08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ruşen Keleş'in 'Kentleşme Politikasıl son yasal düzenlemeleri de kapsıyor Bu kentleşme, kalkınma mı? Kentleşme Politikası / Prof. Dr. Ruşen Keleş / İmge Kitabevi Yayınları / 510 s. / 13.500 TL. / CKK Kod No: 308.049 OKTAYEKtNC) İstanbul susuz. "Yetkililer" sorumluluğu birbirlerinin üzerine atıyor. Yerel yöneticiler merkezdekileri, merkezi yöneticiler yereldekileri, derken tümü birden kendilerinden öncekileri ve sonrakileri "beceriksizlikle" suçluI yorlar. İstanbul'un susuzluğu salt "politikacılara" yarıyor. Koca kent, tarihi kent, on milyonluk kent, "bir sengine yekpare acem mülkü feda" kent bir damla suya "hasret", "kalkınan" ve "kentleşen" Türkiye'yi özetliyor, gösteriyor... Acaba tek başına "kentleşme", çoğu kişinin savunduğu gibi gerçekten "kalkınma" mıdır? Ankara'da, yaklaşan kışın dayanılmaz hava kirliliği, şimdiden bir karabasan gibi "kentlinin" üzerine çökmüş bile. Bu yıl hangi kömür kullanılacak? Kimbilir, kaç akciğer hastası yasama veda edecek? Havası temiz semtlerde kiralar hızla yükseliyor... Kışın Ankara'da su olacak, ama "hava olmayacak". Gecekondularda ise yine politikacılar dolaşacak... İzmir Körfezi ise "bitirildi". Bitirildi, ama kokusu "bitirilemiyor". Körfezi onlarca yıl boyunca yok ederken kazanılan milyarlar, bu güzel denizde yeniden "çipura"lann oynaşabilmesi için yapılacak "temizlik" projelerine "yetmiyor". On katı, yüz katı, belki de bin katı bile yetmeyecek. Çıkarcının "hep kirleterek" kazandığı, yanına kâr kalacak... Bursa, çok değil, yirmi yıl önceki "Yeşil Bursa" değil. "Serbest bölge" olduğundan olacak, gecekondu da "serbest", gökdeıen de.. Konya'daki düzensiz yayılma, Meram Bağları'nı bile toza, dumana boğuyor. Trabzon'da seller, "yeni yerleşme alanlarını" da önene katıp sürüklerken tarihi Sümela Manastırı, dik ya I Ju m Prof Ruşen Keleş, "Kentleşme Politikası"kıtabında, 2000 yılına on kala ülkemiz ıçın yaşamsal önem kazanan tum sorulara yanıt getıriyor maçlardaki "sağlam yapısını" kuran eski ustalara "şükredip" yağmurun altında çevresinde olup biteni şaşkınlıkla izliyor... Doğu Karadeniz'in yeşil yamaçları, çarpık yapılaşmanın doğal yapıyı altüst etmesi sonucunda denize doğru kaymaya başladı... Evet. Türkiye "kentleşiyor". Ve kimilerine göre bu kentleşme "kalkınmanın" da göstergesi sayılıyor... Acaba öyle mi? Ya da bunun adı "kentleşme" mi? Prof. Ruşen Keleş, Kentleşme Politikası adlı kapsamlı kitabında, 2000 yılına on kala ülkemiz için yaşamsal önem kazanan bu ve buna koşut tüm sorulara yanıt getiriyor. Zengin bilgi, belge ve değerlendirmelerini, Türkiye aydınının ve ister kentli, ister köylü, "kentleşmeden" etkilenen her yurttaşın yararlanmasına sunuyor. Kitabın salt bölüm başlıkları bile "kentleşme politikası" dendiğinde, ülkenin bugün içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunları; çevre bozulmasının; yaşam kalitesinin düşmesınin; kültürel bozulmanın ve "plansız kalkınmanın" nasıl bir arada ve "iç içe" ele afınması gerektiğini göstermeye yetiyor. "On iki bölüm" içinde, kentleşme; farklı sistemlerde kent, kentleşme ve kent planlaması, kavramı, evrimi, kuramları, süreci; konut, toplu konut, gecekondu; kent bilimi ve toprak sorunu; çevre sorunları ve politikası gibi temel konular, "genel teorik bilgilerden, ülkemizdeki nesnel durtfm ve yasal çerçeveye" doğru ilerleyen bir alışkanlık ıçınde, hemen tüm ayrıntılarıyla ele alınıyor ve sergileniyor. Kentleşmenın nedenlerı nelerdir? Uydu Kent, KöyKent nedir? Kapitalist ülkeler ile sosyalist ülkelerde kent ve kentleşme süreylerinin özellikleri nasıldı? Sovyet ve Çin modellerı ne gibi çözümler içerir? Türkiye'de durum nedir? Bölgesel dengesizlikler... Uygulanan politi • kalar; "planlı kalkınma" dönemleri; göçîer, çevreye bakış açıları; yasalar, yönetmelikler, kültür ve doğa varlıklarının korunmaları ya da "korunmamaları"... Bu bölümler araandaki beş yüze yakın alt başlıktan bazıları. Kitabın son bölümündeki "genel değerlendirme" ise salt "var olanı tanıtmakla" yetinmeyen; bunun ötesinde, olumsuzlukları toplumsal gerçekçiliğin objektif tutumu içinde eleştiren ve "daha iyiye, daha doğruya" ulaşabilmek için "yol gösterici olma" kimliğinden ödün vermeyen "çağdaş" bir bilim adamının aydınlık görüşlerini içeriyor... Prof Ruşen Kelej'in; yaklaşık yirmi beş yıllık öğretim üyeliği ve araştırmacılığının engin birikimiyle 150 kadarı yerli, 300 kadarı yabancı, yaklaşık 450 kaynağı inceleyerek bizlere kazandırdığı Kentleşme Politikası, SBF son sınıf öğrencilerinin yanında; çocuğuna oyun alanı bulamayan "kentliden" iş için kente göçmek zorunda kalan "köylüye" kadar tüm yurttaşların "gerçekleri bilmeleri" için hemen her satırının altını çizerek "çalışmalan" gereken bir "ders" kitabı niteliğıni taşıyor. Umarız, bu dersi geçenler, yarın yönetıci olduklarında, hocalarının şu vurgulamasını, "yaşamın içinde" gözardı etmezler: "Kentlerimizi gereksiz ölçüde yüksek yapılarla doldurmanın, gökdelenleri çogaltma özlemlerinin, kaldırımların, parkların ve yeşil alanların alabildiğine daraltılmasının ardındaki 'gizli el' arsa spekülasyonudur..." (S. 4665 Susuzluğun, hava kirliliğinin, kokan denizlerın, kıyı yağmasının, yok edilen kültürün ve doğanın ardında da aynı "spekülatif eller" yok mudur? Haydı, şimdi derse girelim ve Prof. Dr. Ruşen Keleş'i dınleyelim... D S A Y F A 1 K İ T A P T A N B İ R B Ö L Ü M ...Planlartn yapılmasında ve uygulanmasında kentlerin asıl sahibi olan kentliye önemli görevler düşer. Halka, kendi planının yapımına katılma hakkı tanmmayan yerlerde, yerel demokrasi kâğıt üzerinde kalır. Her türlü yasal düzenİemenın ve planlamanın en son amacı olan insanların, kısaca kentlinin eğilimlerine ters düşen en güze^planlar bile başarı ile uygulanamaz. Boğaziçi Yasası'nın uygulanmasına kararlı bir belediye başkanımızın, karşılaştığı tepkiler karşısmda gerilemek zorunda kalması, halkın planlamaya yardımcı olmasının öneminı çok güzel anlatan canlı bir örnektir. Yurttaş planlama sürecine etkın olarak katılmadtğı sürece, kent planlannı "kentsoylu ve seçkin mimar ve plancılann" yapmakta olduğu, bu planların halkın değıl, onfarın değerlerini yansıtmakta olduğu karalam^ı haklılık ka/anmakla kalma/., planlama sürecine katılma kavramı da bir özlem olmaktan öteye geçemez... C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 32
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle