Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
iilkeyi bayındır kılmanın direncini gösteriyor. Şiir, Emre icin, yurtdı şının olur kıldığı olursuzluğu bi linçle kavramanın da bir aracıdır. Şiirine böylesine kıs kançça bağlanmasının özündc yatan b u d u r ; imgeler içinde yüzmesi dc bıına bağlanabilir. Şiir, darlıklara başkaldırıdır Em re'de. Türk şiirini önccsiylc tanıyordu; yurtdışında ise he men her şairi en kıyıda köşede kalmış dizeleriyle izleyecek bir çalışma düzcni kurdu. Çok yönlü bu şiir sel yayılma, yaşamının yarattığı şiirsclliğin kapılaımı da aralamıştır Em re'ye. Yaşamsal içgözlem, içini kemirdikçe şiire dönüşmüştür. Erken baba ölümlerine başkaldırı, ana'nın vaşadığı yoksun luklar karşısındaki eziklik, sevgi duygusuna sığınma güdüsü onun imge örgüsünün sınırlarıdır: "Gençliğim nercdc, scvgyise bu annemin acıları nerede/ Babam kitaplarını niye hiç satamadı" (Siyaha Elveda, "Babam kaç yıldır ölüsünden ayrılmaz/ Ben babasız akşamlan nc yapayım amcalar/ Anncm pcnccre kenarında dikişsiz kaldı/ Ben dc evlenip gidince bir başka gölgeyle birlikte" (Agy, s. 43); "unuttum sanma gözlerinue gizlenen seni ilk gördüğüm giinü/ Ozlüyorum sağ gözündeki ben'de gizlenen seni" (Agy, s. 35, 38). Şiiri, acılarına sıgınmanın yarattığı tcdirgin dizelerle dohıdur: "Kaç dili emebilirim anaların memelerinden soruyorum) (Agy, s. 38). Bastırdığı acılar imgelere dönüşerek şiirine bir tını kazandırıyor. Şiimdeki dizc akışkanlığının etkeni dc bu tınıdır. Bu bağlamda, hcr kitabı birbirini ı/lcmeklc kalma/, bu tını ycni biçim aı.ımalarına yol açar. E m r e Kurşunî Bir Siperde'dc, şiirinin öz kaynağı olan acılarının bilincini yaşar. Şiirinin alanını bclirlemenin aravışı içindcdir. Söyleyişindeki teklcmelcri unulturacak imgesel anlatım uç vermiş gibidir. Bizsiz Gibi güncellik vc çcvrcyc açılını yönündcn değerlcndirilcbilir. Gece Düşleri'nde sorunsallık vc yazar sorumluluğunu irdclemc ağır basıyor. Şair, "ormanda bir türküeri", "Uzattım nasırlara cllcrimi/ alınteri damlar günlerin göğsündcn" gibi dizclcr kurar. Yurtdışında sığınmacıların insan sayılmadıkları bir dönem yaşanmaktadır. Bu ortamda gecevi, "Sığınmacı akşamlann hüznüne" bağlayarak düşlcr. Aşk ve Minyatürler'de, dışsal izlcnimlcrin ycrini içscl duyumsamalar alır. İmgeler bir ışın parçası gibi, iç dünyasını yansıtarak, dizclerinc derin anlamlar katar. AVM'de Almanya düşü bir düş kırıklığı yaratmış izlenimini verir: "Sözlüklerde olmayan sözcüklcri topluyorum/ Harflerin bir bir kapısını çalıyorum". Bunlan hcp "yazın ortaCUMHURİYET KİTAP SAYI 345 s. 30); Yazap sopumluluğu sında sıfınn altında bir dünya"nın duvarlarına cgcmcn bir başka dilin egemenliğini yıkmak icin yapıvordur. Bu kitabında Emre, kitle sorunlarını birey olarak yüklenme eğiliminde görülür. AVM şiirine sürcklilik kazandıracak bir biçim arayışı içindcdir. Içine kapalılıktan kurtulup anlatımsal bir doludizginliğc yönelim vardır bu kitapta. Bahçe, balkon, duvar, kapı, yol, ev, harita, resim kavramları gibi dışsal sınırları aşar, içsel dünyasına evrilir. içscl ve anlatımsal özgürlüğü bu kitabıncla bclirginleşir. Emrc, kcndini dış ctkcnlere kapayıp, şiirini iç alanlardan dcvşirdikçe anlatımsal ö/gıirkiğünü dc kuruyor. Nar dcrgisindc yayımladığı şiirlcrdc bu birikim, şiirin can daman sayılması gcreken yalınlığa, vurucu söylemlerc ıılaşıyor: "Bu dudak öpülecek, öp/ Bu bedcn saıılınacak, sarıl/ Bu kıyı yağmalanacak, yağmala/ Bu maaşla gcçinilecek, geçin/ Bu gcnçlikle idarc edilecek, et" (Nar:altı, s 99) // "Bu dağlar ormansız kalacak, kal/ Bu deni/ler kiılenecck, kirlcn/ Bu stılar içilmcyecek, icmc/ Bu kıışlar vurulacak, vıır/ Bu scvdayla yanılacak, yan/ Bu şiir okunacak, oku" (Agd, s. 92). Sorgulamalı dizeler Emre'nin önceki kitaplarında da var; ama AVM'de boyutlanıyor: "Nedir araılığım bu bclleksiz kentin sokaklarında/ Nereden gcldik bu zamansız kcntin yorgun cvlerine"... Düşkuyusu o zamana kadar gctirdiği şiirlcrinin biçimselliğiyle, imgesiyle, soyutlamasıyla bir dağılmışlık etkisi yaratıyor. Başka dcyişlc, vardıgı şiirscl düzeyi yansıtmıyor. Siyaha Elveda ise tam bir toparlanışı simgclcnıckle kalmıyor, Emre'nin, çağdaşlan arasında yer tutan bir şair olduğunu da kanıtlıyor. SE, Emrc'nin, kcndini şiirinin ortasına ycr leştirdigini gösteren kanıtlarla dolu. Kanımca onun şiiri coşkun akan kanalını SE ilc bulmuştur. SE nin 67. sayfasınıl.ıki "Odünc Aldıkl.ınnızı Vcriniz" (s. 4 1 54) şiirini oku\ tınca Emre'nin Nar Jcrgisindc üst iistc \ ,ı\imlanan siirlcrinın kaynaklarını hulmuş oldum. "Narı tam, "saklı dıınyalılar'ı ara/ BulııiMin bir çcşme başı, bir bülbül yuvaM" (Nar:sekiz, s. 99) ıliyor "Yerinde Duramayan Şiir"de. Nar'da yer alan şiirlcr gerçekten toplumsal bir dcvingcnliğc yöncliyor; içscl dünya dışa taşıyor. "Vitcs dc£iştirmcyc hazır bir aK^amda nc yaptın/ Ulkcn icin, susuz çam tidanlarının dibini mi/ Çapaladın, su mu verdin çamfıstıklarına/ Yıldızını arayan bir geccdc nc işin var scnin/ Cîecesini arayan bir yıldızı niye düşlcrsin/ Çiçe^inc kurban bir âş,ık mı yol ctti bu yolları/ Âşkına kurban biri mi açtı bu pencereyi/ Bulutunu arayan bir gök mü üstümüzc örtünen " // "Sen, kcndini bulamayan bir körsün/ Bcninı bulamayan bir kentsin/ Ülkcsini bulamayan bir halksın/ SokaĞını bulamayan bir mcktupsun" dizeleri Nar'da yayımlanan şiirlcrinden. Nar jiirlerindeki açılımın kaynağı da SE; "Ozlüyorsun nar çiçcğinc konan arının sevincini/ (iştc scnin şiirinc dc girdi narın kokusu)/ Narın kızarışını, iyot kokusuyla öpüşmcsini" dizeleri "Oliim Kalım Sorunu" (SE, s. 67) şiirinde gcçiyor. Nar şiirlcrindcki duygusal sarsıntıların yarattığı clcştircl oaşkaldırı Emrc şiirinin ana izlegi oluyor. Yoğıın ımgclcıic biçimlcncn bir şirin yaratıcısı olarak Emrc, şiirini başkasın.ı söyler gibi dcğildir; onun şiiri, kcndı ıç dünyasinı, yaşadığı gcçmis olayları yansıtan czgiscl bir mırıldanıştır. Yurtdışı ortamında kcndi şiir dilini bu imgclcrlc sarmalayarak sanki bir savıınma duygusu yaşıyor. "Imgc toplamaya mı tliyor bir kclebck/ Imge toplamaya mı diyor bir trcn/ lmge toplamava mı diyor bir tırtınakuşu" (Nar:üç, s. 105) dizeleri imge dünyasının nc dcnli canlı oldugunu göstcriyor. Bu imge yoğunluğıı böylc gidecek mir1 Şiirini sürckli geliştircn, gcliştirdikçc dc arayışlarını çoöaltan Emrc, Nar şiırlcrindc, "Nc çok sözcük var hcnüz climi sıkmadan/ Yaşayıp gidiyor vc bcnimlc yaşlanmıyor" diyor. Oysa yoğıın sözcük uağarcıklanyla olıışturuyor şiirini. Dilinc anlatısal boyutlar kazandıracak "sözcüklcrin kapısı"nı çalıyor, sözcüklcri kapılardan aşırıyor. "Yüziinc işlcncıı dcprcm korkusu", "dilinc dolanan dılsizlik", "dcrisine saplanan gıırbct" Emrc'nin şiirinin varoluşunu kanıtlıyor. Şiir onda gıırbct duvgusunıı alt cılcn içscl dcprenişin SOIUK alışıclır. • edebiyatında yeni bir vavınevi Çocukların dünyasını paylaşmak ve onları daha iyi anlayabilmek isteyen yetişkinler güvenlc Uçanbalık Yayınlan'ndan yararlanabilirler." TAHA PARLA çanbalık \'ayınları'nm bir yıldır faaliyettc bulunduğunu biliyordum. Birkaç kitabını da görmüş, beğenmiştim. Kısa bir sürc önce, kırka ulaşan yapıtlarını topluca görme fırsatını bııldum, çok etkilendim. Konu seçimi, anlatımı, grafik tasanmı, kâğıt \'e baskı açısından son derece kalitcli kitaplar olmalarının yanı sıra, Hyatlan da hcr ailcnin gücünün yetcbilcceği düzcyde. En önemlisi, kitapların içcriği. Çocukları sevcn ve tanıyan yazar ve çizcrlerin ürünü. (Bazı kitapların resimleri, çocuk ressamların fırçasından çıkmış.) Çocuk U 014 yaş grubu Uçanbalık Yayınları çocuk kitabı işi yapan herhangi bir kuruluş değil; gclişim psikolojisini bilcn, yctkin ve sorumlu bir çalışma grubu. Çocuk edebiyatına, giderek gcnçlik yazınına büyük katkıda bulıınacaklarını düşünüyorum. Bir tanıtım yazısı yazabilmck için kendilcrindcn bilgi notu istcdiğimde verdiklcri metni olduğu gibi aktarıyorum. "Uçanbalık Yayınevi 014 yaş çocuk kitapları yayımlayan, henüz bir yaşında bir yayınevi. Yayınevinin kurufus amacı toplumumu/a okur kazanJırmak. Bu nedcnlc dcğışik yaş gurpları için hazırlanmış yayınların rıer birinin, içeriği vc görselliği ilc çocııkları yakalayarak kitap scvgisi aşılayan niteliktc olmasına büyük bir özen göstcrilmiştir. Sürekli ycni kitaplarla yayııı sayisinı artıran Uçanbalık Yayınevi'nin masaldan öyküye, tiyatrodan şiire kadar uzanan gcnis bir vclpa/csi var. Kitaplarda, bir yandan cdebıyat kaygısı güdülürken, diğer yandan da yaş gruplarınm dil özellikleri ve zininscl gelişim düzeyleri (cognitive dcvelopment stages) gözönündc Uıtulmııştur. Kavramlar ve değer yargıları çağdaş bir zeminc oturtulmaya çalışılmıştır. Kitap sevgisi ve okııma alıskanlığı, çok küçük yaşlartla cbcveynlcrin bifinçli uygulamalarıyla başlayabildiği gibi, yuva vc ilköğrctim çağında, öğyürcklendirmcleriyle de gcrçekleşenilir. Bu bilinçten yol a çıkan Uçan balık Yayınevi, yayınlarının yetişkinler tarahndan da zevkle okunmasına ve beğcnilmcsinc öncm vcriyor. Çocukların dünyasını paylaşmak vc onları dalıa iyi anlayabilmek istc ycn yetişkinler güvenle Uçanbalık Yayınlan'ndan yararlanabilirler." • SAYFA Emre'nin şiir dili Kavramlar ve değer yargıları rctmcnlcrin olumlu yaklaşimları vc 13