Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Sokrates ve İnsan Sevgisi/ Laszlo Versenyi/ Çeviren: Ahmet Cevizci/ Gündoğan Yayınları/ 2 32 s Sokrates insanlık tarihinde, felsefî anlamı içinde insan ruhunu bulgıılayan ilk filozoftur. Sokratesçi du şünce yalmzca insanı değil, ancak aynı zamanda her bir bireysel insan varlığını lelsefî düşünccnin mutlak merkezi yapmıştır. Bu isegercek sefenin başlangıcından başka biı My dcğildir. Sokrates tarihin tanıdı gı ilk ve en büyük ahlak filozofu olduktan başka, "Ruhlarınıza özen gösterin" çağrısıyla insanlık tarihinin belli başlı öğrctmenlcrinden biri ve büyük bir hümanist olmuştur. Sokrates insanlara iyi ve ahlaklı yaşamalarını öğütlerken şunJarı söylemektetir: "Dışsal kazanımlar ve hatta yaşamın kendisi bile, iyi yaşama göre çok daha az önemlidir; çünkü hasta bir ruhla mutsuz ve sefil bir yaşam sürmek, hiç yaşamamaktan çok daha iyidir. Ya şamaya değer olan yaşam değil, iyi yaşamdır, çünkü iyi bir insana niçbir şeyden ve hiçbir kimseden kötülük gelmez." Sokrates söz konusu olduğunda, bilgelik ve erdem trajik bir boyut kazanır, çünkü onun savundu £u değerler ve ahlak anlayışı yüzünden ölüme mahkum edilmesi, dünyamızın, yetkin bir insanın dünyada evsiz barksız kalacak ve yeryüzüne, büyük çoğıınIuğun zararına olarak egemen olanların ellerinde yok olacaklar biçiminde kurulmuş olduğunu göstermektedir. Sosyaldcmokraside Ayrışma Yılları / Teoman Ergül/ Gündoğan Yayınları/ 358 s. "Sosyaldemokrasite Ayrışma Yılları, 1980'li yılları kapsamaktadır. 1991'e taşmalar, olayların doğal uzantısı olarak görülmclidir. Bizim yapmak istediğimiz, bu yıllann sadece fotoğrafını çekmektir. Bu fotoğrafta, partilcr, liderler dışında; mümkün olduğunca politikacıların, sosyaldemokrasi üzerinde düşünce üretmiş, yorum yapmış yazarların ve genel bir deyimle sosyaldemokrat insanların bulanık da olsa görüntüleri, "alıntılar" ileyer almıştır. Bu on yılın ilk yarısına, sosyaldemokratlar açısından "Ayrışma Yılları" adını veriyoruz. Nitelikleri, ortak özellikferi ve yapıları her türlü tartışmaya açık, CHP'nin çatısı altında kümelenmiş kesim de, sürekli ayrışmanın yaşandığı yadsınamaz bir gerçektir. 1980'den sonra bu ayrışma, CHP'nin de kapa tılması ile, çözülmeye dönüşmüştür. . Bu ciltte çözülmeye dönüşen bu ayrışmanın oldukça ayrıntılı bir öyküsünü sunmaktayız. Bu dönemin tarihinin ikinci kitabı, sosyaldemokrat tabandaki oy bölüşmesini anlatacağı için "Bölüşme Yıllan" adını taşıyacaktır. Sosyal olaylar, birden ortaya çıkıp sonuçlar vermedikleri için, 1991 scçimlerinden sonra başlayan sürcce, "Bütünfeş me Yılları" gözüyle bakıyoruz " diyor kitabın yazarı kitaba yazdığı önsözde. Antik Bilim ve Modern Uygarlık/ George Sarton/ Çemrenler: Melek DosayRemzı Demir/ Gündoğan Yayınları/ 1 •)() s. George Sarton'dan önce de bilim tarihi ile uğraşanlar vardı; ancak insanların bu konu ile ilgilcnmeleri büyük ölçüde tesadüflcre ve kişisel arzularına bağlıydı. Sarton ise, bilim tarihine akademik bir statü kazandır mıştır. Sarton'a göre, eğer bilim sistematize edilmiş CUMHURİYET KİTAP SAYI 278 pozitif bilgi olarak tanımlanırsa, bilim tarihi, DU bilginin gelişiminin betimlenmesi ve anlamlandırılmasıdır. Betimlerne işin sadcce bir kıs mıdır ve anlamlandırma olmaksızın hiçbir deöer laşımaz. Çünkü, bilim tarihi bir keşifler hikâyesi değildir; keşifler geçicidir; kısa bir süre sonra eski keşiflerin yerini yenileri alır. Bilim tarihçısinin asıl görevi, bilginlerin bilimsel keşiflerini sayınaktan ve sıralamaktan ziyade, bilimsel kişilikJeri yeniden canlandırmaktır. Keşifler öncmli olabilir ama kişilikler çok daha önemlidiı. Oyleyse amaç, keşifleri kaydetmek degil, bilimsel duşüncenin gelişimini, yani insan bilincinin gelişimini açıklamak olmalıdır. Sarton da, Comte ve Tannery, gibi, bilim tarihini, tek tek bilimlerin tarihinden ayırır. Blim tarihi, matematik tarihinden, kimya tarihinden veya biyoloji tarihinden farklı bir tarihtir. Bir bilim ta rihçisi, araştırırkeıı veyazarken bilimın bütüıı dallarını hesaba katmalıdır. Çünkü amaç, bilim agacının bir dalının değil, tamamının gelişimini açıklamak. Elimizdeki kitap punu yapıyor Ama yalnızlık insana daha bir güç veriyordu. En büyük destefiim oilime inanmış, gerçekçi okuriar oldu" diye ekliyor. Günümüz gazetecilcrine bir de öğüdü var: "Bıraksınlar lider konuşmalarından yazı yapmayı. Dedikodu yazarlığını bıraksınlar, yeni konular yaratsınlar. Örneğin dursunlar Köy Enstitüleri gerçeği üzerinde, dilin özleşmesi üstünde. Domuz eti üstüne yazsınlar. Nc olıır, biri yazsın da dişimi kırsın!" Oyle ya, nereye giderse gitsin tilki kuyru ğıından, insan kafasından kurtıılamaz. Bu kitapta da, "sen tilkiysen ben de kuyruğunum" kurnazlığıyla, her dönem nerde, kiıni izleyeceğini iyi bilenlcr var. Hem tilkileri, hem kuyruklarını birlikte görün artık vc bu kitabı bu duyarlılık, bu bilinçle okuyun. Tarihselcilik Sorunu/ Ertch Rothacker/ Çeviren Prof. Dr Doğan Özlctn/ Gündoğan Yayınları/ 96 s. E. Rothacker, geçen yüzyıhn sonun da Dilthcy'la başlayan ünbilimlerinin (kültür bilimlerinin, sosyal bi limlerin) felsefi yönden temellcndirilmesi konusundaki çabalara yüzyılımızda geniş bir yayın etkinliğiyle ;ok önemli katkılar getirmiş bir fiozof. Elimizdeki kitap, filozofun ölümünden önce yayimlanmış son kitabıdır ve felsefcsinin son aşama smı yansıtmaktadır. Rothacker için felsefenin vc bilimin hep aşmaya çalıştığı şeyler olarak görelilik ve tarihsellik, bilim ve felsefe yoluyla asla aşılamaz; çünkü bilim ve felsefe de görelilik ve tarihsel likten bağımsız değillerdir. • Sahleci Thomas/ jean Cocteau/ Çcvıren Özel Aydın/ Gündoğan Yayınları/ 94 s. Sahteci Thomas, Paris'te 1923 yılında ilk yayımlandığında eleştirmenlerin sert eleştirileriyle karşılaştı. Çünkü savaşı, korku ve korkuncun yaşandığı şan ve şerefin kazanıldığı Lir ersane olarak gelencksel kurallara sıkı sıkıya bağlı ölçüler içinde anlatan sürüyle yapıtın Pİyasaya sürüldüğ'ü bir dönemde görünüşte savaşı hanfe alan bir anlatım biçimi sergiliyor, geleneksele aykırı düşüyordu. örneğin DÜNVRVI DEÖİSTİHMEH İSTEVENLERE. HlTflP bu şiirromanda söyle deniliyordu: "Zııhaf as kerleri şişeler gibi sıkışık Çağımızın en önemli yazar ve eleşfirmenlerinden biri: uyuyorlardı. Onları eğlence günlcrinde kırıyorlardı." Kğlence günleri hiç kuşkusuz çatışma anlarıydı. Bir başka örnek "Top mermileri otomobilleri piyonlar gibi almaya çalşıyorlardı. Biri boşta gezerinkine şah demişti ve boşta gezerden iz kalmarnıştı." ilk yayımlandığında olumlu Çağımız Ingiliz ve dünya edebiyatının en önemli yazar ve eleştiriler almayan Sahteci Thomas, çok savıda eleştirmenlerinden Virginia VVoolf, kendini bir ırmağa atarak yazarın paylaştıgı bir göhayatına son verdiğinde arkasında 15 kitap, sayısız eleştiri, riişe göre döneminin sindeneme ve hikaye ile çok hacimli bir günce bırakmıştı. diremediği bir yaratıcının dramıdır. Prof. Minâ Urgan, bir biyografik roman niteliği taşıyan Î Vi M j n a U r g a n oolf Tilkiyle Kuyruöu Ankara Notları1/ Mustafa Hkmekçt/ Ümit YayıncıItk/ HVi. Ankara Notları/1, Tilkiyle Kuyrugu'nda Ekmekçi, "gazetecilerin önem vcrmeyip geçtiği olayların, insanların öykülerini bulacnksınız" diyor. "Kitabın sonundaki birkaç yazı domuz konusuyla ilgiliydi. Gericiler çok sal dırdı, yalnız kaldım. kitabında, yazarın hayatının yanı sıra, eleştirmenliğini, roman türünde yapmak istediklerini, Woolf'a göre feminizmin anlamını, Bloomsbury grubunu ve kocasıyla kurduğu Hogarth Press'i inceledi. Belli başlı kitaplarını değerlendirdi. Urgan, hayranlıkla ama tarafsızca, hem insan hem yazar bir Virginia VVoolf portresi çizdi. yönleriyle Y A P I K R E D 1 Y A Y I N L A R I Fax (0212) 293 07 21 G a l i u a s a r a y 8 0 0 5 0 I s l a n b u l Tcl ( 0 2 1 2 ) 2 9 ^ 0 8 24 (4 h a t )