02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nâzım 'ın, adına şiir yazdığı Çinli ozan kimdi? Nâzım Hikmet'in "Jokond ile Siyau" adlı şiirleri ilk kez 1929 yılında basıldı. Nâzım bu şiirlerini "ŞangHay'da kafası kesilen arkadaşım Siyau'nun hatırasına" diyerek sunuyordu. Belli ki Nâzım Siyau'nun öldürüldüğünü sanıyordu. Oysa Siyau 1983 yılına kadar yaşamıştı. Arkadaşımız Turhan Kayaoğlu, Stockholm'de Siyau'nun eşi Eva'yı buldu ve onunla konuştu. Sunuyoruz. İsmiii Siyâu' B daha ilerleyince Eva Siao'nun kocasının Nâzım'ın "Siyau"su olduğunu öğrenmişti Lütfi Özkök. Televizyondaki "Çinli" I'.va ile gazetelerde kitabı tanıtılan Eva Siao'nun Siyau'nun karısı oldugunu kim düjünebilirdi 1 ki Birincisi, bizler Siyau'nun adını hep Nâ/.ım'ın yazdığı biçimde bellcmiştik. tkincisi, Nâ /.ını "Jokond ile Siyau"da şöyle diyordu: "Şanghay'da kafası kesilen arkadaşım Siyau'nun hatırasına." NâTURHAN K Y O L A A Ğ U STOCKHOLM zım, Siao'nun öldürüldüğünü sanarak ırkaç yıl ontc İsveç televizyonunda Çin'de ya1929'da yazmıştı bu şiışayan yaşlı hir kadınla yapılan bır söylcşi prograri. Gcrçi bu iki ünlü jairin mı gostcrıldı. Programa sonuna doğru, üstiınkö19?8'de Taşkent'teki tıi hir ^ekilde bakmış ve bu kadının kırk yıldır kongrede kariila^tıklarıtu Çın'de yaşamaktan oıuru dili bira/. bu/ulmuş egzantrik okuıııııştıım, ama bcnim hir İsveçli olduğuı n düşünüp omuz sılkmiştım. aklıma kazılan şiirdeki Iste Nazım1 ın sıırlndekl Sı yau Asıl adı Eml Siao olan bu Clnll ozan foto<3rdfta esı Eva ile göruluyor "Geçen kasım ayında İsveç gazetelerinin kültür saylalabüyüleyici fantezı gücünün de etkisiyle Siao'nun daha mutlııluk ve hem de tanımsız bir burukluk duydum. Sanı rında yeni çıkan bir kitap tanıtılıyordu. Kıtabın adı "Çin1929'da ölmüs olduğuydu Üçüncüsü, Siao'nun karırım bu burukluk, daha önce Lütfi Özkok'ten edindiğım Düşüm ve Gerçekliğim", yazarı iseEva Siao idi Başlıklasının adının da Çince olması gercktiğini varsayan birisine, bir bilgiden kaynaklanıyordu: Eva ve kocası Emi Siao, rıııa şıiyle biı gö/attığım bu eleştiri yazılarını da iişendığım Eva sözcüğü ne söylerdi ki? Çin'deki kültür devrimi yıllarında "Sovyet ajanı" olarak için okumamıştım. Birkaç gün sonra Eva Siao'nun kaldığı evdeydim. Betutuklanmışlar ve yedi yıldan fazla hapiste yatmışlardı. Stockholm'ün en önemli sergl salonu olan Ld)e nimle başbaşa görüşmeyi kabul ettiği için sevinçliydim. Se Emi, diyorum, ne anlaına geliyor, kocanın adı? Valch'da her yıl ıki kez büyük vernisaj düzenlenir. Biri vincimi belirtebilmek için ona bir hediye vermek istiyor Emi'nin gerçek adı Siao San'dır. Siao, 1920'de kıs ortasında şubat ayında, biri de sonhaharda, kasım dum. Sonunda hediyeyi buldum. Evdeki dolaplardan biParis'e, okumaya gitmiş. Orada kendine Emil adını alayında Sergı salonunun bıtışiğindeki, neredeyse bir başrinde Ankara'dan gelme, üzerinde l Iıtit güneşi ve geyikmış. Sanıyorum, Zola'ya duyduğu yakınlıktan olsa geka sergi salonu izlenimi veren, her zaman zate ve lezzetli leri bulunan siyahbeyaz taşbaskı bir örtü vardı. Onu alrek. Ancak 1922 sonlarında Moskova'ya gittiğinde, Rus yemekleri ve sıcak atmosferi ile sanatseverleri kendine çeJ l r n yanıma. dostları adının sonundaki "l"yi atmışlar ve ona "Emi" deken Bla Porten (Mavi Kapı) lokantasının ^ ^ Eva'nın kaldığı eve geldiğimde içeriye meye başlamışlar. sahibi olan Peter, bu vemısaı günlerindc r: c r • C• ürkerek girdim. Çünkü beni daha önceden Nlzıa'ı dyartt dostlarınaoğleyemeğiverir. E v a Siao, Lutfl uyarmışlardı: Eva ile bir s>aatten la/.la koEva'ya daha sonra Nâzım ile olan karşılaşmalarını anPeter'in bu dostlarından biri de ozan O z k ö k e b i r T ü r k nusmamalıydım. Çabukyoruluyordu. Eva, latmasını rica ediyorum. Eva, Nâzım ile bir iki kez karşılaşve totoğrai(,ı Lütfi özkök'tür. Özkök, ş a i r i n d e n s ö z e t m i ş v e getirdiğim pakcti açıp örtüyü görünce çok tığını vc bu nedenle onunla ilgili fazla bir anısı olmadığını kus.m ayındaki vernisajdan bir gun öncc Q n u t a n beğendiğini söyledi. Sonra benimoradabir söylüyor. bana tcleron m u m ' t ı u m "«vunıc ederek Feter ııı davetıne •' r • rlakika ReKiememı ısteyereK ıçerueKi oaaya beklememi isteyerek içerdeki odaya ı.ana ıı.ıuuıı , w oakiKa Sanıyorum 1952 yüıydı. Muskova'da Nâzım'ı hırlikte gitmeyı önerdi. Gökyüzünün t a m m a d l g i n i s o r m u ş t u . g i t t i v e e l i n t ı e küçük bir kumaş parçası Ue evinde ziyaret ettik. Birileri bize hediye olarak Rus biblola"kur^un gibi ağır" ve basık olduğu bir ka Bu şair geri döndü. "Bu da bcnim sana Çin'den rından götürmemizi salık vermişti. tçeriye girdiğimizde sıııı ö^lfsi, o iç açıcı lokantaya gitmek olarmağanım" dedi Üzerinde tipik bir Çinli k bir de ne göreyim; evin her tarafı bu hiblolarla dolu! O zadukça keyıflı olacaktı. ^ ~ ^ ^ kadın motifi bulunan bu küçük kumaş parman öğrendim: Nâzım'ın bu bibloları çok sevdiğini biçası da taşbaskı idi ve alt taraf ında iki tane cep vardı. MutYa>aıu kuçuk rastlantılarla dolu. Bu küçük rastlantılar len Vıerkes, ziyarete gittiğinde ona bunlardan götürüyorfağa asıp, içlerine tahta kaşık ve başka şeyler koymak üzeba/en çok büyük sonuçlar doğuruyor ve yaşamımızda bemuş. re. Karşılıklı armağanlardan sonra sarılıp kucaklaştık. liıleyıci bir rol oynuyor Dostİuklaıımız, asklarımız ve uğEva, işte bu ziyaret sırasında Nâzım'ın fotoğrafını çekEva'nın sevecen bakışlı gözlerınden yaşlar süzülüyordu. la'jilaıımız genellıkle bu küçük rastlantıların birer sonutu miş. "tsveç'te birçok gazetcci ve yazarla, her cinsten bir sürü depil mi? Peki, diyorum, Jokond ile Si ya u, Emi'nin Nâinsanla karşılaştım. Bunlann arasında sıcaklık duyduğum I;.it, I'.va Siao ile bu lokantada tanıştım. Lutfi özzım'ın kendisi hakkında yazdığı bu uzun, fantastik şiirvc karşılannda kendimi tümüyle rahal lıisselliğim yalnızkok'u yakından tanıyan Stockholm'deki Kültür Saraden haberi yok muydu? ca iki kişi oldu: Lütfi ve sen" dedı. Yeniden kucaklaştık. yı'nın seıgilcr şeH olan kadın masamıza geldi ve bizi se Evet, diyor Eva. Emi bunu duymuştu. Çin televizyolamladı. Yanındakı ya^lı kadını bizlerle tanı^tırdı Kva Si Emi de Nâzım'ın olduğünü sanıyordu, diye söze nunda Paris'le ilgili filmlcr gösterildiğinde hemen çoao. Ona, Lütli Ü/kök'ün de kendisi gibi fotografçı olbaşladı Eva. Ama Nâzım'ım ölmediğıni ilk kez, sanıyocuklara dönüyor: "Susun, bakalım bizim Jokond'u gösduğunu soyledi. Kar^ıhkh birkaç tevazu sözcüğünden rum 1951'de ya Prag'da ya da Varşova'da karşılaşterecekler mi?" diyordu. sonra Lütli Ü/kök'ü masalarında bekleyeceklerini söytıklarında öğrendi. O yıllarda Emi de Nâzım da Dünya Ba Bana Siao'dan söz eder misin biraz? ledilcr Yarıııı saat sonra Ö/kök, onların masasına gidip rış Konseyi üyesiydiler. tşte bu toplantılar onları yeniden Bunun üzerine Eva, "ÇinDüşüm ve Gerçekliğim " adlı gerı donmu^ıu hile bir arayagetirdi. kitabından bir tanesini çıkarıp benim adıma ımzalıyor ve t.v.ı Siao, l.iitlı Ozkök c bır Türk şairinden MJZ etmij Seksen yaşına gelmiş olan Eva'yla karşılaştlğımda ilk ekliyor: \ v onu tanıyıp tanıınadığını sormuştu. Bu şair Nâzım \ likaklımda kalan onun derin, fakat parlak ve canlı gözleri ol Kitapta Siao ile ilgili her şevi bulacaksın. İstediğin her met'tı I ICT ıktsınm de ayrı zamanlarda Nâzım Hikmuştu. Tüm karşı koyuşuma rağmen mutfağa giderek batürlü bilgıyi alıp dılediğin gibi kullanabilirsin. nıct'in resmiııı çekıigı çıknıı^tı oıtaya. Konuşma bıraz na çay hazırlayacaktı. Biı ayağı haıilçe yalpalayan bu ufak Eva ile Siao, 19İ4 sonbaharında Sovyctlcr Birliği'nde, tefek insanın arkasından bakarkcn içimde hem buruk bir C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AY I 5 7 S A V h A 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle