Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BESİM F. DELLALOĞLU B azı yapıtlar ycni bir çağın müjdesini veıirler, çığır açarlar. Aydınlannıunın Diyalekıiğil bunlardan biri değil. Aksiıu o, hir çağın s o ~ ıııınu, hir rüyadan uyanmavı işaıet edcr; "Mit zatcn Aydınlanmadır ve Aydınlanma mitolojiye geri dönmektedir."2 (), 20. yüzyılın fetiş yapıtından hiridir. Ondan sonra Aydınlanmayı elcştirel olmayan bir sahiplenme imkânsız halc gclmişrir. 1947'de yayımlanmasmdan bugüne kadar çok az yapıta nasip olan hir "referans" olagelmiştir. Yapıtın temel te/i şudur: Aydnılanmanın vardığı sonuç kendi kcndini ımhadır ve hıınım iki ana nedeni vardır. Bunlardan ilki, Aydınlanmanın usu getirdiği noktada hireyin silinisidir. Adorno'nun deyişiylc, nitcliksel olarak hırklı olan vc özdes olmayan (nonidcntical), niceliksel özdeşlik içindc erimiştir. IJsıın yalmzca amaçlara ıılaşınak için kullanılan araçlarla tanımlanır olnıası ycni hir egemenlik biçimi yaratmıştır; tümelin us yoluvla tikcl iizerindeki egemenliği. Çünkü aıtık tiimel, ıısun somııttaki gerçekleşmesi gibi gö rünmektedir hircyc. Bu dayatma bireycc gerçekleşmiş cvrcnscl ııs olarak algılanmakta vc hireyin toplumsal işböiümündcki konumıı dolayısıyla da sürckli yeniden ürctilmektedir. Bu, bir an lamda, tümelin hireyin ıısıınu işgal ct mcsidir. Bircy kcndi varlığmı tümelin kendisinc ongordüğü rollçrin dışında tanımlayamaz olnuıştur.Efsancvi hurjuva hireyi yoklur artık.3 Ikinci nedeıı ise, Aydınlanmanın öznc ile doğayı birbirinden kesin çizgilerle ayırmasında yatmaKtadır. Mit, insanı doğaya tabi kılarkcn, Aydınlanma doğayı insana tabi kılmıştır. Bu mutlak ayrım insanın icinde varolduğu doğayı kendisinc tamamen dışsal bir öge olarak algılamasına yol açmış, bu da doğanın insan için şeylesmesine neden olmıiijtur. Artık bilim ve teknoloji insanın doğa üzerindeki tahakkümünün araçlarıdır. Doğa yalnızca tahakküm etmck icin lıakkıııda hilgi cdinilecek hir ncsneye dönüşmüştür. Aııcak insanın ıloğa ü/.erindeki hıı tahakkümü, aynı zamanda insanın kendi üzerinde de hir tahakküm yaratmıştır. Cünkiı insan da içinde yaşauığı doğanın yazgısını paylaşmak dıırıımundadır. Sonuçta insanı yiiccltcn Theodor w a^kın ö/.ne konumlandııması, insanın coküşünü dc ha/.ırlamnjtır. Böylecc, insanın doğa ü/crindeki egenıenliği, lıcm insanın, hem insanın iç doğasınm ve hem dc doğanın tahakküm altına alınmasıyla sonuçlanmı^tır.4 • Okııdııklarınız sizi şaşırtmasın. Bu savlar postmodern ııs eleştirisinin bir oıncği değıl. Bıınlar 1940'Iarda, insan ıısıınun kendini imhasının zirvesindc, ortaya atılnıışlardır. 1 ler ikisi de birer Alman Yalıudisi olan Horkheimer ve Adorno için Aıısch\vitz'dcn sonra toplumsal eleştiriyi başka tüılii ifade cdcbilmek oldukça güçtür. Ancak bu dcnli sivrilmiş bir us eleştirisinin I fegel ve Marx ile baslayan Lukaes ve Korsch ile devam eden bir geleneğin sürdürücülerinden gelmesi oldukça ilginçtir. Ancak unuimamak gerckir ki, Horkheimer ve Adorno'nun öncülüğünde Frankfurt Okulu'nun oluşturmaya çalıştığı Eleştirel Kuram'ın narcında yukarıda adı geçenler kadar Hietzscne, Elimizdcki kitap"Aydınlanmanın Diyalcktiği"ndcn sonra, Ayclınlanmaya vc usumuza mutlak güvcn mümkün dcğildir artık. Karşısında, cn şüpheci ve eleştirel olmamız gereken kendi usumuzdur. Bireysel özgüven dinamitlenmiştir artık. Toplumun, verili olanın hepimizde ulaştığı bir nokta vardır. Yani hepimiz bir ycrlerimizdcn bağlıyız. Horkheimer ve Adorno'nunki gibi sınırda bir elcştirellik olmadan bu zincirlerden kurtulmanın pek kolay olmadığı da bir gerçektir. rağmen Horkheimer vc Adorno'nun, ama o/clliklc Adorno'nıın, bugün yaşasalartlı, bu tartışma içinde nasıl bir tavır alaeakları soıusu oldukça öncmli bir sorudur. 1 ler şeye rağmen us eleştirisinin ıısun reddiyle sonuçlanması her ikisi icin dc kahııl cdilemczdir. Aydınlanmanın Dıyalektiği'nin adı geçen yapıtta ycr almayan (lVIsefi I:ragmanlar Il'nin pek yakında yayımlanacağı belirtiliyor) "Kiiltür Iindüstrisi: Kitle aldanımı olarak Aydmlanma" hölümünde "kiiltür endüstrisi" kavraını, bir kültür tcorisi değil, bir cndüstri teorisi geliijtirmek için kullanılır. Cîeçkapitalizm döneminde kültüriin şeyleşmcsi vc paranın klasik tanımıyla bir kültür haline gelmesinden yola çıkılarak bu yeni kavramla bir "günlük yaşam" teorisi oluşturmaya çalışılır. Kültür endüstrisi kavramıyla kültür, tümcl taratından ö/.crkliği isgal edilmiş bir şekilde yeniden tanımlanır. Bu özelliğiyle kavram, bir "kültür eleştirisi" ol Horkheimer ve Adorno'nun kültür endüstrisinin ctı çok eleştirdiği özellıği aldatıcı olan yanıdır. Bu elcştirinin tcmelindc Marx'ın mcta fetişi/mi anali/i yatar. Adorno'ya göre, kültür endüstrisinin iirettikleri mctalaşan sanat eserleri dcğil, daha başında pazar için ürctilıniş metalardır.8 Başlangıçta da söylendiği gibi, Aydınlanmanın Diyalektiği'ndcn sonra Aydınlanmaya ve usumuza mutlak güven mümkün değildir artık. Karşısında, en şüpheci vc eleştirel olmamız gerekcn kendi usumuzdur. Bireysel özgüven dinamitlenmiştir artık. Toplumun, verili olanın hepimizde ulaştığı bir nokta vardır. Yani hepimiz bir yerlerimizden bağlıyız. Horkheimer vc Adorno'nunki gibi sınırda bir elcştirellik olmadan bu zincirlerden kurtulmanın pek kolay olmadığı da bir gerçektir. • / Max Horhhcimcr & ThcoJor W Adorno, Aydınlanmanın Diyalektiği: Felsefi Fragmanlar I, Çcvırcıı: O&ıız Öziigıil. Ktihcila Yciyınt'vi, \stanhul. 2 Mıi.\ liorhhcııııcr & Tbcodor W Adorno, a.&.y , \ 16. i ttcsinı / Dcllıi/nğhı, Frankfurt • Okulu'nda Sanat ve Toplıım, lidglıin/ Yıivıııitin/ i\Iiiııhııl, likıııı l')'J5, s. iüil 4. Bcsım F. Dclltiloğ/ıı, a.g.,\. s. 31. 5. jürgcn l\aberımı\, Özcrklik & Dayaıınjnıa, Çcvırcıı. Rcsiııı h DcLdloğlu, Topluıııbilıın, Sayı 1, lihıııı /VV5, s. 6167 6. ]ürvcn Hahermas, The Past as Future, Polilv Pm.s, lW4,s. \V). 7. Bcsim F. Dcllaloğjıı, a.g.y., s. S6. S. Besim F. Dcllaloglu, a.g'y., s. H7 Mimar Sinan Un. Sosyoloji Böl. Horkheimer ve Adorno dan Aydmlanma Aydınlanmanın Divalektigi Özne ile doğa maktan çıkıp, tümeli sorgulayan bir "ideoloii eleştirisi" haline gelmiştir. Bu açıdan kültür endüstrisi kavramtyla getirilcn geçkapitalizm eleştirisi, Marx'ın "Kapital" ile getirdiği eleştiriyle karşılaştırılabilir.7 D Ü N Y A Y I D E Ğ İ Ş T İ R M E K İ S T E Y E N L E R E K İTA P Nice ödüllere wL A f\W%f% / \ T Düşün adamı, eleştırmen, şair ve 5 0 yllın J f I ^ ^ I I I ^ ^ C> Adorno ^ ^ L • I I * \ T C^virmenı Kültür Memet Fuat, Hcidcggcr ve l'reudda vardır. Okulıın ikinci kuşak ılüşünürü ve Adorno'nun asistam I lahermas, bu denli kalın çi/.gilcrle vurgıılanmış hir ııs eleştirisini, usu yıkıma göıürehileccği düsüncesiylc sahiplcnmez ve Horkheimer ile Adorno'nun vurgusunu Nitc/sche'nin göl gesi olarak değerlendirir. Ancak avnı Hahermas, Avdınlanmanın Diyalektıği'ni ilk kcv. 1957'de okuduğunu ve bu yapıtın düşüncelcrini çok ctkilctliğini söylcr.5 I lahermas'ın tanıklığıyla aynı yoğun etkilcnmcnin I:oııcault6 ve tliğcr postyapısalcı vc postmodern düşünürler için geçerli olduğıı söylenebifir. Şaşırtıcı olan aynı yapıttan feyz aldıkları söylencbilecck 1 labermas ve diğerlerinind) bugün birbirleriylc karşıt bir noktada yer almalarıdır. Bakanlıgı "1995 Kültür ve sanat Buyük Ödülü"ne ^** * ^ %. • • • layık görüldu. Yapı Kredı Yayınları yayımladığı beş bu kıtabını grrçek kültür adamını yürekten kutluyor. Düfünceye Saygı • Eleftlrl Sorumluluğu • Yunus Emre • Karacaoglan • Tevtık Fıkıet Us eleştirisi Hahermas, postmodern düşünürle rin us eleştirisini mutlaklaştırdıkları noktada "us bekçiliği"ne soyunmaktadır. Eleştirilerinin tüm yoğunluğuna Y A P I Galausjray 80050 K R E D I Y A Y 1 N I A R 1 l i U n b u l T e l ( 0 2 12 ) 2 9 1 U 82 4 ( 4 h a ı ) H.ıx ( O 2 1 2 ) 2 P 3 O 7 CUMHURİYET KİTAP SAYI 307 SAYFA 13