07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ölürüm, belki yirmi kez ölürüm ağzım otlarla bir dışlerim sıkılı çcnem kenetlcnmiş kararımla. Türküler çağırarak bekJerim Ölümümü ben Hani vardır ya; Durmadan şakıyan bülbüller, Tüfekierin üstünde ve Savaşın tam ortasıııda. Gözlerim, göz değil, gözlerin yoksa, iki yapayalnız karınca yuvası, vc ellerim, avuçlamak, ellerin yoksa tutam tutam acı veren dikeni. TatJı çan kulclcri yüksclfen içimde, kırmızı dudakların olmadan benimkilcr yok, sensiz düşüncclerim devedikenleri doğuran ve rczcnclcri kavuran çile yolu. Sözlcrinin vurgusu olmasa neye yarar kulaklarım, yıldız olup düşmesen önütne hangi kutba sapar yolıım, ve ilgin olmasa erkekliğindcn bile yitirir sesim. Düşerim ardına kokularının, escn yelinde senin, ve izleriniıı unutulmuş imgesinde, seninle başlayış, sevgilim, bende biten. EI rayo que no cesa (193436) GÖRÜNDÜĞÜ GÎBÎDÎR DÜNYA Göründüğü gibidir diinya sergilenmiş beş duyumun ve scninkilcrin önünde, benimkilerin kıyıları olan. Deöil bizimkisi ötekilerin dünyası: aynısı değil. Bcn yatağıysam suyun, seninle ırmağız ikimiz derinleştikçe daha usul ve kıpırtısız görünen. Göriintüleri yaşamın: aynı anda ulasır ikimize ve kendimizi bırakmıs, bulur bizi, ikimiz birdeıı aynı ritme. Ama her §ey bizım kendi çılgınlığımızdan doğar. Hava, onu soluyan yüreğimin büyüklügünde ve giineş, sanki ona meydan okuduğum ışık gibi. Gözümüz görmeden kimseyi hep karanlık hep gönülsüz yalnızca içimizc çevirdik bakışı cn içerdekini görmeye. Çaba ve aşk gerektiriyor seni böyle betıimle görmek; nasıl birlikteyse suyla kıım hep birarada, öyle görünmek. Ne kimse beni gerçektcn görecek ne de kimse benim gördüğüme benzeyecek. Göründü&ümüzden bir lazlasıyız, düşünebıfdiklerinıizden bir eksik. Başımıza gelenlerden biri fark edilmeden gelir geçer. Ne kimse gördü bizı, ne de biz CUMHURİYET KİTAP SAYI 275 kimseyi, görmeyen gözlerimizle. SIĞMIYOR YÜREĞİMİÇÎME Bugün kendini bilmez bir haldeyim, bugün kederlcrimle baş başayım, bugün dostluk yok, bugün içim yüreğimi kökünden söküp ayaklar altına fırlatma hevesiyle dolu. Bugün ycni baştan yeşeriyor kupkuru dilcen bugün ağıt yakma günü bcnim krallığımda ' allıi ' bugün çöker yüreğime umutsuzluk kurşun gibi tükenmiş. Yıldızımla bansık değilim. Btçaklara sevgiyle takarak ellerde ararım ölünıümü, ve bir dost eli gibi anarım o baltayı vc en yüksek kuleler düşer aklıma huzurla düşmek için ölüme. Nedcndir diye bilmese, bilmem neden, yüreğim son bir mektup yazardı işte şuranıa çökmüş bir mekup, yüreğimden yapardım bir mürekkep nokkası, hıçkırık, veda ve armaganlardan bir çeşme, ve bir hoşçakal çekerdim dünyaya. Lanerledi ay daha doğarken beni, Tek bir acı var içimde acılardan olarıca seviny bir yana, bu bir yana. Bir aşk yiizünden iki elim bögrümde ve kolum kanudını kırık görınez misin okunur ağzımdan bunca düijkırıklıgı gözlerimse başkn hikâye? Daha da bileniyorum düşündükçe: Kesip atmalı bu acıyı, ama hangi makasla? Dün, yarın, bugün acılara gönülmüş her yandan yüreğim, melankolik bir balık kavanozu, ölümü şakıyan bülbülleri acısı. Sığmıyor yüreğim içe Bugün artık yüreğim tükensin ben ki en yüreklisi insanların, bir o kadar da acılısı Bilmem neden, biJemem neden, nasıl bağışlarım kendimden yaşamı ya da günü? AĞIZ Ağzımı alıp götürcn ağız. Beni alıp götürdün sen ağız: Ta uzaklardan çıkıp gelirsin Işınlarla aydınlarmaya beni* ecelerime kı/ıl ve ak bir purıltı saçan şafak. Ağızlarla dolup taşan ağız: kusjarla dolu bir kuş. Kanatlarını çırpan türkü bir aşağı bir yukarı. Öpücuklerle indirgenmiş ölüm susuzluğıına usulca ölmenin, iki koca kanat çırpışıyla vurursun kendini otlara üst dudağın gök ötekiyse yer olur. Gftlgelerde dönenen öpücük: savrularak gelen öpücük en dipteki mczardan cn tepedeki yıldua. O yıldız ki kapar ağzını senin, dilin tutulur. Biı gükee gül göz kapaklarını titreştirene değin. Geleceğe, ne sokaklan nc kırları başıbojj bırakan delikanlı ve kızların geleceğine ulaşacak bir öpücük. Ağizsız gömüfmüş ne kadar ağız varsa çıkarılım topraktan. Onlar için içiyorum ağzından, Onlar gibiler için kaldırıp kadehimi içiyorum ağzından , sevda dolu sarap kadcnlerının iistüne devrilenler için, Bugün artık bunlar birer anı yalnızca, uzaklarda kalnuş ve buruk öpücükler. Senin agzına gömüp gizliyorum yaşamınu boşluklardan fısıltııar çalınıyor kulağıma, ve sonsuzluk sankı üstüme dcvriliyormuş gibi geliyor. Yenitlen öpmeliyim seni, yeni baştan bir daha. Kayıyorum boşluğa düşüyorum, bir yandan yüzyıllar dipsiz çukurlarına gömülürlcen sevdalı öpücüklerin ateşli karları gibi. Diliyle en parlak gunü ağartıp yerden çıkaran ağızsın. Üç sözcük, üç ateş kalıtın senin: yaşam, ölüm, sevda. Oracıkta duruyor yazılı üçü de dudaklarının üstünde. Çıkageldi üç yarayla Sevda yarası Ölüm yarası Yaşam yarası Üç yarayla gelir Yaşam yarası Sevda yarası Ölüm yarası Üç yarayla ben Yaşam yarası Ölüm yarası Sevda yarası SON TURKU Boyaiıdır, boş değil; boyalıdır bcnim evim bovalı engin tutkularla bahtsızlığın rengine. Sürüklenip dönecek kapıldığı ağıttan bırakılmış masası, bozulmuş yatağıyla. öpücükler çiçeklenecek yastıkların üstünde. Ve bedenleri kuşalacak çarşafı koskoca bir gece sarmaşığı, mis kokulu. Nefretin gitgide feri kaçar nencerenin dışında. Vumuşacık ıııecek üstümüze pençe. SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle