Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
COŞKUN YERLİ Şaırın iji dunyanın aıılatn\ızlığ.ı vı \es\ızlığf tlı ontıanlam azor lamak ıçın mutadeL ctmcktır, sessızlığ/ sa, yoku var yapana dek" RolloMay, YaratmaCesareti' kyol'un şurlerınde olağanlıkla ozgunluk, uyumla başkaldırı, mu/ıplıkle huzun vc halk ışı somut yaşamla modern bır so yut ımgelem ıçıçedır Ayda Tumor tzleri'nın ılk şımnde (s 9) Akyol, "dılın dekı uçurum"dan so/ edıyor Dılının utunagelen uçurumlarmP Şıırıyleoz nellığı arasındakı bır uçurum mw> Yoksa, Ungarettı nın, "sozcuklesoyle mek ıstedığımız şey arasındakı o dev uzaklık" dedığı şey m\> Belkı tumu Bclkı de hıçbırı 2 Ama yınc de, Sına Akyol'un o sevecen, hoş sohbet, şen şa tır, doğasever şaır oznesıyle, "dunyanın anlamsızlığı ve sessızlığı" karşısın da savaş veren şaırlığı arasında ola kı, zor kurulmuş bır uyum olduğu kesın Ayda Tumor tzleri uç bolumden ve bır son şıır'dcn oluşuyor 'Lırıklıcr', 'Ayda Tumor lzlerı', 'Peşısıra' ve 'Mesel' 'Lırıkler' bolumunde doku? kısa ve başlıksız şur var fapon haiku'larında olduğu gıbı, kısalıkları ve başlıksızlık larıyla bu yalın ama yoğun şıırler karşı sında dıkkat kesılıyoruz Imgelerdekı gorsel dılsel yaratı, usta ışı şıırsellığın çok otelerınde kotarılmasına karşın, yıldırmıyor bızı, zıhnımızdekı yerını kolayca buluyor Dııru, dıngın ve yalın duyusal çağrışımlarla, şaırın şurleştırdığı duygubılınç anlarını algılıyoruz lkıncılırık (s 10),varoluşbılıncınınşa ın sarıverdığı boyle bır an Oncesıyle, o an'ıyla ve sonrasıyla tum var oluşun, bır tur yok oluş duygu suyla da bırlıkte ve aynı anda yaşanma sı tnsanoğlunun kendı bedenınden kopup, rastgelc bır uzamda var oluşu nu duyumsadığı ebedî bır an Uçuncıı lırık (s 11), şaırın kendı şıır evrenınde, kendı şıırdılıyle bır tur ı<j soyleşı 'De rın su', Akyol'un Lokman'la Geçen Şen Gunlerim adlı kıtabının o uzun ve ıçten altbaşlığında geçer Su, kum, kır, park vc benzeri pek çok yalın anlamlı sozcuk, ışlene ışlene derın bırer anlam boyutu ka/anmışlardır Sına Akyol'un şıırlerınde Yıne bu lırıktekı "kum", son lırıktekı (s 17) "kumlanma" ve 'Tortular' şıınndekı (s 28) "kumum" sozcuklerı ışte boyle bır semantık orgu ıçındedır Bu ozel semantık, ılk şurle rınden son şıırıne dek, hem nesnel dunya ıle çok yonlu sımgescllık ılışkıle rını, hem de şıırsel bır soyutlamayı ıçe Satılığa çıkmamış insan duyarlığı Jiırlerinı yıllardır dergılerdcn ve kıtaplarından ızledığimız Sına Akyol'un yenı şıir kitabı "Ayda Tümör Izlen", Harf Yayınları'ndan çıktı Sina Akyol, bir yandan kendi özgün şiir çizgisini siırdürürken, bir yandan da, her kıtabında süzme bir şiire doğru yol alıyor. çiglıklaıı, "hazın salâ"nın verdığı Sına Akvol duygular Ama, 'Havat yurur " Beşınu lırıkte (s 13), u/ak anlam ları berıye çek meye çalışıyoruz Usta, hangı eşya yı onarmak ıçın çıvıye çekıç vu Bu vuruşun eşyayı onarıp onara mayatağı ni(,ın soruluyor Bu ımgede (ya da 'çekım kaıesı'nde) bır kınama, ya da bır eleştın, yanı yapılan onarım ışının kaba ve yanlış olauğu mu ıma edılıyor Oylcgıbı, şıınn ılk u^ dı/esıne alttakı ıkı dızede verılen yanıtta "Za tcn, zchırdır so/ / dolanır, kendını bu lur," denırken, bu sozun bır kınamava donuşup "zehır" olduğu ı/lenımı olu şuyor "Dolanır, kendını bulur," dızesının ardında bır halk soylemı, bır halk ınan cıokunuyor Kotu sozun, kargışın, ko tuluğun donup yıne kaynağına zarar vereceğı ınancı Ama soz, kotu olmasa da, anlatılmak ıstcnen şey karşısında zehır"e, "çığlığa", "u<,urum"a donu şup soyleyenı "urkutuyor " Bu kısacık şıırın labırentındc ben kendımce uyur uyanık bu yollara saptım (ve çı kışı da bulamadım ) lsteyen, ıstedığı geçıtlerı, sapaldarı ve kavşakla rı yokla yabılır Bu labırentın bır çıkışı olabılır mı, bılmıyorum Zatcn, şıır dedığımız şey de, «,ıkışını kımsenın bılemcyeccöı bır labırent değıl mıdır ya/anın bıîe bılemeyeceğP İkıncı bolumdckı 'Labırent' şıırının ıkı kısmından ılkı nın başlığı 'Gırış', oburunun ıse 'De vam' Yanı,'Çıkış'yok Dolayısıyla çı kış da Işte tam burada, 'Labırent' şıı rındc Akyol'un 'jıır'ı Tarıh'e donuş turduğunu goruyoruz Şıır de suruyor, tanhde,'Devam', ama çıkış yok Vebu başlık altındakı son dızeler "Tarıh kı sorgulanmak ıçındır, dıye başlar Uzgun/ İnsan Leşlerı " Sekızıncı lı rık de (s 16) yıne anlam voğunluğu ıle yuklu Şaır, sozdızımının anlamı nasıl yoğunlaştırabıldığını ustaca gosterı yor Dılımızde, anlamı vurgulanan sozcuğu tumtenın başına getırme cğı lımı ağır basıyor "Lekelenıyoı gol derken, gozumuz once " lekelerı" ya da doğa kırlenmesını goruyoru/ Yanı, doğanın kırlenmesını onceleyen, sat doğayı sonralayan bır soz bu, nc yazık kı.gcnçkuşaklargıderek boyle bır go runumle karşı karşıya Otc yandan, ' Gol lekelenı>or " derken, oncc te mız, duru bır gol ve ardından kırletıl mış bır gol, ustunde yanık yağ kabar cıkları arasında pet şışelerı, poşetler ve seb/e kabukları yuzuyor Bır başka kı sa şıır ve bır başka labırent 'Ayda Tumor t/lerı' başlıklı bolum, 'Lırıkler de dolaştığımız labırentlere bcnzer bır anlamlaı dunyasına açılı yor İnsan ayağı değmış, şıırleruekı saflık sımgesı aya, kırlenme, bozulma, kanser, tumor ızlen goturuyor Tıpkı Avrupalıların Kızılderılılere frengıyı taşıması gıbı Bolumun adı tek başına ustlenıyor ıletıyı 'Bakmak' şun bır tepkı kuşkusuz bu şiırdekı ımgeler, dunyanın kırletılmesıne karşı «Juyulan ılençlı bır ruh halını yansıtmaktan ote ye taşıyor, kırlenme ımgelerıyle bırlık te, gunumuzu scks, şıddet ve ışporta teknolo]i ıle bayağılaştıran kıtle kultu rune duyulan tepkıler de sczınlenıyor 'Labırent' şıırı, yukarda da belırttığı mız gıbı tarıhe donuşuveren bır şur dunyasına goturuyor bızı Sessız, zamansız ve uzamsız bır boşlukta uç boyutlu ckranlar çakıyor kar şımızda sankı, bır tur şıır duş Şıırde bır ozne var da, yok gıbı de Şıırın'De vam' kısmındakı duvarsız labırentte yol alırken, bırılerı, "bı/" kıpınde ko nuşuyor Bu belırsız ozne tum zaman laıı ve uzamları kapsayarak tarıhselle şıyor Kıtap, 'Peşısıra'dakı şıırlcr ve 'Me sel ıle butunlenıvor 'Peşısıra'dakı on altı şıırden bırı Mctın Altıok, bıı dıgeı ı llhan Berk ıçın yazılmış Lırıklerdekı soylem bu şıırlerde de suruyor, Ak vol'un ılk şıırlerındekı doğa karşısın dakı duyarlık, insan sıcaklığı ıle so mut/soyut ımge yaratısı yıne var Sına Akyol tum kıtap boyunta bezgın dıve bıleccğım bır soylcmle seslenıyor oku yucuya "Bezgın " soz^uğunu daha onte, 1982'de Lokman'la Geçen Şen Gunlerim'ın alt başlığında kullanmıştı şaı rımı/, sankı bu şıırlere de adı konma mış bır be/gınlığın kokusu sınmış ' Hazın şıır/ sureı gıder " CÇobangunluğu's 34) 'Kıyılarda'şıı rı, 'Labırent' şurındekı gıbı parantez ıçınde dıze ya da metınlerle kurulmuş 'Tortular' şıınndekı son ıkılıkte gızlı heyecan "Oğrenmenın sevıncıyle ge çıyorum/hayatı " 'Ltamın'dekı "Gol de maral/ sesı buyur," dızelerındc ]a pon şaır Matsuo Başo'nun sabi adını verdığı, huzun, ıssızlık ve yalnı/lık duygusuvar 'Parçalar'dakı, "N'oluı çeşme' lnte damlar " ve 'Saten'dekı, "Uyuyordun uykunun kıyısında/ usuka durdum," Sına Akyol'un şıırınden aktaracağımı/ rastgele dızeler Son yıllaula okudu ğum en guzel aşk şıııı ıse Sına Ak yol un'AşkŞıın' Sanırım, yazılmış en guzel aşk şıırle rındenfeırıbu 1 Ne kı, ığrenç klıplerın genç ınsanların bedenlennı mctalaş tırdığı bu medyatık ve kırlı ortamda bu şiırdekı çocuksuluk çok mu 'marjı nal' kaçmış acaba'' Kıtaptakı son şıır 'Mesel' ıse, 'Aşk Şıın'ndekı saflığı ve çocuksuluğu kucaklayan, benzer bır duyarlığın şun On yaşındayken bıldı ğımız, kırlenmemış satılığa çıkmamış, fıyatı konmamış insan duyarlığı var 'Mesel de Hem ontekı kıtaplarında kı, hem de Ayda Tumor Îzleri kıtabın dakı gu/el şurlerı ıçın Sına Akyol'u kutluyorum • Ayda Tumör îzleri / Sına Akyol / HarfYayınlan / 52 s IRolloMav YaratmaCesaretı(s 77) (,cv Al pı.rO)sal MetısYayınları Mayıs 1987 Istan bul (Archıbald Mc 11 ıslı ın Poetry and Experıence (Bobton, 1961) kıtabındakı so7İcrını anarak ) 2 Rollo May a g y ında (s 89) Yeats ın İkıncı Gelı^ adlı şıırının yazılış scruvenını tartışır kcn McLcıslnn a g y ını anarak MtLtısh bı/c Şaırın ışı nın çığlık bo^a/ında dııgıını lcnent kadarbckkmciiKk oldugunusovlcr dıvor (altınıbını,ı/dım ( 'l ) C U M H U R İ V E T K İ T A P SAYI 2 5 0 Sina Akyol'un yeni şiir kitabı: Ayda Tümör îzleri A Sina Akyol'un kitapları Su Tadında, Gcnç Grafık Yayınları, Mayıs 1980, Ankara Lokman'la Geçen Şen Giınlerim, Tan Kıtap ve Yayın, 1982, Anka ra Haytalarla Hatmiler, Şıır Atı Ya yıncıhk, 1990 lstanbul Ayda Tumör Îzleri, Harf Yayınla rı (Kej.it Yayıncılık), 1994, Istan bul nr Dorduncu lırık de yıne bır var oluş an'ının dışavurumu Martıların trajık S A Y F A