleyecek Dİr şeylerim oluyor, daha sonra bunu fotoğrafla nasıl söyleyeceğime karar verip fotoğrafı üretiyorum. Hiçbir zaman elime makineyi alıp belli bir görüntünun peşinden koşmuyorum. Görüntüyü kendim ofuşturup, seçiyorum. Görüntüyü çeşitli yöntemlerkullanarak kâğıda aktarabiliyorum. Bilgisayarla çalışabildiğim gibi, klasik yöntemler kullanabiliyor ya da polaroid transfer yapabiliyorum. Vöntemi daha çok projenin içeriğinden yola çıkarak belirliyorum. Bu noktada diğer fotoğrafçılardan ayrılıyorum. Çünkü genelde fotoğrafçılar büyük îormatçı, siyahbeyazcı gibi isimferle tanımlanıyorlar. Hep aynı malzemeyi, aynı tarzda kullananlar var. Bunu anlayabiliyorum, ama benim çalışma şeklim biraz değişik. Giderek kavramsal sanata kayıyorum. Kendimi belli bir disiplinle de sınırlandırmak istemiyorum. îleriye dönük projeleriniz var mt? Fotoğraf yayıncıfjğına devam etmek istiyorum. Büyük boyutlu albümler, kuramsal kitaplar, kartpostallaryayımlayabiİirim. Keşke finanse edebilecek durumda olsam da bir fotoğraf galerisi açabilsem. Fotoğraf alanında yapmak istediğim pek çok şey var. Ama kişisel üretimimde her zaman fotoğraf olmayabilir. Yavaş yavaş fotoğrafın dışına kayıyorum. Örneğin Gümüşluk'de açtığım son sergi" Böyle Fotoğraflar Yok", bir metin sergisi. Bu sergide, olmayan fotoğraflar üzerinden insanlara sözle bazı görüntüler aktarılıyor. Sanki varmış gibi kimi fotoğraflar tarif ediliyor. Bir anlamda insanların Deyinlerinde üretilen sanal fotoğraflar. Ayrıca, bu yılın sonunda Paralaks adında bir fotoğraf dergisi çıkartmayı düşünüyorum. Daha çok fotoğraf ağırlıklı bir görsel kültür dergisi olacak. Fotoğrafın kendisini yayımlamaktan çok, fotoğrafa ya da görsel sanatlara dair diişünceleri yayımlayan bir dergi. Ticari şansı olmasa da, eksikliğini gördüğüm için bu dergiyi yıl sonunda çıkartmayı planlıyorum. • SAYFA 3 SAYI 391