Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAVALARI BU HALKIN SÜRÜKLER BENİ Havalan bu halkın sürükler beni, havaları bu halkın kapıp götürür, bin parçaya bölüp savurur yürcğimi bağrıma dolar bu havalar. Boyun eğer sığırlar cezaya, kudrctsiz vc ycnik kabullcnirler; aslanlar baş kaldırır oysa bir de üstelik cezalandırır vc ötckileri gümbür gümbür pcnçcleriyle. Böyle sığırların halkından değilim ben, bcn maden yataklarını aslanların, dar geçitlerini kartaJların ve sıradağlarını, gururunu boynuzlarında taşıyan boğaların tuttuğu bir nalkın çocuğuyum. Sığırları barındırmadı hiç bu Îspanya bozkırları. Kim bu soydan gelenc boyunduruk takrnaya kalkışmış? Kim gem vurabilmiş fırtınaya? Kim, ama kim şimşeği tutsak alabUmiş kafesleyerek? Yifiit Asturyalı, çelik zırhlı taştan Basklı, ncşcylc taşkın Valensiyalı, yüce gönüllü Kastilyalı, topralc gibi islenmiş ve kanat sanki aolmuş havayla; şimşekten Endülüslü gitarlar arasında doğup örslerde dövülmüs gözyaşı sellerinde boğulmuş; Extremaduralı dersen çavdar, Galiçyalı yağmur ve erinç, sarsılmaz Katalan, soylu Aragon, dinamittir Mursiyalı meyvelerin bereketi, Leon ile Navarralı açlığın, terin ve baltanın sahibi, madenlerin beyi emeğin efendisi, sayısız yücc soydan gelen insanlar, siz yaşamdan öliime gidersiniz, niçlikten hiçliğe gidersiniz: vurrnak istiyorlar sizi boyunduruğa soysuzlar vc alçaklar; boyundurukları bırakın paralansın kendi sırtlarında. Sıgırlanıı günü batmakta ufukta doğmakta ycpyeni bir gün. Utanç gömleğini giymis, üstlcrinc siıımiş ağıl kokusu ile ölür sıgırlar. Oysa kartalların, aslanların ve boğaların kurumla çalım yakışır üstüne. Ve ardından bu üçünün ne bulanır gökyüzü ne solar ışıgı. Gitgide arttıkça can çckişmesi sığırların acınası sefaleti, çoğalacaktır arrık tüm yaradılış crkck soyundan. Miguel Hernandez / Şiirler Çevirenler: Ayşe Nihal AkbulutRafael Carpintero Ortega "Sığmıyor yüreğim içime." MIGUEL HERNANDEZ Miguel Hernandez (19101942). Bir çobanın oğlu olan îspanyol şairi Hernandez, Antonio Machado ile Juan Ramon Jimcnez'in desteğiyle îspanya îç Savaşı'nın çıktığı yıllarda şiir yayimlamaya başlamiştı. îç savaş yillarında olgunlaşan şair, Franco yönetimi tarafından tutuklanınca hapiste karısı ve hiç görmediği oğlu için şiirler yazmaya başladı. Hernandez'in yalın bir dillc ve yoğun bir duygululukla yazdığı bu şiirler ölümünden on yil sonra yayımlanan bir kitapta bir araya getirildi. Ancak en başarılı şiirlerinin yayımlanması için îspanya'da daha özgür bir dönemin başlaması gerekti. Bu yazı, M. Hernandez'in Bu Halkın Havası (1937) adlı şiir kitabının başinda ycralır: Bu kitabı Vicentc Aleixandre'ye adıyorum. Viccntc, tüm insanlar içinde, ozan doğan bizlcri, ozan yapan yinc tüm bu insanların yanıbaşındakı yjşamıınız olmuştur. Halkın kucak actığı gitarların pınarından doğup çıkmışız biz. Olen her ozan, zamanın başlangıcından beri, hiçlikten çıkıp döniip dolaşarak açık yüreklerimizc ulaşan bu aracı kcndındcn sonrakinin ellerine sanki bir kalıti devredcrccsinc bırakır. Bugürı biz ikimiz, bizdcn örıccki iki ozanın gölgesi onünden yükseliyoruz. Yarın bizim gölgcmiz önünde yükselecek iki yeni ozan. Dayanagımız hcp aynı kaynak olacak: Toprağımtz. Bizim yazgımız halkımızın ellcrindcdir. Ancak bu onurlu ellere Möar ozandan çağlayarak akan onurlu kan. Bu cllcri lckelemeye kalkısanlar, bu kanın saygınlıgım gölgelcmcye kalkanlar, halka vc şiirc kıyan, güvenini kötüye kııllanan vc onları ele vercnlcrdir; kiınsc onların elinden tutup aklamaya yeltenmcycccktir: Bunlar kcndi pisliklcri içinue körleşmeye bırakılacaklardır. SAYFA 18 Senin de bcnim dc scslcrimiz aynı pınnrdan fışkırıyor. Kendi gitarımda özlcdiklcrimi scninkinde buluyorum. Pablo Nerııda ile sen bana silincmcz şiir örncklcri sundunuz vc halk, köklerimin olanca gücüylc uzandığı bu halk, özlenılerimi vc gitarınıın tellerini, soylu dcvinimlerinin ılık csintisiyle beslcr vc büyütür. Biz ozanlar halkın havasıyız. Esintilcrimizle onun içine işlemek için doğarız; gözlerini ve dııygıılannı cn güzelim tepclcrc vöncltnıek için. Bııgün, tutku, yaşam ve öliimün bııgünii hepimizi kapıp sürüklcr halka doğru, seni, beni, birçoğıımuzu. l lalk, her ycni ça^ın ciji^indc kulaklan kirişte vc göniilleri tetikte durmıış ozanlarını bcklcr. Ölccckscm bırakın M. Hcrnandez başım dimdik ölcyiın. CUMHURİYET KİTAP SAYI 275