02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

; J • • 'Karanlık güneşin duludur' Dağlarca yeni yapıtı 'Çocuk ve Allah'da felsefe yorumlarına varan bir şiir bütününe ulaşmış. Dağlarca "bu yapıtın" diyor, "taslaktaki, taslak dizeleri bütün kitaplarımda küçük balıklar gibi dolaşıyor." Şair, yeni imgelerin, yeni düşüncelerin, eskilerin onarılmasından geldiğini belirtiyor. ALPAV KAMCAU ağlarca'nın 400 sayfalık yeni yapıtı, Çocuk ve Allah, Taş Devri, Delice Böcek, Asu gibi soyutla somutu iç içe veren, anlatmayıp sezdiren kitaplanndaki özsuyuyla beslenmiş. Bu kez felsefe yorumlanna vaıan bir şiir bütününe ulaşmış Dağlarca. Önce bunu sordum. "Bu yapıt" dedi, "yazdığım bütün kitaplarda varmak istediğim yer. Kişi, yeni imgcleri, yeni düşünceleri nereden getiriyor, biliyor musunuz? Eski düşüncelerinin onarılmasından getiriyor. Bunların her birinin sayısız dizelerde taslakları var. Sonra o taslakları alıp kapsıyor. Fazıl Hüsnü Dağlarca yeni yapıtı 'Çocuk ve A llah 'ı anlattı D Fazıl Musnu Dağlarca, yeni yapıtı ıçın "yazdığım bütün kitaplarda varmak istediğim yer" dıyor. (Fotoğraf Cenglz Cıva) reni anlattım. Kitabın içinde nerede geçerlerse, okuyucu bu girişte söylenenlere göre okuyacak ya da açıp oraya bakacak. Siyahla dizilmiş 'Bunlar kımıldama' derken anlatmak istediğim, ikinci dizedeki 'Hepsiyle ayrı ayrı yaşadığımız'dır. Öteki kümeler de öyle... İşte bu beş kişi diyelim, onlarla birlikte olursanız, kitabın gerçeğine varırsınız." Bu yapıtın da taslakları, taslak dizeleri bütün kitaplaKitap, beyaz'la dizilmiş "Çıkıj" jiiriyle sona erirımda küçük bahklar gibi dolaşıyor. Yoksa sanıldığı giyor. Beyaz nedir diye soracak olursanız: "...varı yobi, insan bir kitabı bitirip ötekine başlamıyor. Onun ğu tedirgin / Yankılar yansımalar boyu / Nerde oluriçindeki değişmelerle öbürleri oluşuyor. Bir bakıma sak olalım / Oraya / Milyarlarca yıldan beri sığmakendi 'parti'lerini kuruyorlar, egemenliği ele alıyorlar." mak." "Çıkış" siirinin son bölümü şöyle: "İnsan fiBu kitaptaki şiirler hangi felsefe öğretisine yakın? lin azıcığı / Fil gergedanın azıcığı / Gergedan yeryüBence, tüm tanrıcılığa (pantchism'e)... Bu, tanrı ile zünün azıcığı / Yeryüzü güneşin azıcığı / Güneş, gökevrcni bir kılan öğretilerin genel adı. Bu çerçevede, yüzünün azıcığı / Gökyüzü uzayın azıcığı / Kimbilir tek gerçeğin evren olduğunu, tanrının var olan her nerelerden gelmekte yaşamak / Uzay / Sığmanın azışeyin toplamı oldugunu öne süren görüşlcre yakın. cığı." Bu düşüncemi söyledim Dağlarca'ya. Dağlarca şöyle açıklıyor: "Hayır" dedi. "Yapıtın içinde tanrı sözcüğü bir kez "Orada kitabı özetledik. Hatta, bütün bu yaşama gebüe geçmiyor. Laik duyarhğı yürütüyorum. İnsanı, yazisinden sonra, uzayın bile, bu kitabın söylemek isteratılıştan önceki, yaratılıştan sonraki insanı veriyorum. diği 'sığmama'nın azıcığı kaldığını açıkladık. Kitabın Bu kitapta, insan dediğiniz zaman, bizim gördüğümüz son kapısını da açık bıraktık. Herkesin kendi imgeleşu insanı görmüyorsunuz. Bütün bitkilerin, madenlemi, çıksın, istediği ycre ulaşsın diye..." rin, bütün doğanın binlerce yıl öncesinde var olan, hatta Uzaklarla Giyinmek'te uyakları atmış Dağlarca. mağma durumundan beri var olan ve bir türlü bulunTek uyaklı şiir, "Bir Göktaşının Öyküsüdür" başlıduğu yere sığmayan insanı söylüyorum." ğını taşıyor. Neden? Ben de onu soracaktım. Yunus Emre, "Bir ben var"O, göktaşının yeryüzüne değiş anını söylemek için dır bende bcnden içeri" diyor. Bunun şiirini de ya uyaklandırılmıştır. Yeryüzünün o özclliğini görmesı, zıyor. Dağlarca ise, "Nerede olursak olalım / Ora gördüğünü göstermesi için. Çünkü doğada uyak yok. ya / Milyarlarca yıldan beri sığmama"nın, bilinci Uyak, doğanın evcilleştirilmesidir." mizdeki, bilinçaltımızdaki "sığmazhğın" şiirini yaBu, şiirinden uyağı çıkardığı anlamına mı geliyor? zıyor. Dışımıza, zaman ve uzam öncesine ve sonra"Eski kullandıklarım, kitaplar, artık yazılmıştır, dusına, önsüzlüğe ve sonsuzluğa taşmış ben'imizi yo rur. Ama gereksiz. Çeviriye de hiç gelmiyor. Çevrilenımluyor. Yanıhyor muyum? meyen şiirler genişliksiz kalıyor. Onun için, gerek yok. "İşte bütün dediklerimin özeti bu. Yunus Emre, ken Ama uyağa gerek yok demek için, binlerce şiirde uyak di bencilliğini söylüyor. Ben, tam tersine... Evrendeki kullanmak gerekir. Gençler bunu yanlış anlamasın." insan bencilliğini söylüyorum. Bendeki ben değil, bü"Yazı" üzerine birçok şiir var kitapta. İçlerinde yük BEN. Bcnde gözüken, sizde gözüken, bin yıl ön harfler, sözcükler uçuşuyor... Neden? ce gözüken, bin yıl sonra gözüken BEN. 'Kolektif "Yazının (alınyazısı değil) evrende yeni düşünceleri BEN. Şöyle bir açıklama da yapılabilir: İnsanlar ahla yaratan bir büyük kişi oldugunu söylüyor bunlar. Heka da sığmaz. Coğrafyaya sığmadığı gibi... Her türlü pimizden ayrı, hepirrtizde... Buna 'evrenin kültü' de disuçumuz bile sığmamamızın bir görüntüsüdür. Büyük yebilıriz. Hangi kıtada olursa olsun, birçok yazar, birzenginler paralarına sığmazlar, büyük cihangirler ha birine yakın şeyler söylemiştir birbirinden bilisiz. Bu ritalara sığmazlar, büyük ahlaksızlar ahlaksızlığa sığnasıl oluyor? Evrenin kültünün her çağda, her yerde mazlar. Bunun gibi..." bizimle birlikte oluşundan ortaya çıkıyor. BakıyorsuKitapta sorular soruyor, yanıtlar veriyor Dağlarnuz, aynı çağda ya da ondan daha önce, daha sonra, birca. "Kimin gözbebeğidir insanlar? / Sürczin" gibi. birini görmcleri olanaksız ozanlar da aynı sözcük taYanıtı verilmemiş sorular da var. Bu konuşmamızdıyla dizeler kurmuşlar. Bu, evrenin küküylc oluyor. dan amaç, okurlara siirinin gizlerine ulaşmak için Onun için bu kitapta yazı hakkında elliden fazla şiir ipuçları vermek olduğuna göre şunu soruyorum: Ya var; bakma, ınceleme var. Onun gözle görülür bir bönıtsız kalmış sorular mı bunlar? lümü'de bu yakınlarda Milliyet Sanat Dergisi'nin cki "Bütün soruların yanıtları önceden duyumsanmıştır. olarak yayımlandı: 'Sözcükler Doğada.' Bu kitabın iyıce Karşılığı verilmemişse, okuyucuyu soruyla baş başa bıgüne incn gölgeleri o. İki kitabın birlikte okunması gerakmanın ayrı bir anlamı var diye verilmemiştır. Zarek." ten soru, yanıtıyla birlikte gelir." Dağlarca bir ipucu daha verdi: Soruyorum: "Büyüteçlerin/Sözcüklere/Baktı"Birçok yapıtta bir kişi, iki kişi, bilemediniz üç, beş ğı/Neyin boyutlarıdır?" kişi vardır. Bu yapıtta, adlarını bildiğimiz bilmcdiğimız "Daha büyük büyüteçlerin büyüteçlere baktığı." bütün doğa öğelerinin bırer kişilik gibi dolaştığını, yaSoruyorum: "Kimin duludur karanlık?" şadığını kendi yaşamaları kadar bilsin okuyucular. Vc "Güneşin." kitabın büyük bir paylaşmayla, büyük bir görev bırliGiriş şiiri, beş ayrı harf karakteriyle dizilmiş. Sonğiyle ya da görünüm birliğiyle göründüğünü anlasınraki şiirlerde de, küme küme, bu karakterler kullalar." nılmış. Sözgelimi italik dizilenler, "yalaz Kitaptaki şiirlerinden birinde, "Dinle öyleyse bıldeğirmileri" oluyor. Bu biçimiçerik kaynaşmasınge okuyucum", diyor Dağlarca. "İçindeki sesin / İçindan ne gibi ipuçları çıkarılabilir? deki ışığın / Toplamıdır yaşamak." "Bu soruyu keşke ilk önce sorsaydınız" diyor DağŞimdi bilge okuyuculara düşen, okumalarına içlelarca. "Bu yapıt, milyonlarca, milyarlarca varlığın bırrindeki sesi ve ışığı da ekleyerek Sığmazlık Gerçeden görüntüsü ve birbiriyle konuşmasıdır. Bunu yaz ği'nin tadına, anlamına varmaya çalışnıak. Biraz önce mak, okuyucuyu ta oralara götürmek çok güç olduğu sözünü ettiğimiz o göktaşı gibi, soyutlamanın gcniş için, böyle özetltdinı. Beşe indirgedim. Kitabın ilk yaanlamını sevmek. Ya da geniş anlamın okuyucuları zısında da, 'Bunlar... Bunlar...' diye bu özetlenmiş ev sevmesi... D A C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 17 S A YFA I I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle