Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T NARÎNAYAKSESÎ bu bir dalga, suya düştü o bir elma, yere düştü ve bir adım durakladı... cırcır böceği söylendi birgürültü: gülüştüler bir ziyafet bitirdiler bir bakıştı uykularla dolup f aştı şu bir yolcu, yalnız gitti, bizsiz gitti koptu bağlar: ben sabırsız bir salıncak kırık testi: suyu bendim iştebutaş:benlenerdebağlantısı o bir an: hani nerde bana doğru bir uçuşu tasvir belli, ayna nerde bu bir gülüş, dudak nerde dalga geldi, deniz nerde kokluyorum koku geldi hertaraftan halay geldi hu geldi bengitmiştim gelen"o"ydu gelen"o"ydu yalnızlık ne: bir yalağa su döktüler bu akar su: ondan daha sadeyiz biz bu bir gölge: daha alçakgönüllüyüz nesenneben süremeyiz sonsuza dek açonemligözlerini ölüm geldi aç kapıyı' ve mevsimin en sesli dalı dinlemektedirayı binanın önü merdiven kapı.elinde fener ve sonsuzesen rüzgar dinle: adımlarına seslenmekte bir yol ta uzaklardan karanlığm süsü değil gözlerin silk göz kapaklarını alayakkabılarını vegel ayıntüyleriparmakuçlarınıuyanncayadek zaman seninle oturacakbir keseğin üzerinde ve gecenin mezamiri birparçaşarkıgibi emecektir vücudunu oradabirazizvar bakdiyecek:aşktannemlibakışaulaşmak engüzelşey! AYDINLIK, BEN, ne bir bulut, ne bir rüzgar oturmuşum havuz yanı başımda balıklarıngezintisi aydınlık, ben, çiçek, su ve hayatın pırılpırıl salkımı ÇtÇEK, SU îz ne sen ne dağ... sürekli kim? hiçbirirriz! hüzün! meyvesi hüzün bu bahçenin sızan gam mı, söylesızsın sensusamışçanaksın düşsün çiçek, sen kokusun işteşevkinşarmaşığı! suvardoysun okorkununçocuğu! masalanlatuyusun şubilindngelinciği kopar onu dalından düşerse taçyaprakları bırak düşsün nemlendi tanrının gözü olsun.olsun tanrı senden yüksek değil hayır, yalnız, daha yalnız! dorukları dereleri sen eşit gör açık değil, gizilgör! bir ayet var uçuştan, bir kanat yok bir şarkının ipliği var, kimse yok bu bir yankı: bir düştü o, uçtu gitti ayak sesi: bir sırdı o, kapımızı çaldı gitti düşünce neydi: bir ahıra yem ettiler o düşünce neydi ki: C U M H U R I YET K İ T A P SAYI 2 4 8 annem reyhan derliyor ekmek, reyhan ve peynir bulutsuz birgökyüzü ve nemlenmis petunyalar kurtuluşyakınlarda: bahçenin çiçekleriarasında nasıl da ışık okşayışlar dökmekte obakırtasa merdiven duvardan daha yüksek sabahıyeretaşımakta her şey gizli bir gülüşün arkasında zaman duvarında bir delik var yüzüm belli o delikten bir şeyler var, bilmiyorum koparırsambirbitkiyiölecektirbiliyorum yükseklere tırmanıyorum • kanat dolup taşıyorum bir yol belli karanlıkta fener dolup taşıyorum ışıktan, kumdan, ağaçlardan, direklerden taşıyorum yoldan, nehirlerden, köprüden, dalgalardan veyaprağın suya düşen gölgesinden ne kadar yalnız içim benim! " arkadaşın evi nerde? " gün çıkarken sordu atlı durakladı gökyüzü yoldan geçen sundu karanlığına kumun ağzındaki ışık dalı şöyle dedi, göstererek bir kavağı: "bak! varmadan o ağaca bahçe dolu bir sokak var daha yeşil tanrımızın düşlerinden! veoradaaşkmavidir sadakatin tüyleri dek erginliğin arkasından çıkan sokak gideceksin sonuna dek döneceksino yalnızlık çiçeğine o çiçeğe birkaç adım daha kala duracaksın o sonsuza akan fıskıyesi önünde mitosları yeryüzünün saydambirkorku kaplayacak vücudunu akıcı samimiyetinde uzayın bir hışırtı duyacaksın birçocuğugöreceksintırmanıyorçamağacına ve almaya çalışıyor bir civcivi oışığınyuvasından ve soracaksın: arkadaşın evi nerede" SAYFA 17 ADRES GUZEL YALNIZ GECE dinle: dünyanın en uzak kuşu ötmekte gece apaçık ve apaydın sardunya çiçekleri