Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Küçük Siyah Oğlan Anam beni güneyin yabanında doğurdu, Ve bcnim rcnginı kara, ama alı! beyaz rulıuın. Bır mclck gibi beyazdır tngiliz çocuğu: Ama ben karayım, sanki hiç ışık almamışım. Anam bana bir ağacın altında öğretti Vc günün sıcağınua otururken oıada, Bcni kucaj*ına alıp öptü okşadı, scvdi, Ve doğuyu göstererek başladı anlatmaya: "Şu doğan güneşe bak: Tanrı orada yaşar, Ve ışığını vcrir, ve sıcaöını verir. Ve ^içclucr ve afiaçlar vc nayvanlar vc insanlar abah rahatlık alır, öğleyin neşe. ^T*5H Hazırlayan: Cevat Çapan William Blake/ Şiirler/ Çeviren: Sclahattin Özpalabıyıklar "...Bu kara vücutlar ve bu güneş yanığı yüz, Bir bulut ve gölgeli bîr ormandır sadece" William Blake (17571827) Yaşadığı dönemde değeri ve önemi anlaşılmayan îngiliz şair, rcssam, oynıa sanatçısı ve mistik. Yazdığı şiirleri resimlcrle süsleyen Blake orta nalli bir çorapçının oğluydu. Öğrenimini kendi olanaklanyla gerçekleştircn bu özgün şair Songs of Innocence (Masumiyet Şarkılan) 1789 ve Songs of Experience (Olgunluk Şarkıları) 1794 adlı kitaplarıyla yalın ve kolay anlaşılır şiirlerin en parlalc örneklerini verdi. Blake'in öncmi 20. yüzyılda T.S. Eliot ve çağdaşları tarafından anlaşıldı ve köktenci görüşleri daha nesnel bir açıdan değerlendirildi. Sunuş Kaval çalarak ıssız vadiler iniyordum, Kavalımda neşeli şarkılar çala çala, Bir bulut üstündc bır çocuk gördüm, Ve i) şöyle dedi gülerek bana: "Bana bir şarkı çal bir Kuzu içiıı." Ben de bir şarkı çaldım neşeyle. "Kavalcı o şarkıyı gene çalsana" Bcn de çaldım, ağladı işitince. "At elinden kavalını o mutlu kavalını, Neşeli şarkılarını kendin söylc scn." Böylece söyledim aynı şarkıyı O ışitme sevinciyle aglarken "Kavalcı şimdı artık otur scn Bir kitap yaz, herkes okuyabilsin' Böylece kayboldu gözlerimin önünden. Vc ben içi boş bir kaıııı^ kopardım, Ve bır köylü kalenıi yaptım. Vc boyadım temiz sııyıı, Vc ınutlu şarkılanmı yazdım Ncşelcndirmek için her çocuğu. Kuzu Küçük Kuzu scni kiııı yarattı? Bilir misin seni kinı yarattır' Kinı hayat verdı, ırmak kıyılarında Ve tayırlarda yiyecek sundu sana; Sana sevinc giysisini kinı verdı, Tuyliı parlak yumuşacık giysiyi; San.ı kım verdı bütun vadilcri Şenlendiren bciyle tatlı bir sesı: Küçük Kuzu seni kım yarattı.1 Bilir misin seni kim yarattP Küçük Kuzu söyleyecc^im sana, Küçük Ku/.u söyleveceöım sana: Senin adınla bilinir kendi de, Çıınku bir Ku/u dcr o da keııdiııe: () .ılçakgönüllü, yumuşak lıııylu, C) küçücük bır çonık »Idıı. Ben bir çocuğum, ku/ıısun sen de, Onun adıyla biliniıi/ ikinıi/ de. Küçük Kuzu TJIIII seni kulsasııı. Küçük Kuzu Tanrı seni kuisasııı. SAYFA 18 l Vc dünyada küçücük bir yere konulduk biz, Sevgi ışınlarına dayanmayı öğrenelim diye, Ve bu kara vücutlar vc bu güneş yanıgı yüz, Bir bulut ve gölgeli bir ormandır sadccc. Çünkü ruhlarımız o sıcağa dayanmayı öğrenince Bulut ortadan kalkacak; ve duyacağız onun sesini, 'Çıkın ormandan sevgim ve kaygım,' diyecek bize, 'Neşelenin altın çadırımın etrafında kuzular gibi.'" Böyle dcdi benim anam vc öptü sarılıp bana, Ben de küçük Îngiliz çocuguna diyorum ki şimdi: Ben kara o beyaz buluttan kurtulunca, ve etrafında Neşeliyken Tanrı'nm çadırının kuzular gibi: Onu sıcaktan bcn koruyacağım o babamızın Dızine neşeyle yaslanmaya katlanana dek. Ve sonra cıurup gümüş saçını okşayacagım, Ve onun gibi olacağım, o zaman beni sevecek. Başkasının Kederi Üzerine Başkasının derdini görürüm dc, Durabilir ıniyim dertlenmeden ben de? Kcderini görüp dc başka birinin Teselli aramauan yapabilir miyim? Görüp de dökülen bir gözyaşını, Paylaşılmış duymaz mıyım tasamı? Bir baba çocugunun agladığını görüp de Kalabilir mi dolmadan kederle? Bir anne otıırup dinleyebilir mi Bir yavrunun korkusunu, inleyişini? Hayır asla olamaz. Asla asla olamaz. '• ." • ;$ Ya hepimize gülümseyen o, DuyuD karatavugun küçücük kederini, KÜÇÜK kuşun derdini kaygısını, Yavruların taşıdığı dcrdiOturmaz mı yuvanın yanıbaşında, Mcrhamct doldurup göğüslerine, Oturmaz mı beşigin yanıbaşında, Yaş döküp yavrusunun ağlayışına.' Gccc gündüz oturmaz mı, Silerek hepinıizin gözyaşlarını? Ah! hayır asla olmaz. Asla asla olamaz. Hcrkese verir o kendi neşesini. O küçük bir çocuk olur. Bir insan olur kederli. () da hisseder kederi. Düşünme ah edcbilcccgiııi, Ve yaradjmmn yanında olmadığını, (iö/yaşı tlökebıleceğını düşünme, Ve yaratıcın yakında degil sanma. CUMHURİYET KİTAP SAYI 293 '• .