Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
GÜLTEKİN EMRE ir başka müzik, bir başka ses, bir başka söyleyiş, bir başka hüzün yapışır yakamıza Ahmet Ada'nın 7. şiir kitabı Taş Plak Gazelleri'ni (Nisan 1995) okurken. Kitapta yer alan gazeller "iki kıyının yoksullarının müziği" olan Rebetika'dan yola çıkarak kotarılmış. Onun için, gazeller, özlem yüklüdür, hüzünlüdür, buruktur, duyguludur, sevdaya banılmıştir. "Bu dramatik bir kucaklaşmadır" diyor kitaba yazdiğı önsö/.de Muammer Ketcncoğlu ve sözünü şöyle siirdürüyor Rebctika üzerinc: "Mübadclc sırasında Kiiçiik Asya Kumlarının içli, yanık, Anadolu kokan dcğil, Anadolu'nun kendisi olan türküleriylc; Pire ve Selanik'in sürüklendikleriseçtikleri yaşam tarzı yiizttnden toplumca soyutîanan, başına buyruk 'Manga' alt kültürünün serkeş, isyankâr vc tekdüzc türküleri bir yazgıyı paylaşırcasına, birbirini avuturcasına kucaklaşmışlardır. llkin ayrı ayrı söylenen bu iki yoksul kitlesinin türküleri, özelliklc 1930'dan soııra, en güzel yanlarıyla bir araya gelip a!>ıl Rebetiko'yu, o renkli karışımı meydana getirdiler." Bu kucaklaşmanın ve rengârenk yaşamın içine sızan şiirlerden yurtsuzlugıın acılan, günlük yaşamın sarsıcı sıkıntılan, çarpıcı, olağanüstü aşkların doyumsuz dünyası, hapisliklcrin hüznü yüreklere çakılır kalır. Ahmet Ada dan "Taş Plak Gazelleri" B Gazellerin beyaz şiirleri sizcc. Kuşlar konar gurbettckilerin seslerine, düşlerine, sonra düşleri de seslcri de taşır göçülen yerlere. "Sesine simurg koıımuş", yüreklerde "biriken gurbet eksile eksile güze yaz"mıştir her bir >eyi ve özlem gömülücliir "bir kırık ud sesine". Es,ki ve sararmış tbtograflar cldeıı elc geçer durmadan. Çocukluklar anlatılır bir cfsane gibi; sokaklar, birbirine yaslı evler ve evlerdeki hayal yaşamlar. Komşular, aşklar, ayrılıklar ve dügünler, çoeukların gözünde bir başka dünyayı ııııler. Sonra yıkımlar gelmıştir, bir fırtına gibi, yaşamları altüst edıp karışmıştır tarıhın dcrınliklerine. Yollar, denkler, ağlamalar, ayrılıklar, kuruyan çiçekler, yakalara yapışan sıkıntılar; yeni aşklar, yeni komşular, ycni çiçckler, yeni evler, yeni mahallclcr. yeni acılar. yeni hüzünler, yeni yaşamlar yer alır bir bir yeni fotoğraflarda, mektuplarda, şarkılarda. Bırakılan yaşam, bırakılan yerlcr, anılar, sevgiler, çiçekler şarkılan sık sık ziyaret eder olur. Heder olmuş yaşamların yüreğinden fışkıranları başka yüreklere aktarmaya başlar çalgılar, hüzünlü sesli şarkıcılar. Solgun akşamlarbiraz daha solar, günler biraz daha kararır, boşvermişlik alır başını gider, yazgı yön değiştirir, hapistekiler sevdalara sığınır, kıskançlık kapıyı çalar, hançerlere düşcr ayışığı. Birbirine ağmış iki ayrı ama ikiz dünya gurbetteki günlenn hiç pcşini bırakmaz, yurtsuzluk bir başka kapıdan girer, özlem bir başkasından "Gurbet bir ud sesi midir ey çılgın büyücü/ Günler geçtikçe birikir içime tortusunu hüznü." Ya bu akşam saatlehndc grinin, hüznün, sesin, anılann imbiğinden geçmış geçmişin akıllara düşün özlemi? "örselenmiş taşradır sılası bu akşam saatleri"nin. Şiire Sürgün Çocuk Gazeli'nde de olduğu gibi Ahmet Ada, "Yağmuruıı gctirdiği göçmen kuşun kinıscsi/ligini" gcçiriyor şiirine. Yani "hüz/.am buğu"ları, "kanayan ses"leri, eski gramofonları, taş plaklan, külhani şarkıları, külhanbeyleri, "solgun şarkılar"ı, ince dokunuşlan, tutkun sevdalan, tozlu sokaklan işliyor şiirscverlcrin yüreklerine. Taş Plak Gazelleri, Ahmet Ada'nın deyimiyle, "geçmişte ortak bir kültürü, ortak sevinci ve acıları, ortak bir coğrafyayı, ortak bir geleneği, paylaştığımız Türkiyeli azınlıklar üzerine yazılan ilk şiir kitabı olma özelliğini taşiyor". K.itapta, biçim oyunları, sözcük kırmalar, yenilik adına girişilen bilmecemsi söylem yok. Ahmet Ada, fırtına gibi yaşamların, hiç silinmeyen anılann şiirini yalın bir söylemle kuruyor. Kendi şiir çizgisindc bir sıçrama, bir adım daha öne çıkma Taş Plak Gazelleri. Tarihin, coğrafyanın, dilin, yaşamların, acılann, sürgünlüklerin, özlemlerin, sevdalann, kırgınlıkların, ölümlerin, coşkuların sımsıkı kucaklaşmasının, iç içe geçmelerin de kitabı Taş Plak Gazelleri. Taş Plak Gazelleri/ Ahmet Ada/ şiir/ Broy Yayınları/Nisan 1995/110 s. SAYFA 9 "Taş Plak Gazelleri", Ahmet Ada'nın deyimiyle "geçmişte ortak bir kültürü, ortak sevinci ve acıları, ortak bir coğrafyayı, ortak bir geleneği, paylaştığımız Türkiyeli azınlıklar üzerine yazılan ilk şiir kitabı olma özelliğini taşiyor". Kitapta, biçim oyunları, sözcük kırmalar, yenilik adına girişilcn bilmecemsi söylem yok. Ahmet Ada, fırtına gibi yaşamların, hiç silinmeyen anıların şiirini yalın bir söylemle kuruyor. AIIMFT ADA Tdş I>ldk Gazelleri Ahmet Ada da "'Taş Plak Gazcllcri Üstüne Birkaç Söz" başlıklı yazısında, kitabına ilişkin şunları yazıyor: "Taş Plak Gazclleri'ni yazarkcn, neyi sorguladığımı biliyordum.Geleneğiıniıin içinde var olan, fakat resmi tarih ve kültürünün yok saydığı bir anlayışı sorgulamak istiyordum. Geçnıiştc bir arada ve kardeşçc yaşadıgımı halkların kültürel öğelerini, eğilimlerini bugün de yaşatmak, daha renkli ve daha zengin bir dünyanın şiirine yol açmak anıaçlarım arasındaydı. 'Taş Plak Gazelleri1 bu bağlamda, bugünden geçmişe u/atılan, gcçmişte bir arada yaşadığımız azınlıkların yaşama biçimlerine, kültürlerine, müziklcrine bir köprü olmayı amaçlıyor." Kitaba ilişkin açıklamalannı şöyle sürdürüyor Ahmet Ada: "Taş Plak Gazelleri'ni Rebetika müziğini yaratan Rebetisler üstüne kurdum. Rebctiko'nun özellikle Izmir tarzı şarkılarında Anadolu insanının yaşam biçimi fışkırır. Işte bu çizgiden yola çıkarak, insan ve müzik mozaiğinin zenginliği 'Taş Plak Gazelleri'nin esin kaynağı oldu. Bir dolu göndermelerle kurmaca bir dflnyayı içerdi." Ahmet Ada'nın "tarihsel göndermeler içeren çağdaş şürler" olarak nitelendırdıği gazelleri, o, "yeniyi bulmak için" seçer. Ahmet Ada, kendi şiir çizgisinin dışında bir ses, imge, anlatım, ritm, uyak düzcni yakalamaya çalışır bu yeni kitabında. Şiirlerdcki acı, hüzün, coşku göçmenlerin dünyasını yansıtır vc şiirlcrin omurgasını oluşturur. Şiirlere geçmeden önce, Anadolu kökenli Rum müzisyenlere de değinelim kısaca: "Rebetisler, Kttçük Asya (Anadolu) felaketiyle İzmir'den, Lrla'dan, İstanbul'dan, Bergama'dan, Ayvalık'tan Atina'ya, Pirc'yc göçınck zorunda kalan sığınmacılar. Barakalarda yok yoksul yaşamışlar. Acılarını, kedcrlerini, hüzunleCUMHURİYET KİTAP SAYI 270 Horzanti'ye, Sofi'ye, Roza Eskenzazi'ye, Andonis Dalgas'a, Rita Abacı'ya, Kostas'a, Mitsos Semsis'e, Artemis'e, Sotiria Bellu'ya, Markos Vamvakaris'c, Yannis'e, Panayotis Tundas'a, Mihalis'e, Manos Hacidakis'e, Todorakis'e... Şiirler, Elias Petropulos'un Rebetika Şarkıları kitabındakı fotoğrafların kullanılmasıyla, hoş bir albüme dönuşmüş. Kitabın sonundakı Okuma Kılavuzu da, şiirlerde adı geçen müzisyenlere ilişkin ayrıntılı bilgiler içeriyor. Ahmet Ada, şiirlerini "yitik bir Ahmet Ada Tas Plak cazelleri'yle şlirinde bir sıçrama vasıvor. makamda" oluşturur, "gurbet içinde" büyüyüp giden. Şiirrini Anadolu'dan getirdikleri çalgılara lerde acılar, imgelere taht kurar, hüzünler dökmüşler. 1930'lu 4O'lı yıllarda kendi besteleri pek sever, yırtılan gecelere sokukültürlcrini oluşturmuşlar. Pire'dc dolur "kardeş deniz"in ezgileriyle, öyküleğan IVIangaların kültürüyle kaynaşmışriyle. Terk edilen köyler "Yasemin giyinlar. Bir alt kültür oluşmuş 1950'li yıllara miş"tir ve bir başka köyde ise "Kapı eşikdek. Ürettikleri müzik bu alt kültürün lerinde/ kadınlar ve poyraz" dertleşiyorbir parçası. ...Makamları nihavent, hüzdur. Tarihin bize sunduğu "bozgunlar tazam, kUrdilihicaz, rast. Bu müziğin Izrihi"dir. Bu yüzden "Gurbet ki örtüye mir tarzı ise zeybek havalarına yakın. düşen dantele benzer", "Gurbet ki hüÇiftetelli ve uzun havalar izmir tarzını zünlü bir yolculuga benzer"; "Gurbet belirliyor." ayna"dır, "hasret çılgın düşler". Gurbet, Bugün artık yaşamayan, kimisi efsanchep yeniden yazılır, bitmez yazmakla, leşmiş insanlann yaşamlannın fotoğraflannı, onların hayalleşen dünyalarını da bul onun için "Bir ömre akıyor plaktan sesin bembeyaz". Unutulmaz seslere "feslemak olası Taş Plak Gazelleri'ndc. Şiirler, ğen sinmiş"tır, "göç yolları vc gurbet" ünlü müzisyenlere adanmış: Vasilis Tsitsaağar şiirden şiire ve "bir gül sızlar" sesnis'e, Marika Ninu'ya, Manolis Hiotis'e,