03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Almanya'da Türk çocukları için yazanlar da var... Günümüz Almanya'sında ço cuk ve gençlik kitapları hak cttiklcri yere çoktan geldiler. Biçim ve içerİK olarak oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan nu kitapların sayısı ile zihinsel gelişimin okumaktan da geçmcktc olduğu bilincine varan çocuk ve gençlerin sayısı her geçen gün büyük bir nızla artmakta. Iki kîiltür arasındaki köprüler ekonoınik yaşamlarına da ayna tutmaktadır. "Bıı ilkeyi kcnclilerine görev edinmiş yazarlar, bu konuyu eok ciddi olarak cle almışlar ve vesileyle Türk dost lar cdinmişjer, yazdıklan kitaplardaki Tiirklerin tarih, kiiltür ve gelenekleri bakunmdan kendilerindcn çok farklı, ama onların da herşeyden önce insan olduklarım göstermek istemişlerdir. Kcndilcri gibi aynı şartlara sahip insanlar..." Yaptığım araştırma sonucu, 1970 ile 1994 vılları arasında Türk işçilerinin çocuklarının ana Hgür olarak işlendiğı toplumun dil ve kültürüne yakınlaşma olana^ı bulmaktadırlar. Yüksel Pazarkaya, Fakir Baykurt, Yücel Feyzioğlu, Cîülten Dayıoğlu, Ali Arslan, Sema tnce, Mümtaz Ergün, Zülfü Livaneli, Alev Tekinay ve Yalvaç Ural bu alanda kitapları olan önemli adlar. (Dayıoğlu, Ural vc Livaneli dışındaki yazarlar Almanya'da yaşamaktadırlar.) Elimizde bulunan kitapları gözdcn geçirdiğimizde, 70'li ve 80 li yıllarda yazılan kitaplarda belirgin bir biçimde konu dcğişimleri göze çarpar. 70'li yıl f 80'li yıllarda Almanva'da kendini gösteren işsizlik sonunda işçilerin geri dönüşüyle, çocuklarının Türkiye'de vasadıkları sorunlar, kitaplarda farklı bakış açısıvla ortaya konmaktadn. Orneğin, Cîülten Dayıoğlu, "Atıl hat I leim yeh, 1935" adlı kitabında Türkiye'ye geri dönüşü çocuklar açısından mutlıı sonla bitirirken, "Engin im Englischen Garten, 1990) adlı kitabında Alev Tekinay, bu soruna daha gerçekçi bir biçimde yaklaşmakta, yıllarca Almanya'da kalmış olan bu çocuk ve gençler için ;eri dönüşün ayır bir sıkıntı ve mutsuzuk kaynağı olduğunu daha net bir biçimde ortaya koymaktadır. Alman yazarları kadar sert üslunta olmasa da Türk yazarları da kitaplannda Almanya'da nelli çevrelcrde giderek artan yabancı düşmanlığına dikkat çekmektedirler. (Ali Arslan'ın "Güneşli Diişler" ya da Sema lncc'nin "Frcmde Heimat" adlı kıtaplarını örnek olarak gösterebiliriz.) Son yıllarda bu kitaplarda göze çarpan en büyük özellik, artık salt "ışçı çocuklarının klişeleşmiş, sorhfilannın" işlenmeyip, aynı zamanda genelde tüm çocuk ve gençlere ait konııların da işfenmesidir; hatta Türk kültürünü tanıtan, Türk masal ve efsanelerinin yeniden ele alınıp işlendiği kitaplar da dikkati çekmektedir. 4, %. /& Yüksel pazarkava Culten Dayıoğlu Fakir Baykurt PROF. DR. NURAN OZYER B u yazıda amacım, Çocuk ve Gençlik Edebiyatının Alman ya'dald konumu tartışmak ya da Türkiye'deki konumu ile kaı^ılastırnıak dcğil, Almanya'da son yirmı yılcfır yazılan çocuk vc gençlik kitaplarında biz Tıırkleri yakından ilgılendiren bir özel liğe dikkat çekmck. Söyle ki: Almanya'da Çocuk ve Genlık Edebiyatı 1970 yıhndan itibaren Türk işçi çocuklarını ana figürolarak ele alıp işlemektedir. Alman Çocuk ve Gençlik Edebiyatının Kuth llarmann, Ursııla Kirscberg, Orsula Wölfel, Klaus Kordon, Annette tşbcr, Angelika Mechtel, Annelies Schwarz ve Michael Höhn gibi ünlü ya zarları, yazdıkları kitaplarda Türk çocuklarını ve onların içindc yaşadıkları yabancı toplumda karşılaştıkları sorıınları ele almışlnrclır. Bu kıtaplar, bir yandan Türk ve Al man çocuklarının birlikte oldukları yaşamı, bu birlikteliğin doğurduğu sonuçları irdelerken, öte yandan Türklerin Almanya'daki sosyal, kültürel ve Blrllkteliğin doğurduğu sonuçlar yüzle vakın kitap buldum. Bu kitapların ba/ıları ya "Hanıide I lamide'yi ()vnııyor (Anelies Schwarz, 1985)" gibi doğrudan Türk çocuklarının adlarım raşıyor, ya da "Birlikte Konıışmalıyız (Annette Waber, 1987)" gibi bazı sorunları ortaya koyuyor. Bu alanda bizler için önemli olan diöer bir özellikle de, yukarda verdiğim kitap sayısına Almanya'da çocuklar için ya/an 1 ürk ya/arlarının kilaplarının da dahil olmasıdır. Ulkemizde bir suredir, gerek yazılı basında gerek radyo ve televızyonda Almanya'da yazan Tiirklerin ortaya koydukları edebiyat kitapları ve yazarları, bu kitapların edebi deöerleri ile ilgili ayınların artmasmı sevinçle karşüıyorum. Çünkü, bu insanlara ve yazdıklarına ne olursa olsun sahiplenmemiz gercktiğine inananlardanım. lşte bu nedenle, şımdiye kadar hemen hemen hiç sözü edilmeyen, Almanya'da çocuklar için yazan Türk yazarları ve kitaplanna kısaca değinmek istiyorum. Tek ya da iki dilli yazılmış olan bu ki taplar sayesinde Türk çocukları, bir yandan kendi dil ve kültürlerine olan yabancılığı biraz olsun aşarkcn, öte yandan da içinde ya^adıkfarı yabancı larda ya/ılan kitaplarda daha çok Türkiye'den Almanya'ya getirilen çocukların dil sorunları, anne ve babalarının iş yaşamlarında karşılaştıklan sorunlar, içlerinde giderek büyüyen sıla ö/lemi ve Alman toplııluğuna ııyıım sorunlarının i^lendiği görülür. 80'li yıllarda ve günümüzde bu alanda yazılan kiiapların sayısında artış gözlemlenir. Salt çocuk ve gençler için yazan yazarların ba/ıları, Fakir Baykurt'un "Evin inşasında temelden başlanır. Çocuklar yaşamımızın temel taşları değil midir?" dediği gibi, çocuklar için de yazmanın doğruluğuna inanmış ve bu alanda kitaplar yazmışlardır. Anne ve babaları tarafından Almanya'ya getirtilen çocukların yanı sıra, orada donmuş çocukların da ana figür olarak kullanıldığı 80'li yılların kitaplarında daha çok yabancılık sorunu üe bu duygunun çocuk ve gençlerde yarattığı psikolojik sorıınlara yer verilmiştir. ıki dil ve iki kiiltür arasında sıkışıp kalmış olan bu çocuklarda görülcn lcişilik arayışını, hatta lcişilik parçalanması, dola'isıyla kendi kültürlerine olan yabancıaşma, kitaplarda gerçekçi bir biçimde işlenmıştir. Almancaya çevirileri ile bu kitaplar, aynı zamanda Alman çocuklarına da scslencbilmektedir. Örneğin Yücel Feyzioğlu'nun "Keloğlan ligürünü yenıden ele alıp işlediği "Keloğlan ile Sılvia, 1984), "Keloğlan ile Kartal Ağbi, 1987), "Keloğlan ile Ceylanlar, 1992" adlı kitaplarında Keloğlan, artık padişah ya da devlerle değil, Almanya'da karşılaştığı sorunlarla savaşırken, Türk çocukları için, geçmiş ve şimdiki zama nı birleştiren ilginç bir köprü oluştıınır. Ya da Fakir Baykurt'un "Saka Kuşları, 1985), "Die Schönste der WaltDünyanın En Güzeli, 1987" adlı kitaplarındaki masallar, Almanca çevirileri ile birlikte, gerek Türk gerek Alman okura masal dünyasının gizemli kapılarını açmaktadır. ünel Yayınevi tarafından geçenlerde yayımlanan Yalvaç Ural'ın ına sal, şiir, bilmccc ve öykülerden oluşan kitap dizisinin Türkiye'de olduğu kadar Almanya'da da çocukların büyük bir zevkle okudukları kitaplar arasında yerini aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yurtdışında yetişmekte olan çocuk ve gençlerimizi düşünerek yazan, yazdık larıyla iki kiiltür ve iki kültüre ait insanlar arasında sağlam ve güvenilir köprüler kuran yazarlarımızı takdirle karşılıyor ve bu çabalarının gerekli maddi ve manevi desteği göreceği umudunu taşı yorum. • Dip notlar: 1 Kathvrina Baudach: Mchmet spielt nur dte Rnlle des Schattans, Zeitschrift für Kulturaustausch. Stutfart, 19X1, S. 320 2. Jutta Grützmacher: Über Fakir Baykurt, Stadbibliothek, Duhburg. 1989 SAYFA 11 Masal diinyası Î CUMHURİYET KİTAP SAYI 263
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle