05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Füruzan, 6. basımı yapılan "Gül Mevsimidir" adlı kitabını anlattı İlkgençlik aşkının öykösü Gül Mevsimidir / Füruzan % Singapur büyükelçlmizden nın erkili temsilcilerinden olan baş kişi Mesaadet Hanımefendi yüreğini ve bedenini yeniden duyumsayabilmek için 70 yaşjarının bitiminde belleğinin ani dirilmesiyle ancak gerçekleştirebilir. Hayatın gediklerinden an bir haya sızar varsıllığın boğduğu odasına. İnsanın kendisini var etmesinin en önemli boyutu olan ötekini sevmek edimini başarabildiği dk gençlik ydları ancak böyle döner. Bu dönüşle, hayattan kaçmadan yaşayabdmenin gerçek bir varolnıa biçimi olduğuna tanık oluruz. Küçük burjuva ideolojisinin insanoğluna ödettiği en amansız baç ömrün boşluklarla doldurulduğu bir zaman parçasına dönüşüvermesidir. İzmir'e giren Kuvayı Milliye süvarilcrinin atlarının nal seslerinde yaşanan ilkgençlik aşkının zamana direnen bu öyküsündeki sağlamlık ve diriliği kalıcı kılmak büyük ustalık. Sanat sanırım burada başlıyor. Bunu nasıl yakalıyorsunıız? Kuvayı Milliyenin İzmir'e girişiyle sanatçdarın çoğu dgdenmişlerdir. Bu hem Kurtulus Savaşı'nı utkulayan son noktadır hem de yeni bir Cumhuriyetin adımlarının geri dönüşsüzlüğünün kanıtıdır. Tarihle umursamaz bireyin ilişkisinın bu sahnede görülmesi benim açımdan çekiciydi. Kurguladığım kişileri bu ydların içine yerleştirdim. Başkişinin bir kadın olması ise çoğunlukla yazdddarımda yeğlediğimdir. Kadınların dıırumu ister varsd, ister yoksul kesimden olsun bir ülkede o toplumun hangi durumda olduğunun en iyi açıklayıcısıdır. Mesaadet Hanımefendi değişik iki zaman ve mekan arasında parçalanışının verdiği acı yalnızlığını dkgençlik ydlarının güçlü özüyle dolu sevdasını anarak teselli olmalda yetinir. Kurtulus Savaşı bitiminin getirdiği sonuçlar ortaya çd<an toplumsal kesimler modernleşmeye davranan bir ülkenin şert çelişkilerini içinde barındırdığı için İzmir bu öyküye güçlü bir fon oluşturuyor. Ayrıca sıklıkla açddadığım gibi içinde otel dışında yaşamadığım İzmir beni hep etkdemiştir. Son gürderde bu özel etkilenmeye Güneydoğu Anadolu Bölgesi de katddı. Türkiye'nin batısı ve doğusu iki uç olarak duyuları çok güçlü bölgeler ve beni hep etkiliyor. Duyular sözcüğünü bderek seçtim. Oralar benim algdadığımca sanki canlı bir beden gibiler. Modernlik adına atdan adımların neleri nasd değiştirdiği ya da değiştiremediği noktalarda vardan sonuçları bu iki bölgede daha güçlü algdıyorum. I i Can Yayınları / Öykü Mayıs, yani bir gül mcvsiminde yeni basımı yapılan Füruzan'ın kirabını ikinci kez okııdum. Bu dipdiri ve sağlam öykü beni bir kez daha sarstı. Ülkü Tamer'in 1974 yılında yaptığı dcğerlcndirmeye katılmamak elde değil. Füruzan gerçekten çağdag birklasik. Şu an kafamda Dostoyevski çağrışımlan dolanıyor. Dimitri Karamozov'un sesisankikulaklarımda. "Her şeye bütün acılara karşı koyabileceğime hatta bir nefeste 'benim' diyebilmek için bile bunu yapabileceğime, ben de bu kadar güç olduğuna inanıyorum. Binferce işkence içindc Bcnim! Acılar içinde kıvranıyorum ama benim! Hapiste oturuyorum ama yaşıyorum, güncşi görüyorum ya da eğer güncsji göremiyorsam, onun varolduğunu biliyorum. Ve Güneşin varolduğunu bilmek bu hayatın biitünüdür." Evet, "Gül Mevsimidir"in Mesaadet Hanımeiendisi güneşi İzmir'de 16 yaşındaRüştüŞahin'legördü.Onusavaşta yitirişiyle yaşamının tüm ışıkları söndü. Yaşamının bütünü Rüştü Şahin'le l'fıı ıı/aıı NUR BULUM yaşadıklarıydı. Sonra yalnızca yaşam rolünü sürdürdü. Kirapta çarpıcı öyle anlatımlarvarki.buzenginlikinsanıda zenginleştiriyor. "Yıllarca sonra gebc kalmak, hcm de hiç tad alınmayan biradaından. Döl yatağının, bu duygusuzca yaklaşımlarının birinde açılıp tobumu yutacağına inanması gelmiyor kişinin" (S. 54). "Gül Mevsimidir" geçmişin yüklü bir sandığı. Sanki unutulmuş veya hiç kullanılmamış en ince algdayışlarla insan yeniden yapdanıyor. "Gül Mevsimidir" unutulan gül kokularını yeniden getiriyor insana. Yaşadığımız plastik çağda galiba güller bilesilikonlu!Siznedersiniz? Neyin sahici olduğunu anlamak için çevremize baktığımızda dış müdahaleler salt yapay eklentilerde görülmüyor. Bence insan bilincinin tek bir boyuta indirgenmesinde daha belirgin olarak çıkıyor ortaya. Çarpıklaşan (astigmat) bakış açılarının başı çektiği 21. yy. bitiminde sanatlara çok iş düşüyor. Çevremizdeki hiçbir şey kesin aydınlık çizgilcrle birbirinden ayrdamıyor. Demokrasi adına yapılan söylemlerde ülkemize özgü özgürleşmenin hâlâ taşıdığı yasaklan bile çoğunlukla görmekte güçlük çekiyoıum. Bugünlerde alıştırıldığımız yargıların rahatlığından kurtuİup, şeyleri ait olduğu yere taşıyabilmek giderek güçleşiyor. Gül Mevsimidir adlı ıızun öykümde yabancdaşma Love is A Cup of Chicken Soup (Sevi Bir TasTavukçorbası) Çinceye Çevirenler: Uni Press, 1992 İlk kez 1984 ydında Londra'da İngilizce ve Türkçe olarak basdan "Sevi Bir Tas Tavuk Gorbası" (Lxwe is a coup of chicken soup) adlı şiir kitabı Çinceye çevrildi. Türkiye'nin Singapur Büyiikelçisi Yüksel Söylemez'in kaleme aldığı şiirler, Singapur Üniversitesi Çin Ddleri ve İngdizce Bölümü'nce Çinceye çevrildi. "Sevi Bir Tas Tavuk çorbası" kitabının ilk basımı Talat Ilalman'ın önsözü ve Prof. Geoffrey Levvis'in sunuşuyla yayımlanmıştı. Mandarin Çincesiyle yapdan yeni basımın önsözünü ise Singapur'un tanınmış romancdarında,p Catherine Lim yazdı. 8 Haziran'da Mandarin Oteli'nde yapılan kokteylle tanıtımı yapdan "Sevi Bir Tas Tavuk Çorbası" Singapur sanat ve edebiyat çevrelerince beğeniyle karşdandı. Füruzan. "Kuvavı Mlllive'nln Izmlr'e glrisivle sanatcıların çogu ilgilenmlslerdlr Bu, hem Kurtulus Savası nı utkulayan son noktadır hem de yenı bir Cumhunyetln adımlarının gerl dönussuzluğunun kanıtıdır Ben kltabımda kurguladığım kısıierı bu yılların Içıne yerfeştırdım" S A Y F A 4 Ülkü Tamer'in benim için yaptığı değerlendirme seçkin bir yazardan geldiği için ayrıca gönüllendiricidir. Onun "Allaben öyküleri"nden tanıdığım sinemacı Nakıp Aliyi bana nasd sevdirdiğine bir bakm. Mayıs'da Birecik'teydim. Oralı dostlarla bir Gaziantep gezisi yaparken koşup gittim. Nakıp sinemasını buldum. Uzun uzun baktım. Heyecanlandım. İşte sanat böyle büyük bir şey. Sizi yaşamadığınız bir zamanın içine çeker, onu tanıtır ve onunla düşündürür. Gül Mevsimidir ve Haraç adlı öykülerinizde iki ayrı uçtaki kadının dramını işliyorsunuz; Mesaadet Hanımefendi ve Servet Hanım. Bu iki öyküyü birliktedüşünebilirmiyiz? 1 îaraç ve Gül Mevsimidir adlı öykülerinıdeki iki kadın biri varsıllığın donattığı öbürü yoksulluğun kuşattığı iki kişiliktir. Onlar, eşzamanların tanddaCUMHURlYETKİTAPS^y/123
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle