Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Atatürk Türkiye'sini Atatürk Türki ye'si yapan, işte bu ruh olmalı. * * * Adını bir kez daha anarak; ölmemesini sağlamak istediğim ikinci dergi, "Erciyes'ten 4 yıl sonra, 1942'de Istanbul'da vayımlanmış. "Tiyatro mevsiminde on beş günde bir" çıkan "Türk Tiyatrosu". Bu derginin, iinlü oyuncu 1 lazım Körmükçu'nün 25. Sanat Hayalının Yıldönumü" dolayısıyla çıkarılan özel sayısı. İlk sayfadan başlayarak, son sayfaya kadar, Hazım'a üvgüler, övgüler, övgüler; iyi dilekler, iyi dilekler, iyi dilekler. Örneğin, Maarii Vekili Hasan Ali Yücel %öyle yazmış: "Doğuştan sanatkâr olan Hazım Körmiikçü, ruhunıın cömertliğiyle halkımızın sevgisinı kazanmış bir in sandır (...)" Hüseyin Rahmi Gürpınar:" Artist Hazım denince göz önünde sanatın sempatik bir siması belirir. Onda oyunculuğunTürklüğüAvrupa lekniğiııe yenilerek milliyet (cachet)sı büsbütiin kaybolmamiştır. Eski bas mallarımız, halılarımız, solmaz boyalarımız gibi sa natta halis Türklüğün sevimli bir örneğidir. (...) Yirmi beş, yıl onu eskitmcmiş, o yirmi beş yılı eskiterek sanatında olgunlaşmıştır. Bu yaş,anmış scnelcrini tebrikle sahnemizi şenlendirerek yasjanacakların daha çok ıızun »Imasını dile Husevın Rahml Curpınar (Solda nz. Halide Edip ise, "Şehir Tiyatrolan Direktörlügübiristekvar..." ne" yazdığı mektubıın bir üyba, bilindiği gibi, Hayerindeşöyledcmiş: "Temzım, iki yıl sonra, 1944te sil ettiği karakterin derisibu dünyadan göçecektir. TUrk sahnecinin HUISgu Han'ı I... nin, hatta kafasının ve kal* * * binin içine o kadar giriyor Ve üçüncü dergi:" AzerTlyatro Dergisınde yer alan Hazım Körmukcu karlkaturu ki, şayet (bazı adapte vodbaycan". Elimdeki sayı, villerde muharrir diyalogda karakterin bundan tam 40 yıl önce, 1952'de, sotaracağız. kullanması lazım gelen tabirleri kullanğuk savaşın en soğuk olduğu günlerde, Bir de, "Musahipzade Celâl'in, Hamamışsa, Hazım onları derhal ııydurAzerbaycan'da değil de, Ankara'da, zım'ın "Körmükçü" olan soyadını, maya muvaffak olııyor." Azerbaycan Kültür Derneği tarafin"özbiz" olarak deği^tirme önerisi. dan yayımlanmış.Kapakta, Kafkasya Cemal Nadtr'in yazısına gelince, o, Şöyle: "Ne yazık ki soyadı Özbiz değil. Azerbaycan ('umhuriyeti'nin bir hariçok kısa: "Eğer alkış karın doyursaydı, Bu ulmalıydı. Çünkiı Hazım tastatası. İkinci sayfada bir şiir, bir hasret şimide fesadına uğrayacak ilk sanatkâr mam, öz bizdir. (...) Hazım milli özüiri. Bu şjirden bir dörtlük: "Ayrı düşHazım olurdıı..." ne olduğu gibi yüksek sanatına da yamüşüm bunca, / Hiç gülmedim ben bandan hiçbir şey katmamıştır. GülüBöyle başlıyor ve bitiriyor. Ama budoyunca, / Aras nehrinin boyunca, / şümüz nasıl bizimse, gözyaşlarımız nana karşılık, sanatçının bir karikatürüSelâm söyleyin, söyleyin..." Üçüncü sıl bizimse, güldürüşü veya ağlatışı binü yapmış Cemal Nadir. sayfada, Azerbaycan Kültür Derneği zimdir, malımızdır, kendimizdir. BuMuhsin Ertuğrul'un yazısı daha Yönetim Kurulu imzasını taşıyan, nun için ona şuracıkta Özbiz baş adını uzun. Ama biz burada, onun yalnızca, "Yayına Başlarken" adlı yazının sonu verdim." "Bir gün Türk sahnesinin tarihi yazışöyle bitiyor: "Kusurlarımıza göz yulırsa yirmi be$ yıl bütün Türkiye'yi knVasfi Rıza Zobu'nun yazısı daha bir mun ve gazetemizin tahakkuku uğruntıltarak güldüren bu adamın ismi ilk hüzimlü: "Ellinci senei devriyende de da bi/e vardım ellerinizi uzatınız. Aziz satırlarda yer almalıdır" tümcesini akaynı teşrifatı tekrar etmeye günlümde C U M H U R I V E T K İ T A P S A Y I 174 ( Fotoğraf Ara Culer t f üye ve ok uy ucularımız." Dergide, Mehmet Emin Resul/.ade, "Azerbaycan Cumhuriyeti hakkında umumi malumat" veriyor: Yüzölçümü, nüfusu, ürettiği petrol miktan vb. Yazı, bugün için daha da anlamlı olan, insanı buruk buruk düşündüren ^u tümceyle sona eriyor: '"Velikorıısya dâhilinde cereyan eden dahilı harpten muzaffer çıkan Bcılşjevikler, Yakın Doğu'daki karışık durumdan ve harb so nu Avrupası'ndaki zaahan istilade ederek, kızılordunun üstün kııvvetleriyle taarruza geçiyor ve 27 Nisan 1920'de Azerbaycan'ı işgal ederek kanlı icaatleriyleCumhuriyet'i Sovvetleştiriyorlar." Son olarak da ş,u: Eğer, "A/erbaycan" dergisini, 50 yıl sonra bulup okumasaydım, oralarda, Türkler'in Ergenekon'dan çıkışını, "bu s,anlı kurtıılu^ giinünü anmak üzere her yıl 22 martı bayram olarak muazzam şenliklerle" kutladıklarınıbilemeyecektim. • S A V F A 7