29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"lyi bildiğim çevreleri ve insanları yazmaya çalıştım Cemil Kavukç.u'nun "Uzak Noktalara Doğru" adını taşıyan kitabı oldukça olumlu elcştiriler aldı. Kavukçu ile kitabı üzerine konuştuk. FERYAL AKDAĞ T~\ ır \ıire öncc "Uzak Noktalara f % Doğru" adlı öykü kttiibınız Can ~ JLJ Yayınları ara\ındd yayımlandı Kıtıikm drhd kcipağındakı yazıdan, l')X7 v/lı Yd)cir Nabı Navır Öykii Ödülii'nii alıin bir kttabımzm da olduğunu öğrcnıyorıız. Ancdh, uzı vc/crıncc tammıyoruz. Kcııdinızdcn vc öykii scrüvcninizden söz ederjHiuıtız'1' Oykü seriivcnim; 1981 yılında, Ankara'da çıkan "Sesimiz" dergisindc "Pazar Güneşi" adlı öykümün yayımlanmasıyla başladı. Bunu, başka dergilerde çıkan öykülerim izlcdi. 1983 yılında yayımlanan kitabıma, ilk kez okur karşısına çıkan "Pazar Güneşi "nin adını vcrdinı. Ilk kitapta ncler hisscdılir, neler beklenir ve nc tür düş kırıklıkian yaşanırsa, ben de oııları yaşadım. "Pazar Güneşi'ni, 1987 yılında Yaşar Nabı Nayır Oykü Ödıilii nii kazunan "Patika" izledi. Kitap Varlık Yayınları arasında çıktı. Ilk kez tclit ücreti aldım. Odül almış bir kitap olmasına karşın, ilk kitabımda hissettiklcrimi, beklentilerimi, düş kmklıklarımı Patika da da yaşadım. "Temmuz Suçlu" adını vcrdiğim üçüncü öykii kitabım 1990 yılında Yazıt Yayınla rı arasında çıktı. Dağıtım sorunu çözüle mediğinden kitap ratlara çıkamadl, dolavısıyla okura ulaşamadı. "Uzak Noktalara Doğru", üçüncü öykü kitabım olan Temınuz Suçlu'dan beş yıl sonra yayım lanabildi. • Öykıı \eritvemnizi ılk yayımlanaıı oyhuııi'ızle başlatıyorsunuz Pchı, nc zanıandır yıizıvorduııuz, o günc deh cltıüzdv nclcr bırıkı/ıışti'' Yetmişli yıllann başlarına kadar uzanıyor. Ancak, o yıllarda yazdıklarıma bi rer alıştırma olarak bakıyorıım. llerde yazacaklarımın ön hazııiıkları, yazıp yazıp bozduğum, hiçbııinı saklama gereği duymadığım çalışmalaıdı. Aslında şimdi yazdıklarım da ilerde yazacaklarımın ha zırlıklan. Bu öylc bir scrüven, öyle bir yolculuk ki, varı:} noktası yok. Öncchı kıtüplarımzı oknınadığjıu içıtı \öylc<>ıı>ıız daha çoh "Uzak Nohtalara Dogru" üzcrinc olacak Aına ondan i'mcebılıncıı bir \oru olacak yaöykü anlayıynı1 zı anlatır mtsınıZ' B/r dc buna bağlı olarak "ncdc/ı yazıyorsu/ıuz?" dıyc sornnık ntıyorum • Bilgc Karasıf nun (,'ok giizcl bir saptaması var; "Ancak öykük'iinıı yazarak an latabileceğim bir ^cytlır bu. Oykünün ta^ nımını, kuıammı clcğil, kcndisini arıyorum." diyor. I lcr şcv yapıtta bclirtiliyor zatcn. Bıınun ötesiııde öykii anlayı^ınd.uı söz etmckha, bunu yazarı dışında bir başkası yapıyorsa diyccck bir ijcy yok onu kalıplanıak tonnülc ctnıek oluyor. Dolayısıyla, "olan" dcğıl, "olması gcrckcn" gündemc geliyor. Sonuçta, sanatçının "öykü anlayı^ım" diyc dilc getirdiği ile orıaya koyduğıı üriin \akı^ıi)ayabili yor. Bir dc şu var, "öykü" diyorsunuz, onu tanınılamaya, ya da açımlamaya çalı ^lyorsunuz, bunu yapaıkcn dc ymcliyorsunuz. Bilgc Karasu cok liak.li, insan an cak öykiilcrıni yazarak anlayabilir vc an latabilir öykü anlayışını. Pcki, \orumu ştiyle JeğiftıreyiiM; sızın mm Cemil Kavukçu ile "Uzak Noktalara Doğru" üzerine Cemil Kavukçu nun "Uzak Noktalara Doğru" adlı kitabı ucuncu öyku kitabı olan "Temmuz Suclu"dan be$ yıl sonra yayımlanabildi. oykü cvrcnınızı nclcr olıışturuyorS Yıllar önce bir dergıdc bir öykü okumıı^tum. Adı "Bir Bançc" idi, yazarı da Sait I'aik. Kcntlı K; scriıvcnimdc yararla nabilcccğım güçlü bir silahın varlığını o öykü duyurmıiijtu bana. Oykünün büyülü dünyasını, hcr şcyin öyküyc dönüşcbilcccğini Sait Faik'tcn öğrcndim. Gündclik yasamda gcccn hcr tür olay, bir du rıını, bir an, dış dünya ile ilgili vc dış dünyanın içc yansıması biçimindcki ay rıntılur, geçmişı vc gclcccğı kapsavan fantastik ögclcr, düşlcr, çocukluk anıları, lıcpsi öyküvc dönü^cbiliyor. Anıa bunları tasaıiayarak öykü kuımuyorum. Harckct noktam gcnclliklc bir görüntüdcn olu^u yor. Bir gülümscmc, lıüzünlü bir bakı^, ka rarsız .ıdımlarla yiirüvcn bir kcdi ile övkünün ctki alanına girdiğım oluyor. Bir lılnıin bir planının çckınıi gibi, bclırgınlcşcn bir görüntüyü biıçok kcz ılü^ünüyorum. Ba^ka bir dcyişle o görüntü, ya da diisscl bir film karesi bcni rahatsı/ ctıiıeye başlayınca onu yazıyorunı. Bu, bir oykünün baslangıcı, kcsiti, ya da hcrhan gi bir ycıi olabiliyor. Ya da hiçbir oykünün yapı taşı olamadan öylccc kalıyor. Yazının kcııdi iç yasaları var; istcdiğiniz kadar bir öyküyü tasarlaym, yazmaya başlayınca o sizi bambaşka bir cvrcnc sokııyor. Öykülcrtntzı gorüntülcrdcn yola çıkarak oluşturdufcuııuzu \öylüyor\unuz. Öykülcrınızdckı grir\cl zcngınlık dc bunu doğrıılııyor Buna bir tür \ıncma /cknıgı dıycbılır ııııyız '•* Sincmayı cok sevivorum, ancak sincma tckniğinın ne olduğunu tam olarak bilnıiyorum. Oykü zaten tür olarak şiire, romana, tivatroya, sinemaya açık; onlardan yararlanıyor. Orncğin kamera bir masanın üzcrindcki ncsnelcrde oyalandığında, bir clin duruşunu, ya da bir bakı^ı yansıttığmdn, ben henıcn bu ayrıntllarııı bir öyküdc bu kadar canlı ve çarpıcı nasıl anlatılabilcccğini düşünüyorum. l'ılm olmaya yatkın öykülcr yazmayı annıçlamıyorum, tcrsinc, sincmayı öykülcıime taşımaya çalışıyorum. liır ac "ııcdcıı vtizıvor\ıınuz.j" diyc \orımi)tıwı Bakın, bıınun yanıtını nc ben, nc de bir bajkası tam olarak vercbilir. Bunu bilseydım yazmazdım gibi geliyor. Bencc bir uyumsuzluk, iç geçimsizlik, bir soyorum, yazdığım için acı çekiyoruın. Aslında, kendimi iladc ctmeye çalışıyorum. Bir tür ben'lik sava^ı, kişinin kcndisi olma uğraşı. Yazdıklarınızı okııyan hiç tanımadığlnı/ biri kcndisiylc ilgili ipuçlarmı, kişiscl deneyimlerini o mctindc buluyorsa koşut bir çizgiyc geliyorsunuz. Bir tür, iç dünyaların söyleşisi başlıyor vc o tam ııuıdığım/ bırılerı ılc bir şeyleri paylastı t 7. \K ğını/ duygusuna ka \(>K I.\L\K\ pılıvorMinıı/. DfH.Rl Stiziı "Uzak Nok hılara Doğrıt"va gclırıııck ı\lı\oruııı Kitap ıkı hdlıııııdeıı o/ııy/vor Bımıcı h<>lıııınlckı dört öyku bırbırıylc bağlaıılılı, hatta tck bir öykü gıbı dc okunabılır tktııcı bolüındckt oykülcr nc dıihd btiğııımz Kıtdbın admdau da anlıiylacağı gıbt "gıtıı/ck" cylcıııı \öz konusu, hcnı dc uzak noktalara doğru Hcr ıkı bölüıııJe dc tyı tanıdığınız bir ortaıııı anlatıyorsuııuz */;/ bu ın\anları anlatıııavrf yöncltcıı ncdır? Saptamanız doğru, iyi bildiğim çevreleri, insanları vaznıaya çalışıyorum. Öykülerdeki ortak mekân bir ilçc, ki^i ler ise bu mckâna sığamayan insanlar. Bunu aşmak için iki yol görüyorlar; içmek vc düş kurmak. Yaşamlarını sınırlayan mekânın dışına çıknıak için yolculuklar tasarlıyorlar, anıa geıçekleştirebildikleri, yalnızca iç yolcııluklar, ya da başka yaşamlara yapılan yolculuklar. Örneğin, Raci tiplcmcsi, scpctli motosikletiylc öyküler arasında uolaşarak onları birbirine bağlıyor. Yakup'un Kahvcsi de ilk bölümdcki öyküler için ortak bir mekân oluşturuyor. Karşı çıktıklarına karşı koyacakkrı güçleri yok. Uyum sağlayıp boyuıı eğeceklcri ycrdc kcndi yaşamlarını ortaya atarak (ya da keııdilerini harcayarak) varoluşlarını sürdiirüyorlar. Çizgi dışı yaşam sürcn insanlara saygı duyuyorum; sıradanlaşmak yerine tükcnişi seçseler de... Öykü dilint iyi kullanıyorsunıız. Soluk \oluifl, canlı bir anlattmıntz var Bıraz da "dıl" üzerınc konuydıııı • Oykü yazarını yoğunlaşmava, sözcük ve tümce scçiminde ekonomık olmaya zorlarken, biçim yönündcn de aravışlara yöneltiyor. Böylecc her oykünün kendine özgü bir dili, bir biçemi oluşuyor. Ben, dilde yalınlığı sevivorum. Yaşayan dilin, konuşma dilinin yazınsal alana aktarılması metne bir içtenlik kazandjnrkcn ona bir ic ritim, bir dinamizm dc vcrivor. Dil, anlatılan çcvre ile örtüşürken okuru da akıp giden canlı bir okuma serüvcninc çekiyor. • Şıındi de özcl bir \nru sormak ıstıyorıını. Öykülcrinizdc alttan alta işlcycn bir hüzüıı var Buntın nc kadarı yaşamınızdan yanuyor, bılmıyorum; ancak hcndc karanısar bir ın\an oldugunuz gibi bir ızlenıın uyandı, nc dcrunız1 Karamsar olduğumu söyleyemcın. Ama iyimscr dc değilim. Oykülerimle kimscnin içini karartmayı düşünmcdim; bu beni üzer. Karamsarlığı anlattığımı söylcrscniz, ona bir şey diyemcm. Beg'endıg'ınız, sızı ctkılcycn yazarlar kımlcrdır'' Burada ıı/un bir listc vermck münı kün. Dünya vc Türk Edebiyatını ctkilemiş, yönlendirmiş, "okunmazsa olmaz" diye niteleyeceğim ustaları sıralamama gerek yok. Çağdaş yazarlarımızı climdcn geldiğince izlemeyc çalışıyorum. Çok bcğcndiklerim, etkilendiklerim var; ancak, atladığım biri olıır da ona haksızlık ederim diişünccsiyle isim bclirtnıek iste miyorum. Çağdaş Dünya Yazarlarından ilk aklıma geletıler şunlar: Salinger'i çok beğeniyorum. Anlattıkları ile anlatımın olağanüstü örtüşnıesi, yalmlığın Lilaştığı estetik diizey beni etkiliyor. l 7 uantes'in birçok yapıtını birdcn çok okudıım. Cortazar'ı beğeniyorum. julian Barnes, Milorad Pavic, Raymond Carver... Bu kadarla bıtmiyor ama şu an anımsayabil dikleriın bunlar. ' Ullll K IV tliı. <l run söz konusu. Acı ccktiğim için yazı Pckı, Sayın Kavukçu, vcnı çalışnıala rınız var ını? "Yalnız Uyuyanlar için" aılını verdiğim bir öykü kitabım vakında (^an Yayınları arasında çıkacak. Bitiıdiğinı bir roman var. Yenı öyküler üzcrindc çalışıyorum. • Uzak Noktalara Doğru / C.cıı/tl Kavukçu / Can Yayınları /111 \ SAYFA 9 CUMHURİYET KİTAP SAYI 325
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle