Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Haberci Çocuk Cinayetleri' ve 'Reiakatçi' ile tanıdığımız Perihan Mağden'in bu ilk şiir kitabı 'Mutfak Kazalan', Türkiye'de artık alıştığımız romancışair, öykücüşair gibi iki işli yazarlarımızın yazın dünyasındaki duruşlarını saptamak açısından okunması gereken bir kitap. SEDA CEBECİ Perihan Magden dcn "Mutfak Kazaları" Acıkoyma, mideme dokunuvor mı dcscm şair mi karar veremedim) yazın dünyasındaki duiLişlarını saptamak açısından okunması gereken bir kitap. Öykü dilinin şiire yakınlığı, şiirin yaşanmışlıkları resmetmedeki o sınırsız imge ve betim gücü, sanatcının bu ikisıni aynı anda, ama farklı üslııplarda kullanabilme yetene^i gibi etkenlerden dolayı şiir ve düzyazı kinıi zaman birbirinc yaklasırken bazcıı dc uzaklaşabilir. Mutlak kazaları'nda bu yaklaşma ve uzaklaşma avrı doğmlar iizcrinde parabolleı çi/erek ileıicmez. Okura kinıi za B ir ınuttağınız var. 98 kupona çatalbıçak takımı, 45 kupona sekiz parçalık teflon tenccre sctinin ilk dört parçası, 120 kupona mikrodalga fırın, Î8 kupona kıı k parca saklama kabı, 240 kupona sctüstü bufaşık makinesi, 85 kupona otuzaltı parça kınlmaz cam ycmck takımı, eh şansınız biraz olsun yaver gitmişse, iki kupon eksiğine edındiğiniz mutlak robotu... îjüyle ltaba bir hesapla, alıı yüz yirtni altı günü kupon kescrek geçirdiniz. Aldığmız gazcte/gazetelcr ol.ısılıkla ıvnkli basımdı ve o giinlerde vaptıgımz tek iş, büyiik harlle yazılmış lıabcr başlıklarını okumaktı. Oğleyc doö ru gazeteyle/gazctelcıic işiniz biterdı. (îazetc kâğıdının pck çok dcğişik işlevini işte höyle günlcrın birinde keşlcttiniz. Kcdiniıı uıaına labağıııın allına konabili yor, biriktirilip kalorilcrdc yakılınak üze rc kapıcıya verilcbiliyor, içinc ycnıek artıkları konabiliyor vc hatta suyla karıştırılıp lıanıur kıvaııııııa geldikten soııra yap ıııa çiçek bilc yapılabiliyordu. Vc diyelim ki o çiçekler, şu günlerdc salonunu/u süslüyor. () halılc bu vazıyı okuınayı hıırada kesip muthıgınıza döniiıı. Tercihen kalanızı 120 kupona aldığınız mikrodal ga lırına sokun ve 180 dereceyc ayarla yın!.. (Not: Kuponl.ırı kaçırıp mikrodalga fırın alamayankır, kafalarını murfak i'obotlarının katı sebzc öğürücüsüne de sokabilirler.) mış. Sonunda denemekten vazgcçmiş ve bir daha muttağa hiç uğramamış. Büyüklcrin anlattığı her masala inanmamak gerektiğini o zaman öğrenmiş ve büyüyünce bunım intikamını almak üzere yemin etmiş. Kitabmın adı beni her ne kadar (kaza ile) böyle bir giriş yapmaya götürdüyse de, 'Haberci Çocuk Cinayetleri' ve "Refakatçi' ile tanıdığımız Perihan Mağden'in bu ilk şiir kitabı 'Mutfak Kazaları', Türkiyc'de artık alıştığımız ro mancışaiı, öykiicü şair gibi iki işli yazı cılarımızın (va/.ıcı diyorum, çüııkü yazaı man rahatsızlık veren metiniçi/şiiriçi dil farklılaşmalarına rastlanmaz. Olabildi^ince kestirmcden vanlmay.ı calışılır menlivenlere ve lıızla tlrmanılır. Yükseğc çıklldık(,a imgclcrin bcliıginlcşti^i, bc timlcrin silindijîi gözlenir: İyicc soguk gibiyim./Tırmanıyoruın iştc basamakları/Kollarım kararıyor/Cjözlerim batıyor içiıne/Gaz merdivenim.' s: 8, daha da yükseğc ulas,lldı£ındii dildc kaına^malar, yazınsal giizclduvudan ıız.ıklaşmalar ba^1ar: 'Sonunda kahısını dank diyc yere vurucam.' s: 48, 'Bi puştluk var aijagı inişinde/Yine o karıya giimişsin.' s: 30, 'Sittin seneden beri sevmczmivdim Çinlileri.' s: 27. Acıya karşı aiay Mutfak Kazalaı ı'nın ana izleğinin acıya K l ' l karşı ince bir aiay olduğu söylenebiliı. Acı, uzakdiyarlarda bile yakasmı bırakmaz kişioğlunun. Onu adım adım izlcr, savunmasız bir anında iistünc atlar; geçmişin unutulmasına tahammülü yoktur: 'Niye seveyim seni/Babalarının terk etti gi kızlar, kötülüklcrinde cömert/Aşklarında hain ve güvcnilmezdırlcr' s: 9. Kentlcr de babalarının terk cttigi kızlar kadar, hain ve güvenilmezdirleı. I lep le ziz kokularla, pırıltılı gccelerlc, gürbüz çocuklarla anılmak isterler. Ama biri çıkıp da sıyırnıaya kalkarsa, bu siislii entariyi, düş kıııklıklannı, umutsuzlukları, ikiyiızlülüklcri yüksek seslc anlatmaya başjarsa safrasına katar onu, apar topar defeder başından: 'Sovlıı biı gidis, bu bcnimkisi/lncc biı diş Iırçası/Mavi kaplı bir kitap/Kara gözlü bir jandarına ıvfakatinde ayrılıvorum/Cîüniın en kara treniyle,/acı ebesi gardan' s: 27. Mutlak Kazııları'nı okurkcn aklıma Ma\ Aul)'uıı Örnek Suçlar adlı yapıtı geldi. Kitabın içindeki anektotların nirinde pilavdan ncfrct cdcn bir konuğun tabağını durmadan pilavia dol duran bir ev sahibinin soııu anlatıyoıdu. Perihan Mağden'in Mutfak Kazaları pilav scvmcyenlcr için dcğişik seçencklcr sunuyor. Mönii de oldukça kabarık: Tur şu, kızartma, mercimek, ıspanaklı börek, salçalı körte, kurabiye... Ayrıca kitabın özel yemeği şairin mutfağından naklen yayınla siz sayın okııyucıılarınıızın beğeııilerine sunuluyor: 'Sogan, havuç, patates, kereviz, kabak ve/maydanozlar, ufak utak doğranacaklar/Bir kaşık irmik, bir kaşık pirinç, azıcık/yağ; halif atcşte hafit halil karıştıraraktan/Bileğimdc mor güzel biı damar var." s: 5V • Mutfak Kazaları/ Vvrihan Magdoıl Kcibala Yuyıncvi / J995, 55 uıv/n Değlşen hayat Perihan Mağden, bir güıı bir mutlağa girmiş vc bütün havatı dcğişmiş. O gün .ınncsinin kabul günü varmış ve cvdc ııcuzıi maledilebileeek pratik bir kurabi ye tarili üzerinde çalışıyornıuş. Küçük Pcıilıan, tam bu sırada anncsindcn bir parça hamur istcmı^ vc tczgâlun bir köşcsinılc oynamaya başlamış. I lamııriiyla bir kuiç ^ckillfiıdirıııi^ vc oııa üllcmiş. K uı,'maıni!j... Bir daha dcncnıi^, olıııa Martin Walser'den "Av" Hayatın uzvu yok FATMA ORAN kinci Dünya Savaşı sonrası Alman edebiyatının en önemli yazarlarından Martin Walser'i 1966 yılında Burhan Arpad'ın çcvırdıği " G ü n ü m ü z Alman Hikâyeleri" seçkisindeki "Kimseye Yaranamadım" adlı hikâyeMiıdeıı ve deıgi lcrdc yayımlanan bazı dcnemc yazılarından tanır, edebiyatsevcrlcr. Yazarın romancı kimliğiyle ise, ilk kez "Av"da tanı sacak olan Türk okuru için, bu, büyük bir kazanç... 1 likâye, roman, oyıın vc dencmelerınden başka konuşmalarıyla da iinlencn Martin Walser, 1927 yılında Bodensee'dc, Konstans gölü kıyısındaki Wasserburg kcntindc doğtlu. 1945'tc Amerikalılar'a csir tlüşcn yazar cılebiyat, lelsefe KİTAP SAYI 302 ve tarili ögreninıini 194651 yılları arasında Rcgcnsburg ve T ü b i n g e n ' d e yaptı. (3nüç yaşm da şiir yazmaya h.ışlayan Walscr, Schiller, Hölderlin \c Ileine'den etki lendı. l'enor olmak istiyordu fakat yiııe dc cdebiyatı seçti... I951'dc Kafka üzcrine doktorasım vc reıı 'felsefe d o k t o r u ' Martin Walser, Franz Kafka nın yazıııa biçimini, örgüt lenmiş dünyada daıma bir rahatsızlık yaratmaya çalışan bir 'biçim' olarak algılı yordu ve 'yazı'nın, yazarın hissettiklcri nin 'yansıması' olthığu görüşündcydi... Walser'le ortaya çıkan 'yeni kuşak' yazarlar için önemli olan 'dil'di. ()na göre söylemlc dil ara.sında hiçbir lark yoktıı. Walser, sözü alabildiğine özgür kılarkcn toplumıı elcştirmcktcn dc gcri dıırmadı. En çok etkilcmliği de buriuvaların Yüksek Almancası ve konuşuıken doğal davranmamalarıydı; yazdıklarıuda buna iro Mattin Walscr, "Av"da da çoğu romanında olduğu gibi yaşamı 'orotik' yoldan aramaya devam cuiyor. I niylc yaklaştı... 1957 yılında ilk romanı "Ehen in Philippsburg"la 'ilk' I lcrmann I fcssc OdiiKi'nii ka/anan Walser, 1967 yılında da bülun yapılları için Konstans lîdebiyat Odiilü'nü kaz.ındı... Alman ()fkcli Kuşağı'ndan şaır, dcştiııneıı, oyıın vc dcncnıc yazarı H.M. Enzensbcrjîcr'in, 6O'lı yılların başında "Konstans Gölü'nün Proust'u" diyc nitclcdı^i Martin Walser için roman, 'vabancılaşnıa'nın önüne geçmck için bir araçtu. Romanın etrabnda kendini/.e bir 'rol* bulursunuz ve 'aerçeklik' bu rolü rcddcdcr. Walser'in Konuları öneeden karar vcrilmiş belli bir bakış açısının konuları olmamasma ra^mcn tlainıa ortaya çatışma icindcki kişiler çıkar, Insanların kcndi aralarında ya da kurumlarla iıısan lar arasındaki bir çatışmadır bu... Yapıtlarınıla çağdaş insanın yalnızlığını, kcııdi keııdiııe yabaiKilasmasını, ileti şimsizli^ini, korku ve bunalımını; ilişki lerdckı çirkinliklcri, uyumsuzhıkları ve Liçurunıları dile getircn Martin Walser, Av'da; çoğu romanında olduğu gibi yaşamı 'erotik' yoldan aramaktauır. (]inseüik, evlilik ve serüven tutkusunun yaşama vc ölme isteğiyle bütünleştıği roman, hayatta en çok scvdiği şcy 'övlece oturmak', hiçbir şcy yapmanıak olan ellilcrindeki cmlak komisyoncusu Gottlieb Zürn'ün hcm kendini, hcm cvliliğini hem çcvrcsindcki insanları; onların zayıflıklarını ve zavallılıklarını irdelediği bir sürek avına ışur... Münihli karıkoca Ortlieb'lcrin vazlık bir ev kiralamak üzere gclmclcriylc b.ışlayan "Av", Züm'lcrin on sckiz yaşııul.ıki kızı Juliu'nın cvılcn kaçması ve ortadan kaybolnıasıyla ilginç bir boyut kazanır... Ellisıne kadar mazbuı bir hayat yaşayan Zürn, kızmı ararkcn vaşadığı scriivenleı sonııcıı, bir tek kadınla ilişkiyc girmenin pek dc insanca olıuadığı dııy gusuna Lıpılır: Cinscl iliskiyi 'insancıllııştırmalıdır'; evet, gcrçcklcştirmclidir bu ntı. Ama nasıl?.. Bir avcı gibi kovalar. Bir av gibi kovalanır. Avlanuken uynı lıısatın iki kez cle geçmcyeccğini bifnıiyordur. Tuzağa düşürülür: Kcndi kendisinin tuzağına düşmüş olsa bile 'dıırum' böyledir... Avcıysanız kendinize yararı ve zararı dokunacak şeyleri bilmcniz gerekir. Gottlieb gcç dc olsa bunu öğrenir. Elimizdeki en akla yakın şey hayaller dir. Gottlieb bunu da öğrenir. Dünyada, özlemle hayal kırıklığı kadar birbirine uygun düşen başka iki şey daha yoktur. Gottlieb'cik bunu da öğrenir. Hcrkcs diğcrinc kurduğu tuzakla ya şar. Bunu da öğrenir. Alı, Cvct; bunu da, bunu da, bunu da... • * Walser bivogralisi için Robinson Crusoe'ya; Menmet Güreli vc Burçin'c tcşckkür cdcrim. Av/ Martin Walscr/ Çcvircn: Özdcınir/' Can Ytiyınları/ 196 s. llknur CUMHURİYET SAYFA 13