25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

•vı ğil, kendi ekonomiksiyasal çıkarlarıdır. 3. İslam ile Batı arasında bir uzlaşmazlık olduğu kanısında değilim. İslam ülkeleri de ekonomik model olarak kapitalizmle çelişmemektedir. Önemli fark kültürel alandadır. Kanımca, uluslararası çelışki, her iki yanda da var olan bağnazlıkla, sömürüyle, insan hakları ihlalleriyle hoşgörü, üretimin adaletli, insanca dağılımı ve insan haklarının sağlanması arasındadır. Bu da Islam'la Batı arasında değil, her iki tarafın kendi içinde yaşamaktadır. EnMAUtok Mehmet Eroğlu "Güvence, uluslararası kamuoyudur." â ABD'nin çifte standardı var 1. Önce krizin adı üstünde durmak istiyorum: Körfez krizi. Körfez (GULF) Ortadoğu'nun o bölgesi için Batılıların kullandığı ad. İran Körfezi ise özellikle "merhum" Iran Şahı Pehlevi zamanında lanse edilmeye çalışılan addı. Bızim için o bölgenin adı bence hâlâ Basra Körfezi'dir; bu unutulmamalıdır. Sorunuza gelince bazı sorular vardır ki cevabını evet hayır, doğru yanlış ya da haklı haksız diye veremezsiniz. Bu soru da onlardan biri. Basra Körfezi'ndeki savaş neden çıkacak? Kuveyt'e hâkim olan hanedanın geri gelmesi, Amerika'nın ve Batı'nın petrol çıkarlarını koruması içinse savaş haklı bir nedene dayanmıyor. Yok savaş, güçlü bir ülkenin, kendinden daha zayıf bir ülkeyi işgal etmesinı kabullenmemek ıçın çıkacaksa böyle bir gerekçeye karşı çıkmak zor. Ama gerekçenin bu olduğuna inanmak da safdillilik olur. Amerika ve Batı'nın bu konudakı standardı oldukça oynak, hatta çiftten de öte. Batı yıllarca Güney Afrika'nın Namibya'yı, İsrail'in Filistin'i işgal etmesine göz yumdu ve yumuyor. Irak işgali konusunda gösterilen tepkinin binde biri neden bu ülkeler için gösterilmedi ve gösterilmiyor? Kısaca cevabım bu. Adam bu Saddam'ı haklı göstermez. Saddam iç politikası nedeniyle desteklenmesi düşünülmeyecek biri. Halepçe'yi unutmamak gerek. 2. Tabii ki diktatörlüklerle savaşmak demokrasilerin görevidir. Ama bu görev hükümetlere bırakılmaz, toplumlarca sürdürülmelidir. Eğer konuyu hükümetlere havale ederseniz, hükümetler demokrasi adına Şili'deki, Arjantin'deki, Güney Kore'deki (12 Eylül zamanında) Türkiye'deki rejimleri destekler, sonra da Irak'a karşı demokrasi havarisi kesilirler. Bu konudaki güvence uluslararası kamuoyunun oluşturacağı yansız, tutarlı ve demokrasiyi amaçlayan baskılardır. 3. Son günlerin moda deyışiyle Mantsizim, sosyalizm ıflas etti gibi sözleri bir kenara bırakırsak (Çünkü iflas eden Leninizmdir) Avrupa'da yeniden ve gerçek anlamda (teknolojik gelişmeyi, demokrasiyı ve insanı göz ardı etmeyen) bir sosyalizm denemesi ortaya çıkıncaya kadar dünya politikası KuzeyGüney dengesizliği ve petrol odağı Örtadoğu gibi unsurlarla biçimlenecek. Ortadoğu'daki ülkelere bakıldığında hemen hemen hepsinin (Israij hariç) Müslüman olduğunu görüyoruz. Bu anlamda İslamla Batı arasında önemli bir çelişki ve bu nedenle de anlaşmazlık mevcut. Müslümanlık İran devrimi ile Ortadoğu'da kitleleri motive eden (ya da bir arada tutan) önemli bir ideolojik silah olarak ortaya çıktı. Şimdi aynı kartı, İran'ın eski can duşmanı Saddam ustalıkla ve Arap milliyetçiliği kartı ile birlikte kullanıyor. Petrol Basra Körfezi'nde var oldukça bu karşıtlık devam edeceğe benzer. Unutmayın, geçmişte Amerika Müslümanlığı anti komünist bir kart olarak kullanıyordu. Bütün bunları İran Devrimi değiştirdi. Bütün bu gelişmelerde Türkiye olarak unutmamak zorunda olduğumuz gerçek, (ne kadar laik olursak olalım) Batı için Türkiye Müslüman bir ülkedir ve biz Batılıların çizdiği uygarlık (Hiristiyanlık) sınırları içinde değiliz; Batılılar böyle düşünüyorlar ve sırası geldikçe de açık açık söylüyorlar. Nursel Duruel "Uzlaşmazlık kasıtlı olarak yaratıhyor." Diktatörliikler el altından desteklendi 1. 20. yüzyılın başından bu yana olup bitenlere bakıldığında Körfez'de savaşı haklı gerekçelere dayandırmak çok güç. 2. Dünyanın çeşitli ülkelerinde, diktatörlüklerin, demokrasinin öncülüğünü üstlenen ülkelerin kimi yönetimlerince el altından desteklendığine tanık olduk. Demokrasinin ödevi, önce diktatörlüklerin varlık neden1 lerini ve oluşturdukları koşulları ortadan kaldırmaya çalışmak olmalıdır. Ayrıca ınsanların, bencilliğin ve karmaşık çıkar ilişkilerinin kösteğinden kunulması ve kendi içlerindeki diktatörlük eğilimleriyle de savaşması gerektiğine inanıyorum. Aksi nalde, bugün şuradaki diktatörlükle savaşırsınız, yarın kılık değiştirmiş ve bambaşka silahlarla donanmış olarak çıkar karşınıza. 3. Üzerinde yaşadığımız dünya dil, din, renk, cins, yaş, milliyet farkı olan bütün insanlarındır. Farklılıklar uzlaşmazlık konusu haline dönüştürülüyorsa mutlaka bir kötü niyet ve kasıt vardır. İslamla Batı arasında kasıtlı olarak uzlaşmazlık yaratmaya uğraşanlarla ve bilerek bilmeyerek onlara çanak tutanlarla karşı karşıyayız. NurselDıınıel Erdal Atabek: "Korunan demokrasi değil. sıyasalekonomık çıkarlar" Kültürel değerler egemen olunca uzlaşmazlıklar silinir 1. Hayır, hiçbir savaş hiçbir zaman haklı bir gerekçeye dayandırılamaz. 2. Hiç şüphesız 3. Bugünkü görünümüyle öyle Ne var ki kültürel değerlerin egemen olabileceği bir dünyada bu tarz uzlaşmazlıklar bence silinip gidecektir. S0II1R Iteri Korunan demokrasi değil, ekonomik çıkarlardır. 1. Körfez'deki durum, güçsüz ve suçsuz bir ülkeye güçlü ve zorba bir ülkenin saldırısından doğsavdı, savaşın hakJı gerekçesi olurdu. Oysa durum bu değiidir. Körfez'de olan bitenler petrol paylaşım kavgasından doğmaktadır. Önce Arap ülkeleri arasında kızışan petrol paylaşım kaveası uluslararası boyutlara uzanmıştır. Şimdi de Arap ülkelerınin liderliği, Ortadoğu'nun yenıden güvenlik altına alınması, Ortadoğu'da sınırların yeniden çizilmesi çıkacak savaşın gizli hesaplarını oluşturmaktadır. Körfez savaşının haklı gerekçesi yoktur. Aslında yurdunu savunmak ve insanca yaşamak hakkını korumak dışında hiçbır savaşın haklı gerekçesi yoktur. 2. Keşke diktatörlükJerle savaşmak demokrasinin görevi olsaydı. Ortadoğu'da hangi ülkede demokrasi vardır da onu korumak için savaşılacaktır? Kuveyt'te, Suudi Arabistan'da demokrasi mi vardır? Bu iki ülke de kapitalist sisteme entegre kapalı yönetimlerce yönetilmektedir. Kuveyt Emirliği'nin prensleri Las Vegas kumarhanelerinde petrodolarları narcarken kim neyi korumaktan söz etmektedir? ABD başta olmak üzere Batı ülkeleri Güney Amerika'da olsun, Asya ya da Afrika'da olsun demokrasileri korumak şöyle dursun, açıkça diktatörlükleri desteklemişler, demokratik gelişmeleri el altından boğdurmuşlardır. Korunan, demokrasi deCUMHURİYET KİTAP SAYI 41 Selim lleri "Savaşın haklı gerekçesi yoktur" S A Y F A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle