Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
vjüneşi Hüzünlüdür Kutup Denizlerinin" Oktay Sönmez'in ikinci kitabı 1987 yılında çıkan "Ereğlili Memed " adında bir kitabı dahavar. "Ereğlili Memed" debirdeniz insanını anlatıyordu Oktay Sönmez; "Güneşi Hüzünlüdür Kutup Denizlerinin" ise, soğuk kuzey denizlerini ve bu suların görkemli yaratığı balinaları ele almış. LEVENDYILMAZ D eniz ve denize okn tutku, ülkemiz yazınında oldukça az ele alınan bir konu. I Iele balina ve kutup denizleri üzerine yok denecek kadar az yazı yazılmış, ürün verilmiş. Geçtiğimiz günlerde Cem Yayınevi'nce yayımlanan "Güneşi Hüzünlüdür Kutup Denizlerinin" adlı kitap bir ölçüde bu eksiği gideriyor. Kitap, kuzey denizlerini, balinaları ve bir insanin deniz tutkusunu anlatıyor. Kitabınyazarı kaptan Oktay Sönmez, bir deniz sevdalısı. Yıllarca denizlerde yaşamış, dünyada gitmediği deniz yok gibi. Denizlere olan tutkusu onu karada da yalnız bırakmamış.yaşadıklarınıyazmayaitmiş. "Güneşi Hüzünlüdür Kutup Denizlerinin" Oktay Sönmez'in ikinci kitabı 1987 yılında yine Cem Yayınevi'nden çıkan "Ereğlili Memed" adında bir kitabı daha var. "Ereğlili Memed"debir deniz insanını anlatıyordu Oktay Sönmez; "Güneşi Hüzünlüdür Kutup Denizlerinin" ise, soğuk Kuzey denizlerini ve bu suların görkemli yaratığı balinaları ele almış. Herman Melville'in ünlü eseri" Moby Dick" ve pahalı prodüksiyonlarla gerçekleştirilen filmlerden tanıdığımız bu büyük deniz yaratığı ilk kez bir Türk yazarı tarafından geniş ve ayrıntılı olarak anlatılıyor. Oktay Sönmez den yeni bir kitap... Yazarımız, okuyucuyla değışik türden bir ilişkiye girmiş. Kimi zaman balinalar ve balinacdar hakkında bilgiler aktarırken kimi zaman da onların kişiliklerine bürünüyor. Bakmışsınız, Rus ihtilalinden kaçan bir ailenin Fransa'da doğup büyüyen ve ünlü bir bilgin olan oğlu profesör Palof ya da hiç gitmediği, görmediği Ohotsk Denizi'nde, bir Sibirya kentinin "Irkutsk" ismini koyduğu balina gemisinin alkolik kaptanı oluvermiş. Veya deniz tarihi arşivlerine geçmiş unutulmaz "ESSEX" olayının kör talihli kaptanının yerine geçivermiş. Ya da bir balina gemisinde, balinacılıkta "yeşil" adı takıC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI Balinalar ve balinacdar lan acemi gemicilerden biri olmuş: "Gene yağmurlu bir kasım akşamıydı. Gece yarısı denize açılacaktık. Gidip vaaz dinlememiz gerikiyordu. "Deniz Devini" anlatacaktı Peder. Onun kıvılcımı zaten içimizdeydi. Ondan korkuyorduk. O ölümdü ama onu seviyorduk, ona âşıktık. Peşiniden deniz deniz her rüzgara yelken açacaktık. Onu zıpkınlayıp oldure cek, bu sefer de öldürdüğümüz için ağlayacak, bütün bu bilinmezliklerden aklımız karışacak, gidip ıçecektik. Oktay Sönmez, kitap boyunca balina ile insanı karşılaştırmayı sürdürüyor. Balinada insanı, insanda balinayı anlatıyor. Içinde sürüp giden uzak denizlerin fırtınalı tutkusunu doyurmak için sürüsünden ayrılmış bir "Mavi Balina" oluyor. Uçsuz bucaksız okyanusların en ücra yerlerinde buluştuğu sevgilisi "Humpback Balinası" ile yaşadığı aşk, o uzak denizlerin sessizlik senfonisinde gürleyen bir olay olarak sürüp gidiyor:"... Ona Kaliforniyaaçıklarında on üç yaşındaki bir maviyi hatırlatıyordu iki yaz öncesinin. Kuyruğu ile başını okşayarak değip geçişini, sonra korkunçbirhızlanasılkovalamacaoy Guneşı Huzunludur Kutup Denizlerinin ** •• • •••• •• • •• ••• Kitap bu deli tutkunun, büyük denizlerin ufuk çizgisinin ötelerini ve küremizin dörtte üçünü kaplayan suların bilinmezliğinden gelen bir arayış duygusuyla gelişip, güçleniyor. Bütün bunlar kitabın temel dokusu olan "balina"nın bın bir gizle dolu anatomisi, yaşamı, davranışları ile onun peşinde yüzyıllar boyu koşmuş insanın yani "balinacı"nın, yaşam sürecinin fonunda gerçekleşiyor. Balinacının neşesi, kederi, özlemleri ve günlükyaşamı ayrıntılı olarak aktarılıyor. "Gemiciler genelde küfürbaz, ağzı bozuk olarak bilinir. Gemici sofralarır.da kaba şakalar, kadınlı, küfürlü hikâyeler anlatılır, dıye bilinir hep. Bu biraz da doğrudur. Ama doğrusu devin peşindeki balinacı bir başka gemicidir... Balina gemisi, gemicisi Tann'yaveKutsalKitap'tayazılanlarainanır. Onun için küfür yasaktır. Kötü konuşmak yasaktır, denizde gezen Tanrı'nın gazabından korkar. Balina avcısı sıradan bir gemici değildir. Onun için balinacıların gemisinde küfür yoktur. Çirkin şakalar, kadınlı açık saçıklıklar yoktur. Seks bir biyolojik özleminşuuraltılabirentlerindegizli.güzel bir özleyiş olarak bütün canlılığı ile yaşar durur bütün o uzun seferler boyunca." Petrolün henüz bilinmediği yıllardaki dünya ekonomisinin denizdeki Büyük Dev'in peşine taktığı o efsane gemiler, gemiciler, balinacılar yukarıdaki paragrafta olduğu gibi akıcı bir dille anlatılır. Balinanın anatomisinde gizli, balina bilimcilerin Cetalogist'lerin çözmeye çalıştıkları biyolojikfizyolojikaraştırmalar bile okuyucuya ilginç gelebilecek bir üslupladilegetiriîir. Yazarın deyimi ile "Deniz Devi" yani gezegenimizin en büyük ve en bilinmez canlısı olan "Balina" her türlü araştırmanın olayların etrafında olup bittiği kitabın kahramanı gibi görünüyorsa da anlattıkları ile arasında hiç kesilmeyen bir ilişki yazarı kitabın başrol oyuncusuyapıyor. Kısacası Oktay Sönmez'in kendi deyişi ile kitap "romantize edilmiş bir araştırma", okuma alışkanlığı olsun ya da olmasın başlayınca insanı Karadeniz'in küçük sahil kasabalanndan «lıp en uzak denizlere götüren, seriivenlere yelken açmış, sevimli ve kocaman bir balina gemisi.Birbirinden ilginç fotoğrafların da yer aldıgı bu değişik kitabın tüm okurların ilgisini çekeceğini sanıyoruz. Yepyeni bir konu ve özenli bir anlatımla kaleme alınmış bu ilginç kitabı okumanızı öneririz. • Güneşi Hüzünlüdür Kutup Denizlerinin/ Oktay Sönmez/ Türk Yazarlan Dizisi/ Cem Yaymevi/ 560 + 40s,Resim S A Y F A Romanttzs sdfento bip apaftmra nadıklarının rüyasını görüyordu haftalardır. Durmadan sinyal gönderiyor ama hepsi o sonsuz maviliklerde eriyıp gidiyor, hiçbir yankı alamıyordu." Denizin ve balinalann yanında yazarın kendi serüveni de akıp gidiyor. Kitap, deniz, balina ve ınsanla yüz yüze gelmemizi sağlıyor. Giderek yabancılaştığımız doğa, satırların arasından çıkarak bir anda çırılçıplak gözlerimizin önüne seriyor. Kirli sokaklarda, beton cenderelerde, basık odalarımızda, elektronik aletler arasında unuttuğumuz gerçek doğamızı bizeyenidenanımsatıyorjhemdeyepyeni ve ilginç bilgilerin eşliğinde yaşayan bizlere denizler hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzu anımsatarak. Oktay Sönmez, "Büyük Deniz Devi"ni ve balinacıları ilginç bir yöntemle, yerel öykülerle süsleyerek anlatıyor. Böylece okuyucuyu, tanımadığı ulusların insanlarıyla, onların gelenekleri ve davranış biçimleriyle tanıştırıyor. Çoğu yaşanmış olan öyküleri okuyup bitirdiğinizde efsaneleşmiş deniz küit ürünün tadını duyumsuyorsunuz. Bnyükdentzdevt 2 4 8 1 6