03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Büyümez o çocuk. Bugün de, yarın da yeryüzünü ilk kez görüyormuş gibi gözleri kamaşmakta, gözleri biiyiimektedir. Sorarken saydıklarınız az bile, gördüğüm bütün çocuklar da bircr Dağlarca'dır! Bir örnek ekleyebilir miyim: Annesinin elinden tutarak giden üç dört yaşlarında hir çocuk görnıüştünı.Oyle'görmüştüm'ki,gülümsedi yavrucuk bana. O da beni 'görmüştü'. Annesi kıskanmasın mı bizi! Sertçe çekti çocuğun kolunu. Bugün bile ağrısı omzumdadır. Bu olayı birkaç kez anlatmıştım." Kaç arkadaşınız var öyleyse? "Gündüz sokaklarca, gece yıldızlarca..." Şiirlcrinizde nedcn bu kadar kuş uçuşuyor? "Ben, II. Diinya Savaşı'nın bütün yıllarını Trakya'da bir alayın bölük komutanlığındageçirdim.Birçok nedcnlerle yirmi iki çocuğun köy mezarlıklarına göçtüğünü izledim. 1951de askerlik görevimi bitirince ordudan ayrıldım. Otuz altı yaşında evlendim. Oğulların babalarına acı çektirdiği nice olaylara tanık oldum; korktum çocuk yapmaktan. Oysa çocukseverliğim, şiirseverliğime eşitü. Belki, diyorum, kendi kendime kaldığım günler bu sayı.sız çocuk şiirleri, o sayısız çocuklardır. Yazdıklarımda uçuşan kuşlar, onlara duyduğum özlemdir. Yeri geldi, söylemeliyim: Giselle Kraft adında bir dostum var. Türkolog. Yazdıklarıın üzerine doktora yaptı. Tezin adı: "Dağlarca'da Hayvan Sembolii". İncelemesi, şiirlerimdeki hayvanların sapramnlarıyla dolu. Yedi yüzü aşkınhayvan arasında kuşlar da büyük bir kitle oluştııruyor. Riitün şiirlerimde bu kuşlar, bu hayvanlar ayrı ayrı birer çocuk sayılabilirler. Kuşun çocuk şiirlerinde daha bir anlam kazanması, onların bütün hayvanlardaki bir damlacık çocukluğunu göslermektedir." Çocukların şiirlerinize ilgisi, tepkisi nedir? "Benim çocııklara olan ilgimden çok! Derler ya, gönüller karşılıklı olıır; inanınız, yaşadıklarımın en büyük karC U M H U R İ Y E T K İ T A P SA YI1 9 4 şılığı onların gösterdiği bu ilgidir. Hır anne anlatmışti: "Balina ile Mandalina"adlıyapıtımı,yayımlandığıgünlerde almi!j. Okumıış çocuğuna, bir daha, bir daha okumasını istcmiş çocuk. Bir daha bir daha okumu^. Uyurken de sıcacık yatağına almış çocuk "Balina ile Mandalina"yı. Ben de çocuklara rıe zanıan okusam, görüyorum; ellerinin gözlerinin, yüzlerinin bile yaşadığını." "Çocııklarda" dizisinin son kitabı olan "Arkaüstü"nün özelliği ncdir? Ncden sayfalar yanlamasına dizilmiş, hcr fonna başka renkle basılmış? "Bir gun dü^uııdüm ki, bu yeryüzü düzeni bendeki çocuklara dar gclınekte. Demek, bütün çocuklara dar gelmekte. Arkadaşlarımı özledikleri boyutlara ulaştırmak istedim. Gün ağardığı saatlerde, arkaüstü yatarken düşünüyordum bunları. Yapıtımı kurmaya başladım. Yapısını bütün ayrıntılarıyla saptayınca güneş odayı doldurmuştu. O gün, o hafta, o aylar kitabı yazdım.Tasarlamamda.yaradılışın, yerçekiminin yok olduğu bundan kurtulan çocukların sağa sola dönmeleriyle bir cylem kazandıkları ve yerin çekiminden kurtulunca mavilikte dolaşmaları inandırdı beni düşüncelerime. Bu düşünce binlerce yılllık çocukların ortak düşünceleri neden olmasuı? Ben onların imgelem göstergesi değil miyim? Ne yazsam, onlara yalan söylemeıniş değil miyim? Bu yapıt geleceğin yıllarını, ötcki geleceğin yıllarına ulaştıracakıır." (Konuşmanın burasında masaya Dağlarca'nın bir arkadaşı geldi. Genç bir arkadaşı, bir lise öğrencisi. Söyleşiınize, Dağlarca'ya bir soru sorarak o da katıldı.) Sizin çocuk şürlcriniz, belki de şu özelliği ile okuyucuya yakın diişmekte: Sözük dağarcığınızda geçcn kinıi sözcükler başka başka yaşama oluyorlar; neden? "Söylediğiniz şiiriminyapı özelliğidir. Kanımca, sözcükler bulundukları yerlere doğaca, yaradılıştan beri yerleştirilmelidir ki, o yerlcrin anlamı olabilbinler. ü yerler de, onlara özel olabilsinler. Böylece, nerde geçerse oranın doğası içine giren sözcük, başka yerdeki doğası içindeolamaz. Bu olaya dilin yapısal gerçeği denebilir." Çocuk şiirlerine bu düşkiinlüğünüzü biraz daha açıklar mışınız ? "Sizlerin bir bakış dalgııılığı var. Çocukları ayrı bir ulus sayıyorsunuz. Bence çocuğun yaşı yoktur. Sıfır yaştan en uzun yaşamış insana dek, yılların, haltalarm, güıılerin, belki de saaılerin ayrı ayrı çocukluğu vardır. Bir tek kişide bile insanın neresi bir sıcaklığa açıksa orası çocukluğudur. Bütün yapıtlarım o sıcaklık içindir. Dilerim ijiirlerimi okuyanların heps>i o sıcaklıklarında yaşarlar beni." Dağlarca'yla konuşmamız iki gün t>ürdü. Söyleşinin ilk giinünü yukarıda okuduğunuz bölümleı oluşturdu. İlk güniın sonunda Rıhlıııı Kahvehane si'nde, Dağlarca'dan ayrılırken masada bir çanta unutmuştuk. Dağlarca'nın seslenmesiyle, çantayı almak için döndüğümüzde, Dağlarca çanta nın açık olduğunu söyledi vc ekledi: "Size bu gece bir şiir yazacağım: Ağzı Açık Çanta. Yarın buluşmaya gelirkengetireceğim." Ertesi gün şıiri cebınden çıkardı; eski yazıyla, bir banka dekontunun arkasına yazdığı bu şiiri kendisi okudu, biz Latinharflerinegeçirdik. Bu şiir (Dağlarca'nın izniyle), yıllardan beri ilk kez bir dergide yayımlanan Dağlarca şiiridir: Ağzı Açık Çanta I lepsinin ağzı kapalı Kitaplarım suskun söylemezler ki onlar Ükunurlar ancak Hepsini birden taşırken nederpeki Neder onlara Ağzı açık çanlanı ( Bu söyleft S V Ekım 1993 gunlerinde Kadıköy, Kıhtım Kahvchancai'ndc gerçekU'}tırtlwi}/ir. Dağlarca nın yamtlarındıin kendisinin izni olmaksızın alıntt yapüamaz.) SAYFA 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle