23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FATMA ORAN omanınız başındaki kısa biyografinizden 8 l'den beri yurtdışında Avusturya'da yaşadığınızı, pedagoji eğitimi gördiiğünüzii, çeşitli edebiyatkiiltür dergilerinde Almanca deneme ve öykülerinizin yayımlandığını öğrendim. Hem Almanca, hem Türkçe yazıyorsunuz. Hangi dilde yazarken, kaleminizi daha 'özgür' hissediyorsunuz ? Ve: Blues'u Türkçe yazmanızın sebepleri nelerdir? Ercüment Ayaçtan "Ve: Blues R Kalp ile nefs arasında bir ilk I dıbendebuışık. arzuyu ifade etmiş olur bence, • Ve: Blues'da iç konıışma, I nlııtımı Ayi.v çünkü konuya ilişkin fundabilinç akışı ve değişik söykoşulların yew: blues mental nitelikli bireyin bunu lernlerden oluşan, yenilikçi, rine gelmesi, çağdaş Batı romanının kimi hem kendi kişisel dünyasında tekniklerinden de ustaca yaözümsemesine, hem dc toprarlanmışsınız. Romana bu lum olarak yaşamasına bağlı. bağlamda ve özii itibariylc Günümüzde örnek bir model baktığımızda Oğuz Atay'ın yok, veya var ama ben bilmiTutanamayanlar'ını anımsayorum. Bildiğim, bu konuda mamak mümkün değil. Siz belirli bir sıkıntının var olmane diyorsunuz ? Tusı. Orneğin Müslütunamayanlar'la manlığın bireyler VE: BLUES arasıntarafından kişisel da sizin de paralelolarak özümsenliklcr kurduğunuz mediği toplumlaroldumu? da, totaliter rejimlerin toplumu Is Atay tanışlırdı lam'ıyaşamayazorbeni çağdaş romanlamaları veya bula, Tutanamayannun korkusunun lar'ı anımsamayıbıverdiği sıkıntı var, rakın, onu unutkı pekçok sanatçı mak mümkün mü? arkadaşım bunu Ama Almanca yenikendinc malzeme likçi romanla tanış, yapıyor. Bir de tsmak için geniş bir Iam'ı yaşamayan pencere, dolayısıyla toplumdaki bireTutunamayanlar'd yin, bu inancı kenan başka ders kitapdi iç dünyasında larım da oldu. Lütözümlemeye çalışfen liste istemeyin, masının verdiği sıveremem, haksızlık kıntı var, ki bu da yapmaktan korkaVe: Blues'un malzemelerinden biriyrım. Atay'ın dili okuyan insanı tazelidi. Bu malzemeyi işlerken cevap veryor, umanm dil açısından Tutunamameye değil, soru sormaya özen gösteryanlar'la Ve: Blues birbirlerini aratmıdim, hernalde her okuyan kendi cevayorlardır. Ama Ve: Blues'u kurgu ve bınıbulur. özellikle ritm açısından ikibinlerin kapısına dayandırmak için ne kadar kafa Romanda temel ilke, yaratıcı ileyayedim bilemezsiniz. Bu konuda Ay zann aynı kişi olmasıdır. Sizin romataç'ın Atay'sız, kendi başına bir kate nınızda roman kisileri gerçek isanlargori oluşturması en büyük dileğim. dan hangi bakımlardan ve hangi du Romanda yalnızlık duygusu, ya rumlarda ayrılıyor? Caz trompetçisi bancılık ve başkahraman Semih Nat Gordon ve 'yabancı' Semih Akel'in 'inançlı' biri olma durumu ağır Akel'in öyküsünde durum nedir? basıyor. Bir Müslüman olarak, bu Eğer yaratıcı ile yazarın aynı kişi ol'tnançltk' durumu sizde nasıl şekillen ması romanda temel ilkeyse, o zaman di? Din olgusunun hayatınızdaki yeri Ve: Blues'u illegal romanlar kategoriveöneminedir? sine koyabilirsiniz. Ama yaratıcılık ye Müslümanlıkla ne kadar ilgilenirse rine hayalcilik dersiniz, o başka. 1993 niz, onun çok boyutluluğunu o kadar yazında, yani roman bittikten sonra iyi anlıyorsunuz. Ben Müslümanım, di Washington D.C.'de George Town yen insan bir gerçekliği değil, ancak bir mahallesindeki bir lokalde soyadı Almanca geniş, güçlü, zengin, her şeyım var, gel bendc yaz, diyebilecek kadar kııdretli. Türkçe ise özgün, yani Türkiycli, yani zcki, kıvrak, küskün, nüktcdan, dost olmasını biliyor. Ve: Blues'u kırgın ve komik buluyorlar, demek ki ancak Türkçe yazılabilirmiş, yazdım. Almanca'nın olanaklarının çok geniş olması kalemimin özgürluğünü doğrudan etkilcyebilecek bir durum değil, çünkü kalem veya dil özgürlüğü dılin yapısıyla değil, yazdğım andakı ruh halimle ilgili. Türkçe yazarken kendimi bu dilin özgün karakterine teslim etme olanağım var, dil beni tanıyor, taşıyor, ne ıstediğimi biliyor ve böylelikle istediğim renk \« doku kendiliğinden oluşuveriyor. Almanca ıse Türkçe'de kendiliğiden var olan renk ve dokuyu, hatta çok daha fazlasını taşımaya hazır, yeter ki duy, duyumsa, kolları sıva ve kendin yap. Türkçe bana kendimi, Doğulu çocuğu tanıtıyor, Almanca beni baş döndürücü dil maceralarına atılmaya provokc ediyor. lkisinin bileşimi eşittir belkiben. Romanınızı tasarlama, yazma ve yayımlamaya karar verme ve yayımlama süreciden söz eder misiniz? Bir de 'adından' tabii... Ve: Blues 1990 baharında yani 25 yaşımdayken Viyana'da sıkça takıldığım bir lokalde tesadüfen yazdığım bir pasajla başlar. Temmuz 1991'e kadar tasanm, Aralık 1991'de birinci versiyon, Mayıs 1992'de ikinci versiyon, temmuz 1993'de üçüncü versiyon ve yayımevimle sözleşme. Yayınevimin yoğun programından dolayı 1 yıllık sabretgönülsendromu ve Eylül 1994'te ilk baskı. Yani bir roman eşittir 4 yıl. Birinci versiyon çok kötüydü, yaktım, ikincisi saygıdeğer bir yayınevinde 8 ay bekledikten sonra bir sorum üzerine cevapsızca geri yollandı, yaktım, tabii yakmadım, yakar mıyım? Üçüncüsü şimdiki yayımevim tarafından 15 günde okunup, kabul edildi. 'Adı'na geleyim: Cem Akaş, Ve: Blues'un arka kapağına 'hüznün romanı' yazmış, Blues da hüznün müziğidir, öyleyse isim ve roman birbirlerini bulmuşlar. 1991 yazında Pat Hetheny'nin Viyana konserinden sonra yanımdaki arkadaşım 'das ist Blues' deyince yanCUMHURİYET KİTAP SAYI 244 Gordon olan zenci bir gitaristi izledim karımla beraber. Adam sıkı gitaristti ama sonuna doğru işi Santana'ya falan dökmeye başladı. O an Nat'ın yeğenin böyleşeyleryapmamasıgerektiğinidüşündük, çünkü Nat Amerika'nın, hatta dünyanın en sadık Blues'cusuydu, yani bu durum genetik bir enformasyon olarak tüm sülalaesine yayılmalıydı. Semih Nat'ın yegeninin piyasacı olduğunu görscydi çok üzülürdü ama görmedi, çünkü 1993 yazında kitabın kapağı çoktan kapanmıştı. Siz o kapağı yeniden açtınız, onların gerçek insanlar olduklarını anlamak için nayal kurmanız yeterli. Yaşamınızda yazının, müziğin ve tiyatronun yeri nedir? Daha bnce uzun yıllar müzisyenlik yaptım. AJtı yıl Viyana Devlet ve Halk Operalarındaorganizatör olarak görev aldım. Halen üniversitede tiyatroya ilişkin dcrsleri takip etmeye çalışıyorum ve iyi birer tiyetro izleyicisi olmak karımla ikimizin onuru gibi birşey. Avusturya Oyun Yazarları BirlığTne üyeyim ve bu yıl ilk kez çıkartılan katalogdabcnimdebiroyunum tanıtılıyor. Şöyle bir arkaya' dönüp baktığımda müzik ve tiyatroya yazıdan daha fazla emek vediğimi görüyorum. Yazı, bende Ve: Blues'la başlar ve şu anda ana uğraşımı oluşturuyor. Aslına bakarsanız yazı, müzik, tiyatro, film ve plastik sanatlar birbirlcrinden o kadar ayrılan konular değil. Hepsi zamanı vc mekanı anladığımızı ve sorguladığımızı sandığımız ifade ortamları, yani bir lisan. Bu lisan ne kadar ortak olursa insanın insanla birlikte yaşaması o kadar zevkli olurdüşüncesindenyolaçıkıyorum Ve: Blues'un ardından yeni çalışmalarınız gelecek mi? Şimdilerde ne yapıyorsunuzPPedagoji'yeolaniIginizi de merak ediyorum. Şimdiye kadar Viyana Teknik Üniversitesi'nde 1 yıl makine, 3 yıl enformatik okudum ve Viyana Üniversitesi'nde Oriyentalistik ve Tiyatro Bilimleri derslcrini takip ettim. Şimdilerde pedagojiyle ilgileniyorum. Kendimi diyloma almaya şartlandırmadığım için hangisi biter, hangisi kalır bilemiyorum, ama en büyük isteğim ölünceye kadar üniversite kimliğimi kaybetmemek. Bir çiçekle ve bir kitapla yaz ve yazar olmayacağına göre Ve: Blues'un devamı gelecek. BeBri Almanca yazılarımı bir lcitap halinde toplayabilirim. Ayrıca iki ay önce uzun vadeli bir performance işinebaşladım, bunu bir edebiyat yapıtı olarak değerlendirmek de mümkün. 198l'den beri yurtdışında bulunmanızın nedeni, sadece pedagoji eğitimimi? Hayır. Bunun nedeni damarlarımdaki göçebe kanında mevcuttur. • Ve: Blues/ Ercüment Aytaç/ Yapı KrediYayınlart/l59s S A Y FA 9 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle