Katalog

Güzellikler arasında... Muhsinc Ilelimoğlıı Yavuz, kendisine gönderilcr kitapları tanıtıyor bizlerc. MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ alışma masamın "değerli konukları" yine çoğaldı. Hcr birini geliş sırasına göre okuyor ve tanıtı lmak iizre sıralıyorıım. Sayıları iirtinca da yazıııakta geciktim diye, otılara karsı "gizli" bir utanç duyuyorum ve sonra bir giin sarılıp kaleınc işte bu yazıları yazıyomm. Ama, işte o "kaleıııe sarılma" zamanıııı hiç bileıniyorum. Çünkü o, birikiın ve mayalanma tamamlandığında, hiç bcklenmedik bir ancla geliveren bir "zaman" ve işte şimdi, tam 0 zaman... Masama üç kitabıyla konuk olan Nursen Karas'la başlamak istiyorum söze. Karas, "Dağlardan Atlamak Istiyoruın" adlı çocıık öykülerini "Sayın Muhsinc 1 lelimoğlıı Yavuz, bir soru var: Çocuklanmıza neler veriyoıuz, iyi şeyler mi, körii şeyler m\Ş Sevgilerimlc..." diye imzalaya rak göndermiş. Bu soru üzcrine baktıııı da çocuklara "iyi şeylcr" vermiş Nurscn Karas. Beş öyküden olıışan kıtabında ço cııklara özellikle vermck istcdiği iletileri (mcsaj), iıi puntolarla ve koyu renk dizdiııniş. Orncğin, "Çanakkalc'de düşmana yenilınedik ama, Suadiye'de bctonn yenildik oğlıım" gibi. "Içinden Rüzgâr Geçen Sarı" kitabın cla yinııidört öykii yer alıyor. "Fotoğraf Çcktiğim Dağlarda" kitabı isc "Gerçek gezgin, bir yere varmak için değil, gitmek için gideııdir, dcmiş ünlülcrdcn b i r i " tümccsiyle başjıyor. Kapağıııda ise ancak, düşleıdc görülebilecek güzellikre ve ıloğallıkfa bir köy fotoğraiı ve altında da şu sözler: "()rada bir köy var uzakta/ O köv bizim köyiimü// Gitnıesek de görmesek de o koy bizım köyünuiz. şıırını söyleye rek büvüdük. Sonra gördiim ki, o köy bi zim köyümüz değil. Nedeıı değil, ııasıl değil? Nasıl bizim olabiliıV Ancak, gidilcrek gorülerck, sııyund.ın iı;ıp, ınsamyla tanışarak bizim köyüıııü/ olabilir. Ve beıı bunu denedim. O'rada, uzaktaki köyler benim oldu. Ama, yüreğimin kiicük parçacıkları cla gezip gördüğünı yerlerde darmada^ınık kaldı dersem şaşmayııı." Mehnıet Aydm "Ne Yazıyor Bu Kadınlar" kitabmda "Osmanlı'dan" pünümüze kadın yazar ve şairlerden " bir demei suıı mıış. Hu "SorııAd" üzerine baktıııı da öteki insanlar, öteki şair ve yazarLır ne yazıyorlarsa, bu kadınlar da onları yazı yorlar işte... Öyküden şiire, incelemeden araştırmaya... Ç bir dünya kuralım" dile^iyle de imzala ınış. Ne güzel bir dilek... Sevgili dostum, zaten ozanlaı ve yazanlar, lıer sabalı ama her sabalı veiıi bir dünya kıırmazlar mir* Kurmasalar bu "gcıçek dünya"ya dayana bilirler mi.' Dayanıp da o binbir duyarlık vüklü yüreklerini çatlatmadan yasayabilirler mir1.. Ama yinc de bu dilek karşısın da, I taşim'in o essiz dizeleriyle "UzakV Ve mai gölgeli bir beldeden eüda kalarak/ Bu nely ü hiere müebbed bu yerde mahkunıuz" denıekten kendimi alamıyorum... Ozdenogiu kapağa, "Şiirscl düzyazıyhı toplunı ve insan gerçeğinc bakışlar" acıklamasını da eklenıiş. Çok pırıl prıl, titiz bir baskı. Belli ki kendısi, baskı işleminin her aşamasıyla özellikle ilgileıımiş. İşte bu kitaptan, ozanını anhıtan birkae dize: "En katı gereekleri haykırmak pahasına/ Oldüm ve ölecegim/ F.n güzel şiirleri söyle mek pahasına/ sevdim ve sevecegim/ Eıı çetin kavgalara/ Severek ve inanla." Dile rim bu ozan dostumuz, daha nice sağlıkh yıllar yaşar ve en katı gerçcklcri söylemeyc, scvilmeye ve sevmeye ve en çetin kav galara girmeye devaııı eder. Sevgili dost Yekta Ciüngör Ozden ise lıer /anıaııki gibi "ortak sevdamız'dan söz eden, "Atatürk Sizsıniz" kitabım çı karmıs. Onsözündc şöyle diyoı: "Uıııur samazlık ve aldırmazlıgın nedeıı olduuıı alavlı clestiriler, küçünısemeler, laikçilik laifcptrcstlik nitelemesi ve Kemalizıııle demokıasi liağdaşmaz yanılgılarıyla saltlı rılarını siirdürenlerin arttıjiı günüınü/dc bu yapıt Türkiye'ye sahip eıkanlara bir armağ.ındır." Ne güzel, ne .ınl.ımlı bir ;iı nı.ıg.ııı değil mir'... Bir zaman ortalarda göıüıııııeyip, ipek böceği gibi sabırl.ı kozasında mejjini ürertikten sonra, elinde o değerli iirünüylc k.ırşıma çıkıveren, üretken değerli ya/aı Vecilıi riıiHiıoğkı "Melilı Cc\'det Bilge ve Duyarlı" kitabıyla zenginleştirdı bu kez de tluvgu ve düşün dünyamı. Timurogkı kitabın arka kapağında şöyle diyor: "Bizim yazınııııız evreni vc tarihi kavrayışta, toplıııns.ıl ve dayanmak istediği ekinsel gerçekler bakımından eksik ve başarısızdır. livrensel insanın değerlerini yansıtmak isteyen sanatçı, doğtıp geliştiğimiz çağdaşla.ş.ımaış toplumun derme çatma düşiinsel birikiıııini yadsıyarak cvrensel insan bilineinin bahçelerinde boyvcrme lidir. Bu bir bakıına, insan bilineinin ve dııyarlığının ııcunda yer almaktır..." !jükrü Iirbaş, "Diele Üstü Ay Bulanık" kitabıvla vine, biribirlerinden duyarlı, inee anfaınlarla yüklü dizelerini tılaştırıyor okuyiKtısıına ve yaşamın zorunlu kuşatmalarındnn, kalıplarındaıı duydugu yılgııılık kaışısında, "bir bilinnıeyeni" nakın lusıl yardıma çagmyor: "Sars aklımın cılız ayaklannı, kıışat beni. Değişik şeyler söyle ne olıır, yeni bir şeyler söyle. Vıldım ümrümün kalıplarından. Beni duy ve anla." I layati Baki, "Sonrasız Dönüş Yalnızlı ğV' kitabmda topladığı şiirlerinden birinde "Ağac ölür, su eksilir, ses yitirir tınısı ıu/(îöz körelir, dil paslanır, bellek kıısar ajiısım/ (iüneş gıdey ay bulanır acı bıılıır gölgesıni/ Acı bıılıır gölgesini güze düşer gençliğimiz" diyor. Her genclik güze düşer Havati, is o giizün hakkını vcrebil nıcktc, Aziz Nesin gibi değil, güzü, kışı bile bahaı gibi yaşayabilmektedir. Salilı Btmıt "Kaışıla.şma"daki şiirlerine "Beıı, vani kendini bekleyen nöbetçi" ıliye başlamış ve "nnladım iilkcnıi sevtliği mi" ıliyc bitirmiş. Bir ülkeyi, sanatçı duyaılıgıyla yüklü bir yürekten çok ue güzelleyebilir ve kiın sevebilır ki^.. (]em Savran "A ve S ve K 1 lançer (îcl gitlen"iHİLki şiirlcrini şıı sö/.lerle Melin Altıok'a tKİanıış: ".Şiiriıı ipek dalgasma, çekilip gerilere, çarpan keıulmı kayalar.ı..." Inci Adalı "Sugiilleı i"nde, "Sevdam lıep diri kalsa/ çiçeği hıç solmasa" diyor. Oysa Sevgili Inci, insan yüreklerinin ve bcllcklcrinin gerilerinde, "Solgun çiçekli scvdalar "da vardır ve onlar bazen, o çiçeği hiç solmayan sevdalardan daha derin, claha yoğun duyumsaıııılar. Yetkin Aröz, "Görülıneyen Fotoğraflar"da, "Benim şiirim de her duyanın kalbini zorlamaktan yana " diyor. Dilerim öyle olur, çünkü giılerek çevremizde, in san yürcğini zoriayacak şeyler nasıl da biiyük bir hızla tükeniyor. 1 lüscyin Ferhad "Söyle Gölgen de (!it sin'dc, "Ayaz mı yoksa ilk yaz ıııı içimi acıtan böyle/ Nedcndir şıı mememin al tındaki anlamsız ağn" diyor. Sevgili l l ü seyin hiçbir ağrı anlamsız değildir. Hele hele o "mcmenin altındaki ağrı" hiç an lamsız olamaz, olmaLİığı da şundan belli ki, sana bu dizeleri yazdırmış... Zeki Erdoğan "Rozıık Çalgı Uç lcmesi"nde, "Iîlinde kiri karanlığın/ Gelir çıkarak geceden/ Uzanır mııslııklara/ Çekip gitmcsi ikidebir/ Oıulandır belki de damlaların/ Sesini bırakarak geride." Geridc scs bırakarak gidebilmek ne güzel... Şahbendcr Korkmaz "Aşeka"da "Seni hiç astılar mı kı/.ıın/ Şiir denen yalnız lığın içinde" derkcn, Nerinıan (^alap "Güncemde Izıliişümü'nde "Kayboldunı kıılaç attıkça derin sulara/demdeyim/ neylcyim/ çöllcrdcyim" diyor. Deıııiıel Babacanoğlu "Cîül Sevgisi'nde "Küçük/ beyninle/ bukağı/ olııyorsutı/ ayağıma/ bırak/ özgür/ kalayıın" diyor. Nil Kaıa "Umutsuzlaı ııı Taıırısı"nda "O lıep hüzünlü şarkıları sevdi/ vc onıı sevenler aslında hüzünlü bir şarkı sevdilcr bilmeden" dcrken, Yusuf Alper isc "Yıldızlı Bir Yanılsama"da, "CÜinleı iniz bir kurutıılmuş solgun/ Bir çocuk bakar gibi tvilcn bir kelebeğc/ Ovle ürküyle bakar sınız" diyor. Ismail Geııçtüık "Ormaıı ve Ormaıı Köyleıinde, ormancılığın soıun larından söz edıyor. Scrpıl Dı.ıl ise c,ok yararlı, gerekli bir iş yapaıak, "(,'ocuk Kitaplarında Çevre'dc, çcvrcvi konıı alan çocuk kitaplarmı tanıtmış. ^'aptıklaıı işiıı, vertlikleıi uğraşın güzelliğindcıı clol.ıyı lıepsini kutlııyor vc yinc hcpsini yüreğim lc kucaklıyorum... İyi okumalar... • Şinasi Ozdeııo^lu "ALIM\I;I Yanmak Türkiye"nin adlı şiir kitabının ikiııci baskısını yayımlamış ve "Çok degerli dost, bilim ve yazın adamı Savın Muhsinc Helimoğln'na, Bizler Türkiye'yi yürekten sevenler, sanatııı beslediği dostlukla yeni SAYFA 8 Yeni bir dünya kurmak veclhi Timuroğlu Sinasi özdenoğlu Yekta Cüngur Ozden CUMHURİYET KİTAP SAYI 291