09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kültür mirasına tanıklık Çanakkale ve Yöresi Türk Devri Eserleri / Ramazan Eren / Çanakkale Seramik ve Kalebodur A.Ş. Yayını / 200 s. TÜLİN AYTft "Kültür değerlerimiz, günümüzün anlayışı içinde, milli geliri yükseltmeye yönelik yatırımlara elverişli konular gibi ele alınmamalıdır" sözleriyle sürdürüyor sunuş yazısını Ramazan Eren, Çanakkale ve Yöresi Türk Devri Eserleri başlıklı araştırmasında. Kuşkusuz, toplumumuzun her kesimiyle, yaşadığımız topraklar üzerindeki uygarlık ve kültür mirasımızla daima haklı bır gurur duymaktayız. Bu mirastan günümüze kadar ulaşanlardan koruyabildiklerimiz kadar çeşitli nedenlerle koruyamadıklanmız ile de övünüyoruz. Çağlar öncesinde yurdumuzda gelişip kök salmış, uygarlık tarihinde altın harflerle yazılı taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının tümünü, ister toprak altında ister toprak üstünde olsun, bütün benliğimizle sahipleniyoruz. Giderek bununla da yetinmeyip, bu mirasın hiç değılse bir kısım taşınır örneklerini "gördük görmedik demeyin" gibisinden neredeyse yedi cihanda kapı kapı dolaştırıyoruz. Evet, kültürel ve sanatsal geçmişimizle ulusça gerçekten büyük bir kıvanç duyuyoruz. Peki ya bizler, bugün bu topraklarda yaşayanlar, bu topraklarda üretenler, bu toprakları kullananlar ve hatta bilinçli ya da bilinçsiz var gücüyle sömürüp tüketmeye çalışanlar; asırlar sonra yine aynı doğa parçasının üzerinde yerimizi alacak olan gelecek kuşaklara, evrensel uygarlık adına neler bırakacağız?.. Özbenliğimizdeki bu sorgulamanın gerçek yanıtını yine uygarlık tarihi verecektir. İşte bu nedenledir ki her çağın içinde filizlenen kültürel potansiyel iki yönlü etkinlik göstermek ve uğraş vermek durumundadır. Birincisi, geçmişten kendisıne erişen evrensel ve ulusal kültür varlığını, eğitim yoluyla kazandırılmış bir bilinçle tanımak, sevmek, doyasıya yaşamak ve bu bilinçle, bütün varlığıyla koruyup bozulmadan, özelliklerini yitirmeden ileriki çağlara ulaşmasını sağlamaktır. İkincisi ve belki de ilki kadar önemlisı, kendisini besleyen geçmiş uygarlıkların öz kaynağından aldığı esintilerle çağını ve ait olduğu toplumsal yapıyı her yönüyle yansıtan, ona şahitlik yapan özgün fikir ve sanat eserleriyle gelecek kuşaklara kendini en iyi tanıtabilecek kültür mirasını oluşturmaktır. Çanakkale Seramik Fabrikaları'nın 33. Kuruluş Yılı Etkinleri çerçevesinde, Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. ve Kalebodur Seramik Sanayii A.Ş.'nin bir kültür hizmeti olarak maddi katkılanyla destekledikleri ve basımını üstlendikleri kitapta Ramazan Eren de ülkemizdeki Türk devri eserleri arasında mimari değerleri medeniyetimizin belgelerini içinde toplayan "hem yadigar hem de ülkenin tapu senetleri hükmünde hazineleri" inancıyla işe koyulmuş. "Yüzyıllar ötesi için yapılmış yatırımlar olarak" görülmesi gereken bu eserler olmasaydı, bugün "büyük bir medeniyetin sahipleri olduğumuzu n'asıl ispatlayabilirdik?" "Çanakkale ve yöresindeki Kızılca, Tuzla, Behramkale, Hüdavendigar camileri, Çardak Yakup Paşa Külliyesi, Kemallı Köyü, Asılhan mimari yapılan, Geiibolu miCUMHURİYET KİTAP SAYI 32 'Çanakkale ve Yöresi Türk Devri Eserleri'nin ilk cildi çıktı Nedıme Hanım Türbesi marisi, Issız Cuma Camii ve boğazlardaki askeri yapılar sadece çağının teknik ve estetik sembolü olarak görülmemelidir. Atalarımızın bu eserleri meydana getirmek, koruyabilmek hususundaki inanç gücü, yardımseverlik aşkı ve fazilet duygusunun mimarlık sanatımızda ifadelendirilmiş olmasının taşıdığı anlam" üzerine kurulu sunuş yazısıyla Ramazan Eren ayrıca, yörenin bağrında banndırdığı 250 bin savaş şehidini ve savaş anılarının korunması ve tanıtımının milli bir görev olması bilinciyle kalelerin onarımı, tabya, istihkam ve siperlerin düzenli bakımı, topların korunması, şehitliklerin değerlendirilmesi konusunda çaba gösterilmesi gereğini, bugüne kadar yapılan bakım ve onarım çalışmalarının da yetersiz ve başarısız olduğunu vurguluyor. Dört ana bölümden oluşan kitabın araşurmainceleme bölümünde ise sırasıyla şu bölümler yer alıyor: Birinci bölümde fetih devri sonrası Çanakkale merkez eserlerinden camiler, okullar, çeşmeler, hamamlar, Saat Kulesi, Yahudi Havrası, Ermeni Kilisesi, İngiliz ve Fransız mezarlıkları, Maşatlık, türbe, kütüphane, müzeler, Aynalıçarşı ve muvakkithane; ikinci bölümde kaleler, tabyalar, şehitlikler, abideler, ören yerleri, yabancı anıt ve mezarlıklar; üçüncü bölümde 1. Murat mimarisi örneklerinden Tuzlai Behramiye Sancağı ve Kemallı Köyü Asılhan mimarisi örneklerinden cami, medrese, köprii ve hamamlar; dördüncü ve son bölümde ise Çanakkale ilçeleri üzerine genel bilgi, ayrıca, Geiibolu, Bolayır, ÇardakLapseki, BigaKarabiga, Çan, Yenice, Bayramiç, Ezine, Ayvacık, Bozcaada ve Gökçeada'da bulunan mimari örneklerin dökümü yapılmakta, eserlerin tarihçesi, üslup ve süsleme özellikleri üzerine kısa bilgiler verilmekte. Kiıabın sonuna eklenen resimler dizısi .de de iki bölüm halinde toplam 162 renkli fotoğraf ile söz konusu eserler görüntülenmekte. İlk satırlardan başlayarak göze çarpan hülasa, şifai, meskur, malumat, zaruri, ebede kadar, kerime vb. gibi sözcüklerle öriilü cümle yapıları; seçilen anlatım biçımi; sıkça karşımıza çıkan baskı hataları; altbölüm başlıklarında görülen karmaşa (örneğin, metinde 3.1.2'den 3.1.4.3'e geçiliyor. İçindekiler listesinde 3.1.3 ve 3.1.4 olması gereken alt bölüm ise her iki yerde 3.2.4 şeklinde veriliyor. 3.2 arabölümü ise atlanarak 3.3 başlatılıyor.) dîkkate alınmaz ise yazarın, "fazla akademik bir metot takip edemedik" ve "mütehassıslardan ziyade halk kitlesine hitap etmek istedik" şeklindeki açıklamalarına karşılık yine de akademik bir anlatım tarzı arama çabası içinde gerek tarihiyle ilgili yöre halkının, gerek yörenin mimari dokusu ve eski eserleriyle ilgilenecek araştırmacılann başvuracakları dört cilt halinde tamamlanması düşünülen kaynak dizinin ilk kitabı okuyuculara kazandırıimış oluyor. D S A Y F A 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle