Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
nıyorsunuz. Bu bana Hernani'nin bir sözünii hatırlattı: Yürüyen bir gücüm bcn." Bense, gerçekte bu "yürüyen güç" ile donatılmış oldugumu sanıyorum. Bu güç bana grotesk realizmden csinlcnen "çarpık" bir yapıt yaratmamı sağlıyor. Bu da otuz yıl boyunca edebiyat ortamının saldırılarına karşı ayakta kalmamı sağladı. Çevremdc, benim gibi karşı koyabilecek hiçbir genç yazar göremiyorum. Bu çok üzüyorbeni. • Nasıl çalışıyorsunuz? Gcncllikle günde iki sayfa yazarım. Bu ritmi hcmcn hemen üç yıl kadar sürdürürüm. () zaman dosyam da bin sayfaya ulaşır. Bunu yarıya indiririm. Bu indirgeme bcni metni bir kez daha yazmaya zorlar. işte bu çalışma yüzündcn olacak benim biçemimin "çarpık" olduğundan yakınılır, "Yoğun, fakat cunlılıktan yoksun" derler. Aslında, üçüncü bir vcrsiyonu da yazarım. Bu, mctni daha saydam kılmak içinılir.Donuk bir dil kullanmakla suçluyorlar bcni, oysa bcn donukluktan ncfret cderim. Biçemimin kimi zaman açık ve karmaşık olmasını istcrim. Ornegin, ideolojik olarak hoşuma gitmesc deCeline'i çok severim. Onun biçemi çok açık; derin bir düşünür olduğunu biliyorum. Benim için bir örnektir o. Yeniden yazmak, metni bir yapıya kavuşturmaktır. Yapılandırmak, benim için birçok katmanı üst üste koymak anlamına gelir. Edebiyat, aslında birçok düzeyi ayırdetmekten ibarettir. Japonlar'ın katmanlandırılmjş olanı algılaması çok zordur, onlar genellikle basitligi yeğ tutarlar. Ama Japonlar ne zaman basitlikten söz etseler, kapalı olana göndermede bulunurlar. Kapalı olmadan da anlaşılmaz olunabilir. Sanıyorum öncmli olan da bııdur' Belirli birkarmaşıklık içindaanlaşılmazkalabilmek için bu karmaşık yapıyı anlaşı lır kılmak gerekir. Yazarken, sonraya kalmayı ya da çağdaşlarınızı düşünüyor musunuz? Ya da okurlarınızı dikkate almadan ve ödün vermeksizin mi yazıyorsunuz? Ben yalnızca Japon çağdaşlarım için yazıyorum. Sonraya kalmakla ilgilendigim yok. Yabancı ülkelerde okunmak gibi bir kaygım da yok. Tcmel olarak çevrilmiş olmak beni çok yakından ilgilendirmiyor. Benim için önemli olan, bcnimlc aynı çağda yaşayan Japonlar için) aponca yazmak. Bu sizce paradoksal bir sav değil mi? Yazarları ticari kılan dil değil mi? Benim aradığım da bu zatcn.Ticari bir yazar gibi yazmak istiyorum. Birçok insan benim çağdaşlarım için yazmadığımı söylüyor. Ama aslında ben sadeceonlara yazıyorum. Bize oğlunuzdan söz edebilir misiniz? Nostalji Yıllarına Mektup adındaki bir ronıanımı henüz bitirdim. Otuz CUMHURİYET KİTAP SAYI 2 5 0 yumuşak insanlar, sakattt yıllık kariyerimi bir soProfesör Watanabe bana bir keresinde şöyle lar, ayyaşlar, doğal insannuca ba^lamak için. lar. Köyden üniversiteye Romanımda izlek olademişti: "Eleştiriler sizi çiğneyip geçiyor, cziyor. uzanan yolumun beni bir rak şu soruyu seçtim: Ama siz dayanıyorsunuz. Bu bana Hernani'nin bir bürokrat haline getirme"Zihinsel özürlü olan oğlumun doğumu gersözünii hatırlattı: Yürüyen bir gücüm ben." Bense, si gerekirdi. Eğer bcn yazar olmasaydım, bakan çekleşti: Sanki benim gerçekte bu "yürüyen güç" ile donatılmış olabilirdim... Ama inatla kaderimmiş gibi böyle bu yoldan ayrı durmak isbir rastlantıyı nasıl üstolduğumu sanıyorum. Bu güç bana grotesk tcdim. Bana hayatımın lcnebilirim?" Romana realizmden esinlenen "çarpık" bir yapıt yaratmamı gerçek yolunu açan oğluçalışırken Sartre'ı da sağlıyor." mun doğuşu oldu. Benim inceledim. Varokışçuevinde özürlüler için inlar olumsallıktan (contingence) söz ediyorlar. Bu rastlantıyı sancıl bir iyi yüreklilik bulamazsınız. üstlenmekse sözkonusu olan, bu Ben sadecc özürlülerin yanında doğolumsallığın yaratıcısı benim. Burdan muşolduğumainanıyorum. şunu anladım ki, yirmi dört yıldır, o^ Çevrekendiliğin bir başka biçimi lumun neden bcyinsel yetersizlik içinbu. de do^duğunu anlamak için edebiyat Coğrafi açıdan ben kentlerin dışınyapıyormuşum. Oğlum benim içinçok da kalan bir bölgede doğdum. Kültüönemli. rel açıdan, kentlerin dışında kalan ne varsa hepsini seviyorum. Ailc hayatımı Onun doğması edebiyat karşısınbir tercihkonusu olarak görüyorum. daki tutumunuzu değiştirdi mi? Yazarlığınız ve iemsil ettiğiniz ku Hepten değiştirdi. Grotesk rearum arasında bir ayrım yok mu ? lizm içinde Rabclais ve Dostoyevski Şurası kesin ki ben sanat akademisiher tiirden yaratılış aykırılığına, donin bir üyesi olmayacağım ve asla mağuştan gelen kusurlara, "budalalara" dalya almayacağım. Kurulu düzcnin ayrıcalık tanırlar... Bcn bütün bunları bir yazarı olmaya hiç niyetim yok. Baoğlum do^duktan sonra anlayabildim. na ısrarla saldıranlar var. Bana saldırılBilirsiniz normal insanları hiç sevmasını çok seviyorum. Kuşkusuz, çünmem, normal olmaya çahşsam da... kü kurulu düzenin içinde kendimi ra"Budalalar" gibi, özürlülerin, doguşhatsız hissediyorum. • tan kusurluların yanındayımdır hep. Bu benim çıkış noktamdır. Bu anor(...) malliklerin ve doğuştan kusurlulu^un (Magazine Litteraire, Temmuzkarşm nedir? Bürokrasi. Peki bürokAğuMosllJS7,sayı244) rasinin karşısında ne bulunur? Tatlı, Türkçesi: I lalıl Gökban SAYFA 7