02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Dil olgusuyla ilgilenen herkese seslenen bir yapıt: AnlamÇeviriKarşılaştırma Bir dil inceleme yöntemi ŞEYDAOZİL AnlamÇeviriKarşılaştırma / Fatma Erkman Akerson / ABC Kitabevi / 150 s. 20.000 TL. Klimizdeki kitap ülkemizde endrr rastlanan bir titizlikle hazırlanmış. I loş bir renk ııyuınu içinde, kalın kartondan bir cılt. Okumavı kolaylaştıran özenli bir sunuş duzeni ve p'irehildiğınıiz kadarıyla yanlışsız bir ya/ını. İncelemenin ders kitabı olarak kullanılması amaçlandığıiıdan bu özenli sunuş daha büyük bir öııem ka/anıyur. Ç.ünkü öğrencilerimi/e neyi gösterdiği bclli olmayan rcsımlcrle ve ya/ını yanlı^laı lyla dolıı, ikinci hamur kâğıda basılmış ozensiz kttaplar sıınmaktayız, genellıkle. Fdebiyat vc eğitim takülteleri, Almanca ve Ingilizce bölümlerinde ders kitabı olarak kııllanılması öngörülen t^al ı^. manın amacıııı ya/ar, önsözdc şoyle dile getiriyor: "Bir anıacı 'karşılaştırınalı dilbilgisi' dersi için bir progranı laslağı sunnıak, bir ikinci amacı da çcviriylc, yanı ötcki dil T A P T A N B İ R B 0 L 0M .. tnsanlar konuştııkları, arılattıklan zaman, yaşanan şeyın bir kopvasını çıkarmaktadırlaı. Bu kopya aslında vaşamın kendisi dcğiklir; yalııı/ca bira/ silik bir benzeridir. Asılla kopya atasıııdaki bu lark, aslokına belli bir ıı/.aklıktan bakabilmenin ılk koşuludur. Insanlar konuştukları andan ıtibarcn, bu asılkopya ikiliğini yaşanıışlar; yani yaşamı kopyanııı nesııesi durumuna getırme ışleminı, yani yaşama bir daha, bir daha u/aktaıı hakubılıne işlenıini başarmışlardır. Dılııı bir başka özelliğı de, soyurlama, genelleme, kavramlaştırnuı sıırecınin odaklaştığı alan olmasıdır. Orneğin adlar doğmdan doğruya nesnelerin değil, kavramlaım gostcıgeleıidıı. Bir adın (ya da sıtatın.fiilin) oluşması, benzer ncMUler (durumlar, eylemleı) arasındaki ortak özellikleıin, bu o/dlikleri ta^ıyan u*k tck ncsndcrdcn bağımsız olarak, saptanmasi, gcrı^ck ncsncdcn soyutlanınasıyla gcnjcklcsjir. ()rnLğin AGAÇ kavıann birbirinc aslında pek de benzemeyen butün ağa^ların ortak özdliklerinin hir toplaınıdır. AGAÇ k.ıvıamıua ula^ıbilıııck için, deği^ik ağadarın ortak ozcllıklcrinın sczilnnsi vr bu orlak paydanın, tck tck ağadarın ortalama goslcrgcsi olarak geçerli sayılması gerekir Bu da, hiı soyutl.ıma, gcndlc^timıc, sınıtlama işlemidir. Yani insanlar, hcr ncsncyc ayıı bir ad takacakları yerde, benzer ncsncleıc ortak bir ad vakıştırmışlar, dolayısıyla nesneleri sınıflamayı ve kavraııılasftırtnayı ba$armışlardır. 1 lıc. bir sözciik, aslında tck ve belli bir nesnenin (ya da nitdigin. durumun, cvlemın) adı değildir. Aynı türc, kunıcye gırcbılccck tiinı ^cylcrin oıiakla^a adıdır. Bu gendlcme i^lcmi ıle, gcrc,ek ncsncvlc kopvası (dildcki kaı^ılık) arabiııdaki larkın ılı^ıvuıunuıdur; gerçek ııcsndere bcllı bir soyııtlamayla vc uzaktan bakılabıkligıni göslcrir. Ancak insanlar, dıllerinin bu özelliğini (şeylcrc uzaktan bakabilıııc, kavramlastırıp genelleme, dildekı sözcüklerın seylcrin tam karsılığı olmaması) pratikte kullanmakla birliktc, bilincinc ılalıa geı, vannışlardır. ve bizim dilinıiz sorunuyla ilgilenen herkese yardımcı olabilmek..." Kanımca, kitap, bunun da ötesindc kcndı dilimizyabancı diUer ikileıni ya da dil olgusuyla ilgilenen herkese seslenıyor. Kitapta kullanılan sade ve akıcı dil de incelemeyi herkese açıyor. Şimdi kitabın içeriği ile bilgileri yazarın kendisinden alalıın: Kitabınızın amacı öğrencilere dil incelemelerine ilişkin bir yöntem sunmak, ama yönteme gcçmeden önce kitabın başında dil incelemelerine ilişkin bir tarihçe veriyorsunuz. Buna neden gerek duydunuz? Yöntem bir uyarlama ^alısnıasıdıı İnsanlar ııyarlamaya geçmeden önce neyi, niçin uyarlayacakları üstünc biraz düşünmcli bcnce. Bir şey üstiine düsünebilmek için de o konuda bılgı sahıbi olmak gcrckır. Daha önce yapılanları bihnek, kidtür birikiıni saglamanın da ilk koşuludur. 11er ycni bilgi ister istemez daha önceki birikimın üstüne kurulur. Uyarlama yapmayacak olan okuyucu için de böyle bir girişin hazırlayıcı ve okunıayı kolaylaşlırıcı nitelikte oldu ğıınu sanıyorum. Kilabın ikinci bölünıünde, geniş bir yöntem açıklaması var. Burada sözcüklerin anlamlartyla, dilbilgisini vc kunu^ma urtamını bir arada ele alıyorsunuz, nedcn? Dübilımciler dili üç alanda de alır Sözcüklerin anlamı, dilbilgisi ve konuşmanın ya da meınin yarattığı ortaın. Bu ayrıın, yapay bir ayrımdır. Dil aslında bu üç alanda bir den gerçeklesir. Yani bildirisim üç alanın birbirini etkilenıesi sonucunda ortaya çıkar. Ancak dilbilinıci de çalısma alanını belirleyebilmek için bu alanları ayırmak zorundadır. Bu bölünıde, hem bu alanların ııasıl ve neden aynldık larını hem de ciılın bir bütün olduğunu hıçbir zaman unutınamamız gerektigini vurgulamak istcdim. Buradan yola çıkarak, çeviri yanlışlarının çoğu, yabancı dildeki bir sö/.cüğün kendi dilimizdc tek bir karşılığı olduğunu varsaymaktan kaynaklanır, diyebilir miyiz? Evet. Bütün dillerde, pek çok sözcük çeşitli anlamlara gelebilir. Böyle bir sözcüğü tek başına ele aldığımızda, hangi anlama geldiğini saptamak güçtür. Sözcükler, gerçck dünyada hep bir cümle içinde yer alırlar. tşte cümlenin yarattığı çevıe, o sö/.cüğün anlamlarından birini (o cümle, o metin için geçerli olanı) seçmemizi sağlar. Çeviride ilk adım, çevireceğimiz metindeki anlamları doğru saptamak olmalıdır. İkinci adım ise, öteki dilde doğru karsılığı bııl ınaktır. Çünkü öteki dilde de aşağı yukarı aynı anlama gelen her sözcük her cümlede, heı metinde kullanılamaz. Yani her iki dilde çcvre ilişkilerinin önemi büyüktür. Sözcükler açısından geçerli olan bu çok anlamhlık durumunu dilbilgisi kurallarına da uyguluyorsunuz. Runıı bir örnekle açabilir misiniz? Dilbilgisi takıları da tıpkı sözcükler gibi çok anlanılı dır ya da daha teknik bir deyişle çok işlevlidir. Doğru bir çeviri için bunların da çevre ilışkilerine bakmak geıekır Oıneğin Almancada bir .iilzaman çekimi olan Praesens, Fürkçcde iki değişik biçimle karşılanması gereken böyle çok işlevli bir çekimdir. Bu fiil çekimini, Türkçeye "şimdikı zaman" ya da "geniş zaman la aktarabiliri/ Türkçeye yapılan bir çeviride, Türkçede hangi zamanı kullanacağımıza karar vermek için önce bu çekimin Almancadaki işlevinı (o cümlcdc) tam olarak bclirlemek gerekir, Kaldı ki Praesens'in burada sayamayacağınıız başka işlevleri de vardır. Hepsıni göz önüne almak gerekir. Kitapta, şıınun karsılığı budur, yulunda kesinlemeler yapmıyorsunuz, neden? Kitapta, şu takının şu işlevleri vardır ya da şu sözcüğün şu anlamları vardır,.yolunda genellemder yapmaktan özellikle kaçındım. Amacım, bir sözcüğün ya da takının anlamları, işlevleri nasıl bulunur, bunun yolunu göstermekti. Yaptığınız açıklamalar için tcşekkür ederiz. Son olarak okuıiar için ben de önemli bir konuya değinmek istiyorum: Kitap bir inceleme yöntemi verivor Bu da ülkeınizdeki ders kitaplarında sık rastlanan bir tuıunı değil. Ders kitapları yaz^rları genellikle, kesin sonuçlar ve rirler. Kanımca, öğrencilerimize ezberleyeceklcrı bir vığın bilgi vermektense, inceleme yöntemleri sunmak daha ya rarlı. öğrenci, zaten yöntemi uygularken, bellı bılgılcr ılc edinmesi gerektigini görecek ve onlara kendisi ulaşmaya çalışacaktır. Bu da öğrencilerin araştırıcı ve üretici yönlerinin gelişmesini sağlayacak bir yaklaşınıdır. D Fatma Erkman Akerson yapıtında "karsılastırmalı dilbilgisi' lcın bir program taslağı sunuyor.(Fotograf. Erdoğan Köseoğlu) CUMHURİYET K İ T A P SAYI 57 S A Y F A 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle