Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ı Vıtrındekıler Bir Kadın/ Peter Esterhâzy/ Çeviren: Berrak Yedek/ Telos Yaymalık/154 s. Peter Esterhâzy Bir Kadın'da birbirinden farldı 97 kadını anlatıyor. Yazar kendini bir kadın uzmanı ı >larak göstermiyor, o daha çok kadınları yaratıyor, yani bir sevgili. En azından erkek olarak. Peter Esterhâzy bir yandan da bir kadın futbol takımının maç sırasında erkek defans oyuncusu gibi davranıyor. Ama belki de bu takımın antrenörüdür. Ya da eski antrenörü, işine daha yeni son verilmiş bir antrenör, ya da bütün seyirciler gibi kendini beğenmiş bir antrenör. Bir rüya kitabı bu, bütün rüyalar gibi de gerçekten başka bir şey değil. Araplann Gözüyle Haçlı Seferleri/ Amın Maalouf/ Çevtren • M. A Kılıçbay/ Telos Yaymalık/ 356 s Araplann Gözüyle Haçlı Seferleri, ı amln iki yüzyıl (10961291) süren Haçlı ' nnalouf AKAPLAM1N Seferleri'ni ve Orta Doğu'daki OOZUVlf Frenk işgalini anlatırken bu bölgeHAÇU , SEFCKUm nin güncel durumuna da ışık tutuyor. Sanki değişen hiçbir şey yok! 1096 yılında başlayan seferlerde Türk, Kürt, Arap emirlerinin kişisel eğilimlerini, kültür yapılarını, zaaflannı görüp, Haçlılar'ın Orta Doğu'da iki yüzyıl kalışlarırun hikmetini anlıyoruz. O günkü çekişme ve sürtüşmeler günümüzde de ayru kısırlıkla sürdürülmektedir. Haçlı Seferleri'nden sonra Müslüınan dünyası kendi üzerine kapanmış, hoşgörüyü unutmuş ve lusırlaşmıştır. Bunun sonucu marjinalleşmiş ve sanki dünyanın yörüngesinden çıkmıştır. Buna karşın Frenkler yani Avrupaldar gelişmenin kapılarını açarak Modern Çağı yakalamıştır. Barbar olarak tanıdığı, yerdiği ama o zamandan bu yana dünyaya egemen olmayı başaran Frenklerden hem büyülenen hem de korkan Arap dünyası, Haçlı Seferleri'ni gerilerde kalmış bir geçmişin bir dönemi olarak kabul etmeyi başaramamaktadır. Araplar ve genelde Müslümanlar yedi yüzyıl önce bitmiş olması gereken olaylardan günümüzde de etkilenmeyi sürdürmektedirler: "Modernizm", ötekinin yani Frenklerin ürünüdür, öyleyse modernizm reddedilerek dinsel ve kültürel kimlik korunacaktır! Amin Maalouf un Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri, konunun uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçbay'ın çevirisi ile, yedi yüzyıllık bir geçmişe, geçmişin gerçeklerine ve yanılsamalanna ve günümüzün saplantdarına ışık tutuyor. Voli/ Faık Baysal/ Tefos Yaymalık/ 340 s. Her türlü çıkar ilişkileri, soygunlar, "vatanmiUetkutsal değerler" adına çevrilen dolaplar yozlaşmanın hem nedeni hem de sonucu olurken, gündelik yaşamın temel ilkesini de oluşturmaya yönelirler. Adliye tarihine "Tabut Davası", halkın deyimiyle "Yeğen Çıkmazı" olarak geçen bir olay Voli ile romana dönüşüyor: Işadamlarının, politikacıların, kamu görevlilerinin ve gerçelderin ortaya çıkmasından tedirgin olan "karanlık" çevrelerin içinde devindikleri yengeç sepeti. "Şer" güçlerinin yavaş yavaş karanlıklara gömüldükleri gerçek bir olayın romanıdır Voli. Öylesine gerçek ki, her şey "fîction"a dönüşüyor. Kimi romanlarda yazar "Bu romanda rol alan kişilerin gerçekle ilişkileri yoktur" açıklamasını yapmaya özen gösterir. Voli'de tam tersi söz konusu: Bu romanda rol alan kişilerin hepsi gerçektir, yalnızca adları değiştirilmiştir, işadamı Saido, avukau Sungur Koparan, şirketler, parti başkanları... Kimbilir belki siz de bir sokaktan geçiyor, bir pencereden bakıyor olabilirsiniz VoSAYFA 1 6 li'de... Sevgiye SevdalıyımBir Hayat Kadınının Anılan/ Aysel Firmalt/ KoraYayın/ 304 s Eski bir fahişe ve genelev patronu Aysel Firmalı, şimdiye kadar, genelevlerin kalın duvarlan ardına gizlenmiş bu insanlık dışı hayatı gözler önüne seriyor. Firmalı'nın yazdıkları, toplumumuzun seks köleleriyle ilgili önyargılannızı yok ederek, bugüne kadar kader kurbanı diye görülen fahişelerin, aslında düzen kurbanı olduldarını, tüm yaşanmışlığıyla yüzümüze vuruyor. Firmalı'nın yazdıklannı okurken, pezevenklerin, fahişelerin, patronların ve polislerin içiçe girdiği ilişkilere şaşırarak, yer yer okuduğunuzun gerçekliğinden şüpheye düşeceğiniz kadar garip ilişkilerin içinde bulacaksınız kendinizi. Firmalı, çürüyen düzenin genelevlerdeki köklerini kendi yaşam öyküsü içinde anlatırken, Susurluk'ta ortaya çıkan skandalın bir benzerinin, genelevlerin içinde hüküm sürdüğünü tüm çıplaklığıyla aktarıyor. Aysel Firmalı, yıllarca genelevlerde satılan bedeninin, insanlığının ve onurunun hakkını bu kitapla anyor. Otopsi/ Patria'a Cormvell/ Çevtren Zelıha îyidoğan Babayığıt/ Altın Kıtaplar Yayınevi/ 303 s Üstün zekâya sahip canavar ruhlu katil, arkasında hiçbir ipucu bırakmadan, işlediği hunharca cinayetlerle kente dehşet saçmaktadır. Adli tıp doktoru Kay Scarpetta, araştırmalannda en son teknolojik yenilikleri kullanarak manyak katilin maskesini düşürmeye kararlıdır. Fakat polis teşkilatından biri Kay'in çalışmalannı sabote ederek öldürmek istemektedir. Dr. Scarpetta için artık kâbus dolu günler başlamıştır. Mutlak Güç/ David Baldaca/ Çeviren. Suzan Mıhladız/ Altın Kıtaplar Yayınevi/ 493 s. Zenginlerin evlerini soyarak hayatını sürdüren Luther Whitney, bir gün yine soygun için girdiği bir evde cinayete tanık olur. Cinayete kanşan adamı çok iyi tanımakta ama bir türlü hatırlayamamaktadır. Bu lcişi Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'dır ve o andan itibaren Luther'in hayatı değişecektir. Dünyanın En Güzel Hikâyeleri 11/ VoltatreBalzacEmtle ZolaMaupassantDaudet/ Çeviren. Oya Alpar/ Altın Kıtaplar Yayınevi/141 s. Dünyanın En Güzel Hikâyeleri Dizisi'nin ikinci kitapçığında, bir yüzyıl geçtiği halde edebi değerlerinden hiçbir şey yitirmeyen, ele aldıklan insanca zaaf ve erdemler gibi konuların da evrenselliğini ve güncelliğini koruduğu Fransız yazarlannın öyküleri sunuluyor. Birçok eser gibi, Fransız klasikleri de okuru eğlendirirken eğitme sanatının özelliklerine sahiptir. Oyle ki, kendimizi öyküye kaptırmış hoşça vakit geçirirken, anlatılan yaşam deneyiminden alınacak dersi de aklımızın bir köşesine yerleştiriyoruz. Hem de gerçekten yaşadığımız bazı olayların bize öğretebileceklerini ıskalarken, söz konusu öyküde okuduklarımız bizi daha derinden etkileyebiJiyor, hatta düşündürü yor. Seçme Şiirler/ Sabrı Altınel/ Adam Yayınlan/ 63 s Sabri Altınel ilk şiirlerini Balıkesir'de çıkan "Kaynak" dergisinde 1943'teyayımlandı. 1955'tebasılan însanın Değeri adlı kitabının önsözünde açıkladığına göre, şiir onun için "bir hayat deneyi bir yaşam anlayışı"ydı. Şair bu kitaptaki şiirlerle bir yandan Garip akımına, bir yandan da romantik şiir geleneğine karşı çıkıyor; şiirine akımların dışında bir kimlik vermeye çalışıyordu. Barış, özgürlük, yaşama sevinci gibi duyguları dile getirmekteydi. 1958'den sonra şiirini değiştirerek yeni bir anlatıma yöneldigi görüldü. 1959'da yayımladığı Kıraçlar adlı kitabında yalnızlığı, içme kapanık bir halkın çağlar boyu sürüp giden acısını, doğa öğelerinin simge olarak kullanıldığı hüzünlü bir dille seslendirdi. 1967'de "Soyut" dergisinde yayımlamaya başladığı "Yaban Yazılan" adlı şiir dizisinde neredeyse insancdlaştırılmış bir doğal çevreyle bütünleşmiş köy yaşamının sürcgelen yalnızlıgını, destanlarda, ağıtlarda görülen bir dille aktardı. Sabri Altınel, Türk şiirinin çeşitli akımlarından hiçbiriyle çakışmayan, ama toplumcu bir yönelişin ürünü olan şiirleriyle, özellikle kırsal yöre halkının dramını özgün bir şiir diliyle işlemiştir. Seçme Şiirler/ Re/ik Durbas/ Adam Yayınlan/ 71 s Refik Durbaş güncel yaşamın kaygılarından, sevinç ve özlemlcrinden hareketle, yaşarulan "an"ların gerçeklerini yalın, içli, çarpıcı bir duyarlıkla işlediği şiirleriyle, "1960 Kuşağı"nın öncü şairleri arasında yer aldı. îlk şiırlerinin bir bölümünü 1971'de Kuş Tufanı kitabında topladı. Ilk dönem şiirlerindeki "İkinci Yeni" eğiliminden, sağlam bir dil örgüsüyle simge yüklü bir anlatıma ve toplumsal gerçeklere yönelişi, şiirinin gelişim çizgisinin önemli aşaması sayıldı. Halk arasında yaygın olarak kullanılan sözcüklerden ve Divan şiirinden yararlanarak oluşturduğu kendine özgü dil evreni, şiirinin etkileyici özelîiğini oluşturdu; kentte yoksulluk içinde yaşayan, güç koşullarda çalışanların şiirini yazmaya özen gösterdi. Seçme Şiirler/ Özdemır Asaf/ Adam Yayınlan/ 72 s îlk yazısı 1939 yılında "ServetifünunUyanış" dergisinde çıkan Özdemir Asaf ın, ilulikler ve dörtlüklerden oluşan başlangıç şiirlerinde yoğun bir söyleyiş özelliği göze çarpar. Insan toplum ilişkilerine yönelik temalan konu edinerek düşündürücü bir şiir evreni kurmuştur. Duygu ve düşünce yoğunluğuyla birlikte, alay ve taşlama da şiirine egemen olan öğelerdir. tnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel yanlarını sen ben ikileminde vermiştir. Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temalan, son dönem şiirlerinde giderek yerlerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır. Her zaman şiirin bir görüşü yansıtması, bir iletisinin olması düşüncesinden yola çıkmıştır. Batı şiiri ve geleneksel Türk şiirinden yararlanarak yaptığı bileşim sanatını zenginleştirip geliştirmiştir. Aynlıkçı Terörün Anatomisi/ IRAETAPKK/ Emin Gürses/ Bağlam Yayınlan/128 s Birçok alanda hızlı değişimlerin yaşandığı günümüzde bireyler, grupîar kendi taleplerini değişik yollarla ifade etmektedirler. Siyasi mücadele yolunu deneyenler olduğu gibi, şiddete başvurmayı tercih edenler de bulunmaktadır. Yoksulluğun ve haksızlığın ortadan kaldınlması için mücadele verdikleri iddiasıyla ortaya çıkan IRA (Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu) ve ETA (Bask Ülkesi ve Özgürlük) gibi sanayi toplumu örgütleriyle, gelişmekte olan bir ülkenin periferisinde zemin bulan PKK (Kürdistan Işçi Partisi) CUMHURİYET KİTAP SAYI 406