03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA "Büyük gi'it/'i ovalann, güzel tepelerin, kıvnlarak akan ırmakların 'vahşi' olduğunu düsünmüyorduk biz. Yalnızca beyaz adama görednğa 'vabşiydi' ve yalnızca ona göre toprak 'vahsi hayvanlarla 'vahşi insanlar tarafından islila edilmişti. Bizim için doğa, ancak doğudan kıllı adamlar gclip de gad . darca bir coskuyla bize ve sevdi&miz insanlara onca haksızlığı yaptığtnda vahşı olan. Ormandaki bütün hayvanlar onlan yayılmasından kaçmaya başladı&ında, iste ancak o zaman bizim için 'VahsiBalı basladı' diyorau Siouxların Oglala kolundan Reıs Luther Dinelen Ayı, beyaz adamların topraklarım işgal etmesi ve doğayı yoketmesi karşısında. Doğayla uyurn içinde yaşamaya alışmış olan Kuzey Atnerika kızılderililerinin yaşama biçimlen bugün de bizlere yol gösterecek derslerle dolu. Bu nedenle "Yeryüzüne Dokuri'u kapak seçtik bu hafta dergimize. Daha uyumlu ve daha yaşamr bir dünyada da bol kitaplı günler dileriz sizlere. TURHAN GÜNAY Çe vne bilincinde İslami söylem U Ev ve Şehir" ünlii bir mimarımızın, Turgut Cansever'in ilginç, ilginç olduğu kadar da çelişkilerle dolu bir kitabı. GURHAN TUMER "Nevi şahsma münhasır" bir mimann kitabı: "Ev ve Şehir" T urgut Cansever, 1921de Antalya'da doğdu. îstanbul Güzel Sanatlar Akadcnıisi Yüksek Mimarlık Bölümü'nü bitirdı. 1949'da doktorasını verdi, 1960'da doçent oldu. Orta Doğu Tcknik Ünivcrsiresi'ndc, Iüdirnc Dcvlct Mühcndislık Mimnrlık Akadcmisi'ndc dersler verdi, Mekke Ünivcr sitcsi'nın ığitim proyramının h.ızırlanmasma danı^mun olarak katKida bulundu. (lan.scvcT'ın ctkinlikleri bu kadar değil. O, 195960 yıllarında, Marmarj liölgcsi planlanıa MüJürlüğü'nü; 197475'tc, îstanbul iMctropol Platılama Daircsı Başkanlığı'nı da yüklcndi. 197477 yılları araşında, Âvrupa Konseyı 'Jürk Delegasyonu Üy.esi; 1983'te, Ağa Han Mimarlık Odülü Jiiri Üyesı oldu. Ayrıca, bu ödülü iki kez kazanan bu mirnarımız, çok sayıda proje ve bina da yaptı. Örncğin, Ankara'daki Türk Tarih Kurumu Biııası oııundur. (Ertur Yener'lc birlikte); Avanos'taki, taşlara oyma Kaya Oteli onun dıır; Büyükada'daki Anadolu Kuliibü Oteli'nde onun da katkısı vardır. O, ODTÜ kampüsü için açılan yarışmayıda kazanmıştır. yaptırayını orada yetişenler bana dua etsinlcr, ama dünya çirkinlc^irse çirkinleşsin' ravıını takınıyor." (s. 220) Kuran kurslarına, çevre estetigi açısından, böyle "mimarca " yaklaşım, son derece ilginç ve özgün degil mi? O söylemiyor ama, biz, aynı söJe rin o cciş bücüş, hilkat garibesi birtakım camileri y.ıpaıılar ve yaptıranlar için de yinelencbileceğıne ınanıyoru? Evet, Turgut Cunsever, çevreye karşı çok duyarlı ve herkesin de çok duyarlı olmasmı istiyor. O kadar kı, kitabmın bir ycrinde, "Çevre bilincı olmadan başka hicbir kültürel gelis,mcyc imkân olmaaığı"nı söylüyor. (s. 248) Çevre bilinci Jemek ise, büyük ölçüde, mimari bilinç demektir ve Cansevcr'e göre,#"Mimari bilincin oluşmadığı bir ortamda lslâın medeniyetinden söz etmek" olanaksızdır. (s. 239) Islamı, Islam uygarlığını savunduklarını söyleyenlerin kaçı bunları anlayabilirlcr, bu düzeyde düşünebılirler bilcmiyorum. "Ev ve Şehir"dc, Cansever in özgünlügü nü ve farklılığını ohaya koyan daha başka örnekler de var. Ama ben şimdi, yazımın fazla u/.amaması için, bunları bir yana bıra kıp, biraz da, madalyonıın öteki yiizüne de gineceğim. Orada, Türk Edebiyatı, Dcrgâh, Altınoluk, Milli Gazete gibi tslamcı yayın organla rıyla uyum içinde olan, onlardan saygı gö ren; kendini iflâh olmaz bir Osmanlı nostaljisine kaptırmış; "Yeni bir Islâm Şehir Uygarlığı'nın oluşması ancak Osmanlı şehir örneklerinden hareket edilerek ve aynı siste matiklerle gerçekleştirilebilecektir' (s. 240) diyen; Rönesans düşüncesini tek yönlü ve yanlış bulan; Batı'yı, Batı teknolojisini yadsıyan; tıpkı kimi 19. yüzyıl aydınları gibi, Eiffel Kulesi'ne karşı çıkan; çağdaş malzemelerle, çelikle yapılmış olan benzeri yapılan, yine tıpkı ne olup bittiğinin bilincine ne yazık ki varamamış, bu nedenle de, çağlarının geri sinde kalmış olan kimi 19. yüzyıl mimarları gibi, "kültür tahribatı" olarak nitelcyen (s. 285); "Yaratıcılık terimi bir Batı uydurmacı sıdır" (s. 249) gibi, anlaşılması zor sözler söyleyen; Türk Edebiyatı dergisi yazarlarından Beşir Ayvazoölu'nun, "tstannul'un Bizanslı mirasınnftzellikle vurgulayan aydınlar ve sanat tarihçileri var. Bu konuda ne düşü nüyorsunuzr" biçimindeki sorusunu, "Bu kişilerin düşünme tarzına katılmak mümkün degil" (s. 82) diyc yanıtlayabilen ya da modern, çagdaş mimariye bcşiklik etmiş olan 20. yüzyıl için, "... Mimari açıdan son derece fakir bir dönemdir" (s. 283) diyebilcn, tipik bir tutucuyla karşılaşıyoruz ve doğrusu ya, hayli şaşırıyoruz. "Ev ve Şehir" içerdiği bu ilginç çelişkiler nedeniyle de okunması gereken bir kitap. Ev Ve Şehir/ Turgut Cansever/ lrtsan Yayınlart/ îstanbul 1994 SAYFA 3 Çevre bHbıci Turgut Cansever Imtlyaz sahibi: Berfn Nadi 0 Basan ve Yayan: venl cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.S. o Cenel Yayın Yönetmenl: Orhan Erinço Cenel Yayın Koordlnatörü: Hlkmet Cetlnkaya o Yazı islerl Müdürlerl; Ibrahim Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu) \Yayin Yönetmenl: Turhan Cünay >Craflk Yönetmen: Dilek llkoruro Reklam: Reha İSitman Bu ya/ımda, işte böyle bir gcçmişi olan Doç. Dr. Turgut Cansever'in son kitabı "Ev ve Şehir"den söz etmek istiyorum. Bu kitabı okuduğıımuzda, bugün hayranlıkla seyrettiAinıiz Sultanahmet Çeşmcsi'nc, 1730'larda, îstanbul "mimar csnarının" ve halkın, "aşırı zarafct çabası içinde yüceliğin kaybolması" nedeniyle karşı çıktıöını; Sulta nahmet Camii'nin Mavi Kalem Işleri'nin, bir zamanlar yapılan bir restorasyonla berbat edildiğini; bir zamanlar Güzel Sanatlar Aka demisi'nde şehircilik dersleri vercn Alman Prof. üelsner'in, aralarında Turgut Cansever'in de bulundugu öğrcncilcrine, Türk halkının, bclcdiyelerin, çekmecelerinde bulunan imar planlarını uygulamaya sokmamaları için bol bol dua etmesi gerektiğini söylcdiğini; 1955te, Istanbul'da, Belediye'ye bağlı olarak kurulan "Estetik Kontrol Kuru lu'nun, zülrü yâre dokunan kararlar alınca hemen lâ^vedildiğini; yine 50'li yıllarda Istanbul'u imar ctmeyc kalkışan Menderes'in, kraldan çok kralcılar tarafından nasıl şakşaklandıgını ve yanıltıldığını öğreniyoruz. Ama ben bu yazımda asJ, kitabın, dolayısıyla da, Turgut Cansever'ni, çok ağır basan bir başka yönü üzerınde durmak istiyorum. Cansever, "tslamcı", "dinci". Bunca Islamcının, bunca dincinin cirit attığı bir ülkedc, bunun ne önemi var diyc düşünülebilir. Ancak, onun durıımu oldulcça farklı. Şöyle ki: Bildiğim kadarıyla bugün, ülkcmizdeki Islamcıdinci çcvreler, mimarlıkla, şehircilikle 263 "Ev ve Şehir' ilgıli olaıak, binaların tasarımı, kentlerin planlanması bağlamında, belirli bir kuram, nele belli bir bilgi, görgü birikimine dayanan, üzerinde tartışınaya değer bir estetik anlayış içeren, kısaca, belli bir düzeyi tutturan bir kuram ortaya koymuş değiller. Onlar, mimarlığı, şehircilıği, estetiği, daha çok, be lediye başkanları ve milletvekilleri aracılıgıylas olur olmaz yerlere cami, mescit yaptırmak, bazı yerlere tükürmek, meyhanelerin kaldırımlara masa çıkarmalarını yasaklamak gibi, sağlam bir felsefi temeli bulunmayan uygulamalarla ve polemiklerle yetiniyorlar. Oysa Turgut Cansever, mcslekten ve yıl lardır bu işin içinde. Doktorası, "Selçuk ve Osmanlı Mimarisinde Üslup Değişimleri" ü/erine ve doçentlik tezi, "Modern Mimarinin Temel Meselelcri" adını taşıyor. Böyle olunca da, onun, binalarla, kentlerle ilgili Islamcı dinci söylemi, bir yönüyle daha zengin, daha "entelektüel" ve daha "rafine". Bu nedenle, bu konulara ilgi duyanlara, bu kitabı ve yazarın, daha önce yayınlanmış olan "Şehir ve Mimari" adlı kitabını öneririm. Bu savımı, "Ev ve Şehir"den seçtiğim şu örneklerlc kanıtlayabilirim: Cansever, 'Iıısanın dünyadaki görcvi, dünyayı güzellestirmektir" dıyen bir hadisten yola çıkıyor, nıınıı hiç unutmuyor, sık sık yineliyor. Ve bu ilke, onun bu yazıda ele aldığımız "Ev ve Şehir" adlı kitabında, başka yönleriyle çok cle alınmış bir konunun, Kur'an kurslarının, hemcn hiç değinilmeyen bir yönünc, yani, içlerinde bu kursların yapıldığı binaların çirkinliği, deyim yerindeyse, bu "nıaddi" çirkinli^in çevreye zarar vermesi konusuna bakın nasıl yansıyor: "... Kuran Kursunu çırkin yapan ve onun çirkin olmasından hiç rahatsızlık duymayan, bu çirkin olsa da hayır isjediğini düşünenle, gökdeleni yapanın tavrının hiç farkı yok (...) Kur'an Kursunu yaptıran da, 'Ben Kur'an Kursunu Dünyayı güzsileştipınek CUMHURİYET KİTAP SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle