02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tünelin ucunda maden cavusu Tünel Çıkmazı/ Öykü/ Mahmut Alptekin Milliyet Yayınlan.îst. 1990/157s. MUZAFFERUYGUNER Malınıııt Alptekin'in Tünel Çıkmazı'nda toplanan oykülerindc toplumsal bir çıkmazı, toplumsal bir düzcnsız ve (jcğişık yaşanıı bulııyoruz. "Tüncl" adlı öyküsünün sonunda, şunları ya/mıştır bu tünellerin bitmesi için ya cla bitehileceği için: "Bitınez gayrı bu tüneller, derız. Ge nc cic biter. F.l ele verilsin yeter ki. Namussuz madeıı çavuşu gjbilere rırsat vcnlmcsirı. Hep de onıın gibiler ort.ılıkta. İşçiler kopnıasin birbirinden. Ancak böylc olur. Değil ıni ya? 1 loş aklım ermez bu işlere amıııa, işte. Dar geçıtler, tünellcr; bir gün gelir, biter" (s 56). Oyküleri okuduktan sonra ya da nkıırken görüyoruz ki, insanlaı değısik ortamlarda, değişik yaşanlılaı ın içindedir Onların hemcn hcpsı de bu ortamlarda sinıılı bir kıırallar zinciri ilc bağlı gibidir. Kimi görevi nedenıyle, kımi du yumsallığından, kimi geçimini sağiamak yönündeıı bu kurallara bağlı yaşamaktadıı. Sözgelimi, "Tüncl Çıkma/ı"nda, kernlı kcııdıni bir kurala bağlayan kişi vardır karşi mızda; İstanbul 'daki Tünel'e binip inmek, inip binmcklc bağınılı kılmı^tır kcndıni. Bu clbctıc bir dı$ görü nu^tür. Bu insanın yaşamında, ya^amının bclirsi/. gibi görünen (,cvrcmındc koca bir Utanbııl yatmaktadır. "Yangın Scyrcdcn Kalabalık" adlı öyküde de İstanbul vc Istan bul insanları var, ama ön planda Lcyla'ya tutkuıı bir kişi karşımı/dadır. Leyla ilc Mecnun öyküsündeki gibi, buradaki Lcyla'ya tutkuiı bir kişi. Gürüp de tutulduğu vc sonra yitirdiği Lcylayı hcr ycrde aramaktadır; i<;ki bardaklarında, "sincma alışlerindc, Boğaz'dan gclip geçcn vapurlarda, tren pcnccrdcrındc gorür gibi" olur onıı. Kulağına bir scs "Lcyla diyc bıri yok" diyc scslcnsc dc u, "Var diy<ır, "CÜİnün bırindc Lcyla yı uıutlaka bulacağım." Leyla, o ünlü oyküdc bir simge idi, burada da bir simgc işte; bir gün mutlaka crisilccck bir mutluluğun, bir huzurun simgcsi dcğil mi? Alptekin in öykiileri ıızun bir zaman dilimindc yazJmıj; 19'59 yılında yazılmıj olarıla, 1985 yılına kadar uzayan bir döncmin urünleri bu öyküler Bu yüzden, yatüı okuına yıllarının, Doğu Anadolu'nun kü<,uk bir kentinde geçen görevlilik günlerinin i/lcriıü, hatta diyebilıriz ki anlatımlarını buluyoruz öykülerde. Bu izlerin anlatımı yapılırken birı;ok kişi ve olay da karşınuza çuıyor. "Noterin Kızı", "Yitikler", "Yatılı", "Beşparmak Uağı" anılabilir burada. Öbiir öykülerindcn bazüarı İstanbul daki olaylar ve ınsanlarla, olgularla ilişkilidir ()ykülcr arasında ışçj sorunlarına donuk öyküler de var. Bunlar arasında "Camın Kırık Ycri", "Cirev Günlüğü", "Tüncl", "Cirev Ciözcüsü" vt bir bakıına "Berber Artin" sayılahılır. Köydeki, kırsal alandaki ağa ne ısc büyük kcntlcrdcki tabrikaların patronları da bir bakıma odur. "Caının Kırık Ycrindc'ki iş(,i, "Yaşama mı derim ben bu lstanbul'un yaşamasına? Ama orda da ağa zehirliyordu yaşamayı. Dağhavasınıntadı mıkalmıştıki? İkidönümlük toprağımla gözü doydu mıir>" (s. 29) dcmcktcdir. Andığınıız öbiir öykülerde de işçjnin surunlarına değinilmiştir. Bu öykülcrdcki durumların, yazıldıkları yıllardakilerlc bugün de nasıl bir benzcrlik, hatta "ayniyet" içinde olduğu görülmcktedir. Alptekin'in öykülerinde, yaşamlarını sürdürmek için değişik işler yapan insanlar görülür. "Berber Anin"dcki bcrbcr, "Kilisli"deki kaçak eşya satıcısı, "Kıyı"daki pansiyoncu vc daha başkaları. Alptekin bu kişüeri, fiziksel yönlcri kadar işscl yönleri ile de anlatır bizc vc biz o kişilcri iyice tanıınış oluruz. Küçük kentlerdcki görevliler de belirli ölçülerde ve çevreyle, çevre görüntüleri ile tanışır bizimle ya da biz onlarla tanışırız. Gerek kişilerin ve gerekse çevrenin betimlenmcsinde ülçülü bir davranış içindedir Alptekin. öykülerin kurgulamasında ve anlatımında değişik ve lantastik bir anlayıştan uzaktır. Anlauma ağırlık verilmiştir. Belirli bir ölçiiyü aşmayan bir şiirsellik, zaman zaman değişik bir anlatım bi(,imi görülnıektedir öykülerinde. Bazı öykülerinde ise, anlatımın arkasında bulutsu görüntülcr, simgesel izlerdeçıkıyorkarşımıza. Alptekin, "Tünel Çıkmazı" adlı öyküsüyle 1990 ümer Seyfettin Ğ)ykü Ödülü'nü kazannnştır. O Alptckin "Yünel Çıkmazı' nda toplumsal bir yaraya parmak basıyor Akgun Akova'nın şiirlerı: Sansürttürme Şaır Abüü Keyfimizden şiir yazmıyoruz Sansüttiirme Şair Abüü / Akgiin Akova Cem Yayınevi/ 112 s. Vedat Günyol, Akgün Akova'nın ilk şiir kitabıiçin;"...Metin Hloğlubı^kınlığından, Can Yikel dobralığından özsu alarak... / .. .Edip Cansever incclıkJi, Cenıal Süreya içeriklidi/eleriyieşiirimizecanhlıkaşısı yapmakta " diyor. Aslındabusaptamaya Orhan Vcli'yi, dahası Sait laik'in öykülerini bile katabiliriz. Çünkü Akgün Akova'nın Türk şiir geleneğinden kendinc düşen payı aşırıp, içinde fokur tokur kaynatıp, "kanattan yeni kopmuştüy anlamı "nıkatarak oluşturduğu şiirine, olsaolsaboyunbağı takınış, bayramllk giysileriylcbüyüklerininknrşiMndaavakavaküstüncatmavan, ütülüşiirlergiremez. Ama bugüne değin şiirc girmemiş, girmişsedeelikolu bağlanan görüntüler; Akova'nın şiirine : hcmdepaldırküldür j düşüyor... Yaramaz bir(,\>cuğusokuyor şiire; okuldan kaçıp, sokaklarda Kınzırca cöplükkanştıranbir de güzellik buldu mu pcşini bırakmayan. "Gümbür gümbür biryeşil"evaran... AkgünAkova "ÖzeÜikJcçocukturşair,kocamangözleriolan birçocuktur. Ve söztüklerdir oyuncakları. Onların bir kısmını bul ur ya da üretir" diyerek şiire baktığıyeribelirleyip.'derkenbüyüdümanladım herşeyi/şair oldumkaf ama saksıdüşüp/şiirimleödcdinıışıklara borcumu"dizelerinegelir.Vcbuborç,borçluolduklarınındılıvlc niye düşmesin şiire?.. İşte Akgün Akova, "Sansürttürme Şair Abüüü" kitabında bıınıı yapıyor: "Kur'tulmuş don gibi kokar günlerim", "kiınseletc sansürttürme şair abüü", "ricaetsem/intiharımaortak olur musunuz saygıdeğer abicim", "düştü lan senin hurda depnlu baban / bi kesme şeker tadı için / anunın çay bardağına" ( )ylc dimişairabü?" Sansürttürme Şair Abüü'odaları.surdipleri, köprüaltlartöksüzdeğilartlk. Henıde bıçkın bir ses koruyor kcndilerini: "sonrabirdüşünsenize/size hiç şiirveren oldumu soyunasınız diye/bcnim gibi delifişek söz edenoldu mu/üstelık." Kitaptakidörtbölümegelincc: "KaçıkOturum";yamalıçotuklarresmî geçidi... Boğaz derdinden anlamaz Marmara, şiirsız insanlar, oto teyp hırsızının umudu, genclevden taşan kırlan gırç gırç sesleri, güneş kokulu uçunmacılar. "Rsmeroloji"; yataktan yeni çıkmış, yapış yapış bir sevda... Apak sevda.saçlarısevişirkenNU, birnumaradargelenyeryüzüne. Kadınım kısadalga cızırtım. "YallahBaşkaKapıya"; yaşamın ta kendisi... Okul kapılarından gurbete, taksi şoforünden Galilco'ya değin. . "İçimdc Bir Sıkıntı"; doğanın gözü üzerinde bir morluk, kocaman... Şair Akgün Akova "çılgınçıplak" sesiyle giriyor şiirimize.. l U ÜMF Ç«tİM] Mahmut Alptekin kıtabındakı öykulerı uzun bir zaman diliminde kaleme almıs Öyle kı, kitapta 1959 yılında yazılan öyku de var.1985te yazılan da S A Y F A 6 CUMHURİYET KİTAP SAYI 57
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle