23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ioanna Kuçuradi'nin "Değerler Etiği" diye adlandınlabilecek etiği, kaynaklannı Aristoteles ve Kant'ın ctik görüşleri ile Nietzsehe vc Schopenhaııer'ın insan görüşlerinden almıştır. Değerler Etiğinin cfayandığı temel kavramlar "etik ilişki" vc "eylenı" kavramlandır. Ancak Kuçuradi bundan önee etiğine hazırlık olması için bir değer yörüşü ortaya koyar. Çünkü bütün cylemlerimiz ve yapıp etmelerimizin değerlerlc ilişkisi varsa, hatta bütün eylemlerimiz değerlerce belirlcniyorsa o zaman değerin, değerlerin ve değerlendirmenin nc olduğu aeıklığa kavıışturulmalıdır. Dr. İSMAİL DEMİRDÖVEN O nscki/inci yü/yılda Immanuel Kant, insan aklının denctimsiz hırakıldığında nerelere iğittig ni/gidebileceğini gösterip "aydınlanma"ya bir yol acmıştı. 20. yüzyılda insan, cvrcnin vc yeryüzünün, varolan hcr şeyiylc bir bütün oluşturdugu gerçeğini (ilk bakısta bir anlamda "metatizik" ıliyc göı ünebilecek olun vc kimi doğıı ielsclcsinin kcndisinc çıkıs, noktası vaptığı bıı gerçeği) unuttıığu ya da günliik çıkarlan ıığrıma bilcrck gözarc{ı eltiği için, Kant'ın "insanın kcndi suçu ile düşmüs, oldıığu bir ergin olmama" ya da "insanın kcndi akîını bir bas,kasmm kılavuzluğıına başıvıırmaksızm kullanamayışj" dediği duruma bir kcz ılaha diis,tü. Bıı kez dc insan aklı amacı insan için açıkça bclli olmayan bir "ilcrlcmc" Hkri ilc, "sıııırsız ürctiın", "sınırsız tüketinı", "sınırsız kazanç", "sınırsız egeıncnlik", "sınırsız özgürlük diişüneeİerinin clinde oyuncak olmuştu. Oyuncak olmustu, yoksa insan kcndisini kandırmadan, varolan hcr s,eyi ilkin o varolan sjeyin kcndi varolma koşulları içindc goriip değerlendirmeden, kendisini nasıl "ycryii/üniin efendisi" olarak ilân cdcbilir, kendisinde nasıl hcr ş,eyi yapma hakkını görebilirdi... (îörcbiliyordu. Çünkü çağimız insanı "hcr şey yapılabilir" ilkcsine inanıp buna görc h'arckct ctmcktcdir. Kendisinin bir yüzü olduğunu unuimııştıır. Kişi oldıığunu ve karşısında kişilerin bulunduğunu ııııııtmuştur. Kcndi yüzünü silmiş, vc insanların yüzü onıın gözlerinde silinmiştir (1). Oyle görünmektedir ki, insanoğlu, hangi alanda, hangi konucla olursa olsun başını taşlara çarpmadan, kcndi sorıınlarına kalıcı çözümlcr ürctcmcıniîjtir. Acıyı, santıyı hep yasjaması «crckmiijtir. Bilinç sanki kanayan yaradan doğmıi!; f^ibidir. Ama yara kapannıaya yiiz tııttu^ıında insanoğlu gcçnıiştc ya.şadıklarını lıep unııtıır. Bıı bir bakınıa, böylc dün^üsel liir scrüvcnin icindc yaşayan insanın, yaşarken kcndi somut cylcmlerinc vc ili^Kİlcrinc (insanın "yaşam" dcdigi, onıın yapmalanndan vc ilişkilcrindcn olıışan bir alan deftil nıidirr*..) koydıifiıı amaçla, insan dcncıı i'anlı varlı^ın varoldıı^u düşiinülen (tcnıcllcndırilcbilcn) amaçları (öıncğin /Visioiclcs'in bütün insan ctkinliklcri nin amaçlılığı dus/ınccsi onıın etiğinin çok önemli narckct noktalarından biri dir) arasında bir iliijki kıırmaması/kuı.ımaması demck dc olabilir. Etik için yenı bir yaklaşım lonna Kuçuradi' değerler etiği Inuli ctik, yiizyılımızda 1. Kuçuradi nin deyisjyle "orta çağını yaşamakta'dır. Onıı ortaçağ giysilcri içindc görcnlcrin dc cskiyc olan özlemlcri canlanmıyor dcğil (Yoksa Nietzschc "değerlerin ycnidcn dcğcrlcndirilmesi" gcrekliliğine dcğil dc başka bir şeye mi dikkatçekmek istcmi^ti?..). Eski olan, bütün ağırlığıyla yeni ilişkiler düzcnindc ilgi odağı olmayı sürdürnıektcdir. Başka bir dcyislc, "...diinyadaki siya sal ve bilimscl gclişmelcrin yaıattığı gcreksinimlerden dolayı "ctik'lc çok uğraşılmakla birliktc, ctiğc bakış dcğişmemiştir. l!tik bugiin dc bir normlar alanı olarak görülmektc \c ondan, bize vaşarkcn nc yapmamız gcrcktiğini söylcmcsi bcklenmcktcdir" (21. Yaşanan soruniar kar^ısında, bu sorunlara bakışnnızı, düşüncclcrimizi, sorunlara çözüm öncrilcrimizi hcr şcydcn önce ctik anlayışımızm bcliılctliği bir gcrccktir. Orncğin son yıllarda "organ nakillcri'ndcn "hasta haklan'na, "Euthanasia"dan "Bekâret Dcnetimi'nc kadar tın ctiğine ili^kin soruniar yoğun biçimJc ya^anmakta, çözüm öncrilcri tartışılmaktadır. Ancak gcrck tartısmalar, gcrcksc çözüm öncrilcri belirli ctik anlavısjarın çcrçcvesi dışına çoğu zaman çıkamadığı için, soruniar kimi zaman "çözümsüz vc ebedi" soruniar olarak görülmektc, kimi zaman da ürctilcn "çözümlcr o ctik anlayışın çcrçcvcsi içindc kalan (nc yapmamız gcrcktiğini söylcycn içcrikli vc gcı ;cçici) çözümlcr olarak ortaya çıkmaktııdır. Bovlece insanlar zamanla. larkında olmadan kendilcrini bir kadcrciliuin vc umutsuzlıığun içiiHİe bulmaktadırlar. laıihscl olarak bakıldığında ctik anlayı^ımızm genel olarak iki ctik anlayışı taıalıntlan yönleıulirilip bclirlendigi söylcncbilir: Bıı anla \isjar, ctigi (clsctenin normlar koyan bir alanı olarak kabul cdcn "normatit ctik" anlayışı ile, yüzyılımızm ürünü olan "Metaetik" anlayısjarıdır. Ayııca, etik alanda, sorunlara bakışımızı ve onların cözümlcrini ctkileycbilcn bir kavram Kariîjiklığınırr varlığmı da buna eklemek gcrck mcktcdir. Bıı kavram karışıklığı daha çok "ctik" vc "Ahlak" kavramları arasında varolan bir karısıklıktır. İnsanların dcğcılcndirmclerinin vc cylcmlcrinin çoğu zaman "norm"larca bclirlcndiğini görmck zoı dcğildir. "Norm'lar isc "tlcğcrlendirmcye yara yan vc gcncl ya da gcnclgcçcr olma iddiasında olan öncrmclcıdiı. Bu öncrmclcr, dcğcrlciHİirmclcrdc bulunmak için dcğcr ölçütleri sağlarlar" (3). "Norm"lar çoğu kcz, dcğcr yargıları aracılığı ilc çc^itli "ahlak'ları tcmsil cdcıicr. Toplunısal bir olgu olan "ahlak", toplumdan toplııma vc zaman içindc dc aynı toplumda dcği^eıı dcğcr yargıları büıiinü olarak göriilcbilir. Normlar yaşayan insanlara ncyin yapılması, ncyin yapılmaması gcrcktiğini söylcdiklcrindcn, "ahlaklı olmak", normlara uygıın cylcmdc bulunmak olarak anlaşılmıştır. Değer yargıları ya Çözümsüz ve ebedi soruniar NormatlfEtlk pıları gereği zaman içindc ılcği^tiğindcn, insanın hcm gcncl olarak, lıem dc somut bir clurıım karşısında nc \apması ya da nc vapmaması gcrckıiği soru sıınıın içeriksiz, kesin ve genelgeçer bir yamtı aranmı^tır (Aristotclcs "Nikhomakhos'a Ltik"te, hcr scydc kcsinlik .ııam.ınm bir crdcm olmadığını; "hcr bir alanda ancak konımun i/.in vcrdigi ölçüdc kcsinlik aramanın cğitim görmüij kişinin özclliği" oldıığunu söylc miyor muvdu?..). Nc türdcn olursa olsuıı normlar karşısınıla dcğişmcdcn kalabilmis, tck şcy insan vc onıın insanca yaşamıdır. lştc bıı gcrçck bir yandan "anlak" olma van, avnı zamanda da normatillikicn sıyrılabilıniş bir ctik için önemli bir ııoktadır. üolayısıyla "ahlak"m insan cvlemleriııin vc yapılması gerekcnin tck vc mııtlak bclirlcyicisi olarak düşiinülmcmcsi doğrıı olacaktır. ()lgular da bize göstcrmcktedir ki, cylcnılcrimizin tek bclirlcyicisi "ahlak" olmadığı gibi; "ahlak" yapmamız gcrckcn hakkmda çoğu zaman doğru ölçütlcr tlc vcrcmcmcktcdir. Bıı dıırıımda "ahlak" kariji sınıla hcr zaman dikk.ıtli vc clcştirel olmak gcrckmcktcdir. Unutmayalım ki bundan bir zaman önce Şanlıurla'da gcnç biı kızın boyııunıın kcsilcrck öldürülmcsinc ııcdcn olan, •bir "töre'nin değer yargJİandır. Buna bcnzcr olayları gün gcçmiyor ki gazctclcrdcn okumuyor, ckranlardan izlcmiyor olalım. ()ysa felserenin bir alanı olarak ctik için önemli olan, insan \c yaşayan ki^i lcr olarak eylemlerımizin ve yapmamız gerekenin (evlcmlcrimizin doğru ve değerli cylcmlcr olabilmclcri için vapmamız gerekcnin) kaynakları, bclirlcyicilcri üzcrinc düşüncclcr vc bilgijcr ürctcbilmckıir. lîtik bu işi, insan, İnsan Eylemi, (İnsan I'clsctcsi), Değer, Değerler, İnsanın Değerlendirme Etkinliği (Değer I'cLsclcsi) gibi kimi kavramlar ve insan olguları üzcrinc yaptığı ara^tırmalar aracılığıyla yerinc gctirmc yc çalıijir. Bu arasjırmalara yol açan \c l''clsclcnm bir bilgi alanı olarak ciigi olanaklı kılan. insanın bütün eylemlerinin ve yapıpetmelerinin dcğerlerle bir ilgisi bulunduğu bıçimmdc dilc gc tirilcbilccck olan bilgiscl kabul ya da harckct noktasıdır. Ancak etiğin, bi/inı eylcmlcrimizi bclirlcmck vc bize nc yapmamız gcrcktiğini söylcmck gibi "ahlaksal" bir i^lcvi bulunmanıaktadır. Kaldı ki, böylc bir işjcv ctiğc yüklcnsc bile, clik bilgi lcrlc (l'clsciî bilgilcrle) ılonatılmı^ bir kiijinin de hcr zaman gerekeni ve değerli olanı yapan bir kişi olacağı söylcnemcz. (Jünkü yaşamda insan cvlcmlcrinin ctik bilgilerin ötcsindc binbir tür lü bclirlcyicisi bulunur. Bııgün bi/dc olduğu gibi diinyada da kaynağı din vc "ahlak" olabilcn "normatit ctik" anlayışı yaygındır. Şayet ctik soruniar konusundaki diisüncclcr vc çözümlcr çıkmazlara gircbilivorsa bıınun ncdcnlcrindcn birisinin böyle bir etik anlayış olduğu görülmclidir. Bu da f7clsefcnin bir alanı olarak etiğin bize göstcrcbilcccgi biı olgudur. Normatit Etiğin tıkandığı ycr, (içeriksiz, kcsin, gcnclgcçcr bir bilgi vcrcmiyor olus.ii) yirminci yüzşılda başdc ğcr halinc gclcn "Bilimcilik" vc "Bilimscllik" dii^ünccsini bcslc\cn bir malzcmc olınuştur. l'.tik ("normatit ctik"> "metalizik", "bılimdışı" bir alan olarak dcğcrlcndirilmi^; böylc bir değerlendirme etiğin olanağı vc olanaksızlığı (bıı aynı zamanda değerlerin olanağı vc olanaksızlığı da dcmcktirl konusunda tartışmaya ncdcn olmıı^; ctik dcğcr so runları bilgiscl vc elcijtircl bir biçinulc clc aİLnamamıştır. Etiğin olanağını vc "bilim"in ışığıııda yeniden kurulması gcrektiğini sa C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 328 Mataetik SAYFA 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle