Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Altıncı sayısma ulaşan P, benzersiz bir sanat, kültür, antika dergisi TEKİN ACAR Dergisi'nin doğuş öyküsünü an? latır mtsımz Portakal Sanat ve Kültür Evi'nin sahibi Raffi Portakal uzun yıllardır sanat dünyasının içinde olan bir insan. 1964'ten bu yana antikacılık, sanat danışmanlığı ve müzayedecilikle uğraşıyor. Ama Portakal ailesi, Raffi PortakaTtn dedesi Yervant Portakal ve babası Aret Portakal'dan bu yana bu uğraşın içinde. Bu yüzden, Portakal Sanat ve Kültür Evi'nin çalışmaları köklü bir geleneğe dayanıyor. Raffi Portakal, uzun zamandır, sağlam estetik değerlere yaslanan, bilimsel çalışmalara ağırlık veren, insanlan yanlış yönlendirmelerden uzak tutan bir dergi çıkarmayı tasarlıyordu. Sonunda, uygun koşulların da doğmasıyla, Raffi Portakal, Ferit Edgü, Erkal Yavi ve benden olusan bir ekip bir araya geldi. P Sanat, Kültür, Antika Dergisi'nin ılk sayısı 1996 ilkbaharında yayımlandı. P'nın nasıl bir yaklaşımt var sanatdünyauna? Her şeyden önce akademik bir kurumun dergisi değil P. Ama bu, bilimsellikten uzak olduğu anlamına gelmiyor. Işlediğimiz konuların uluslararası alanda da bir işlev üstlenmesini, bir değer taşımasını amaçlıyoruz. Hem bilimsellikten sapmayan, hem de farklı tatlar içeren metinler ile değişik yöresel yaklaşımları sayfalarımızda buluşturmaya çalışıyoruz. "Farklı" ya da "değişik' derken neyi kastedıyon unuz? Doğu'dan Batıya, geçmişten günümüze, sanat coğrafyasında eldeğmemiş konuları yakalamak. Ya da, belki de çok işlenmiş bazı konulara çok farklı yönlerden yaklaşmak. Eldeğmemiş konular derken, biraz da Türk ve îslam sanatlarının, üniversite ve müze kitaplıklannda kalmış, akademik çevrelerin dışına çıkıp sanatseverlere ulaşmamış konularını kastediyorum. blde&memış konulara dergtden örnekler verebilir mısınız? Sözgelimi, ilk sayımızda, Banu Mahir'in, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nden gün ışığına çıkardığı "Memluk lskambilleri". Gene ilk sayıda. Esin Atıl'ın, tslam kültür tarihinin patlama dönemi sayılabilecek 1213. yüzyıllarda öykülemeli sahnelerle bezeli seramikleri incelediği "Minai Seramiklerdeki Öyküler" araştırması. tkinci sayıda, Mimar Si P 1996 baharından bu yana üç ayda bir yayımlanan P Sanat Kültür Antika Dergisi, bu yaz altıncı sayısına ulaştı. Yaz '97 sayısında, Akdeniz'in bilge ve cömert ışığı, Aİcdeniz duyarlığının parıltısı ve mavisi ağır basıyor. Orhan Duru, Piri Reis'in "Kitabı Bahriye"siyle bir Ege ve Akdeniz yolculuğuna çıkarıyor okurları. Ferit Edgü'nün "Akdeniz Işığı" denemesine Picasso, Matisse, Dufy gibi ressamların yapıtları eşlik edivor. Cihat Soyhan'ıri "Çanakkale'den Pupa Yelken" başlıklı yazısında, kalyon motifli seramikler, Çanakkale'den Alcdeniz'e yelken şişiriyorlar. P Dergisi'nin, ilk sayısından 6. sayısına yayımlanış öyküsünü Yayın Yönetmeni Celâl Üster'le konuştuk. Sanat atlasında hir P volculupu nan Üniversitesi öğretim üyelerinden Zeynep Inankur'un, belki de ilk Müslüman tablo koleksiyoncusu denebilecek Halil Şerif Paşa'nın ilginç hayatını konu edinen çalışması. Üçüncü sayımızda, îtalyan sanat tarihçisi Carlo Maria Suriano'nun, Italya'nm Ferrara kentindeki Costabili Sarayı'nın tavan fresklerinde betimlenen Türk halılarını ele aldığı incelemesi. Beşinci sayıda, Marmara üniversitesi öğretim üyelerinden Gülnur Duran'ın, 18. yüzyıl tezhip sanatçısı Ali Üsküdari'nin klasik ile yeniyi buluşturan çiçek resimlerini günışığına çıkaran araştırması. Bizans sanatı uzmanı Engin Akyürek'in, Istanbul ve Antakya'daki Bizans mozaiklerinde hayvan figürlerini işleyen yazısı. Altıncı sayıda, Sultan II. Abdülhamid'in 1911 'de Paris'te satışa çıkardan mücevherlerinin bugün hâlâ dille re destan müzayedesini gündeme getiren araştırma. Daha önce belki de çok tşlenmis konulara farklı yaklaştmlartntza örnek göstertrmıstniz? Orneğin, ilk sayıda yayımladığımız "Mimar Sinan'ın Düşsel Yaşamöyküsü". Bugüne dek çok sayıda incelemenin konusu olan Mimar Sinan'la ilgili Abidin Dino'nun kaleme aldığı metni, Ara Güler'in objektifinden Mimar Sinan yapıtlarının fotoğraflarıyla buluşturduk. Böylece, sanatımızm üç büyük ustası bu sayfalarda buluştu. Gene ilk sayımızda, gerek tekniği, gerek konuları açısından başka hiçbir ressama benzemeyen Yüksel Arslan'ı, belki de ilk kez, kendi çizgileri ve kendi sözcükleriyle sayfalarımıza getirdik. Ikinci sayıda, gerek Batı'da çok işlenmiş bir konu olan Harem'e yazar Demir Özlü çok farldı yaklaşım getitdi. Atmeydanı'ndaki Theodosius Sütunu'nu da bilmeyen yoktur. Ama ikinci sayımızda, Samin Rifat tek başına bir yazar, çevirmen ve fotoğrafçı olarak yeni bir yaklaşım getirdi bu tarinsel sütuna: Theodosius Sütunu'nun mermer kaidesindeki "eski Istanbullular"ın kabartmalarının kendi çektiği fotoğraflarını, Bizans ozanlarından çevirdiği şiirlerle bir araya getirdi. Piri Reis de, Mimar Sinan gibi, herkesçe bilinen bir kişiliktir. Piri Reis'in 16. yüzyıl başlarında hazırladığı "Kitabı Bahriye"nin ise birçok basımı yapılmıştır. Altıncı sayıda, öykücülüğünün yanı sıra gezi kitaplarıyla da tanıdığımız Orhan Duru, "Kitabı Bahrive" eşliğinde ve Piri Reis'in rehberliğinde, Çanakkale Boğazı'ndan îskenderun'a uzanan bir Ege ve Akdeniz yolculuğuna çıkardı okurları. Dergtntn görsel özellıği hemen gö'ze çarpıyor Bir kere, Erkal Yavi gibi bir sanat yönetmenimiz olduğu için çok talihliyiz. Yavi, her şeyden önce, hem kendi alanında dünyadaki hiçbir dergiye benzemeyen, hem de kendi kimliğine, amaclarına ve yaklaşımına cuk oturan, kişilikli bir dergi tasarımı çıkardı ortaya. Ote yandan, sanat yapıtiarına ve sanatsever okurlarımıza saygımız, bizı görsel açıdan özel çalışmalar yapmaya yöneltiyor. Orneğin, kalyon motifli Çanakkale tabaklar için Çinili Kösk Müzesi'nde, Hüseyin Kocabaş Koleksiyonu için Sadberk Hanım Müzesi'nde, Çin porselenleri, Memluk iskambilleri ve Osmanlı saray pabuçları için Topkapı Sarayı Müzesi'nde, "Kitabı Bahriye" için Istanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde, Sultan III. Murad için hazırlanmış bir Şehname olan "Zübdetü'tTevarih" için Türk ve Îslam Eserleri Müzesi'nde, değerli özel koleksiyonlardan eserler için koleksiyoncuların evlerinde fotoğraf çekimi çalışmaları yapıyoruz. Batı nın sanat yapıtları için, Âvrupa'nın önde gelen dia ajanslarmdan, ABD'nin saygın müzelerinden diapozitif satın alıyoruz. Ara Güler gibi bir ustanın, danışmanlarımız arasında olması da işimizi büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Birçok sanat yapıtının usta işi fotoğraflarına Güler'in o uçsuz bucaksız arşivinde ulaşabiliyoruz. Batt sanat dünyasındaki önemli sergılerın ve olaylann da P Dergisi'ne yansıaığt gö'rülüyor.. • Evet. Ama ille de güncel olacağız diye bir kaygımız yok. Derginin gerek biçimlenmesine, gerek yönelimine büyük katkılarda bulunan Sanat Danışmanımız Eerit Edgü, sözgelimi, ilk sayıdaki "Cezanne Retrospektifi" ve "Rembrandt/Rembrandt Değil" yazılarında, Pa Plrl Relsln 16.yüzyıl başiarında hazırladığı "Kitabı Bahrlye'deyeralan ve P Dergisinde Yayımlanan bazı harltalar SAYFA 10 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 391