01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kapak konusunun devamı. m~ vermektedır" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) "Yılanlarm Öcü, sadece Yunus Nadı yarışmaunda değıl, köy gerçeğı konusunda yazılmış romanlar arasında batırı sayılır bır yer alacak değerde Türk ınsanınt ve köy gerçeSinı yalın, sağlam bır dtlle ve iyı bır tekmkle belirten umdurucu bir eser " (Haldun Taner) Baykurt, Türkiye aydınlanmasında, toplumsal etkinliğiyle halkın gücünü gösterebilen bir simgedir. Olanaklar sağlandığında aydınlanmanın ışığının nerelere ulaşıp, neleri ortaya çıkarabildiğinin bir eöstergesidir üstelik onun yaşarru ve eyıemi. Köyün, köylülerın yasamına ışık tutmak" ilk çıkış ereğidır. Köylünün yaşamsal gerçekliği, yaşadığı doğal ortam, ilk kez, kendi içinden çıkanlarca anlatılıyordu. Baykurt, "bilincıni belkı daba tam olarak bulamamıs, ama onu süreklı olarak arayan insanîardt benım insanlanm" dediği insanlann serüvenini işte bu süreçte yazar, "Yüzyıllarca ihmal edılmi}, uyutulmuş, simaı de ıhmal edilmekte ve uyutulmakta olan bu insanlann yaşamtnt yazmak benim için görevdır" sözleriyle de yazma bilincinin gerekliliğini, sorumluluğunu dile getirir. Aydınlanmacı, halk yazarı tavrının başat koşulu "açık ve anlaşılır" olmaktır. Baykurt'a göre, "sanatın amacı ınsa Aydınlanma nın ışıgında, ugraşı ve eylemi ile Fakir Bavkupt jfe Yılanlarm Öcü / Fakır Baykurt / Adam Yaytnlan Kaplumbağalar/ Fakır Baykurt / Adam Yaymlan Yarım Ekmek/ Fakır Baykurt / Adam Yaymlan Köygöçiiren/ Fakır Baykurt / Adam Yaymlan m etkilemektır, anlaştlmayan etkılemez." Kuşkusuz Baykurt salt etkileyici olmak adına yola çıkmaz. Ele aldığı konuyu, işlediği sorunu eleştirel gerçekçi bir bakışla yansıtır. Getirdiği yorumlar, önermelerle okurda değişim odağı yaratmayı amaçlar. Onun bu yanı tek söyleme (köycü söylem) indirgenip değerlendirildiğinde eksik, yetersiz Tcalır. Baykurt'un kuşatıcı, etkileyici, değişimi/değiştirimi gösterici yanı algılanamazbence! Onu, salt "köy gerçekleri"ni yansıtan bir yazar konumuna indirgemek eksik bir bakışın ürünüdür. Baykurt, hangi koşulda olursa olsun, insanın serüvenini anlatır: Irazca, (Yılanlarm Öcü) Kara Ahmet, (Kara Ahmet Destan:), Temeloş, (Amerıkan Sargısı), Kır Abbası (Kaplumbağalar), Uluguş, (Tırpan), 1brahim (Yüksek Fırınlar), Adem (Koca Ren) değişik koşıd ve durumlarda gerçekliği dıle getirilenlerdir. Toplumsal vapıdaki bozukluklar; insanın bu çarktaki dönenişi, değişimle yaşadığı trajedi ile iç içe verilir; mekân koşullar, ortam yazarın en iyi bildiği tanıuığı renklerin kokularını izlerini taşır. 'Neden yazıyor' sorusu yerine, 'neyi, nasıl yazıyor' sorusuna bakılmasını getirmiştir Baykurt. Belki de onu kuşağı yazarları içinde ayırıcı kılan en belirgin yanlardan Dİridir bu. Her ne kadar onun yazınsal eylemi ekseninde bir tartışma gündemi yaratılmışsa da; Köy Enstitüsü çıkışlı yazarların varlığını salt "köy edebıyatı yapıyorlar"a indirgemenin yanlışlığını sim geleyen bir addır, Baykurt. Köyün yoksunluklarını, yoksulluklannı, çelişkilerini ve çatışmalarını anlatırken; kentin (dolayısıyla siyasal erkin ve yönetimin eksiklerini, aksaklıklarını) gerçeğini de dile getirir. Dönüşüm sürecine tanıklıkta ise bu insanlann kentte, dışgöçte yabancı ortamlardaki gerçekliğine uzanır. IJyanışı, başkaldırıyı, direnmeyi, çözülme ve göçüşü değişim odaklarındaki durumfarın gerçelcliğiyle anlatır. Bu sürükleniş çizgisini yansıtması önemlidir. Bunun ardında Türkiye'nin yapısal değişimini görürüz. Geçişler süreci Baykurt'un yazarlık çizgisinin de belirleyicisidir. Koşulların gücü var etmiştir Baykurt'un yazın evrenini. Süreldi devinim, değişim halindedir. Roman ve öykülerinin izleksel yapısı bu görünümü yansıtmaktadır. Değişimin yazarıdır o. Yenileşme, gelişme, devrimci bir tavır olarak yer eder onun anlatısında. Eylemsel yanı bu kaynaklarla beslenir. Iıalkın içinde bir yazar tavrı, onun ait olduğu yen değil, etkinliğinin alanını göstermektedir. Köyden çıkarak kente ulaşan; donanımıyla yazınsal, düşünsel etkinliğini burada sürdüren Baylcurt; kent insanının yapabileceği (belki de ancak ütopik romanlarda rastlanabilen) uğraşıları üstlenir, birçok zorluğu göğüsler. O, her koşulda aydın/sanatçı tavrını ortaya koymuş; bu uğurda Türkiye aydınlanmasına önemli lcatkılarda bulunmuş bir yazın, düşün, eylem insanıdır. Yazar ve eğitimci kimliği ile bu alanda yapılacak, ulaşılacak her yeri kucaklamış, her alana ulaşma çabası göstermiştir. îlk göz ağrısı şiirdir. Bunu öyküler, romanlar, düşünce yazıları izler. Oyküleri, onun yazın coğrafyasının debisini gösterir bize. Düşün yazıları aydınlanmacı yanını, eğitimci kimliğini, aydın olarak tavrını getirir. Bakan, gören bir gözdür. Ülke sorunlanna insanın gerçekliğinden; yaşanılan tanık olunan olay ve durumlardan; yaşamın en ince ayrıntılarından bakar. Romanla daha geniş bir alana çıkar. Bir anlamda onun romancılığında, imlediğim gibi, ülkemizin tarihsel/toplumsal/kültürel/siyasal yapılanmasının topografyasını buluruz. Toplumun iç dinamizmi Baykurt'un romancılığının ivmesidir adeta. Yazarın yaşadıklarını, bildiklerini yazmasından yana olan Baykurt'un, yazın evreninde yaşamın/yaşanılanların tanıklığını bulmamız doğal. O, yaşadığı bildiği ortarnı; bu ortamıri gerçekliğini yazar. Bu sorumluluk duygusu onu; burada yazdığı, gerçekliklerini yansıttıftı insanların dışgöç serüvenlerine tanıklığa iter, 1979'dan beri Almanya'yı yazı ve yaşam yurdu edinmesinin ana nedeni budur. Yazmak eyleminde "halkçı ve devrimci" tavrını sürekli kılan Baykurt, bu anlayışın bir görev olduğu bilincindedir. Imlediğimiz anlamda onun için, "edebtyat, ttpkı eğıtim gibi, insanlarımızı hayata karşı devrimci tavır ve davra' SAYFA 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 371
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle