Katalog

Vitrindekiler nın insanlığını seslendirerek eğlenen bir roman. Düşünmek veya düşünmemek isteyenlere... insanlara... Şeriat A.Ş./ Erbil Tuşalp/ Bilgi YayınevU 272 s. 1 Şeriat A.Ş., Erbil Tuşalp'ın yeni ERBİL TUŞALP I kitabı. Daha önceki sekiz kitabında olduğu gibi, yoğun bir ça| lışmanın ürünü ve belgelerin konuştuğu bir kitap Şeriat A.Ş. Tuşalp, bu kitabı ıçin şu değerlen • dirmeyiyapıyor: "Dindevlettoplum ilişkilerini çözümlemek iddiasından uzak olan bu çalışma; Allah var mı, yok mu?" ya da "evrenin giziözü ne?" gibi inanç özgürlüğüne yönelik felsefi birtartışmayı öngörmüyor. Ama, çok uzun bir süredir inanç özgürlüğü maskesiyle "bölgeülke ölçeğinde" sürdürülen sinsi bir savaşın "dinticaretsiyaset" ilişkileri açısından sergilenmesini amaçlıyor. "Dinticaretsiyaset" üçlemine ilişkin gözlemlerebelgelere dayandırılan bu çalışma ayrıca; dindardinci ayrımında; dindar olan "halkla" değil, dinci olan "geridlerle" ışbirliğine girişenlere uyarmayı da bir görev sayıyor. "Dindar" ile "dinci" arasındaki ayrımı ortaya koymayı amaçlayan bu araştırmada "sahte cennet tacirlerinin" gerçek yüzleriniolabildiğince sergilemek gibi yalın bir hedef amaçlandı. Dinın siyaset içinde son yülarda kazandığı etkinlik gerçeğini ya sorgulayacağız ya da sonuçlarına katlanacağız. Ya kendi gerçeklerimizle hesaplaşacağız, ya da onlann gerçekleriyle savaşacağız. Ya da çoğu zaman olduğu gibi, gerçeklerin başına bir nöbetçi dikip, görmezden duymazdan geleceğiz. Ya aklımızı, yüreğimizi ve ahlakımızı bir kenara koyup, Iran ya da Cezayirgibi olmayı bekleyeceğiz. Ya daelimizi, dilimizi, gözümüzü bağlayıp, yine tank seslerinden medet umacagız. htuıı ezüdi, siyasi yasaklarla ezildi, sınıfçatışmasının şiddetiyle ezildi, | emperyalizmin baskısıyla ezildi. Yaşam standardında, teknolojiI de.bilimde, kültürsanatta, sporda hep ezildi. Cumhuriyet tarihi bir anlamda, Türk emekçisinin ve aydınının ezilme tarihidir. Karadeniz'in dalgalarındaki Mustafa Suphiler'den Sıvas ateşlerindeki 33 ışığa, hepsi ezilmenin tarih kitabının altı çizili harflerini oluşturdular. Bütün bu zulüm, egemenlerin bilerek ve isteyerek yani, hukuk deyimiyle, taammüden bir boşluk oluşturma çabalarının somut sonuçlarıdır. Şimdi bu boşluk, daha 1950'den itibaren sırtını egemenlere dayanan şeriatçılarca doldurulmak isteniyor. Bir noktaya da gelindi sayılır. Istenen de buydu: 'Sol'u engellemek. Ne ile ve nasıl olursa olsun; engellemek. Ortanın sağıyla olmadı. Sivil faşist hareketlerle olmadı. Askeri darbelerle olmadı. Emekçiler ve sol hepsine direndi. Sokak sokak, kent kent direndiler. Şeriatçıların yarattığı kilitlenmenin çözümü, emekçilerdedir. Emekçiler mi? Onlar ne yaptıklarını, iyi bilirler." Ben Devletim Vururum/ Halıl Sebiler/ BDS Yayınlan/ 61 s. V ur emri kavramı idam karannı | anlatır. İdam karannı verebile• ck tek organ bağımsız yargı olıiıasına rağmen, ülkemizde bu kararı siyasi bir kurum olan IçişI leri Bakanlığı ve/veya bağlı kuruluşlar vermektedir. Bu da şunu göstermektedir ki siyasi hasımlar şiddet kullanılarak onadan kaldırılmaktadır düşüncesinden, hareket eden Halil Nebiler, kitabında bunu somut örneklerle sergiliyor. Kanı Kanla Yıkamaktnsan Hakları ve Türkiye/ Muzaffer îlhatı Erdost/ Otıur Yayınlan/160 s. Muzaffer Ilhan Erdost, insan İLHAN Ml hakları yazılarını, yazılarından bırininbaşlığıolan "Kanı Kanla KANI KANLA Yıkamak" adı altında sunuyor. YIKAMAK İnsan hakları kavrammın siyaİNSAMiMUAK,' sal/ sınıfsal ve kültürel açıdan tta değerlendirildiği girişi, dört bölum izliyor: însan ve Hakları, Işkence Dedim Ne Dedim, Cezaevinde insan Olmak, İnsan Hakları Açısından Kürt Sorunu. Son yazı insan haklarıyla özdeşleşmiş bir portre: Emil Galip Sandakı. Kent ve Kültür/ Nevval Çizgen/ Say Yayınlan/159 s. Nevval Çizgen, kitabını şu sözlerle anlatıyor: "Kent içinde yürünebilen ve insani boyutları korunmuş sokaklar demektir. Yürüdükçebirparka, biranıta.bir camiye, kiliseye ya da havraya rastlarsınız. Anılar uçuşmada da orayı seversiniz. Sizi kente bağlayan ruh kentin kişiliğidir. Incecik belli minarelerle bize bakar kent, sonra kubbeli dudaklarını uzatır. Süleymaniye'nin kırmızı gülleridir dağınık saçları, kaşlarıdır Haliç'te boğazına tıkanan. O boğazın dantelasıdır ki, Istanbul'un siluetini eşsiz kılar ve ona ruh verir. tstanbul'da binbir dil, din, insan ve aşk yaşar. Istanbul büyülü bir kenttir. Gelişigüzel yerleşmiş bir alan değildir. Kültürle bütünleşmiş bir şiirdir. Kültür ölürse kent de ölür. Bu yıkıcı gücü durdurmalıyız ki, şiir sürsün. Yarına yaşamın büyüsünden bir şeyler kalsın." tki Ülke tki Devrim Türkiye îran/ Nevval Çizgen/ Say Yayınlan/173 s. Nevval Çizgen, Iran Islam Hareketi öncesi ve sonrasında tran'da yaşadı. Bu döneme ilişkin izlenimlerini toplamış elimizdeki kitabında şunları söylüyor: "Iran devrimigündelikhaber değerinden daha fazla bir anlam taşımaktadır. Çünkü zamanı donduran ve önemli kılan 'o günün' bakış açısıdır. Amacım, yaşadığım çok ilginç üç dönemi anlatmak: Şah, devrim ve devrim sonrası bir yıl. Bu son dönem tüm Humeyni yönetiminden farklı bir sosyal görüntü sunmaktadır. Iran devrimi, bu yüzyılda Rus ve Çin devriminden sonra bir toplum tasarımı olarak ortaya çıkan son devrimdir. Iran'ı ve Iran'da olanları anlamak Türkiye için bir zorunluluktur. Türkiye aşiret gücüne ulaşmakyerine politikalar üreten kurumlara ulaşmayı hedeflerse Ortadoğu'daki ve dünyadaki yerini belirleyebilecek ve bunu bir güce dönüştürebilecek. Kendi kültürümüzü tanımak ve 'öteki' kültürleri anlamaya, bilmeye çalışmak bunun temelidir." Kırık Saz (Seçilmiş Şiirler)/ Tev/ık Fikrel/ Türkçeleştıren: Ahmet Muhip Dıranas/Adatn Yayınlan/ Türk şiirinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarındanTevfik Fikret'in şiirlerini çağdaş şiirimizin büyük bir ustası Ahmet Muhip Dıranas'ın Türkçesiyle sunan bu yapıt mutlu bir buluşmanın ürünüdür. Tevfik Fikret'in Rübabı Şikeste, Haluk'un Defteri adlı yapıtlarından seçilmiş şiirlere "Hânı Yağma" ile "Tarihi Kadîm"in eklenmesiyle oluşan kitapta sol sayfalara şiirlerin Osmanlıcaları, sağ safyalara ise Türkçeleri konmuştur. Yanardağın Üstündeki Kuş/ Ülkü Tamer/ Toplu Şıirler/ Adam Yaytnlan/271 s. Ülkü Tamer dünya şiirini çok iyi tanıyan, dıJimize çevirdiği yetmişin üstünde kitap arasında şiir antolojileri de bulunan, bütün sanatlarla yakından ilgilenen kültürlü bir yazın adamıdır. Kapalı ' şiir akımının çok başarılı örneklerini vermiş, toplumsal sorunlara yönelirken de şiirinin düzeyini hiç düşürmemiştir. Bu yapıtta Ülkü Tamer'in bugüne kadar yayımladığı bütün şiir kitaplarını bir arada bulacaksınız. S A Y F A 19 Kale ve Bozkır/ Hüseyin Atabaş/ llkyazKılaplığı/175s. Kale ve Bozkır; kültür, sanat ve toplum sorunları üzerine düşünen bir şair olan Hüseyin Atalıaş'ın, daha çok sanatsal açıdan baktığı konularda yazmadan edemediği birikimlerden oluştu. Kitapta yer verilen yazılar, şiir ağırhkta olmak üzere, hemen tüm yazın dallarına uzanarak sanatın bireysel ve toplumsal yaşamdaki önemini vurguluyor. Hüseyin Atabaş, yirmi yıl gibi uzunca bir zaman dilimi içinde yazıp yayımladığı yazılardan konu bütünlüğügözeterek seçtiği bu denemeleri kitaplaştırırken yeniden gözden geçirdi. Denemenin "büyük savlar içermeyen; akla, birikimlere, duygulara ve sezgilere dayanan yazmatadı" olduğunu söyleyen Atabaş'ın yazılarını okurken, umuyoruz siz de o tadı duyumsayacaksınız. Türkiye'de Şeriatın Kısa Tarihi/ Halil Nebiler/ Ütay Yayınlan/180 s. Halil Nebiler, kitabını şu sözlerle anlatıyor bizlere: "Türk emekçisi on yıllarca ezildi. Yaşamın yüküyle C U M H U R İ Y E T K İ T A P S'A Y I 2 48