06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çağının tanığı bir sair: Güven Turan Önceleri New Criticism akımından etkilenen, Samsun Koleji'nâeki Amcrikalı hocası Mr. Halveston'dan ve 6O'larda da Talip Apaydın'dan karmaşık değil seçmeci bir yaklaştmla okumayı öğrendiğini, insanlann bu çerçevede hem Ümit Yaşar'ı hem dc Cemal Süreya ya da Ece Ayhan'ı okuyamayacaklannı kavradıgını belirtiyor Güven Turan. MEHMET SARSMAZ şiirim çıktığında 'sen bu işi kırk yılda ya yaparsm ya da vazgeçersin, ama kırk yıl uğraşırsın' dcmiştim kendi kendinTe. Doğrudan benim edcbiyatla iç problcmimdi bu," diycn ozan, Dalyan adlı yapıuyla 1979 Türk Dil Kurumu Roman Ö d ü l ü ' n ü , Düş Günler ile 1990 Yunus.Nadi Yayımlanmaınış ()ykü Kitabı Ödülü'nü, Bir Albümdc Dört Mcvsim ile de 1991 Yunus Nadi Yayımlanmamış Şiir Kitabı (ödülü'nü de kazanmış. Kitabın bence asıl odak noktası, 1 laziran 1989'da Edcbiyat Dostları'nda yayımlanmış "Güven I'urap'la Kendisi, 'Yordam' ve '60 Kuşağı Üstüne" başlıklı konuşma. Osman Çutsay'la yapılan bu konuşmanın günümüz "gcnç yazıncısına" çok öncmli ipuçları sunacağı açık.. G. Turan, yazdığı ilk ciddi yazının Şükran Kurdakul'un Ataç'ındaki Mayıs '63 tarihinde yayımlanan "Akımların Tutulması" başlıklı yazısı olduğunu söylerkcn, Ikinci Yeni'nin bir akım olmadığı, valnızca bir dönemi adlandırdığı savından 1989'da da vazgcçmediğini gösteriyor. Onceleri Ncw Criticism akımından ctkilcncn, Samsun Kolcji'ndeki Amerikalı hocası Mr. Halveston'dan ve 60'larda da Talip Apaydın'dan karmaşık cieğil seçmeci bir yaklaşımla okumayı öğrendiğini, insanlann bu çerçevede hem Ümit Yaşar'ı hem de Cemal Süreya ya da Hce Ayhan'ı okuyamayacaklarını kavradıgını belirtmektedir. 1962'de William I:aulkner öldüğünde kendisinin hiç utanmadan Faulkner ü/.erine bir yazı yazdığını vc Şükran Kurdakul'un yönettiği Yelken'e gönderdiğini ve yazının çıktığını bir tür özclcştiri havasında yazan Turan, sonraları yine kendisinin Yordam dergisi çevresinde Hüseyin Cöntürk'ten "kavga etmeyi", Bilge Karasu'dan da yazımı, yazın ve dil beğenisini öğrendiğini itiraf edcr. Yordatn'da "önce eleştirel bir yazı verirsin, onu yayınlarız, ondan sonra şiirini basarız" tavrıyla eleştiri yazısı yazmayan şairlere yer vermediklerini belirten Turan, "lstanbul ekibini umutsuz görüyorduk galiba biz. Seyfettin Özdemir, Yücel Ulu, Hüseyin Pckcr, şu anda Avustralya'da olan lzzet (îöldeli... Biz bu genç ekibi, başlangıç noktası biz olmak üzere, önc doğru alıyorduk," der... , "Sizi baştan beri izliyorum. Çünkü hesaplaşma var, bu hesaplaşma da benim nem iyi bildiğim hem dc keyif aldığım bir şey. Şairler dövüşe dövüşe, daha doğrusu çarpışa çarpışa gider. Bir düğün alayında gibi gittigi zaman zaten adamı çok güzcl tcfe korlar," dedikten sonra da; Broy deneyimine de değincn Güven Turan, Broy'la ilgili şu saptamada bulunur: "Orada tarlışma açan şairlcr kendılcrini göstermcye çalışıyorlar. Yani adlarına yaptıkları bir savaş var. Meseleler değil. Yani edebiyata bakış, cdebiyatı değerlendirme, bir görüşü bir yerc oturtmak gibi bir yaklaşımları yok. Sonra attıklan bir tuhaf şiir adı vardı... Böyle olmaz ki. Yani bir Iaf bulup o lahn etrafında hareket yaratılmaz, bir kavramın etrafında bir hareket yaratılabilir, öyle bir kavram yok ki, nereden çıkardılar bunu? Tuhaf tuhaf şeyler... Onlar da sözde bir savaş vcriyor görünümündeler, ama savaş falan verdikleri yok." Osman Çutsay'ın, "Ben, Broy tipi çalışmaların, sizin lstanbul kanadı dcdiğiniz, geçmişteki lstanbul kanadın I lk şiirini 19 Mayıs 1960'ta yazan 1943 doğumlu şairyazardenemccieleştirmençevirmen... özetle yazının her alanında ürün ve yapıt vermiş Güven Turan'ın Yazıyla Yaşamak adlı yapıtı, bir dönemi elcştirel bir gözlc değerlendirmenin yanında, 'ciddi edebiyatçı' tavrının 'olması gereken'ini yansıtması bakımından gerçekten önemle ü/erindc durulması gereken bir yapıt niteliği taşıyor. 7 şiir, 1 öykü, 3 roman, 2 denemeelcştiri, 5 çcviri yapıtı bulunan Turan ın bu üçüncü denerneeleştiri kitabı; Şiirin Geleceği: Bir Ütopya ile baş" layarak; nostmodernizmin yazınımızdaki varlığının sorgulanmasına; Camus'nün Sisyphe Efsanesi'yle şiir ve intiharın değerlendirilmesine; gerçek yazar ve gazeteciyazar ayrımına; Ahmct I laşim'in çağdaşlığından, îlhan Bcrk'in tonlumcu özüyle şiirini nasıl örtüştürerclc siyasallığıyla arasına nasıl bir çizgi çektiğine; Turgut Uvar'ın Kayayı Delcn Incir'inin sekiz yıllık bir poşluktan sonra, Toplandılar'daki zayıl noktalannın onarılması olmadığı görüşünc karşın, Uyar'ın şiirimizdeki kilit şairlerden biri olduğunun takdir cdilmcsinc; Ataç'ın deneme türünc getirdiği büyük tat bir yana cleştirmen olarak, çağının çok gcrisinde olduğu vc eleştirdiğine şiire ve şaire ölçüt olacak kuramı bulunmadığı yargısına, Ataç ekijtirisinde yalnızca ve yalnızca duyguların öncmli olduğıına; Berk'in Atlas'ının yazmadığı haldc yaşadığı üçdört şiir kitabından biri, hic abartnıadan kcndisinin "varoluşu" olduğu görüşünc; edebiyatın özü gereği "elit" olduğu savından, Orhan Âlkaya, Hale MüldürAhmct Güntan, Tuğrul Tanyol üçgenine; "şiirin yazılmayıp söylendigini sananların yanına yaklaşmaması gereken şiirlcre'; Beat şiirinin 1959'lara uzandığı haldc, nasıl da tarihsel arka planı bir an için unutulduğunda güncelliğinin okuru aldatabileccği sonucuna Bir Leylâ Pamir ve Müzikte Geniş Soluklar'a kadar birçok konuda "yazın okurunun" ufkunu açacak, onu yeni bakış açılanyla çoğaltacak, gerçekten özgün, yiirekli ve inançlı, üstelik dc inatçı ve gerçekten de çalışkan bir yazın adamının abartısız bir içtcnlik ömeği... "Çünkü bcnim, doğrudan ve kişisel olarak cdebiyata bakışım vardı ve ilk daki tartışmaların üzerinde bir şcy olduğunu hiç zannctmiyorum," sozlcrinin ardından da, "1 liç zannetmiyorum. Evet, aslına bakarsanız o kadar bilc değil," diyerek günümüz yazın ortamımızdaki ayrım çizgilerinin daha net olarak kavranmasına taa 1989'dan ışık saçıyor. Güven Turan'ın deyimiyle o "tuhaf tuhaf şeyler" olmasa, 1994'lerin sonuna doğru Dördüncü Yeni gibi bulusmalar da zorunlu hale gelmezdi herhalde... Dördüncü Yeni Turan'ın deyimiyle "kavram" niteliği kazanarak, kuramsal ve felsefi bir temelle şiirimizdeki "ünlü sancısı"mn aşılmasında şiirimizin eytişimsel sürecinin anlaşılmasına uluslararası bir boyut da kattı kaçınılmaz olarak, çünkü "yokluğuna" bilc felsefi ve poetik bir temcl bularak Blanchot'nun, "şiir hiçbir zaman varolmamıştır," sözü yanında, Mevlana'nın, "Bu evrcnde derviş yoktur, hak ermişi yoktur. Olsa bilc o, crmişlik katına erişmişse yok olmuş demektir," sözünü kendisinc bir kalkan olarak alabilmc gücünc de sahinti. Şair sağlıklı nir çcvreyle bir yerlere varabilirdi ya da kcndi çevresini bulmalıydı. Güven I'ııran bu konuda da başarılıydı. Bunu 1965'teki Devinim 60 deneyimindcki kadronıın dökümünü yaparak görebiliriz: Sahibi ve Sorumlu Yönetmen: Haluk Aker; Ya/.ıişlerini yönctcn: Güven Turan; Yazı Kurulu: Eser Gürson, Güven Turan; Danışmanlar: Hüseyin Cöntürk, Turgut Uyar; Teknik lşler: Rahmi Akseki, Bil gin Adalı, lsmet Ozcl... Anlayacağınız dönemimizi tanımanın yollarından biri de Güven Turan'ın Yazıyla Yaşamak'ını okumaktan geçecek... • Yazıyla Yaşamak/ Güven Turan/ Yapı Krcdı Yay., Kasım 19%, 212 f. "însan Arkadaşı'nındır" adlı, yayınlarımız arasında yer alacak şiir kitabı ile Arkadaş Z. Özger Şiir Ödülü'nü alan Hüseyin Peker'i kutluyoruz! YAPI KREDİ YAYINLARI SAYFA 6 lstanbul: 212293 08 24, lzmir: 232463 82 90, Ankara: 312435 85 94
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle