03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

renç aşılayacaktır. Çünkü Orhan Kemal, insana inanır. Ona "Ey insanoğlu, kendi cllcrinlc bozduğun toplum düzcnini gcnc sen, kcndi ellcrinle düzeltip, bu çıkmazdan kurtaracaksın" diye seslenir. Orhan Kemal'i toplumbilimsel olarak okuduğunu varsaydığımız bugünün okuru, özellıklc ilk romanlarda vc öykülerde, "siyasal siirgiinlcrin yakmlarının dünyasını" da bulacaktır. Günümüzde önemli bir sorundur bu. Bir de dinsel eğitime zorlanan çocukların çocuk diinyafarının nasıl zedelendiğini... Bu yazıda Orhan Kenıal'in yaşanı öyküsü, onun yaşamını nasıl güçlükle kazandığı yer almadı. lsteyen, bulup okur, yazar sözlüklerinden, incelemelerden. Cünümüzdeki gibi, bir yazarın pasaport almak, yurtdışındaki teliflcrini gctirtmck için nclcr yaşadığını da öğrenir. Bcn Ara Gülcr'in kaleminden aktar ınak is.tiyoruın onu: "Fotoğrafça düşününcc Orhan Kcnıal bcnim için bir filın kahramanıydı adeta. Kafasında hcp Borsalino bir şapka, beyaz gömlekli, kravatlı, koyu rcnk clbiscli. 193540 modcli sincma artistlcrine benzerdi tıpkı. (...) Rejisör olsam hangi filnıdc oynatırdım diyc düşüncbilirdim. Yıllar sonra bir gün birliktc rcsim çeknıeyc karar verdık. (...) Ilkin Şişhane ile Karaköy arasındaki ara sokaklarda çalışan, romanlanndaki insanlara benzer insanlar arasına ycrleştirmck istcdim onu. Sonra Cibali'deki kahveye gittik. Oradaki arkadaşlarıyla resimlerini çektim." (Bir Devir Böylc Gcçti Kalanlara Selam Olsun). Ara Güler Orhan Kemal'i son gördüğü günü anlatırken onun bütün yaşamnı da anımsar. Bir gün sabahtan çıkagclmiştir: "Orhan bir sigara yaktı, Sofya'ya gidiyorum" dedi, "Gebermeden adamakıllı bir fotoğrafımı çek, elinde bulunsun." Dediğini yaptım. Ciddi, klasik dcnccek tarzda ışıklarla Orhan Kemal'in bir sürü resmini çcktim. "Ha şöyle!" dedi. Fotoğraflan çekerken, Adana'dan gelen Raşit Oğütçü'yü, Meserret kahvesinde oturup romanını yazmaya çalışan Orhan Kemal'i, Cağaloğlu'nun arka sokaklarındaki bir kanveue loş bir ışıkta eöilmiş prova düzelten Orhan Kemal'i, Kumkapı meyhanesine inen yokuşta sisli bir fonda bir yanında Recep Bilginer, bir yanında Agop Arad, ortadald Orhan Kemal'i ayrı ayrı gördüm".. Ben, Orhan Kemal'in kitaplarına bakınca ya az para vermek için tarım makinesindeki acemi işçi çalıştıran iş vereni, ya bu yiizdcn iş kazasına uğrayıp, kanı ycpyeni arabayı kirletir diye ortalık yerde bırakılan Penlivan Ali'yi görürüm. kimi zaman yıkılan bir gecekondu görün tüsii, kimi zaman çöplükte yivecek bir şeyler arayan yoksul bir yaşlı gölgesi düşer önüme.. Küçücük bir tornacı, oyunu günah sayan bir küçük hafız kız.. Yanılsama olmalı. Bunlar yaşandı mı, yaşanıyor mu?.. Orhan Kemal'in kitapları yeni baskı yaptnadığına KÖre hepsi sona erdi. Bütün çelişkiler gini. Ne istasyonlarda geceleıneye çalışan işsizlcr var, ne siyasal scbcplerden işsiz bırakılanlar, siyasal göçmenler, ne de ekmek parası için kitaplığını satmaya çalışanlar. SAYFA 6 Orhan Kemal'i anarken ORHMKEMH BABAEVfl BEHZAT AY S 1970 Haziranı'nın ilk günü (ölümü 2 Haziran 1970) Sofya'da yatmakta olduğu bir sayrıevindc Ornan Kemal artık konuşamıyor. Doktordan kâğıt kalem ister. Kendisine verilem kalemle kâğıda şunları yazar: "Eşc dosta selam. tnandığım doğruların adamı olduğum, böyle yaşadığım, karınca kararınca bu doğruların savaşını daha çok sanatunda yapmaya çalıştığım, kursaımda hakkım olmayan bir tek kuruş dai girmemiştir." Kırk dolayında yapıtın yazarı olan Orhan Kemal'in ölüm yatağında yazdığı yukardaki iki tümceyi Nurer llğurlu'nun "Orhan Kemal'in tkbal Kahvesi" kita bından okuyunca derin bir acı duydum... Bu iki tümcc Orhan Kemal'in yaşamını yansıtır... Kitabı yeniden okuyup bitirirken rastladığım büyük harflerle yazılmış bu iki tümcc, kitabın da, Orhan Kemal'in de son tümcclcridir. Orhan Kemal'in bana imzaladığı kitaplara bakıyorum, öliimünden 25 yıl sonra. İlk imzaladığı kitap "Kanlı Topraklar". Dcgcrli yayımcı Yasar Nabi'nin tanıştırdığı gün, yayınevincfen birlikte çıkıp, Ankara Caddesi'nden aşaiı doğru yürürken clindeki Kanlı Topraklar'ı göstererek, "Bu roman piyasaya bugün çıkıyor, bir arküdaşa götürüyordum, madem ki sen Ankara'ya dönüyorsun yarın, sana imzalayayım' deyip, cebinden kaleıni çıkarıp ayaküstü romanı imzalarken, "Samsun'da çalışmalarını duydum" dedi, yavaşça... Şimdi, kırnuzı tükenmez kalemle yazdıgı sunusuna bakıyorum: "Behzat Ay'a sevgilerimle, 6.2.1964, Orhan Kemal." Ankara'yj dönüşümde romanı okumuş, bir yazı yazıp Varlık Dergisi'ne postalamijjtım. Varlık koleksiyonıınu araştırdım, Eylül 1964 sayısında yayımlanmış. Yazımı, aradan şunca zaman geçtikten sonra yeniden okııdum Gülünç gelccek, insanın kendi yazısını bcğenmesi ama, beğendim. Zaten, Orhan Kemal de, aradan altı yıl, ama tam altı yıl geçtikten sonra, yazıyı beğendigini söyleyip teşekkür etmişti. Şimdi Orhan Kemal'le ilgili yazı ve kitapları karıştırırken, Asım Bezirci ile Hikmet Altınkaynak'ın birlikte hazırladıkları "Orhan Kemal" adlı kitapta yazımdan alıntı yaptıklarını gördüm. İlk karşılaşmamızdan altı yıl sonra Nurer Uğurlu'nun daiıtımevinde karşılaştım Orhan Kemal'le. Beni anımsamayacağını sanıyordunı Yüzüme bakıp, çok içtenlikli olarak, "Behzat, Aziz Nesin'Ie Varlık'taki konuşmanı (Şubat 1970 sayısında idi. B.A.) dün okudum. Çok beğendim. Güzel sorular sormuşsun. Aziz de güzel yanıtlamış" dedi. Ben, Orhan Kemal'in belleğinin gücünü (ikinci karşılaşmamız) düşünüyordum, şaşkınhkla, "Sizinlc de bir konuşma yapmak istiyorum" deyiverdim. "Nfe zaman buluşabiliri/;?" diye sorunca. "lşte buluş tuk ya!" dedim. Bunun üzerine. "Zama nın var mı? Soruların hazır mı?" diye sordu. Ben de, "/amanım çok, sorularım yok; doğaçtan konuşııruz olur biter" diye yamtladım. Gülümscdi ve dağıtımevin den bir "Gurbet Kuşları" alıp, işlek el yazısıyla bana sıınup imzaladıktan sonra "Haydi çıkalım!" dedi. Biz cıkarken, Nurer Ûğurlu, "Reis Merhaba ya mı?" diye takılarak sordıı. Orhan Kemal, oraya gitmeyeceğimizi söyleyerek beni bir çayevine götürdü. Kahvelerimizi içerken, o an ne usuına geliyorsa soruyordıım. Yanıtım da ivcdi ivedi yazıyordıım. O bir ara yazıma eöilip baktı ve "I lı/.lı ama güzel yazıyorsıın ' diyordu ki, O'nun konuşnıasmuan yararlanarak, "Nâzım Hikmet'le 3.5 Yıl" adlı anı kitabınızda, Nâ7im'a okııduj*unuz Bir Beyrut Hikâyesi şiirinı/deki "BeyruttaYeni İstanbul Lokantası'nda, Bulaşıkların başındayım. Saçlarım taralı ve parlak, Aklımda Eleni." dizeleri anımsıyorum şimdi; Hlcnı'nin gerçekten üzcrinizde etKİsi oldıı mu? " dcdim. Yüzüme şaşkınhkla bakıp bir kahkaha attıktan sonra, "Gerçekten doğaçtan soru sorabiliyorsun ve de daha iyi oluyor" dedi... Şimdi belgeliğime bakıyorum, 4 Şubat 1970'te yaptığım konuşma Gurbet Kuşları'na günü yazmış, imzalarken) Varlık Dergisi'nin Mart 1970 sayısında yayımlanmış... Daha sonraları, biri evinde olnıak üze re, birkaç kez görüşcbildim Orhan Kemal'le. En sonra da Bulgaristan'a gitmeden önce Sirkeci'de karşılaştım. Yanında, sanırım Talat Kılıç vardı. Ve çakırkeyhi ler. Bana, kırk yıllık arkadaşımmış gibi, çok içtenlikli, "Yarın Bıılgaristan a gidiyorum, döneceğim, bir ay sonra beni ara, çiğköfteyle rakı içelim." demişti. Kısa süre sonra ölüm haocrini, birkaç dostla bir yerlerde çaymay içerken dııyduk. Ve o akşam, Orhan Kemal'in hücre çalışması yapıyor diye tutuklandığı, birlikte tııtuk landığı Mustafa Kutlu ııuıı Unkapanı'ndaki içkicvınc gittik yanımdakı arkadaşlarla. Mustafa Kutlu oturmuş, içiyordu. "BLI yurun" dedi. "Orhan'ı Kapıkule'dcn uc tirdik, yoruldum" diye kesik kesik anl.ıtmayd başladı Bcklcmekte oidıı^umıız.ı şaşkınhkla baktı ve "Orhan altınbaş içeı di, siz de içersiniz" diyerek, içki ve mczelerimizi söylcdi. 7 Haziran Pazar günü, Zincirlikuyıı Göınütlüğü'ne ulaşmamızın ne denli giiı, olduğunu anımsıyorum. Bir kez yollaı tı kabasa dolu. Yayıı yürüyoruz. Üstelik, benim, iki yanımda, iki yaşlı bayan yazar var, birliktc kaldıkl.ırı evdc konıık kalıyorum. Biri Suat Derviş, gözleri az görüyor, kolumda yürüyor, taşıta binmemekte direniyor; öbürü Neriman Hikmet; o da saygı gereği yaya yiiriimekte kararlı. Ben dc Orhan Kemal'le ilgili üç kitap var. Ikisinin adını yukarda yazdım. Fikrcl Otyam'ın kitabını kitaphğımda bulamadım. Sanırım Orhan Kemal'le ilgili çalış ına yapacak olanlaı, çok daha KesİKİer, bclgilcr bulurlar. Bu yazı bir anı, anma yazısıdır, o kadar. CUMHURİYET KİTAP SAYI 276
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle