03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CELAL USTER eni yapıtı Kadın Destanı kısa bir süre yayımlanan Ayla Kutlu romanlarında veöykülerinde kadın kahramanların ! ağır bastığı bir yazar; ama "kadın sorunlarının yazarı" değil, kişilerinı "kadınca" betimlemekten kaçınıyor. Bugüne değin altı romanında ve iki öykü kitabında düzyazıyı seçen Kutlu, Kadın Destanı'nda koşuğu yeğliyor. Bundan önceki yapıtlannda * yakın tarihi ya da günümüzü anlatan Kutlu, Kadın Destanı'nda 10 üç binlı yıllara uzanıyor. Kutlu, yeni yapıtının bu değışik özelliklerinin akla düşürdüğü sorulan yanıtlarken kadına, edebiyata, tarihe, dil vckültüre yaklaşımınızıdadilegetirdi. Sizi koşuk diliyle bir roman yazmaya yönelten ne oldu? 'Kadın Destanı' nasıldoğdu? 'Kadın Destanı' adını konusundan ve yazım biçıminden aldı. Başlangıçta böylesi bir biçim düşünmemiştim. Bir roman yazacaktım. Tutmadı ama. Bir yere kadar ilerliyor, sonra soluksuz kaİıyordum.Busıkıntıyıaylarcayaşadım. Çok önemli bir noktayı atlamış olduğumu neden sonra anladım: Bu öyküyü günyüzüne çıkarma çabasında alıştığım, sevdiğim biçemi uygulamaya çalışıyor, özünü görmezden geliyordum. Günümüzden beş bin yıl öncesinin atmosferi benim kullanmakta direndiğim biçimle oluşmuyordu. Her şeyi bıraktım. Sonra sabahlardan birinde hiç düşünmeden yazmaya başladım. Destan su gibı akıyordu. Liyotani ve sonraki kimliğiyle Nippukir'in anlatım hızına yetişemiyordum... Yapıtlarınızın başkişileri genellikle kadınlar. Ama "kadınca" bir yaklaşım benimsemiyorsunuz. Siz bir "kadın sorunlan yazarı" da değilsiniz. Bu ayrımı nasıl açıklıyorsunuz? Kadınları yazıyorum, çünkü nüfusun nüfus neresten gelır, nefes alıp verenler demektir; Osmanlı, kadın nüfusun sayılmasını bile yasaklamıştıröbür yarısının önceden belirlenmiş kalıp değerlerin içinde tutulması haksızlık. Her dönemde bölünen kimlikleri vardı kadınların ve hep bir yanları değerlendiriliyordu. Ruh ve beden ayrılıyor, bunlar ayrı ayrı şablonlara sıkıştınlıyordu. Benim yaptığım, eksik ve yanlış algılanıp kuşaklar boyu böyle değerlendirilenibirazdaHagerçeğe yakın bıçimde tanıtmak. Kadın sorunlannın yazarı... Bu kimdir? Sanatta bunu yapmak ne kadar olanaklı? Çok zor gibi geiiyor bana. Biraz da güdümlü bir görüş. Karşı çıkışım o yüzden. Bir gerçek var: Kadınların anlatılacak yanı çok. Anlatılmamış, algılanmamış, saklı incelikleri, çözümlenmemiş gizemleri var. Bu yeni yapıtınızda beş bin yıl önS AY F A 12 Ayla Kutlu, 'Kadın Destanı'nda kadının resmi tarihine başkaldırıyor Kalıplann dışındaki kadın Ayîa Kutlu, son romanı "Kadın Destanı"nda klasik destan biçimini kullanarak, önceki metinlerinde sadece bir figür olarak görünen kadının çok eski çağlardaki yaşamıyla yoğun bir atmosfer oluşturuyor. Kutlu ile son romanı üzerine konuştuk. cesinin ünlii Gılgamış destanının kiiçük bir öğesinden yoîa çıkıyor, belki de kadına bakış açısını tersine çeviriyorsunuz. Eskil bir destandan çağda; bir destana nasıl geçtiniz ? Bizim ilkokul okuma kitabımızda Gılgamış destanından bir bölüm vardı. Daha o günlerden başlayarak etkilendiğim bir destandır bu. Daha sonra, destanın tamamını okuduğumda yıllar önce aklıma takılan bir şey oldu. Bunu size destanın Türkçe çevirisinden aktarayım: "... Yanına bir yosmaal, kadın pınar başında soyunsun. Kadının ışaret etti ğini görünce gelip onu kollarının arasına alıverecek... Engidu da suyu görünce kıvanç duydu. Yosma gördü onu. O ** Kadınların önceden belirlenmiş kalıp değerlerin içinde tutulması haksızlık. Kadınların anlatılacak yanı çok. Anlatılmamış, algılanmamış saklı incelikleri, çözümlenmemiş gizemleri var." uçsuz bucaksız dağlardan kopup gelen yabanıl adamı. Tşteorada' dedi Tuzakçı. 'Haydi kadın göğsünü aç, hiç utanıp gecikmeden isteklerini karşıla, seni çıplak görsün, gövdene sahip olsun. Yanına yaklaşınca soyun dökün yat onunla. Göster şu yabanıl adama sendeki dişilik sanatını...' Yosma yabanıl adamı koynuna almaktan utanmadı, soyunup adamın isteklerini karşıladı." (Gılgamış Destanı, Hürriyet Yayınları, Eylul 1973, Sandars'dan çe virenler: Sevin KutluTeoman Duralı, ss. 6970). Akıllarkarışmasın diye, "yosma" sanıyla anılan kadının bildik fahişe olmadığını vurgulamalıyım. Dinsel mekânlarda o görevı yapan kadınlar var eskı çağlarda. Beş bin yıl öncesinden kalan, Asur'da, Babil'de yazılan bu güzel destanda yalnızca küçük bir figür olan bu kadın kimdir sorusu hareket noktam. Nasıl seçildi bu kadın? Giderken CUMHURİYET K İ T A P SAYI J 210
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle